• Sonuç bulunamadı

2.2 ÖĞRENME STİLLERİ

2.2.2 Öğrenme Stilleri Modelleri

2.2.2.7 McCarthy öğrenme stili modeli

6 yıl boyunca bir lisede gerçekleştirdiği deneysel çalışmalar sonucunda McCarthy, kendi çalışmalarından elde etmiş olduğu öğrenme stilleri modeli ile diğer öğrenme stilleri ile ilgili çalışma yapan araştırmacılar arasında pek çok benzerlik bulmuş ve Gregorc’un kuramında yapmış olduğu ayrıma benzer bir ayrım yaparak kendi öğrenme stili modelinin aşamalarını beynin farklı bir bölgesiyle ifade etmiştir (Veznederoğlu ve Özgür, 2005: 9).

McCarthy, Kolb’un teorisini biraz değiştirerek ilk ve orta eğitim için bir öğrenme modeli hazırlamıştır. Modelin temelini Kolb’un dört tipte incelediği öğrenme stillerine oluşturmaktadır (Uyangör ve Dikkartık, 2009: 180). McCarthy yaptığı çalışmalar neticesinde bireyleri dört farklı kategoriye ayırmıştır. Birinci tip öğrenenler imgesel öğrenenler, ikinci tip öğrenenler analitik öğrenenler, üçüncü tip öğrenenler sağduyulu öğrenenler ve dördüncü tip öğrenenler dinamik öğrenenlerdir (Tendy ve Geiser, 1997: 12).

McCarthy’ye göre dört öğrenme stilinin her biri bir çeyrekte yer alır ve her birey kendi bulunduğu çeyrekte kolayca başarılı olur. Hissederek ve izleyerek öğrenmeyi tercih eden imgesel öğrenenler birinci çeyrekte yer alırlar. İzleyerek ve düşünerek öğrenmeyi tercih eden analitik öğrenenler ikinci çeyrekte yer alırlar. Kavramlar yoluyla düşünerek ve kendileri için bir şeyler deneyerek, yaparak öğrenmeyi tercih eden sağduyulu öğrenenler üçüncü çeyrekte yer alırlar. Hissederek ve yaparak öğrenmeyi tercih eden dinamik öğrenenler ise dördüncü çeyrekte yer alırlar (McCarthy, 1987: 33).

İmgesel öğrenenler, bilgiyi somut biçimde algılar ve yansıtarak işlerler.

36

dinler ve başkalarına anlatırlar. Çevresindeki olayları farklı bakış açılarıyla analiz ederler. Fakat bu bazen hızlı kararlar almalarına engel olur. Eğitim verilen yerleri, ilgi çekici bireysel konulardan uzak ve ilişkisiz görürler (McCarthy, 1990: 32). Bu stildeki öğrenciler, farklı şeyler düşünebilen ve geniş hayal gücüne sahip bireylerdir. Bu bireyler için anahtar soru kelimesi “Niçin?”’dir. Bu öğrenme stiline sahip öğretmenler ise, kişisel gelişime faydalı olma konusuyla ilgilenirler. Diğer bireylerin daha bilinçli olmaları için gayret gösterirler. Doğal ve işten davranmaları için öğrencilerine tavsiyede bulunurlar. Müfredatın bütün öğrencilere hitap eder şekilde hazırlanması gerektiğini savunurlar. Takım halinde çalışmayı ve geribildirim almak hoşlarına gider. Herkesi bu işbirliğine dahil etmeye istekli yardımsever insanlardır. Bireylerin kişisel gelişimlerini etkileyen sosyal ortamların faydalarına inanırlar. Mantıklı hedefler üzerine yoğunlaşma becerileri üst seviyededir(McCarthy, 1987: 37; McCarthy, 2000: 42).

Analitik öğrenenler, bilgiyi soyut olarak algılar ve yansıtarak işlerler. Gözlemlerini

ve deneyimlerini daha önceki yaşantıları ve bildikleri ile bütünleştirerek zihinlerinde oluştururlar. Fikirler üzerinde yorum yaparak öğrenirler ve karşılaştıkları bilgilerinin geçerliliğini kontrol etmek isterler. Detaylardan hoşlanır ve sistematik çalışırlar. Yaptıkları işlere özen gösterirler. Bununla birlikte, standart sınıfları öğrenmek için tercih ederler. Bu öğrenme stiline sahip bireyler için anahtar soru kelimesi “Ne?”’dir (McCarthy, 1990: 32). Bu öğrenme stiline sahip öğretmenler ise, bilgi sunmak ve dağıtmakla ilgilenirler. Ellerinden geldiğince doğru ve güvenilir bilgi vermek ister ve bunun için daha çok bilgi sahibi olmak için çaba gösterirler. Yıllık planların faydalı bilgilerin sunulmasına yardımcı olması gerektiğine ve bilgilerin standart bir düzen ile iletilmesi gerektiğini ifade ederler. Bilgi, onlar için tam anlamıyla anlaşılması gereken bir şeydir. Öğrenenlerin aktif olarak düşünen kişiler olmasını için çabalarlar. Bilgi başarı için olmazsa olmazdır. Derslerde not alma, okuma gibi aktivitelerde öğrencilerine yardımcı olurlar. Derslerinde alan uzmanlarından alıntılar kullanır. Ayrıntılı, gerçekçi ve düzenli düşünmek onlar için yaşam tarzıdır. Bu gruptaki öğretenler sahip oldukları öğrenme aşkını öğrencilerine aşılamak isteyen geleneksel öğretmenlerdir. Otoritenin doğru yerde ve kararınca olması gerektiğine inanırlar (McCarthy, 1987: 39; McCarthy, 2000: 43).

Sağduyulu öğrenenler, bilgiyi soyut kavramsallaştırma yoluyla algılar ve aktif

37

yaşantılarıyla düşünerek öğrenirler. Kuram ve yaşantıyı beraber hayatlarında uygularlar. Uygulamalı eylemlerde en iyi şekilde başarı gösterirler. Problem çözme konusunda oldukça başarılıdırlar. Bu bireyler problem çözmeye çalıştıklarında problemin cevabının verilmesinden hoşlanmazlar. Tek başına sonuça varmak en büyük zevkleridir. Bu öğrenme stiline sahip bireyler için anahtar soru kelimesi “Niçin?”’dir (McCarthy, 1987: 41; McCarthy, 1990: 32). Bu öğrenme stiline sahip öğretmenler ise, öğrenenlerin etkinlik ve becerilerini yukarılara çıkarmak için uğraşırlar. Öğrencilerine hayarları boyunca parasal olarak başkasına bağlı olmadan yaşama yeteneği kazandırmak için çaba gösterirler. Müfredatın bu ve bunun gibi maksatları gerçekleştirmesi inancına sahiptirler. Bilgi onlar için öğrencilerine kendi yaşamlarını devam ettirebilecekleri bir donanım olarak görürler. Öğrencilerini problem çözmeye, deneyler yapmaya, teknik işlere ve uygulamalı etkinliklere, aktivitelere yönlendirirler. Öğrenenlerini uygulamalarını daha hızlı yapmaları konusunda cesaretlendirir. Öğrencilerinin problemlere bilimsel olarak yaklaşmaları gerektiğine inanırlar. Bu kısımdaki öğretmenler mükemmeliyetçi karakterde olup verimlilik ve kaliteyi artırmak için gayret gösterirler. Abartılı olan ödülleri faydalı bulurlar. Takım çalışması becerileri konusunda eksiklikleri olsa da sağduyulu öğretmenler, kararlı ve kendine yeten tipler olup, alanlarında teknik bakımdan çok iyidirler (McCarthy, 1987: 41; McCarthy, 2000: 44).

Dinamik öğrenenler, bilgiyi somut yaşantı yoluyla algılar ve aktif yaşantı yoluyla

işlerler. Deneme yanılma yoluyla öğrenirler ve yaşantı ile uygulamayı bütünleştirirler. Kendi kendilerine keşfetme konusunda başarılıdırlar. Karmaşık konularda başarılı bir şekilde sentezler yapabilirler. Yeni bilgiler öğrenme konusunda oldukça isteklidirler. Değişikliklere ve yeniliklere çabucak uyum sağlayabilirler. Sezgileriyle problemleri çözebilirler ve diğer insanlarla kolayca iletişim kurabilirler. Risk almaktan hoşlanırlar. Bazen sabırsız olabilirler. Etkili olabilmek için çaba harcarlar. Bu bireyler için okul sıkıcı bir yerdir (McCarthy, 1990: 32; McCarthy, 2000: 45). Bu öğrenme sitiline sahip öğretmenler ise, öğrencilerinin kendi kendilerine keşfetmelerini sağlamaya çalışırlar. Öğrencilerinin mümkün olan çözüm yollarını araştırmalarına önem verirler. Öğrencilerin kendi vizyonları ile hareket etmelerine, hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmaya çalışırlar. Öğretim programının öğrencilerin ilgilerini harekete geçirmesi gerektiğine inanırlar. Bilgiyi, daha büyük toplumları geliştirmek için bir araç olarak görürler. Öğrencilerini

38

yaşantısal öğrenmeye cesaretlendirirler. Öğretim yöntemlerinde değişikliklere gitmekten hoşlanırlar. Öğrencilerin enerjik olmaları için çalışan dramatik öğretmenlerdir. Bu gruptaki öğretmenler istediklerini yaptırtma ve aceleci olma özelliklerine sahiptir (McCarthy, 1987: 43; McCarthy, 2000: 45).

Şekil 2. 4Mat Sistemi (Tatar, 2006: 33)