• Sonuç bulunamadı

ÇEVRE STANDARTLARININ GELİŞTİRİLMESİ VE ULAŞIM – ALTYAPI OLANAKLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ

GİRİŞİMCİLİĞİ VE YENİLİKÇİLİĞİ DESTEKLEYEREK SEKTÖREL ÇEŞİTLİLİĞİ SAĞLAMAK

3. Yaşam kalitesinin ve kentlilik bilincinin arttırılarak adil bir sosyal kalkınmanın sağlanması

3.1. TEMEL HEDEFLER

3.1.2. ÇEVRE STANDARTLARININ GELİŞTİRİLMESİ VE ULAŞIM – ALTYAPI OLANAKLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ

Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması çevre standartları geliştirilmeden mümkün değildir.

Çevreyi önemsemeyen bir kalkınma anlayışının eksik veya yanlış olduğu açıktır.

Günümüz dünyasında maliyetler çok önem kazanmıştır. Sanayiciler için navlun maliyeti re-kabet edebilirlik açısından çok ciddi bir maliyet haline gelmiş, yatırımlarını ulaşım olanakla-rının en hızlı ve en ucuz olduğu yerlere kaydırmalarını sağlamıştır.

Bir bölgenin ulaşım yollarının sıklığı, niteliği, uzunluğu, araç sayısı ve taşıma kapasitesi gibi özellikleri o bölgenin gelişmişlik düzeyini ortaya koyan göstergelerdir. Batı Karadeniz Bölgesi çok çeşitli ulaşım potansiyellerine sahip olmakla birlikte altyapı yetersizlikleri nedeniyle bun-lardan yeteri kadar faydalanamamaktadır.

Batı Karadeniz Bölgesi’nin gelişmesini sağlayabilmek için var olan ulaşım olanaklarını geliş-tirmek ve çeşitlendirmek gerekmektedir. Ancak, ulaşım ve altyapı politikaları belirlenirken doğal ve tarihi çevre son derece önemsenmeli ve çevreye en az zararı olacak politikalar be-nimsenmelidir.

3.1.2.1. Arıtmasız ve Plansız Sanayi Gelişiminin Neden Olduğu Çevre Kirliliğini Gidermeye Yönelik Önlemlerin Alınması

Bölgedeki çevre kirliliğinin en önemli nedeni dağınık ve plansız sanayi gelişimi ile filtre ve arıtma sistemine sahip olmayan işletmelerdir.

Bölgede, bilhassa kent merkezlerinde bulunan ve haddehaneleri de içeren sanayi faaliyetle-rinin, organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinde toplanarak hem maliyetin azaltıl-ması hem de atık suların biyolojik ve kimyasal arıtma sistemlerinin kurularak çevreye verilen

zararın minimuma indirgenmesi gerekmektedir. Kurulma aşamasındaki ve kurulmuş olan OSB ve KSS’lerde bölgenin iklim yapısı da göz önünde bulundurularak çevreye daha az zarar verecek olan biyogaz, doğalgaz gibi temiz enerji kaynaklarının kullanımına öncelik verilmesi hususunda destek sağlanmalıdır. Bu kapsamda, KOBİ’lerin öncelikle çevresel yatırımların ge-rekliliğine ve getirilerine, ulusal ve uluslararası çevre mevzuatına dair bilgi sahibi olması sağ-lanarak yapacakları her türlü çevresel yatırıma danışmanlık ve destek sağlanmalıdır.

KOBİ’lerin yanı sıra eski üretim metotlarıyla çalıştıkları için bölge kirlenmesinde büyük rol sa-hibi olan TTK, ERDEMİR ve KARDEMİR gibi büyük sanayi kuruluşlarının da güncel teknolojiyle donatılması, atık su arıtma tesisi bulundurmaları, filtrelemenin düzenli biçimde kontrol edil-mesine yönelik tedbirler alınmalıdır.

Çevre kirliliği açısından önemli bir diğer başlık bölgede mevcut olan ve inşa edilmesi planlnan termik santrallerdir. Bunlardan Çatalağzı Termik Santrali’nin çevreye verdiği zararın a-zaltılması için ciddi adımlar atılmıştır. ÇATES atık sularının ısınma amacıyla kullanımına dönük bir proje yapılmışsa da uygulama için adım atılmış değildir. Diğer termik santrallere de örnek teşkil edecek olan bu çalışmalar desteklenmelidir. Benzer tedbirlerin diğer santraller için de alınması gerekmektedir. Hem enerji verimliliği hem de kentsel alanlarda kömür kullanımından doğan kirliliğin önlenmesi açısından termik santrallerin atık sularının ısınma ve sıcak su ihti-yacını karşılamada kullanılması ile ilgili proje ve girişimler de teşvik edilmelidir.

3.1.2.2. Sanayi Faaliyetleri Haricinde Çevre Kirliliğine Neden Olan Etkenlerin Giderilmesine Yönelik Önlemlerin Alınması

Bölgede başta turizm olmak üzere diğer sektörlerin gelişimine engel teşkil edip yaşanabilirliği kısıtlayacak derecede önemli bir sorun olan çevre kirliliğinin azaltılması kapsamında ilgili yerel idarelere, belirlenecek noktalarda yeni hava kirliliği ölçüm merkezleri oluşturulması, katı atık düzenli depolama ve geri dönüşüm tesisleri kurulması, modern atık su ve yağmur suyu sistemlerinin yapılandırılması yönünde teknik ve mali destek sağlanmalıdır.

Hava kirliliğinde önemli bir rol oynayan ısınma amaçlı kömür kullanımını azaltarak, bölgede doğalgaz altyapısının oluşturularak kullanımının yaygınlaştırılması hususunda destek sağlan-ması gerekmektedir.

Özellikle kent merkezlerinde ağır tonajlı vasıtaların neden olduğu görüntü, gürültü ve hava kirliliğini gidermek amacıyla yük taşıma amaçlı ulaşım sisteminin deniz yolu ve demir yolu ile entegrasyonunun sağlanarak gözden geçirilmesi ve kent merkezlerindeki trafiğin düzen-lemesi gerekmektedir. Ayrıca kent merkezlerinin sağlıklı bir yapıya kavuşturulabilmesi için yayalaştırma çalışmaları ile toplu taşımacılığa ağırlık verilmesi gerekmektedir.

3.1.2.3. Bölgenin Ulaşılabilirliğinin Arttırılması Kapsamında Mevcut Ulaşım Sistemlerinin İyileştirilmesi ve Yeni Yatırımların Teşvik Edilmesi

Bölgenin ulaşım altyapısına toplu olarak bakıldığında demir yolu, kara yolu, hava yolu ve deniz yolu ulaşımı ve taşımacılık olanaklarıyla güçlü bir ulaşım potansiyeline sahip olduğu görülmektedir, fakat mevcut ulaşım ağı düşük fiziki standartları ve güvenlik eksikliklerinden ötürü kendisinden beklenen verimi sağlayamamaktadır.

Kara yolları açısından bakıldığında yol kaplamalarının fiziki yönden düzgün hale getirilmesi, dar olan yerlerde kaplama genişliklerinin gerekli standartlara yükseltilmesi ve yol geometri-sinin belli kesimlerde düzeltilmesi gerekmektedir. Bununla ilgili olarak yapılan bölünmüş yol çalışmaları bölge için bir avantaj teşkil edecektir. Bu çalışmaların hızlandırılması kara yolu bağlantılarındaki sıkıntıların çözüme kavuşmasını sağlayacaktır.

Deniz yolu yük taşımacılığında ERDEMİR Limanının büyük bir öneme sahip olduğu bilinmekle birlikte bölgede taşımacılıkta kullanılan diğer limanların kapasite bakımından büyük yük ge-mileri için çok elverişli olmadığı görülmektedir. Bölgede yapılması düşünülen Filyos Limanı ile bölgenin deniz taşımacılığındaki payının % 6,3’lük mevcut durumdan % 15-18 seviyelerine getirilmesi muhtemeldir.

Bölgede demir yolu bağlantısının bulunması bir avantaj olmakla birlikte halen yolcu ve yük taşıması için çok sınırlı bir hizmet verilmektedir. Bölgede hızı arttırmak için elektrikli çekime geçilmesi, güzergâh geometrisinin düzeltilerek çift hat haline getirilmesi ve hattın moderni-zasyonu gerekmektedir. Böylelikle demiryolu hatları hem yük hem de yolcu taşımacılığında daha aktif olarak kullanılacaktır.

Batı Karadeniz Bölgesi’nin genelini kapsayan Adapazarı-Karasu-Akçakoca-Ereğli-Bartın-Amasra Liman bağlantılarını içeren demiryolu projesinin tamamlanması, özellikle demir yolu altyapısı bulunmayan Bartın İlinin ülke ağına katılması açısından büyük önem arz etmektedir.

Ayrıca, Filyos Vadisi Projesi kapsamında Amasra-Bartın-Filyos demir yolu bağlantısının oluş-turulması limanın ulaşılabilirliğinin sağlanması açısından önemlidir.

Verimli zaman kullanımının giderek önem kazandığı günümüzde, hava yolu ulaşımı neredeyse tüm sektörlerin gelişimini etkileyecek derecede öneme sahiptir. Bölgeye hitap eden tek hava yolu olan Saltukova Havaalanı’nın ulaşılabilirliğinin arttırılması gerekmektedir. Bu kapsamda öncelikle toplu taşıma düzenlemeleri ile şehir merkezleriyle olan bağlantısı güçlendirilerek havaalanına ulaşım kolaylaştırılmalıdır. Yakın zamanda tüm bölgenin ihtiyaçlarını karşılamada sıkıntı yaratabilecek kapasite sorunları olan havaalanının pist uzatma çalışmaları başta olmak üzere ilave tesis yapılması, modernizasyon çalışmaları gibi çalışmaların yapılması gündeme gelecektir. Mevcut ulaşım sistemlerinin iyileştirilerek bölgenin ulaşılabilirliğinin arttırılması kapsamında yürütülecek çalışmalara kaynak aktarılması gerekmektedir.

3.1.2.4. Bölgede Meydana Gelebilecek Doğal Afetlere ve İnsan Kaynaklı Felaketlere Karşı Önlem Alma ve Altyapı İyileştirme Çalışmalarının Desteklenmesi

Bölge illerinden Karabük 1. derece deprem bölgesinde bulunmakta ve Safranbolu hattı ile Kuzey Anadolu fay hattının etki sahası içinde yer almaktadır. Bartın İli ve çevresindeki jeo-morfolojinin oluşmasında da Kuzey Anadolu Fayı etkili olmuştur. Bölgede özellikle Karabük yerleşiminin deprem tehlikesi riski çok fazladır. Bundan dolayı yapı güçlendirme çalışmalarına öncelik verilmesi ve yapı kalitesinin düzenli kontrolünün sağlanması gerekmektedir.

Bölgede deprem haricinde yaşanabilecek diğer felaketler heyelan, sel, orman yangını ve ma-dencilik faaliyetlerine bağlı olarak meydana gelebilecek maden göçükleri ile grizu patlama-larıdır. Bu kapsamda olası felaketlere yönelik önlem alınmasına ve müdahale edebilirliğin arttırılması yönündeki çalışmalara destek verilmesi gerekmektedir. Filyos Projesi kapsamında

çalışmaları süren seddeler, sel kapanları ve barajlar su taşkınlarını önleyecek ve akış rejimini kontrol altına alacak yapılardır. Madencilik sektöründe ise TTK’nın yürütmekte olduğu mo-dernizasyon çalışmaları maden ocaklarında meydana gelebilecek büyük çaplı kazaların azal-tılmasında rol oynayacaktır.

Bölgenin en önemli kaynaklarından olan ormanları yangınlardan korumak amacıyla stratejik bölgelerde itfaiye ve yangın helikopterlerinin kullanımı için yapay göletler oluşturulmalı, orman yangınlarını önlemek için gerekli makine ve teçhizat bölgede hazır bulundurulmalıdır.