• Sonuç bulunamadı

Karşılaştırmalı Metnin Kuruluşu ve Nüshalar Arası Đlişkiler

3. MESNEVĐ GELENEĞĐ VE MĐHR Ü MÂH MESNEVĐLERĐ

1.1. ÂLÎ’NĐN MĐHR Ü MÂH MESNEVĐSĐ

1.1.6. Karşılaştırmalı Metnin Kuruluşu ve Nüshalar Arası Đlişkiler

Mihr ü Mâh mesnevisinde elde bulunan üç nüshada eserin muhtevasını ve dil özelliklerini farklı kılacak bariz farklılıklar bulunmaz. Kelime ve kelime grubu gibi farklılıklar dışında fonetik bazı hususiyetler göze çarpar. B ve Z nüshalarında “herkesün” olarak yazılan kelime Đ nüshasında “herkeşün” şekliyle görülür. Fonetik olarak Türkçenin gelişim aşamalarında ve şivelerde kullanılan buna benzer küçük fark- lılıklar bulunmaktadır.

Üç nüshadan B ve Đ nüshaları büyük oranda aynıdır. Küçük bazı farklılıklar müs- tensihin yanlış yazımı veya yanlış okumasıyla alakalıdır. Bu iki nüshanın beyit sayısı arasında sadece bir fark bulunmaktadır.

Beyit ve Beyit Sayısı Düzleminde Karşılaştırma

Mihr ü Mâh mesnevisinin beyit sayısı 1173’tür. Bu sayı üç nüshanın karşılaştı- rılması sonucunda elde edilmiştir. Yukarıda da değinildiği gibi Đ nüshasında 1165 bu- lunmaktadır. B nüshasında ise 1164 beyit bulunmaktadır. B ve Đ nüshasının ikisinin kar- şılaştırması sonucunda her iki nüshanın aynı beyitlerden oluştuğu, B nüshasında bir beytin eksik olduğu, bir diğer beytin de ikinci dizesinin eksik yazıldığı görülmüştür. B nüshasında olmayıp Đ nüshasında olan bir beyit ise şudur:

71

B nüshasında eksik yazılan dize ise “Đdelüm gel senüñle ževė ü śafā/Eyü çekdük bu deñlü cevr ü cefā (754) beytinin ikinci dizesidir. Her iki nüshada bunlarında dışında farklı bir beyit yoktur. Bu iki nüsha ekseninde bakıldığında beyit sayısının 1165’ten fazla ol- madığı görülür.15 Z nüshasında ise 1082 beyit bulunmaktadır. Üç nüshanın karşılaştır- malı olarak yapılan incelemesinde beyit sayısı 1173 olarak tespit edilmiştir. B ve Đ nüs- hasında olmayıp Z nüshasında olan sekiz beyit şunlardır:

Levh-i ħāŧırdan eyle anı tırāş/Đtme şāhüm ħaŧāsın ‘āleme fāş (153)

Ber-murād olsun ‘Ālį-i bende/Nice bir zār ola ol efgende (154)

Var idi bir laŧįf maĥbūbüm/Olmış idi cemāli merāūbüm (252)

Ĥamdü li’llāh feŜāyilüñ bi-ĥadd/Ehl-i nažm içre yok saña mānend (279)

Umaram vaśla irgüre şāyed/Dil-i bįmārum eyleye bį-derd (461)

Đrgürür ‘āėibet murāda anı/Ėomayıp dāyimā recāda anı (470)

Nāmına āftāb dirler anuñ/Keremin bį-ĥisāb dirler anuñ (574)

Daħı nice nefāyisi ħˇoş-ħˇār/Māh-ı bįçāre eyledi ižhār-ı iĥŜār (947)

Ayrıca Z nüshasında olmayan 91 beyit hem Đ hem de B nüshasında aynen bu- lunmaktadır. Bu beyitlerin bazıları art arda gelen 24 beyit (683-706) veya 31 beyitten (737-768) oluştuğu gibi müstakil olanları da bulunmaktadır. (155,166, 596… )

B ve Đ nüshasındaki sıralamanın aksine Z nüshasının bazı beyitlerinin yerleri ön- celik ve sonralık bakımından farklılık arz eder. Z nüshasının bazı beyitleri Đ ve B nüsha- sından birkaç beyit önce veya sonra gelmektedir. Şöyle ki:

Eyleseñ źerre deñlü ħāke nažar/Misk-i ħoş-bū olur yaħud ‘anber (152) beyti, Z nüshasında Đ ve B nüshasına göre kendi nüshasında dört beyit sonra gelmiştir.

Dize Düzleminde Karşılaştırma

Mesnevide dize düzleminde yapılan karşılaştırmalarda, dizelerin takdim ve tehir- lerinin farklı olduğu görülür. Bazı beyitlerde dizelerin yerlerinin değişik olduğu görülür.

15 Arslan ve Aksoyak, “Mihr ü Mâh’ın iki nüshası bilinmektedir. Bunlardan biri Süleymaniye Kütüphane-

sinde Đsmihan Sultan nr. 342; diğeri British Museum’da Or. 7475, bulunmaktadır” ifadelerini kullanırlar. Ama mesnevinin beyit sayısını verirken iki nüshada bulunan beyit sayısından fazla bir rakam olan 1174 sayısını verirler (Bkz. Arslan, Aksoyak 1998: 27). Bizim tespitimize göre ise beyit sayısı, Z nüshası ile birlikte 1173’ü bulmaktadır.

72

Đ ve B nüshası arasında böyle bir karışıklık yoktur. Fakat Z nüshasında bazı beyitlerin birinci ve ikinci dizelerinin yeri, Đ ve B nüshasına göre farklı yerdedir.

Düşdi sevdāsına olup fi’l-ĥāl/‘Aşėı ile derūnı māl-ā-māl (408).

Yukarıdaki beytin sıralanışı Đ ve B nüshasına göredir. Z nüshasında ise ikinci di- ze önce, birinci dize ise sonra yazılmıştır. Bu şekilde olan birkaç beyit bulunmaktadır.

Kelime/Kelime Grubu ve Đbare Düzleminde Karşılaştırma

Üç nüshada görülen bariz farklardan biri de bazı kelimelerin sürekli olarak de- ğişmeceli olarak kullanılmasıdır. Aşağıdaki beyitlerde de görüleceği gibi, “gûne-resme” şikâk-firâk” kelimeleri, nüshalarda hep aynı yerlerde birbirinin yerine kullanılmıştır. Yani, Đ nüshasında “şikâk” olarak yazılan yerde Z nüshasında “firâk” bulunur. Aynı kullanımlar “gûne” ve “resme” kullanımları için de söz konusudur:

B ve Đ nüshası: Aāzın açmaāa eyler iken nāz/Nāle ile nedür bu gūne niyāz(439)

Z nüshası: Aāzın açmaāa eyler iken nāz/Nāle ile nedür bu resme niyāz(439)

B ve Đ nüshası: Varup eyler ol āftāba nifāė/Hem-dem iken olur arada şiėāė(857)

Z nüshası: Varup eyler ol āftāba nifāė/Hem-dem iken olur arada firāė (857)

Her üç nüshada da vezni bozmayan kelime farklılıkları söz konusudur. Bazen eklerde bazen de kelimede bir harfin farklı yazıldığı görülür.

Cihān: cinān/jālebār: jālevār/Getürürsün: Bitürürsün/hilāl: hayāl farklı yazımları bunlara örnektir.

Nüshalarda kelimelerin dize içinde takdim tehirleri durumu da bulunmaktadır. Aynı kelime bir nüshada dize içinde vezni bozmayan başka bir yerde bulunabilir. Bu farklılık üç nüsha için de geçerlidir. Bunlara örnek olarak aşağıdaki beyitler verilebilir:

“Śanuram yārdan selām aluram” (192 ) Z nüshasında “Yārdān sanuram selâm aluram” (192)

73

“Eger ‘afvuñ olursa baña penāh” (201) Z nüshasında “‘Afvuñ olursa eger baña penāh (201)

“Vār iken sende ėuvvet ü ėudret” (281) Z nüshasında “Vār iken sende ėudret ü ėuvvet” (281)

“Meskenüñ nār iken ola cennet” (718) Đ nüshasında “Meskenün ola nār iken cennet” (718)

Bölüm Başlıkları Düzleminde Karşılaştırma

Mihr ü Mâh mesnevisinin üç nüshası da bölüm başlıkları açısından farklıdır. Fa- kat B ve Đ nüshaları büyük oranda benzerlik gösterir. B ve Đ nüshalarında bölüm başlığı konan yerler hemen hemen aynıdır. Aynı sayıda beyit ve aynı sayıda boşluk bırakılmış- tır. Fakat her iki nüshada da boş bırakılan başlık yeri sayısı fazladır. B nüshasında bulu- nan başlık sayısı Đ nüshasından daha azdır. Ama bunun için B nüshasında da boşluk bırakılmıştır. Bu açıdan bakıldığında iki nüshanın aynı kaynaktan istinsah edildiği fikri ön plana çıkmaktadır.

B ve Đ nüshalarının birbirinden istinsah edilmesi durumunda hemen hemen tüm başlık yerlerine riayet edilmesi ve boşluk beyit sayılarının aynı olması gerekirdi. Fakat Đ nüshasının bazı yerlerinde (Đ_15a, Đ_18b, Đ_21a, Đ_28a, Đ_35b ) üç beyit üstte ve üç beyit de alt da bulunmaktadır. Arada ise dokuz beyitlik bir boşluk vardır. Bu boşluklar B nüs- hasında yoktur. Üstelik bu yerlerde B nüshasında bir başlık veya başlık yeri de bulun- mamaktadır. B nüshası Đ nüshasından istinsah edilmiş olsaydı en azından bunlardan birine uygun bir boşluk bulunurdu. Bu kadar çok beyitlik boşluk bırakmak, herhangi bir başlık yeri için değildir. Eğer başlık için olsaydı Z nüshasında da aynı beyitler yerinde veya yakın beyitler yanında başlık yeri muhakkak olurdu. Çünkü Z beyti başlık konu- sunda oldukça zengindir. Kesin olmamakla birlikte, Đ nüshasının müstensihi, söz konusu boşluklara büyük bir ihtimalle minyatür veya resim eklemek istemiştir. Đstinsah ettiği nüshada ise böyle bir tasarruf yoktur. Olmuş olsaydı kendisine çok yakın olan B nüsha- sında da en azından böyle bir durum görülürdü.

B ve Đ nüshaları arasındaki başlık kullanma ve başlık yeri açısından en önemli değişiklik, Đ nüshasının 29. Varakının b yüzünde “BeyāŜ-ı Śaĥįĥ” başlığı bulunmasına

74

rağmen B nüshasında böyle bir başlık yerinin bile olmamasıdır. Bu fark da B nüshasının Đ nüshasından veya Đ nüshasının B nüshasından yazılmadığı görüşüne destek olur.

Başlık farkları açısından bakıldığında da Z nüshasının hemen hemen tüm başlık- larının B ve Đ nüshalarından farklı olduğu görülür. Çok az yerde B ve Z nüshasının uyuştuğu görülür. Fakat Đ ve Z nüshasının başlık konusunda uyuşmaları söz konusu de- ğildir. Bu farklılık da Đ ve B nüshasının birbirinden yazılmadığını gösterir. Çünkü B ve Z nüshasının da birbirinin aynısı olan başlıkları bulunmaktadır.

Benzer Belgeler