• Sonuç bulunamadı

2.2. Örgütsel Mutluluk ile İlgili Kuramsal Çerçeve

2.2.5. Örgütsel Mutluluğu Etkileyen Çevresel Faktörler

2.2.5.4. İletişim

zamanda bilgilerin ve haberlerin türlü araçlarla ve yollarla birbirlerine aktarılmasıdır. İlgili alan yazında tarama yapıldığında ise farklı alanlarda çalışmış birçok araştırmacının yaptığı tanımlara ulaşılabilir. Bireylerin davranışlarını etkilemek veya belirli bir sonuca varmak için bilgi, düşünce, his, tutum, tavır, inançlarını sözlü, sözsüz veya yazılı bir şekilde iletme sürecine iletişim denilmektedir (Demirtaş, 2010, s.413). Özetle, bir bireyin diğer bireyi etkilemek için kullandığı tüm yol ve süreçler olarak da ifade edilebilir (Shonner ve Worren, 1949, s.55). TDK’ye göre ise “iletişim, duygu ve düşüncelerin akla uygun bir biçimde başkalarına aktarılması, bildirim ve haberleşme” biçiminde tanımlanmaktadır.

İletişim süreci mesajı gönderen bir kaynak ve mesajı alan bir alıcıdan oluşmaktadır. Bu iletişim sürecinde gönderici ya da kaynak iletişimi başlatan taraftır. İletişimde aktif olan taraf kaynak, mesajı karşısındakine gönderir ve alıcının geri iletimine muhatap olur. Alıcı ise kaynaktan gelen mesaja ilgili olan kısımdır. Mesajı alan pasif olan taraf olarak görülse bile doğru iletişimde etkin olmalıdır. Bu süreçte bir tarafta kaynak mesajı gönderiyor ve alıcı olan taraf sadece dinliyor, duygu ve düşüncelerini iletmiyorsa bu tek yönlü bir iletişim olarak ifade edilebilir. Taraflar hem kaynak hem alıcı konumunda iseler çift yönlü iletişimden söz edilebilir.

İletişimin yapısı incelendiğinde sözlü ve sözsüz olmak üzere iki farklı şekilde ele alınmaktadır. Sözlü iletişim, bireylerin ortak dil, kelime ve şekilleri seslendirerek ya da yazarak iletişim kurmalarıdır. Yani sözlü iletişim araçları olarak basılı yayın ve kitaplar, konuşmalar, radyo ve televizyonlar sayılabilirler. Bireylerin iletmek istedikleri mesajları vurgu, tonlama, beden dili, mesafe ve mekân kullanımı yollarıyla iletme süreçlerine ise sözsüz iletişim denir. Sözsüz iletişim çoğu zaman sözlü iletişimin destekleyicisi olarak kullanılır (Newstrom ve Davis, 2002, s.54-56). İletişimin amacının gerçekleşebilmesi etkili iletişim ile sağlanabilir. Kaynaktan çıkan mesajın alıcının anlamlandırması ve alıcının mesaj yönünde hareketinin sağlanması etkili iletişim olarak ifade edilebilir. Bu anlamda iletişimin etkililiği kaynak, alıcı, ortam gibi birçok faktörden etkilenmektedir (LarbiApau ve Moseley, 2009, s.7; Kağıtçıbaşı, 1988, s.164 -165).

İletişimin etkili olması örgütte yönetim ve çalışanlar arasındaki iyi ilişkilerin kurulması için en önemli faktördür. Çalışanların yaptıkları işi açık ve şeffaf olarak bilmesi

koordinasyonu sağlar. Çalışanlar ve yöneticiler için aynı zamanda iş doyumu bakımından, iletişimde yaşanılan olumsuzluklar çeşitli sorunlara sebep olur (Erdoğan, 1991, s.203). Örgütlerde bireyler ve gruplar arasında istenilen uygun iletişim örgütsel iletişim öğesi ile sağlanır (Durgun, 2006, s.119). Örgütsel iletişim, örgüt içi birimlerin arasında etkileşimi sağladığı gibi, örgütlerin dış çevreleri ile olan etkileşimlerini düzenlemede de önemli rol oynar (Demirtaş, 2010, s.412).

Örgütün başarı ve bütünleşmesini sağlama da çok önemli rolü olan örgütsel iletişimin, örgütün değişim süreçlerinde de etkili olduğu belirlenmiştir. Örgütsel iletişim birçok yaklaşımlara dayanmaktadır. Bunlardan başlıcaları olarak insan ilişkileri yaklaşımı, sistem yaklaşımı, bilimsel yönetim, insan kaynakları ve sosyo-kültürel perspektif sayılabilir. Farklı yaklaşımların her biri iletişime ilişkin farklı kavram ve tanımların ortaya çıkmasını sağlamıştır (Miller, 2009, s.16-34; Scudder ve Guinan, 1989, s.217).

Örgütlerde yöneticilerin etkili şekilde iletişim kurabilmeleri için; ilk olarak grubun ve grubun özelliklerinin saptanması ve daha sonra ise örgütün amaç ve hedeflerine paralel olarak etkili iletişim stratejileri geliştirmeleri, stratejileri yürütmeleri ve grupta yer alan bireylerle işlevsel diyaloglar kurması gereklidir. Yöneticilerin örgütlerinde yer alan bireylerle olan iletişimlerinde açıklık, şeffaflık ve güven çok önemlidir. Örgütlerde takım çalışması, zaman ve süreç yönetiminde yöneticilerin dinleme becerilerinin yüksek olması ile başarı ve performans sağlanılabileceği belirtilmektedir (Uysal, 2003, s.139). Yöneticilerin iletişimi etkin olarak kullanmaları, çalışanların istek ve beklentilerini öğrenebilmeleri açısından önemlidir. Çalışanların beklentilerinin karşılanması ve motive edilmeleri performanslarını pozitif yönde artmasını sağlayacaktır. Yapılan çalışmalarda çalışanların verimliliği ve performansı üzerinde etkileşim ve iletişimin pozitif yönde etkisi olduğu sonucu ortaya konulmuştur (Carr ve Kaynak, 2007, s.350; Scudder ve Guinan, 1989, s.217).

Örgütlerde iletişimin pozitif etkilerinden faydalanılabilmesi için yöneticilerin vakitlerinin önemli bir bölümünü iletişim üzerinde durarak geçirmesi gereklidir. Yapılan çalışmalarda zamanının %75’i ile %95’ini iletişime ayıran yöneticilerin olumlu iş atmosferi oluşturmada başarılı oldukları sonuca ulaşılmıştır (Koçel, 2003, s.529). Örgütsel iletişimin zayıf olduğu örgütlerde ise çalışanların mutlu olamama, işe gelmeme ve işten ayrılma gibi problemleri ile karşılaşılmış ve örgüt adına maddi ve manevi kayıplar ortaya çıkmıştır (Karcioğlu vd., 2009, s.73). İletişim düzeyi yüksek olan çalışma ortamlarında iş

doyumu daha fazla, düşük olan çalışma ortamlarında ise çalışanlar açısından rol karmaşası ve belirsizlik olduğu belirtilmektedir (Miles vd., 1996, s.279). Bireylerin örgüt içinde kendini anlamlandırması ve örgütün hedefleri ile kendini özdeşleştirmesi için, örgüt içinde yer alan birimlerde iletişim kanallarının açık olması gerekmektedir. Bireyler kendileriyle paylaşılan örgütsel bilgilerden memnuniyet duyar, kendini değerli ve örgütün bir parçası hisseder dolayısıyla da bu durum örgütte mutluluk seviyesinin artmasına neden olur (Tüzün ve Çağlar, 2008, s.1020).