• Sonuç bulunamadı

Matematik Öğretimi, Matematik Öğretmenleri ve Sınıf Ortamında Motivasyon

Ortaokul matematik dersi öğretim programı, öğrencilerin yaşamlarında ve sonraki eğitim kademelerinde gereksinim duyabilecekleri matematiğe özgü bilgi, beceri ve tutumların kazandırılmasını amaçlamaktadır. Bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilere önem veren öğretim programı kavramsal öğrenmeyi, işlemlerde akıcı olmayı, matematik bilgileriyle iletişim kurmayı, öğrencilerin matematiğe değer vermelerine ve problem çözme becerilerinin gelişimine önem vermektedir (MEB, 2013).

Öğrencilerin temel öğrenme ortamları sınıflarıdır. Öğrencilerin matematik bilgi ve becerilerini kazanmalarında olumlu matematik algısı geliştirmelerinde eğitim öğretim

48

sürecinin uygulayıcısı olan öğretmenlere çeşitli görevler düşmektedir. Sınıf ortamında matematik öğretmenleri öğrencilerin;

1- Matematik programı içeriğinde yer alan bilgileri, becerileri ve kavramları öğrenmelerine,

2- Matematiksel fikirleri problem çözmede nasıl uygulayacaklarını öğrenmelerine, 3- Matematiğe yönelik olumlu bir tutum geliştirmelerine yardımcı olacak öğretim

materyalleri düzenleyebilir ve günlük dersleri planlayabilir (Yıkmış, 2007, s. 7). Matematik öğretiminin temel ilkeleri şu şekilde açıklanabilir;

Kavramsal temellerin oluşturulması: Matematik konusunun öğretimi yapılırken

ilgili tanımlar tam olarak kazandırılmalı, yanlış anlaşılmalara neden olacak durumlar açıklanmalıdır. Konuya ilişkin temel kavramlar tam olarak kazandırılmadan alıştırma ya da uygulama çalışmalarına geçmek öğrencileri ezberlemeye sevk etmektedir (Altun, 2010, s. 8). İlköğretimde kavram bilgisi kazandırılırken öğrencilerin seviyelerine uygun, anlayabilecekleri bir dil kullanılmalıdır.

Ön şartlılık ilişkisine önem verme: Matematik öğretim programında kazanımlar

ve içerik öğrencilerin gelişim özellikleri, öğretimin hedefleri dikkate alınarak sarmal yapı oluşturacak şekilde dağılmıştır. Kavramlar arasındaki bu ilişki çok katlı bir binaya benzetilebilir. Alt seviyedeki ön şart ilişkisine bağlı kavramlar anlaşılmadıkça üst düzeydeki kavramlar anlaşılamaz (Pesen, 2003, s. 1). Örneğin toplama ve ritmik sayma becerisine sahip olan öğrenciler kolaylıkla çarpma işlemini başarabilmektedir.

Öğrencinin bilişsel giriş davranışlarının belirlenmesi, konudan haberdar olması, amacın belirlenmesi, ünite öncesi eksikliklerin tamamlanması ve sorunların belirlenerek giderilmesi ardışıklık gösteren matematik dersinde tam öğrenmeyi gerçekleştirmek ve başarıyı arttırmak için önemlidir (Orhun, 1998).

Anahtar kavramlara önem verme: Bilgiyi hatırlatma veya üretme için başvurulan

sayı doğrusu, işlemlerin özellikleri, birim çember gibi anahtar kavramlar diğer konuları işlerken bir araç gibi kullanılır. Araç niteliğindeki bu kavramlar öğretmen tarafından kullanılmalı ve yeri geldiğinde öğrencilere de kullandırılmalıdır (Altun, 2010, s. 10).  Öğretimde öğretmen ve öğrencinin görevlerinin iyi belirlenmesi: Matematik

derslerinde öğretmen yeri geldiğinde konuyu açıklayarak temel kavramları oluşturan, yeri geldiğinde öğrencilerle tartışarak bilgi ve becerilerin kazanımını sağlayan, yeri geldiğinde öğrenci çalışmalarını izleyerek onlara rehberlik yapan kişidir.

49

Öğretmenin görevlerinden biri uygun eğitim öğretim ortamını hazırlamaktır. Öğretmen öğrencilerinin niteliklerine, var olan ön öğrenmelerine, hazır bulunuşluk seviyelerine, öğretilecek konunun amaçlarına uygun yöntemi, tekniği, öğretim materyalini seçebilmelidir. Altun (2010)’a göre öğretmen ortamı hazırladıktan sonra öğrencileri gözlemlemeli ve onlara yardımcı olmalıdır. Çalışma sonucunda sınıf tartışması açıp konu ile ilgili ortak sonucu öğrencilerle paylaşmalı ve öğrencilerin birbirleriyle paylaşmasını sağlamalıdır.

Öğretmen tarafından anlatılması ve açıklanması gereken soyut kavramların verildiği durumlarda öğrenci tarafından oluşabilecek ön yargı ve korkuları engellemek ya da öğrencinin kavramı anlamak yerine ezberleme yolunu seçmemesi için öğretmen tarafından soyut kavramların somutlaştırılması yoluna gidilmesi olumsuz duyguları azaltarak yanlış öğrenmeleri önleyebilir. Öğrencilerin aktif olarak matematik araçlarını kullanmaları inceledikleri kavrama ilişkin anlam oluşumunu sağlamakta, içeriğe dikkati çekmekte ve somut araçlar kullanarak öğrencilerin matematiğin soyut kavramlarını gerçek yaşam durumlarına uygulayabilmeleri sağlanmaktadır (Erduran ve Yeşildere, 2010).

Öğretimde çevreden yararlanma: Matematik öğrenmenin amacı çevreden ve

olaylardan anlam çıkarma, onları daha iyi yorumlayabilme olduğu için bazen çevre sınıfa, bazen de ders çevreye taşınmalıdır (Altun, 2010, s. 11). Özellikle ilköğretim matematiği konuları çevreden yararlanmak için uygundur. Bu sayede ders içeriği somutlaştırılmakta, öğrenci yaparak yaşayarak öğrenebilmekte ve öğrenmelerin kalıcılığı artmaktadır.

Araştırma çalışmalarına yer verme: Öğrencilerin öğrendiklerini uygulamalarına

imkan veren öğrenci düzeyine uygun çeşitli çalışmalara yer vermek onların bireysel ya da grupla çalışma, özgün, eleştirel ve yaratıcı düşünme becerilerinin gelişmesine imkan verir. Matematiğe karşı olumlu tutum geliştirme: Öğrencilerin matematik yaparken,

matematiği sevme durumları, kendine güvenle ilgili hislerinin tümü matematiksel tutum olarak ifade edilebilir. Matematiği öğretmenin amaçlarından biri de öğrencilerin matematiği sevmeleri, matematikten zevk almaları, kendi yeteneklerine güvenmeleridir. Matematiksel tutum doğrudan kazanılamaz, öğrencilerin yaşadıkları olaylar, öğretmenin davranışları matematiğe yönelik tutumu etkiler (Hacısalihoğlu, Mirasyedioğlu ve Akpınar, 2003, s. 5).

Matematik öğretmenleri alan bilgisine sahip olmalı ve bu bilgileri öğretim aşamasında aktarabilmeli, sürekli gelişen ve yenilenen matematik konularını takip ederek kendini

50

geliştirebilmelidir. Matematik öğretiminde öğretmenlerin kişisel ve mesleki nitelikleri istenilen amaçlara ulaşılmasını, öğrenci motivasyonunu ve öğrenci algısını etkilemektedir. Matematik stratejilerle verileri analiz, organize ve sentez etmeyi sağlar. İnsanlar günlük hayatta bir problemi çözerken denklem kurabilir, birkaç şeyi parçalarla ilişkilendirerek benzetme yapabilir, bilgileri çizelgelere kaydederek problemi çözebilir (Pesen, 2003, s. 2). Problemin çözümünde farklı bakış açılarına sahip olunarak farklı stratejiler geliştirilebilinir. Öğretmen matematik problemlerinin çözümünde sonuca götüren tek bir yol olmadığını, yollar olduğunu ve öğrencilerin farklı düşünme yollarıyla sonuçlara ulaşmasını desteklemelidir.

Öğretmen sınıf ortamında motivasyonu sağlamalı, geri bildirim alarak ve gerekli düzeltmeleri yaparak öğrenmenin etkililiğini ve kalıcılığını arttırmalıdır. Ayrıca değerlendirme yaparken gerçekçi davranarak her öğrenciyi kendi gelişimine göre değerlendirmelidir. Öğrencilere problem çözme yöntemiyle, matematiksel düşünme yollarıyla, konuları analiz etme biçimiyle öğrenciye model olabilmelidir.

Öğretmen öğrencileriyle ve çevresiyle etkili bir iletişim kurabilmeli, beden diline hakim olabilmeli, saygıya ve hoşgörüye dayanan demokratik bir sınıf ortamı sağlayabilmelidir. Öğrencilerin dikkatini çekmede, soyut ifadeleri somutlaştırmada, vurgulamalarda ya da mesajların anlaşılırlığını yükseltmede öğretmenin beden dili önemli rol oynar (Çalışkan ve Yeşil, 2005). Matematik öğretiminde istenilen amaçlara ulaşmada öğrencilerin olumsuz tutum, duygu ve düşüncelerini yıkmada öğretmen davranışları ve öğrencilerin bu davranışları nasıl algıladıkları önemlidir. Olumlu olarak algılanan öğretmen davranışları öğrencilerin motivasyon düzeylerinde etkili olacak unsurlardan da biridir.

51

BÖLÜM III

İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde literatür taraması sonucu ulaşılan, konuyla ilgili araştırmalar “Yurt İçinde Yapılan Çalışmalar” ve “Yurtdışında Yapılan Çalışmalar” olmak üzere iki başlık altında sunulmuştur.

Benzer Belgeler