• Sonuç bulunamadı

2. GÖKSEL ÖĞELER EDEBĐYAT ĐLĐŞKĐSĐ

2.4. Göksel Öğeler ve Güneş ile Ay Eksenli Anlatılar

2.4.1. Mayalar: Güneş Eksenli Anlatı

Maya ayinlerinin birinde ışığıyla ve yaşam kaynağı olma hasebiyle her şeyi kap- sayıcı güneşi hissetme ve onunla özdeşleşme amaçlı ritüel, ulvi olan varlığa ulaşma, onun yüceliğinin farkına varma ve bu yola girmiş kahramanın geçeceği aşamalar bu- lunmaktadır. Bu ayin yaşamla, bir kahraman gibi mücadele edilmesi gerektiğini vurgu- lar. Bir kahramanın başarabileceği en büyük zafer kendisiyle –içsel benliğindeki korku- ları ve güvensizlikleriyle- yüzleşmek ve benliğindeki sorunları çözmek olacaktır. Birey- leri, kendi var oluş gücünden ayıran şey benliğinde kendine dair barındırdığı sorunlar- dır. Evrende yaşayan her canlının yaşama amacı, kendi özüyle bütünleşme görevini ta- mamlamaktır. Đçimizdeki öz güçten uzaklaştığımız takdirde, benliğimizin sesini duya- bilme yetimizi kaybederiz. Bu yetinin kaybedilmesi sonucunda, kendini duyurmak için haykırış ve çığlık haline dönüşen ihtiyaçlarımızın farkına varmamız imkânsızlaşır (Bonewitz 2002: 160).

Maya ritüellerinin bir egzersizinde Itzamna’yı (Güneşi) yaşamak ayini oldukça önemlidir. Bu figür ile güneşin yani kapsayıcı gücün derinliklerine nüfuz edilebilir. Gü- neşi anlamak ile birlikte, her şeyin bir bütün oluşturduğunun farkına varıldığında ben- liklerin bu bütünle uyumlu hale gelmesi gerçekleşir. Bu ritüel/ayin şöyle yaşanır:

21

*Başlamak için gözlerinizi kapayın ve kendinizi piramide giden yolun başında hayal edin. Zaman güneşin doğmasından hemen önceki saat olduğu için oldukça tören- sel bir cüppe giymişsiniz. Ormandaki hava oldukça ürkütücü ve soğuk.

*Piramide doğru ilerledikçe, yumuşak ve ılık bir hava yüzünüze vuruyor; etrafta yürürken sandaletlerinizin çıkardığı sesten başka hiçbir ses yok.

*Piramide yaklaşıyor, merdivenleri çıkıyor ve kutsal odaya ulaşıyorsunuz. Kut- sal odaya açılan kapıya geliyorsunuz ve kutsal odaya giriyorsunuz. Odanın içinde ka- ranlığa yakın bir gölge hâkim. Bu odanın bir köşesinde, güneye bakan bir pencere var. Odanın tam ortasında, oturarak pencereyi görebileceğiniz bir taş var.

*Doğuda, henüz doğmak üzere olan güneşi ve etrafa yaydığı renkleri görüyorsu- nuz. Batıda, karanlık gökyüzünde hala görülebilen birkaç yıldız var. Güneş yükselmeye başladıkça, yayılan güneş ışınları, aşağıda kalan balta girmemiş ormanı ve ormanın daha ilerisinde bulunan tapınak şehrini ve yolları aydınlatıyor.

*Güneş bütünüyle kendini gösterdiği anda, benliğinizde ve benliğinizi çevrele- yen her şeyde oluşmaya başlayan yaşam gücünü –yaşamın tüm aşamalarını birbirine bağlayan gücü- hissetmeye başlıyorsunuz. Bu güçle bütünleştiğinizi ve tek bir varlık olduğunuzu hissedin. Yaşamın tek bir bütün olduğunu ve sizin de bu bütünün bir parça- sı olduğunuzu bilincinizi harekete geçirerek algılamaya çalışın. Bilincinizde var etmeye çalıştığınız gerçek somut bir biçime sahip olamayabilir; fakat bu gerçeğin aynı zamanda benliğinizde önceden var olan tüm biçimlerin kaynağı olduğu aşikârdır.

*Tüm süreçleri tamamladığınızı hissettiğinizde, birkaç kez derin nefes alın ve si- zi çevreleyen nesnel gerçekliğe geri döndüğünüzün farkına varın. Hazır olduğunuzda, gözleriniz kendiliğinden açılacaktır (Bonewitz 2002: 151-152).

Bu ayin bir tür kişisel gelişim ve dönüşüm egzersizidir. Böylece kaplayıcı güç olan ve güneşle sembolize edilen tek varlığa ulaşılır. Olgunluğa erişebilmek için belirli aşamalardan geçilmesi gerekmektedir. Birinci aşama her şeyin karanlıklar içinde olduğu güneşin daha tecelli etmediği bir vakit ve bütün sırlarıyla karanlıklar içinde bilinmezlik- lerle dolu olan orman, ayrıca bütün bu çıkmazlarla birlikte güneşin ısısı olmadığından soğuk bir hava. Öncelikle bu aşama yaşanmalıdır. Güneşle sembolize edilen “bir tek

22

varlık” olmayınca kişinin şahsındaki ve çevresindeki psikolojik durumun ne olacağı izah edilmeye çalışılır.

Bir diğer aşama piramide doğru ilerlemektir. Piramidin yükselmeyi, gelişmeyi sembolize ettiği gibi ontolojik varlık tabakasına da işareti düşünüldüğünde kişi, varlık tabakalarının farkına varır. Bu farkındalık metinde “ılık bir havanın yüze vurması” şek- lindir. Daha da geniş bir yorumla “bad-ı saba” mazmununa yaklaşır. Tabi bu yolculukta yine yalnızlık vardır. Yalnızlığa eşlik eden sadece ve sadece kişiye ait olan ve onu taşı- makla görevli taşıyıcılar olan ayaklardaki sandaletlerdir.

Piramide yaklaşıp merdivenleri çıkmak ile kutsal odaya ulaşmak; Uruc’un bir nevi sayılabilecek olan manevi yükseliş sayesinde bütün sırlara ulaşacak odaya girilir. Oda halen karanlıktır. Fakat pencere ve pencereyi de görebilecek bir taş sembolü olma- dan karanlıklardan çıkılmayacaktır. Bu pencere ve pencereden dışarıyı görmeye yar- dımcı olan taş olmadan kapsayıcı güç tam anlamıyla fark edilmeyecektir.

Aşamalar bir bir kat edilir ve güneşin sırrına ermek için “taş ve pencere” yol azığı olarak görevini ifa eder. Doğuda, henüz doğmak üzere olan güneş ve onun etrafa yaydığı renkleri ile “tecelli” müşahede edilir. Bununla birlikte sırlarıyla karanlıklar di- yarında kalan en önemli unsur olan “orman” gün yüzüne çıkmak üzeredir. Güneş yük- selmeye başladıkça, yayılan güneş ışınları ormanı, tapınak şehrini ve yolları aydınlat- maktadır.

Son aşamada güneşin kendini göstermesiyle orman ve yol tamamen aydınlan- mıştır ve bu durum pencereden izlenmiştir. Pencereye gelen ısı ve ışık ile bunların far- kında varıldığı için soğukluk ve karanlık da gitmiş, odaya da ışık gelmiştir. Bu gözlem- lemede saik konumundaki güneş ile bütünleşme zamanı gelmiştir. Çünkü güneş olma- saydı orman, yol, oda, pencere aydınlanmayacak, böylece bahsedilen nesneler tanınma- yacak ve bunların ne işe yaradıkları müşahede edilmeyecek, karanlıklar içinde soğukta kalınacak, bilinmezlikler içinde bilinmez olunacaktır. Bütün bunlardan sonra bir Maya saliki için gelinen aşama şudur: Güneş bütünüyle kendini gösterdiği anda, benliğinizde ve benliğinizi çevreleyen her şeyde oluşmaya başlayan yaşam gücünü –yaşamın tüm aşamalarını birbirine bağlayan gücü- hissetmeye başlıyorsunuz. Bu güçle bütünleştiği- nizi ve tek bir varlık olduğunuzu hissedin. Yaşamın tek bir bütün olduğunu ve sizin de bu bütünün bir parçası olduğunuzu bilincinizi harekete geçirerek algılamaya çalışın.

23

Bilincinizde var etmeye çalıştığınız gerçek somut bir biçime sahip olamayabilir; fakat bu gerçeğin aynı zamanda benliğinizde önceden var olan tüm biçimlerin kaynağı oldu- ğu aşikârdır. Sizi çevreleyen nesnel gerçekliğe geri döndüğünüzün farkına varın. (Bonewitz 2002: 151-152).

Benzer Belgeler