• Sonuç bulunamadı

GENEL BAKIŞ

1. MEVCUT DURUM ANALİZİ

1.1. ÖNCELİKLİ ALANLAR: MADENCİLİK-SANAYİ-TİCARET-ENERJİ

1.1.1. MADENCİLİK 1. REZERVLER

Batı Karadeniz Bölgesi yeraltı kaynakları açısından oldukça zengin bir bölgedir. MTA’dan alınan verilere dayanarak hazırlanan tabloda, bölgede en çok rezerve sahip maden türleri; görünür, muhtemel ve mümkün rezervler toplamı şeklinde gösterilmiştir. Bölgede en çok kuvars kumu bulunmakta olup kuvars kumunun ardından kuvarsit ve taş kömürü gelmektedir. Bilindiği üzere, ülkemizin en önemli taşkömürü rezervleri Zonguldak Havzası’nda bulunmaktadır. Böl-gedeki taş kömürü, dünya toplam rezervinin % 0,13’üne tekabül etmektedir. Bölge, sayılan madenler haricinde dolomit ve şiferton açısından da oldukça zengindir.

Tablo.5: Rezerv Durumu

* Rezervlere yönelik çalışma yoktur.

Harita.4: İllere Göre Maden Rezerv Durumu

Kaynak: MTA, 2010.

1.1.1.2. TEMEL GÖSTERGELER

Bölge yer altı kaynakları açısından zengin olmasına rağmen bölgedeki bazı maden yataklarının yeterince değerlendirilemediği görülmektedir. Örneğin, kuvars kumu gibi önemli rezerve sahip bazı maden yatakları ya hiç işletilmemekte ya da sınırlı işletilmektedir. Oysaki cam ya-pımında kullanılan kuvars kumunun değerlendirilmesi, bu alanda faaliyet gösteren firmaların yatırım amaçlı bölgeye çekilmesi bölgenin geleceği açısından büyük öneme sahiptir. Şiferton ağır sanayide ateş tuğlası yapımında kullanılan bir hammaddedir. Bölgede madencilik faali-yetinde bulunan işletmelerin % 69,9’u kömür odaklı çalışmaktadır. Zonguldak’taki 46 işlet-meden 4’ü Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı işletmeler olup bunların toplam istihdamı 10.952’dir. 4170 kişiye istihdam sağlayan diğer 42 işletme ise rödövans1usulü ile çalışan işletmelerdir. Bartın’da üretim konusu kömür olan tek işletme yine TTK’ya bağlı olan Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi’dir. Bu verilere dayanarak taşkömürü ve TTK’nın böl-genin madencilik sektörü karakterini belirlediği söylenebilir.

Tablo.6: Batı Karadeniz Bölgesi’nde Madencilik Faaliyetinde Bulunan İşletmeler

Kaynak: Bartın Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, 2010, Karabük Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, 2010, Zonguldak Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü,2010.

2008 yılındaki madencilik ürünleri ihracat ve ithalat rakamlarını gösteren tablo incelendi-ğinde; bölge içinde ithalat ve ihracatta en büyük paya sahip ilin Zonguldak olduğu ortaya çık-maktadır. Bölgenin, Türkiye’nin madencilik ürünleri ihracatındaki payı % 1’in altındayken, madencilik ürünleri ithalatındaki payı % 3’ün üzerindedir. Bunun yanı sıra, bölgede madencilik ürünleri için ihracatın ithalatı karşılama oranının yaklaşık % 2 olduğu görülmektedir.

Tablo.7: Madencilik Dış Ticareti (Bin $)

Kaynak: TÜİK, 2008.

1Rödövans; maden ruhsat sahalarının hukuku uhdesinde kalmak kaydıyla, hak sahibi tarafından sözleşme ile özel veya tüzel bir kişiye bir süre tahsis edilmesi durumunda, maden ocağının işletilmesini üstlenen özel veya tüzel kişinin, esas ruhsat sahibine istihsal ettiği beher ton maden için ödemeyi taahhüt ettiği meblağ olarak ta-nımlanmaktadır.

1.1.1.3. TÜRKİYE TAŞKÖMÜRÜ KURUMU 1.1.1.3.1. TTK SINIRLARI

Bölge ekonomisi üzerinde büyük etkisi olan Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun aynı zamanda bölge içi mülkiyet yapısı üzerindeki etkisi de büyüktür. Zonguldak İli sınırlarındaki taşkömürü havza sınırları 14.04.2000 tarih ve 2000/525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 3000 km2 de-nizde, 3885 km2karada olmak üzere toplam 6885 km2olarak düzenlenmiştir. Havzayı özel mülkiyete kapatan çeşitli kararlara (Havza-i Fahmiye ve Teskere-i Samiye) rağmen havza için-deki araziler özel kişilerce çeşitli amaçlarla kullanılmış ve fiili durumu hukuka uydurma ama-cıyla 1986 yılında bir yasa çıkarılarak (3303 sayılı Taşkömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanun) TTK’nın şahsında kömür madenciliğinin kazanılmış hakları saklı tutu-larak kişilere zilyetleri altındaki mülklerin tapusu belirli koşullarda verilmiştir. Bu sebeple, mevcutta Zonguldak’taki özel mülkiyet oldukça sınırlıdır.

1.1.1.3.2. TTK VE TTK’NIN BÖLGE İSTİHDAMINA KATKISI

1942 yılından bugüne kadar, TTK’nın çalışan yapısını gösteren grafikte de görüldüğü gibi, bölge için çok önemli bir istihdam kaynağı olan TTK, 1959 yılında işgücü anlamında tarihin-deki en yüksek değer olan 45.441’e ulaşmıştır.

Artan işgücü, zaman içinde istihdam maliyetlerini önemli miktarda arttırmıştır. Bu sebeple, işgücünün rasyonelleştirilmesi çalışmaları gündeme gelmiş, emekliliği gelen yer üstü ve yer altı işçileri resen emekli edilmeye başlanmıştır. TTK bünyesinde çalışan işçi sayısı, Mart 2010 itibarıyla 10.952’dir.

Grafik.3: Yıllara Göre İşçi Sayıları

Kaynak: TTK, 2010

1.1.1.3.3. TTK TAŞKÖMÜRÜ SATIŞLARI

Yıllar itibarıyla TTK satışlarını gösteren tablo incelendiğinde; TTK’nın ürettiği taşkömürünün

% 62’sini Çatalağzı Termik Santrali’ne (ÇATES), % 22’sini Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ve % 4’ünü Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne sattığı görülmektedir. Kalan yaklaşık

% 11’lik bölüm ise ısınma amaçlı satışlar ile diğer satışlardan oluşmaktadır.

1982 yılından sonra, demir-çelik fabrikalarında yaşanan kapasite artışı ve ortaya çıkan kok-laşabilir kömür talebinin TTK tarafından karşılanamaması sonucu bu sektördeki aktif fabri-kalar ithal kömüre yönelmişlerdir. Bunun neticesinde de demir-çelik odaklı fabrifabri-kalara yapılan satışlar azalarak 1998 yılında 189 bin tona kadar gerilemiştir.

Yaşanan bu olumsuzluklara rağmen özellikle KARDEMİR A.Ş.’nin artan talebi doğrultusunda, koklaşabilir kömür arzı yeniden 400 bin ton seviyelerine yükselmiştir. TTK’nın satışlarının büyük kısmını yaptığı ÇATES’in tüm elektrik santralleri ve termik santrallerin kurulu gücü için-deki payı oldukça düşük düzeydedir. Tüm bu verilere dayanarak, TTK tarafından üretimi ger-çekleştirilen taşkömürünün arz güvenliğine katkı bağlamında etkisinin oldukça sınırlı olduğu anlaşılmaktadır.

Tablo.8: Yıllar İtibarıyla TTK Taşkömürü Satışları (Ton)

Kaynak: TTK, 2010.

1.1.1.3.4. TAŞKÖMÜRÜ ÜRETİMİNDE TTK-ÖZEL SEKTÖR KARŞILAŞTIRMASI TTK, Bakanlar Kurulu Kararı ile kendisine tahsis edilen toplam 6885 km2’lik taşkömürü hav-zasında, kurum tarafından çalışılması ekonomik görülmeyen ve yatırım yapılması düşünül-meyen sahalardaki mevcut rezervlerin ülke ekonomisine kazandırılması amacı ile 1988 yılında rödövans uygulamasına başlamıştır. 05.06.2004 tarih ve 25483 sayılı Resmi Gazete’de yayım-lanarak yürürlüğe giren 5177 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerle, özel sektörün Zongul-dak Havzası’nda rödövans yoluyla üretim yapmasının önü açılmıştır. Bu uygulamayla beraber, daha önce kaçak üretim yapılan ve kontrol edilmesi mümkün olmayan sahalar üretime açıl-mış ve yasal olarak faaliyet gösteren işletmelerin doğmasına neden olmuştur.

Hâlihazırda; Amasra’da 4, Karadon’da 10, Kozlu’da 2, Üzülmez’de 7 ve Armutçuk’ta da 1 adet olmak üzere toplam 24 saha, özel sektöre devredilmiş durumdadır. 2010 yılında Karadon bölgesinde bulunan 3 saha ile Armutçuk bölgesindeki 1 sahanın daha özel sektöre devredil-mesi öngörülmektedir. Bu işlemlerin gerçekleştirildevredil-mesi ile toplam devredilmiş saha sayısı 28’e yükselecektir. 2000-2009 yılları havza taşkömürü üretimini gösteren tablo incelendi-ğinde; rödövans usulü ile çalışan işletmelerin sayısının artmasıyla özel sektör üretiminin 2005 yılından itibaren giderek arttığı görülmektedir.

Tablo.9: 2000-2009 Taşkömürü Üretiminde TTK ve Özel Sektör Üretim Oranları Karşılaştırması (Ton)

Kaynak: TTK, 2010.

1.1.2. SANAYİ ve TEKNOLOJİ