• Sonuç bulunamadı

Mesleki Profesyonellik ile Örgütsel Mutluluk Arasındaki İlişki

İnsanoğlu varoluşundan beri doğası gereği mutlu olmak ister ve ulaşılmak istenen ilk hedefi olarak mutlu olmayı belirlemiştir. Bu durum örgüt yapıları içinde geçerli sayılabilir. Örgütler önceden belirlenmiş olan ortak olan hedefe ulaşmak için bir arada bulunan insanlardan oluşmaktadır. Dolayısıyla örgüt içinde gerçekleşen davranışların mutluluk çizgisinde şekillenmesi başta bireylerin mutluluğu, bunun yanı sıra örgüt başarısı ve verimliliği için önemli olduğu düşünülmektedir. Bu açıdan bakıldığında hammaddesi insan ve amacı kaliteli bireyler yetiştirmek olan eğitim örgütlerinde mutluluğun sağlanması, ilgili bireyler yani yöneticiler, öğretmenler, diğer çalışanlar, öğrenciler ve ebeveynler açısından olumlu sonuçlar yaratacağı ön görülmektedir.

Bireyler için mutluluk kavramının önemli olduğu konusunda araştırmacıların fikir birliği mevcuttur. Aynı ölçüde etkilenen örgütsel mutluluk da zaman içinde kavramın kullanımının yaygınlaşmasıyla son yıllarda dikkat çekmeye başlamıştır. Özellikle yurt dışında yapılan çalışmalarda eğitim yönetimi, örgütsel davranış gibi pek çok araştırma alanının ilgilendiği konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde ise örgütsel mutluluk kavramı ile ilgili eğitim örgütlerinde yapılan çalışmaların az olması dikkat çekmektedir.

Örgütsel mutluluğun birçok faktörden etkilendiğinden bahsedilebilir (Warr, 2007). Bu faktörlerin bazıları örgüt içi, bazıları örgüt dışı nedenlere bağlıdır. Bireylerin kendisinden kaynaklı motivasyonları da bireysel mutluluğu dolayısıyla örgüt içi iletişimle birlikte kendisinde ve diğer çalışanlarda olan örgütsel mutluluğu etkileyecektir. İlgili çalışmalarda ise örgütsel mutluluk düzeyinin çalışma ortamından güçlü bir şekilde etkilendiğini gösteren bulgular sunmaktadır (Zábrodská vd., 2014, s.124).

Bireylerin çalıştıkları işte mutlu olmaları ve tatmin edilmeleri durumu iş doyumu ile tanımlanabilir (Hackman ve Oldham, 1975). İş doyumu çalışanların hem sağlıklı hem de daha mutlu olmalarına katkı sağlayabilmektedir. İşlerinde doyum sağlayan bireylerin sosyal hayatlarında da daha mutlu olduğundan da bahsedilebilir.

Profesyonellik ise en genel anlamında bireylerin alanındaki gelişim ve değişimlere hâkimiyeti olarak açıklanabilmektedir. Bireysel başlayan profesyonellik sürecin sonucunda bireylerin yer aldıkları örgütleri de etkileyerek mesleki ve örgütsel bir profesyonelliğe dönüşmektedir. Örgütlerin çoklu insan gruplarından oluşması örgüt içinde olan yaşamı giderek karmaşıklaştırmaktadır. Dolayısıyla örgüt üyesi bireylerin davranışlarında da profesyonelliğe ihtiyaç duyulmaktadır. Yani profesyonellik topluma verilen hizmetin kalitesinden daha çok tutum ve davranışları içerir bir hâl almaktadır.

Bireylerin yaptıkları işleri profesyonelce yapmaları, yaptıkları işten sağladıkları doyumu ve motivasyonu arttırdığı söylenebilir. Bayhan (2011) çalışmasında öğretmenlerin profesyonelliğini etkileyen faktörler arasında öğretmen görüşlerine göre kendilerinin, okul yönetiminin, bakanlığın ve öğretmen yetiştiren okulların etkili olduğunu belirtmiştir. Bu bileşenlerin öğretmenlik mesleğine katkıları ile öğretmenlerin kendilerini daha donanımlı ve yetkin hissedeceği böylelikle okullarda her açıdan yeterli öğretmenlerin iş başında olacağından bahsedilebilir. Kurumların başarısında öğretmen performansının büyük etkisi göz ardı edilemez. Performansı şekillendiren öğretmen niteliği ancak yetiştirilen okullarda, bakanlığın uygulamalarında ve okul yönetiminin planlamasında geliştirilebilir.

Öğretmenlik mesleğinde profesyonelleşmenin bir boyutu olan özerklik ise eğitim öğretim faaliyetlerinde öğretmenin söz sahibi olması ve bunun sonucunda okula, öğrencilere ve kendine fayda sağlaması açısından önem arz etmektedir. Öğretmenlerin mesleki yeterliliklerinden yararlanarak özerk davranışlar sergilemesi öğretmenlerin daha yaratıcı ve etkili olmasına katkı sağlayacaktır. Böylelikle aldığı kararlar doğrultusunda ve sürecin içerisinde öğretmenlerin sorumluluk alması zorunluluğu oluşacaktır. Eğitim

örgütlerinde alınan tüm kararların merkezden oluşu ve öğretmenlerin uygulayıcıdan öteye gidemeyişi başarının önünde engel oluşturmaktadır. Ayral vd. (2014) çalışmalarında ülkelerde öğretmen özerkliği ve PISA sonuçları arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Sonuç olarak öğretmen özerkliğinin öğrenci başarısını arttırdığına dair bulguları ortaya çıkarmışlardır. Öğretmenin özerkliği mesleki profesyonellikle de yakından ilişkili olduğu söylenebilir. Çünkü önemli konularda karar verme yetkisine sahip olan öğretmenler mesleklerini profesyonelce yerine getirebilirler (Demirkasımoğlu, 2010). Literatürde eğitim öğretim faaliyetlerinde daha fazla söz sahibi olan öğretmenlerin yüksek iş doyumuna sahip olduğundan bahsedilmektedir (Perie, 1997; Skinner, 2008). Açıklamalar incelendiğinde ise öğretmen özerkliği ile iş doyumu arasında ilişki olabileceği söylenebilir. İş doyumunun yüksek ya da düşük olması çalışanları aynı zamanda örgütü etkilemektedir. İş tatmini bakımından yeterli düzeyde olan iş görenler hem fiziksel hem de ruhsal açıdan iyi durumda olmakta, bununla birlikte çalışma performansları da artmaktadır (Özer ve Urtekin, 2007). Benzer bir şekilde öğretmenlerin iş doyumunun yüksek oluşu işlerine karşı daha istekli ve verimli olmalarını dolayısıyla örgütün etkililiğine katkı sağlayabilmektedir (Altınkurt ve Yılmaz, 2012).

Eğitim örgütlerinde çalışanların yani öğretmenlerin performanslarında üst düzey bilişsel ve duyuşsal beceriler beklenmektedir. Değişen şartlar, koşullar ve zaman ilerledikçe okullarda karşılaşılan problemler ve çözümleri de karmaşıklaşmaktadır. Bilgilerin değişimi, yeniliği, öğrenci merkezli eğitim anlayışı, müfredat uygulamaları, eğitimcilerden beklenilen bilgi ve becerilerin farklılaşması ile birlikte öğretmenlerinde daha profesyonel özellikler sergilemeleri beklenilmektedir (Gesilva, 1994). Tabancalı ve Çelik (2013) akademik olarak öz yeterlilikleri yüksek olan öğretmenlerin mesleklerini daha verimli icra ettiğini düşündüklerini ifade etmişlerdir. Böylelikle planlama ve uygulama aşamaları daha profesyonel yönetilecek ve başarı yolunda ilerleme kaydedileceğinden bahsedilebilir. Öğretmenler açısından mesleki profesyonelliğin önemli olmasının bir nedeni de profesyonelce ve planlı ilerletilen öğretim sürecinin doğrudan öğrenci başarısı üzerinde göstereceği olumlu etkidir. Öğrenci başarısının direkt olarak öğretmen motivasyonuna ve iş doyumuna etki edeceğini söyleyebiliriz.

Eğitim örgütlerinde çalışanların duygusal durumları çalışma performanslarını da etkilemesi ön görülebilir bir etkidir. Öğretmenlerin duygu durumlarını etkileyecek pek çok faktörden bahsedilebilir. Araştırmacılar son yıllarda yapılan çalışmalara kadar örgütsel mutluluk ve iş doyumu kavramlarının aynı olduğu görünüşüne sahiplerdi. Yapılan

çalışmalarda bireylerin iş tatmini açısından üst seviyede olmasına rağmen mutluluk düzeylerinin yüksek olmadığı görülmüştür. Yani buradan hareketle iş doyumunun mutluluk kavramını açıklamaya yeterli bir kavram olmadığı sonucu çıkarılabilir. Örgütsel mutluluk çerçevesi daha geniş ve pek çok faktörü içinde barındıran bir kavramdır. Bireylerin iş yeri mutluluğu ile ilgili araştırmalarda genellikle bireysel faktörler üzerinde durulmuştur. Seligman (2002) bireysel mutluluğun iş yeri mutluluğu ve iş tatmini üzerinde büyük etkisi olduğu üzerinde durmuştur. Öğretmenlerin mutlu olma veya olmama gibi durumlarının ise performansları üzerinde ciddi etkileri bulunmaktadır. Bu açıdan bakıldığında okullardaki olumlu duyguların hâkim oluşu öğrencilerin akademik başarıları üzerinde de etkili olacağı düşünülebilir.

Altınkurt ve Yılmaz’a göre (2014) öğretmenlerin profesyonelce davranış sergilemelerinin iş doyumu açısından etkisinin büyük olduğu belirtilmiştir. Yapılan işten elde edilen doyumun örgüt içinde olan mutluluk üzerinde etkisi de önem arz etmektedir. Bu konularda yapılan kuramsal çalışmalar incelendiğinde mesleki profesyonellik ile örgütsel mutluluğun birbirlerini doğrudan ve dolaylı yollarda etkileyebileceği görülmektedir. Mesleki profesyonelliğin ve örgütsel mutluluğun ortaya çıkardığı sonuçlar ve etki alanlarını incelendiğinde birbirinden çok da farklı olmadığı ve temas halinde oldukları görülmektedir. Sonuç olarak öğretmenlerin örgütsel mutluluklarını etkileyen faktörlerden biri olarak mesleki profesyonelliklerinin olduğu söylenebilir. Öğretmenlerin profesyonellik içeriğinde yer alan boyutlarda kendilerini geliştirmeleri tam anlamıyla mesleklerini verimli olarak icra etmelerine olanak sağlayacaktır. Profesyonelce yapılan işin mutluluğa olan olumlu etkileri görülebilir. Böylelikle öğretmenlerin örgütsel mutluluk düzeyleri profesyonelce olan davranışları sayesinde arttırılabilir. Buna bağlı olarak eğitim örgütlerinde verimlilik, huzur ve başarı ortamı sağlanabilir.