• Sonuç bulunamadı

Marka Üzerinde Birden Fazla Kişinin Hak Sahipliği Halinde

B. Düzenlemeye Yetkili Kişi/Kişiler

2. Marka Üzerinde Birden Fazla Kişinin Hak Sahipliği Halinde

TÜRKPATENT tarafından yayımlanan Muvafakat Talep Formu, “Tek Sahipli”

ve “Çok Sahipli” olarak iki farklı biçimde yayımlanmıştır. Muvafakat verilen başvuru sahibi ve muvafakat veren marka sahibinin tek kişi olması halinde Tek Sahipli;

muvafakat verilen başvuru sahibi ve/veya muvafakat veren marka sahibinin birden fazla kişi olması halinde ise Çok Sahipli Muvafakat Talep Formu’nun kullanılması gerektiği belirtilmiştir.

a. Ortak Markanın Başkası Adına Tesciline Muvafakat

Muvafakat verenin birden fazla kişi olması durumu için iki ihtimalin değerlendirilmesi gerekmektedir. Birincisi, aynı markanın, sicilde birden fazla hak sahibi adına ayrı ayrı tescilli olması durumudur. Bu ihtimal kapsamında, ortak markanın söz konusu olduğu durumlarda muvafakat talep edilip edilemeyeceği sorusu akla gelmektedir. Daha önce ortak marka bakımından yaptığımız açıklamalarda da belirtmiş olduğumuz üzere191, ortak marka bir gruptaki işletmeler tarafından kullanılmaktadır.

SMK m. 32/3 uyarınca, ortak markayı kullanmaya yetkili işletmeler, ortak marka teknik şartnamesinde belirtilmektedir. Bu nedenle, ortak marka zaten bu gruba dâhil yetkili bir işletme bakımından, muvafakate gerek kalmaksızın tescil edilmiş olmaktadır. Bu gruba dâhil olmayan bir işletme tarafından markanın tescil ettirilmek istenmesi ve ortak marka sahiplerinden biri veya birkaçı tarafından bu kişiye muvafakat verilebilmesi varsayımında bulunursak, ortak markanın teknik şartnamede kullanma yetkisi tanınmayan bir işletme tarafından kullanılması durumu ortaya çıkacaktır. Bu durumda, markanın teknik şartnameye aykırı kullanımı nedeniyle SMK m. 32/7 gereğince iptali

191 Bkz. Birinci Bölüm, III. Kısım, C başlığı.

ihtimali gündeme gelecektir. Bu nedenlerle, bize göre, muvafakatin ortak marka sahiplerinden biri veya birkaçı tarafından verilemeyeceğinin kabulü gerekmektedir.

b. Markanın Tesciline Muvafakat Verildikten Sonra Başka Bir Tescile Muvafakat

Aynı markanın sicilde birden fazla hak sahibi adına ayrı ayrı tescilli olması kapsamında değerlendirilmesi gereken ikinci durum, marka sahibinin muvafakat belgesi tahsis etmesi üzerine, markanın bir başkası adına daha tescil edilmiş olması, bir başka ifadeyle, marka sahibinin daha önce markanın bir başkası adına tesciline muvafakat etmiş olması ihtimalidir. Bu ihtimalde, artık aynı marka için muvafakat belgesi talebinde bulunmak isteyen üçüncü bir kişi, kimden muvafakat belgesi talebinde bulunabilecektir? Bu hususa ilişkin de ne SMK ne de Uygulama Yönetmeliği’nde herhangi bir düzenleme bulunmakla birlikte, kanımızca, markayı muvafakat almak suretiyle tescil ettiren kişinin markanın önceki tarihli sahibi ile aynı haklara ve yasaklama yetkilerine sahip olduğu düşünüldüğünde, her iki marka sahibinin de ayrı ayrı muvafakat etmesi gerekmektedir. Zira ilk kez markayı tescil ettirmiş marka sahibinden muvafakat alınmasının yeterli olduğu varsayımında, markayı tescil ettiren daha sonraki tarihli marka sahibi tarafından üçüncü kişinin marka başvurusuna itiraz imkânı doğacaktır. Bu durumda, bizce hem ilk marka sahibi hem de muvafakat almak suretiyle markayı tescil ettirmiş olan kişi tarafından muvafakat belgesi düzenlenmemişse, TÜRKPATENT tarafından SMK m. 5/1-ç kapsamında başvurunun mutlak ret nedenlerine dayanılarak resen reddedilmesi gerekmektedir192.

192 Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü Markalar, Endüstriyel Tasarımlar ve Coğrafi İşaretler Daimi Komitesi (WIPO Standing Committee On The Law Of Trademarks, Industrial Designs And Geographical Indications) tarafından 2010 yılında

c. Ferdi Marka Üzerinde Birden Fazla Hak Sahipliği Olması Halinde

Aynı markanın birden fazla hak sahibi adına ayrı ayrı tescilli olması halinin yanı sıra, ferdi marka söz konusu iken birden fazla hak sahibi olması da mümkündür193. Bu durumda, hem marka sahiplerince muvafakat belgesi tahsisine dair kararın ne şekilde verileceği hem de muvafakat belgesinin kim tarafından düzenlenmesi gerektiği hususları özellik arz etmektedir. Ferdi markanın sicilde birden fazla hak sahibi olması durumunda, markanın paydaşlarca kullanılması söz konusu olup TMK m. 688 vd.

hükümleri bağlamında paylı ya da elbirliğiyle mülkiyet söz konusu olmasına göre marka sahipleri tarafından ne şekilde muvafakat belgesi tahsisine ilişkin kararın verilebileceğinin incelenmesi gerekecektir.

yayımlanan Muvafakat Belgesine İlişkin Ankete Verilen Cevapların Özeti (Summary of Replies to the Questionnaire on Letters of Consent) isimli raporda, üçüncü başvurunun durumu sorulmuştur. 68 devlet ve Benelux Fikri Mülkiyet Teşkilatı’nın katılmış olduğu raporda, cevaplayanların %52’si tarafından bir kişi tarafından muvafakat alınarak marka tescili gerçekleştirildikten sonra, muvafakat almak isteyen diğer bir kişinin artık her iki marka sahibinden de muvafakat elde etmesi gerektiği belirtilmiştir. Bkz. WIPO, SCT/22/5,

http://www.wipo.int/edocs/mdocs/sct/en/sct_22/sct_22 _5.pdf, s. 9-10. (Son erişim tarihi: 20.09.2019) Kısacası bu husus ülkelerin düzenlemelerine göre değişmekle birlikte, genel eğilim önceki tüm marka sahiplerinin muvafakatinin alınması gerektiği yönündedir.

193 Zira birden fazla kişi adına tescil ettirilen ferdi marka üzerinde paylı ya da elbirliği mülkiyeti söz konusu olabilecektir. Bkz. BOZER/GÖLE, s. 247.

aa. Elbirliğiyle Mülkiyet Halinde

Elbirliğiyle mülkiyet, aralarında kanunun açıkça öngördüğü bir ortaklık ilişkisi bulunan kişilerin, bu ortaklıkları nedeniyle aralarında mevcut olan ya da iktisap edilen ve ortakların hakkın tümüne paylara bölünmeksizin sahip oldukları bir mülkiyet şeklidir194. Bu durumda, ortaklar arasındaki ilişkilere öncelikle elbirliğiyle hak sahipliğinin doğumuna temel teşkil eden ilişkiye ilişkin özel hükümler uygulanır; özel düzenleme bulunmayan hallerde TMK m. 701-703 hükümleri uygulanır. O halde, muvafakat bakımından eğer marka sahipliğinin elbirliği halinde kullanımına temel teşkil eden ilişkiye dair özel hükümlerde marka üzerindeki tasarruflara dair bir düzenleme yoksa TMK m. 702 uyarınca, hakların ve yetkilerin birlikte kullanılması gerektiğinden tüm pay sahiplerinin muvafakat belgesi tahsisi konusunda fikir birliği gerekmektedir.

bb. Paylı Mülkiyet Halinde

Tarafların marka üzerinde paylı mülkiyet sahibi olup olamayacağına dair SMK’da açık bir hüküm bulunmamakta ise de doktrin marka üzerinde paylı mülkiyetin tesis edilebileceği görüşündedir195. Zira SMK m. 148/1 uyarınca “Sınai mülkiyet hakkı

194 AKİPEK, J. G.: Türk Eşya Hukuku (Ayni Haklar), Üçüncü Kitap-Mahdut Ayni Haklar (Menkul Rehni Hariç), Ankara 1974, s. 45, 46.

195 ARKAN, S.: “Marka Müşterek Mülkiyete Konu Olabilir Mi?”, Prof. Dr. Ramazan ARSLAN’a Armağan, 2015, C. 1, s. 175; BATTAL, A.: “Marka Üzerinde Yargı Kararı ile Ortaklık Tesisi Mümkün Müdür?”, Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu XXIV (10-11 Aralık 2010), 2012, s. 204; KERVANKIRAN, E.:

“Markanın Müşterek (Paylı) Mülkiyete Konu Olması ve Bu Bağlamda Ortaya Çıkabilecek Sorunlar”, Prof. Dr. Hamdi YASAMAN’a Armağan, 2017, s. 307;

devredilebilir, miras yolu ile intikal edebilir, lisans konusu olabilir, rehin verilebilir, teminat olarak gösterilebilir, haczedilebilir veya diğer hukuki işlemlere konu olabilir.”

Bu durumda açıktır ki sınai mülkiyet hakkının konu olabileceği işlemler sınırlayıcı şekilde sayılmadığından marka, müşterek mülkiyete konu olabilecektir. Bir markaya birden fazla kişinin belli paylarla sahip olması durumunda marka üzerinde paylı mülkiyet ilişkisi mevcut olup bu durumda muvafakat belgesi tahsisine nasıl karar verilebileceği sorusu ortaya çıkmaktadır. Paylı mülkiyet hükümlerine ilişkin TMK m.

689/1 uyarınca, “Paydaşlar, kendi aralarında oybirliğiyle anlaşarak yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin konularda kanun hükümlerinden farklı bir düzenleme yapabilirler.” Bu durumda eğer paydaşlarca oybirliği ile yapılan anlaşmada marka üzerindeki tasarrufların paydaşlardan belirli bir tanesi tarafından gerçekleştirilebileceği kararlaştırılmışsa, bu anlaşmaya bağlı kalmak gerekeceğinden muvafakat belgesi düzenleme konusunda kararı da bu paydaş verebilecektir. Buna karşın, taraflar arasında bir anlaşmanın varlığının mevcut olmadığı durumlarda TMK m. 692/1 uyarınca, paylı mülkiyete konu malın tamamı üzerinde tasarruf işlemleri yapılması olağanüstü yönetim işleri ve tasarruflardan sayıldığından, tüm paydaşların oybirliği ile karar alması gerekecektir. Bu durumda, tüm paydaşların muvafakat belgesi tahsisi yönünde irade birliği aranmalıdır. TMK m. 692/1 hükmü emredici nitelik taşımadığından, paydaşların oybirliği ile farklı bir anlaşma yapmalarına imkân tanımaktadır. Örneğin; paydaşların aralarında yapacakları anlaşma ile pay ve paydaş çoğunluğu gibi özel nisaplar kararlaştırması mümkündür.

TEKİNALP, s. 371; UZUNALLI, S.: “Paylı Mülkiyete Konu Markanın Paydaşlarca Kullanılması”, Fikri Mülkiyet Hukuku Yıllığı 2013 (Editör: Prof. Dr. Tekin MEMİŞ), 2015, s. 511.

cc. Belgeyi Düzenlemeye Yetkili Kişi

Ferdi marka üzerinde paylı ya da el birliği ile mülkiyetin söz konusu olduğu durumlarda, muvafakat belgesi tahsisi yönünde karar verilmesini takiben, kim tarafından muvafakat belgesinin düzenlenmesi gerektiğinin irdelenmesi gerekir. SMK m. 147/1 uyarınca; “Sınai mülkiyet hakkının birden çok kişiye ait olması hâlinde, geri çekme ve vazgeçme talebi hariç olmak üzere, marka veya patent vekili atanmadığı durumlarda Kurum nezdindeki tüm işlemler hak sahiplerince ortak temsilci olarak atanan hak sahibi tarafından yürütülür. Hak sahipleri tarafından ortak temsilci

atanmaması durumunda, başvuru formunda adı geçen ilk hak sahibinin, ortak temsilci olduğu kabul edilir.” Söz konusu hüküm uyarınca, birden fazla hak sahibinin ferdi marka üzerinde paylı ya da el birliği ile mülkiyet hakkı söz konusu ise, öncelikle marka vekili tarafından muvafakat belgesi bu kişiler adına imzalanabilecektir. Marka vekili atanmadığı durumlarda ise, ortak temsilci olarak atanan hak sahibi tarafından muvafakat belgesinin imzalanması mümkün olup böyle bir atama da gerçekleştirilmemişse, başvuru formunda adı geçen ilk hak sahibi tarafından muvafakat belgesi imzalanabilecektir.