• Sonuç bulunamadı

B. Bürokratik Yönetim Biçiminde Planlama

2. Merkezi/Sosyalist Planlama

olmaktan ziyade piyasayı yönetebilmeyi amaçlamaktadır.287 Bu bağlamda merkezi planlamanın kapitalist planlamadan farkı, bütün üretimin kontrol altında tutulmasıdır.

Üretimden beklenen de maksimum kâr oranını yakalamak değil, en yüksek üretim düzeyine ulaşabilmektir.288 Bu nedenle Sovyetler Birliği’nde görülen kâr, planın gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak ve her işletmede uygulanmasını sağlamak için devletin elinde bulunan yardımcı bir araç dışında bir şey değildir. Merkezi planlamada kullanılan ücret, faiz ve fiyat sistemi gibi araçlar merkezi planlamaya yardımcı teknik düzenleyicilerdir. Diğer bir ifadeyle, üretim ve tüketim kararlarında belirleyici değil sadece etkileyici konumda yer almaktadırlar.289 Bu noktada merkezi planlama, bütün ekonomiyi yönetebilme amacı altında siyasi iktidarı ele geçirebilme anlamına gelmektedir. Çünkü siyasi iktidarın ele geçirilemediği bir durumda üretim araçlarının kamulaştırılması da imkânsız bir hâl almaktadır.290

Sovyet planlama anlayışının doğuşu 1917 yılına kadar uzanmaktadır. 1917-1927 yılları arasında Sovyetler Birliği’nde çeşitli üretim alanlarında ve ulaştırma ile beslenme konularında planların yapıldığı görülmektedir. Bu planların en önemlilerinden biri 1920 yılında hazırlanan Goelro Planı’dır. Goelro Planı, devlet elektriklendirme komisyonu tarafından hazırlanan bir elektrik üretim ve dağıtım planıdır. Plan, A ve B olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. A bölümü, var olan kapasiteyi kullanmayı ve bunun için önlemler bulmayı amaçlamaktadır. B bölümü ise, yeni kapasiteler yaratmayı amaçlamaktadır.291 Ancak konumuzu ilgilendiren beşer yıllık genel planların doğuşu 1929 yılına denk gelmektedir. Yukarıda bir örneği verilen diğer planlama çalışmaları belirli sektörleri kapsaması ve bağlayıcılık özellikleri taşımaması nedeniyle gerçek bir planlama faaliyeti olarak nitelendirilmemektedirler.292

287 Küçük (1975), a.g.k, s.71.

288 Özuğurlu (2002), a.g.k, s.16.

289 a.k, s.8.

290 Sadun Aren, Cemal Hekimoğlu, Oğuzhan Müftüoğlu v.d., Plan, Piyasa ve Sosyalizm, Toplumsal Araştırmalar Vakfı Panel Dizisi, Alan Yayıncılık, İstanbul, 1995, s.5.

291 Lenin’in etkisinde hazırlanmış olan bu plana en büyük eleştiri Trotsky’nin bir yakın arkadaşından gelmiş ve plan hayalcilikle suçlanmıştır. Trotskiy’e göre de plan, büyük birimleri kapsaması ve ileri teknoloji kullanılması bakımından başarısızdır. (Küçük (1975), a.g.k, s.172-173.)

292 Korkut Boratav, Sosyalist Planlamada Gelişmeler, S.B.F. Yayınları, No:3, Ankara, 1973, s.14-15.

1929’dan itibaren uygulamaya konulan beş yıllık293 planların işleyişi şu şekildedir: Planlarda yer alan genel hedefler, ilgili bakanlıkların yardımı ile Devlet Planlama Komisyonu (GOSPLAN), birlik cumhuriyetlerinin planlama kurulları ve Milli İktisat Konseyi tarafından hazırlanmaktadır.294 Bu genel hedefler, hiyerarşik bir düzen içinde en üstten en alta (üretim birimleri) kadar ulaştırılmaktadır. Ancak bu hiyerarşik düzeyi planlama dairesinin salt egemenliği olarak değerlendirmemek gerekmektedir. Çünkü planlama dairesi, birlik cumhuriyetlerinin planlama kurulları ve Milli İktisat Konseyi dışında da çok sayıdaki araştırma kurumundan, üniversitelerden ve büyük kuruluşlara bağlı enstitülerden yardım almaktadır.

Özellikle de bütün araştırma enstitülerinin devlet organlarına bağlı oluşu, teknik ve iktisadi sorunların aşılabilmesini çabuklaştırmaktadır.295 Planlamanın ilk aşaması planlama birimi tarafından ülkedeki bütün üretim birimlerinden, geçmiş yıldaki üretim göstergelerinin ve gelecek yılda planlanan üretim düzeyinin istenmesidir. Bu aşamada üretim birimleri kendi olanaklarını değerlendirmekte ve nelere ihtiyaçları duyduklarını belirten bir plan taslağı hazırlamaktadırlar. Her kuruluş, kendi planını hazırlarken diğer kuruluşların planları ile kendisine mal arz eden ve ürettiği malı tüketen kuruluşlara danışmakta ve böylece planlarda bir bütünlük sağlanması amaçlanmaktadır.

Planlamanın ikinci aşaması kuruluşlardan gelen planların planlama birimi ve hükümet tarafından değerlendirilerek ilk plan taslağının oluşturulmasıdır. Hazırlanan bu taslak hemen yasalaşma sürecine girmemekte ve tekrar tartışılmak üzere kamuya sunulmaktadır. Planda yer alan amaçlar ve hedefler böylece işletmelerin ve diğer örgütlerin işçileri, işçi sendikaları ve plan belli bir bölgeye has yapılıyorsa o bölge halkının görüşleri çerçevesinde tartışılmaktadır. Planlamanın üçüncü aşamasında kamuoyunda tartışılarak kuruluşlara gönderilen planlar, bu birimler tarafından tekrar incelenmekte ve tek bir plan haline getirilerek hükümet üyelerinden oluşan Konsey’in bir organı olan ve milli ekonominin gelişmesi ile ilgili devlet planlarını hazırlamaktan sorumlu olan GOSPLAN’da toplanmakta ve burada plana son şekli

293 Planlamada beş yıllık bir sürenin kabul edilmesinin nedeni, büyük yatırımların başlanıp bitirilebileceği ve belirli bir tarımsal deviri içerdiğinin düşünülmesinden kaynaklanmaktadır. (Boratav (1973), a.g.k, s.23.)

294 Genel hedefler, perspektif ya da genel plan adıyla da anılmaktadır. Bu planlar, siyasi iktidarın en genel ve sosyal amaçlarını somutlaştıran belgelerdir. (Boratav (1973), a.g.k, s.20-21).

295 Birleşmiş Milletler Uzmanlar Kurulu Raporu (1967), a.g.k, s.128.

verilmektedir.296 Son şeklini alan plan, hükümete sunulmakta ve böylece yasalaşma süreci de tamamlanmış olmaktadır.

Sovyetler Birliği’nde uygulanan merkezi planın amacı, bütün ülkeyi kapsayacak şekilde ekonomik faaliyetler belirlemek,297 üretimdeki artış hızını devam ettirmek ve tüketim seviyesini artırmaktır.298 Bir başka deyişle toplumdaki bütün ekonomik ve toplumsal kaynakların belirli bir amaç doğrultusunda tek bir planla yapılması amaçlanmaktadır.299 Bu amaç doğrultusunda bütün iktisadi faaliyetler idarenin denetimindedir. Beş yıllık planlar ekonomiyi bu şekilde bir bütün olarak ele alırken, yaşanan ekonomik, siyasi ve sosyal gelişmelere uyum sağlayabilmek amacıyla yıllık programlar da hazırlanmaktadır.300 Böylece beş yıllık genel planlara uygun ancak ulusal ve uluslararası gelişmeleri de es geçmeyen bir anlayış doğrultusunda ekonomi yönetilmektedir. Bu açıklamalar da göstermektedir ki kapitalist planlama para ve maliye politikaları şeklinde ilerken; sosyalist planlama daha genel olarak siyasi ve idari mekanizmalarla yürümektedir.301

İki temel planlama türünün verilmeye çalışılan özellikleri de göstermektedir ki kapitalist ve merkezi planlama arasında planlama kavramı dışında çok fazla bir benzerlik bulunmamakta ve temel noktaların hemen hemen hepsinde farklılıklar göze çarpmaktadır. Örneğin merkezi planlamada ekonominin bütün faaliyetleri planlanırken; kapitalist planlamada planlama örgütü, ulusal ekonominin kalkınmasına ilişkin dalları planlamaktadır. Bu noktada sosyalist planlama örgütü,

296 Soysal (1958), a.g.k, s.28, Birleşmiş Milletler Uzmanlar Kurulu Raporu (1967), a.g.k, s.57-58 ve Soyak (2006), a.g.k, s.18-19.

297 Sovyetler Birliği’nde birlik cumhuriyetlerinin planları da Birlik Cumhuriyetleri Bakanlar Kurulu Devlet Planlama Komisyonu tarafından hazırlanmaktaydı. (Birleşmiş Milletler Uzmanlar Kurulu Raporu (1967), a.g.k, s.206.)

298 a.k, s.3-4. Sovyetler Birliği’nde uygulanmış olan planlama faaliyetleri neticesinde özellikle yatırım ve sermaye miktarlarındaki artış bakımından büyük ilerlemeler sağlanmıştır. Küçük de işgücü verimliliğinin kalkınma ve planlamanın en elle tutulur niteliksel özelliği olduğunu söylemekte ve bu açıdan Sovyet planlama başarısını 1930-1936 yıllarını kapsayan işgücü verimliliğindeki artış hızıyla açıklamaya çalışmaktadır.

299 Hayek (2004), a.g.k, s.45-49.

300 Hamitoğulları (1966), a.g.k, s.105.

301 A. Yalçın, “ İktisadi Planlama ve Kalkınma”, Forum, C:5, S:49, (1 Ocak 1956), s.10-11.

Forumdaki genel yazılar, planlamanın kaynağını Batı’da görmektedirler. Bu yazılarda siyasi eşitliğin ekonomik eşitliği de getireceği ve bunun da planlama ile olacağının üzerinde durulmaktadır. (Ali Somel, 1930’lardan 1960’lara Geçişte Devletçilik ve Planlamanın Dönüşümü: Forum Dergisindeki Tartışmalar, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2006, s.107.)

fiyat tespiti yapması ve belli bir zaman süresi içinde ekonominin ne kadar üretim malı üreteceğine karar vermesi bakımından kapitalist planlama örgütünden farklılaşmaktadır. Böyle bir amaç da ancak devletin doğrudan iktisadi müdahaleleriyle gerçekleşmektedir.302 Bir diğer önemli fark da, kapitalist planlama uygulamasında planlamanın amaçlarına ulaşılabilmesi için özel sektörden de belirli beklentiler olurken; merkezi planlama anlayışında planlamanın yürütülmesi tamamen sosyalist devletin ödevidir.303