• Sonuç bulunamadı

1. ŞEMS OSMAN EFENDİ’NİN HAYATI VE ESERLERİ

1.1. ŞEMS OSMAN EFENDİ’NİN HAYATI

1.1.5. Mesleği ve Seyahatleri

kıtadan hareketle Mustafa Eşref’in, Osman Efendi’nin torunu değil, halifesi Şükrü Efendi ile eşi Sadberg hanımın oğlu olabileceğini dile getirmektedir.59

1.1.4. Eğitim Hayatı

Şems Osman Efendi’nin eğitim hayatına dair kaynaklarda detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır. Kemal Edib Kürkçüoğlu şairin eğitimi hakkında şu bilgileri vermektedir: “Şems Osman Efendi’nin bir yandan zamanında mümkün olanı elde etmek, diğer yandan da kendini yetiştirmek suretiyle gerekli tahsili görmüş, zatî kabiliyetini geliştirmiş olduğuna şiirleri şahittir ve dostluk kurduğu zevatın ona gösterdikleri saygı başlıca burhandır.”60

“Şems Osman Efendi, bir taraftan seviyeli bir tahsil elde etmiş diğer taraftan da irfan âlemine girmiştir.”61

Hüseyin Vassaf, “Şems Osman Efendi’nin bir süre Hocapaşa’da tütüncülük işi ile meşgul olduğunu, bu süre zarfında vaktini boşa harcamayıp ilim tahsiline devam ettiğini”62

söylemektedir.

İbnülemîn M. Kemal, “Şems Osman Efendi, Fars edebiyatına hakkıyla vakıf olduğu gibi Arap lisanındaki eserleri de hakkıyla anlar.” dedikten sonra Ziya Paşa’dan şu anekdotu paylaşır: “Hatta Ziya Paşa, Osman Efendi’nin kerametine kani olmam lazım gelse kendinin Arapça okuduğunu bilen olmadığı hâlde hepimizden iyi Arapça bilmesinden dolayı kani olurum, dermiş.”63

Kürkçüoğlu da bu konu ile ilgili şunları aktarmaktadır: “Şems Osman Efendi’nin az olmakla beraber Türkçe gazelleri gibi Arapça ve Farsça gazel tarzında şiirleri de vardır. Bu şiirler, yazıldıkları dillerin selikasına uygun, manaca dolgundur. Bu bakımdan o, eski tabirle “Elsine-i Selâse”de (Üç dilde) mahir bir şairdir. Arapça şiirlerini Araplar, Farsça şiirlerini de Farslar yadırgamazlar.”64

Yukarıda verilen bilgilerden hareketle Şems Osman Efendi’nin nereden ve kimden eğitim aldığı bilinmese de iyi bir eğitim görmüş olduğu anlaşılmaktadır.

1.1.5. Mesleği ve Seyahatleri

59

Yıldırım, “Osman Şems Efendi Hayatı, Eserleri ve Dîvânı (Metin-İnceleme-Tahlil)”, s.13.

60

Kürkçüoğlu, Osman Şems Efendi Divânı’ndan Seçmeler, s.12.

61 a.e., s.8. 62

Vassaf, Sefîne-i Evliyâ C.I, s.173.

63

İnal, Son Asır Türk Şairleri, s.1764.

15

Şems Osman Efendi bir müddet Hocapaşa’da tütüncülük işi ile meşgul olmuş üç ay gibi kısa bir sürede bu dükkân, irfan sahibi kimselerin bir araya gelip muhabbet ettiği bir mekân hâline gelmiştir; fakat Şems Osman Efendi, elinin çok açık olmasından dolayı altı ayda sermayeyi tüketip tütüncü dükkânını kapatmak zorunda kalmıştır.65

Şems Osman Efendi dükkânı kapattıktan sonra Mâliye Eshâm Kalemi Kâtipliği yapmış daha sonra 1261/1845 tarihinde Bedesten Satış Memurluğu’na tayin edilmiştir.66

Son olarak Darphâne-i Âmire Arayıcıbaşılık görevinde bulunan Şems Osman Efendi buradan çok az bir maaşla (100 kuruş) emekli olmuştur.67

Şems Osman Efendi’nin Sadrazam Ali Paşa ile Dîvân-ı Hümâyûn Kalemi’nde görev yaptığı kaydedilmiş; fakat bu bilginin doğru olmadığını Ali Fuad Bey’den nakille İbnülemîn M. Kemal eserinde dile getirmiştir.68

Şems Osman Efendi’nin 1300/1882-83 senesine kadar inziva hayatı yaşayıp inzivanın ardından 1888 yılına kadar ara sıra İstanbul, Bursa arasında seyahat ettiği kaynaklarda yer almaktadır; fakat Bursa’ya gidiş sebebi ile ilgili kaynaklar farklı bilgiler vermektedir. Ahmed Sâfî, Şems Osman Efendi’nin “Zaman icabı oraya ikamete memur edildiğini…” yani Bursa’ya zorunlu olarak gönderildiğini sonradan terhis edildiğini;69

Hüseyin Vassaf, bu seyahatlerin manevi işaret ile insanları irşat

65 İnal, Son Asır Türk Şairleri, s.1762.

Kürkçüoğlu, Osman Şems Efendi Divânı’ndan Seçmeler, s.14.

Vassaf, Sefîne-i Evliyâ C.I, s.173. Verdiğimiz bu kaynaklarda konu ile ilgili şu anekdot anlatılmaktadır: Bir gün bir Bektaşi dervişi bu dükkâna gelmiş ve Şems Osman Efendi’den çubuğuna tütün doldurmasını istemiştir. Osman Efendi dervişin hem çubuğunu hem de kesesini doldurmuştur. Bu cömertlik karşısında derviş dükkânın ne zaman açıldığını sormuş üç ay önce açıldığını öğrenince, eğer bu dükkânı üç ay sonra kapatırsan zararla kapatırsın; altı ayda kapatırsan sermayeyi tüketirsin; bir senede kapatırsan sermayen kadar borca girersin uyarısında bulunmuştur. Dervişin dediği gibi olmuş ve Şems Osman Efendi, “Hakikaten altı ayda sermayeyi tükettik” demiştir.

66 Fatîn Davud, Fatîn Tezkiresi (Hâtimetü’l-Eşâr), haz. Ömer Çiftçi, Ankara, 2017, s.503, Erişim:

20.11.2020, (çevrimiçi), http://ekitap.kulturturizm.gov.tr

67

Sâfî, Sefîne-i Sâfî, C.XI, s.1324.

Kürkçüoğlu, Osman Şems Efendi Divânı’ndan Seçmeler, s.13.

68

Ali Fuad Bey, Şems Osman Efendi ile Ali Paşa’nın Hocapaşa mahallesinde komşu olduklarını, Ali Paşa’nın Dîvân’da iken Şems Osman Efendi’nin Maliye’de olduğunu fakat Ali Paşa’nın ona “Osman Efendi, sen Maliye’yi terk et, Bâbıâli’ye gel, feyz bulursun; Maliye aklamı esnaf yeridir.” diyerek kendisini bu göreve teşvik ettiğini fakat seyr ü süluk devresinde olan Osman Efendi’nin Bâb-ı Âliye değil, beyt-i âliye bile gitmekten sakınıp çekindiğini ifade etmektedir. Daha detaylı bilgi için bkz: İnal, Son Asır Türk Şairleri, s.1762.

16

etmek maksadıyla yapıldığını;70

İbnülemîn M. Kemal ise, Osman Efendi’nin 1 Zilhicce 1303/31 Ağustos 1886 tarihinde Ali Fuad Bey’e Bursa’dan gönderdiği mektubundan hareketle, seyahat sebebinin çektiği göğüs hastalığı olduğunu ifade etmektedir.71 Ayrıca Yusuf Yıldırım, Şems Osman Efendi’nin bu seyahatlerine ilave olarak Dîvân’ında yer alan beytlerden hareketle hac yolculuğu yapıp Medine-i Münevvere’yi ziyaret ettiğini dile getirmektedir.72

Benzer Belgeler