• Sonuç bulunamadı

3. Aile Mahkemelerinde Uygulanacak Yargılama Usulü

1.1. Maddi Tazminat

1.1.3. Maddi Tazminat Davasında Yargılama Usulü

Davanın tarafları, kural olarak nişanlılardır.Tazminat davası kusurlu nişanlıya karşı açılır; onun ana babası veya onlar gibi hareket eden kimselere karşı açılamaz56.

Aleyhine dava açılan nişanlı küçük ise, mahkemede yasal temsilcisi tarafından temsil olunur. Ancak, verilecek hüküm yasal temsilciyi değil, küçüğü bağlar57. Nişanlı ile

beraber veya ondan ayrı olarak nişanlının ana babası veya onlar gibi davranan diğer

50 Öztan, s. 83; Velidedeoğlu, s. 30; Saymen/Elbir, s. 61; Tandğan, s. 21.

51 Zevkliler/Acabey/Gökyayla, s. 703; Feyzioğlu, s. 70; Köprülü/Kaneti, s. 58; Akıntürk, s. 46. 52 Öztan, s. 83; Oğuzman/ Dural, s. 46; Saymen/ Elbir, s. 62.

53 Öztan, s. 84; Feyzioğlu, s. 70; Zevkliler/Acabey/Gökyayla, s. 703;Tekinay, s. 43.

54 Velidedeoğlu, s. 30; Tekinay, s. 43; Saymen/Elbir, s. 60; Feyzioğlu, s. 64; Zevkliler/ Acabey/ Gökyayla, s. 702.

55 Öztan, s. 84; Tekinay, s. 44; Feyzioğlu, s. 65; Saymen/Elbir, s. 61.

56 Öztan, s. 85; Oğuzman/Dural, s. 45; Köprülü/Kaneti, s. 55; Hatemi/Serozan, s. 53 57 Öztan, s. 85; Feyzioğlu, s. 66.

kişiler, mesela kardeş de maddi tazminat davası açabilir58. Aynı şekilde, çocuğu büyüten müessese nişanlanma sözleşmesi dolayısıyla harcamada bulunmuşsa, yapılan masraflar dolayısıyla mevcut zararlarını nişanı bozan taraftan talep edebilir59. Maddi

tazminat talebi hakkı bir kişilik hakkı olmadığı için, nişanlının ölümünden sonra mirasçılarına geçer; bu hakkın temliki de mümkündür60.

Maddi tazminat talebinde bulunan taraf, iddiasını ispat ile yükümlüdür. Maddi tazminat talebinde bulunan taraf, geçerli bir nişanlanma sözleşmesinin varlığını, nişandan haklı bir sebep olmadan dönülmüş olduğunu veya kendisinin nişanı haklı bir sebeple bozduğunu ve Kanun’un belirttiği nitelikte bir maddi zararın meydana geldiğini ispatla yükümlüdür61.

Nişanı, davalı taraf bozmuşsa, haklı bir sebebe dayanarak nişanı bozduğunu ispat etmedikçe, tazminat ödeme yükümlülüğünden kurtulamaz. Davacı ise, nişanı davalının bozduğunu ispat ile yetinir. Maddi tazminat davası, butlan ve boşanma davalarından farklı olarak davalının aynı amaçla borç altına girmelerinden doğan zarara dayanmalıdır62. Tazminat davası açabilmek olanağı, süre açısından TMK.m. 123 ile sınırlanmıştır. Bu maddeye göre, nişanın bozulmasından itibaren bir yılın geçmesiyle zamanaşımı gerçekleşir435.

1.2. MANEVİ TAZMİNAT

Nişanlanma sözleşmesinin bozulması halinde, sadece maddi tazminat davası değil,

şartları varsa, TMK.m.121’e göre manevi tazminat davası da açılabilir. Bu dava, tek başına açılabileceği gibi, maddi tazminat davası ile birlikte de açılabilir63. Nişanlanma sözleşmesinden haksız surette rücu ile nişanın bozulması, bir sözleşme ihlalidir; haksız fiil değildir.Nişanın bozulması, çoğu kez, nişanlının ruh alemini etkiler; onun bazen acı çekmesine, bazen hayata karşı küsmesine, kısacası manevi huzurunun bozulmasına yol açar; nişanın bozulmasıyla şeref ve haysiyeti zedelenir. İşte, bütün bu hallere maruz kalan nişanlı için, manevi bir zarar söz konusudur64.

58 Feyzioğlu, s. 67; Köprülü/Kaneti, s. 56; Hatemi/Serozan, s. 54. 59 Öztan, s. 85; Feyzioğlu, s. 69; Tekinay, s. 46; Velidedeoğlu, s. 36.

60 Öztan, s. 85; Köprülü, s. 484; Tekinay, s. 49; Feyzioğlu, s. 70; Köprülü/Kaneti, s. 57; Hatemi/ Serozan, s. 53.

61 Tekinay, s. 49; Feyzioğlu, s. 65; Koç, s. 106. 62 Tekinay, s. 46; Köprülü/Kaneti, s. 58; Koç, s. 106. 63 Öztan, s. 86; Oğuzman/Dural, s. 45.

1.2.1. Manevi Tazminatın Şartları

TMK. m. 121’e göre, manevi tazminatın istenebilmesi için şu şartlar aranmaktadır65.

1.2.1.1. Geçerli bir nişanlanmanın mevcut olması

Nişanın bozulmasından dolayı manevi tazminat davası açılabilmesi için, her şeyden

önce geçerli bir nişanlanmanın mevcut olması aranır.Ancak taraflar aralarında evlenme iradesi olmaksızın evli gibi bir arada yaşıyorlarsa ve daha sonra bu birlikte yaşamayı erkek sona erdirmiş ise, kadın nişanın bozulması dolayısıyla manevi tazminat talebinde bulunamaz66.

1.2.1.2. Nişanın tek taraflı bozulması

Nişan tarafların anlaşmasıyla değil, tek taraflı da bozulmuş olabilir. Kanun koyucu, nişanlıları evlenmeye zorlamamak için nişanın nişanlılardan biri tarafından tek taraflı irade beyanıyla bozulacağını kabul etmiştir67.

1.2.1.3. Kişilik hakkının saldırıya uğraması

Kanun’da kişilik hakkının saldırıya uğraması dolayısıyla, kişilik menfaatlerinde bir zedelenmenin varlığı aranmaktadır. Nişanın bozulmasından doğacak “normal” elem, üzüntü veya hayal kırıklığı vs....kişilik haklarının ihlali sayılmamalıdır68.

1.2.1.4. Kişilik hakkına hukuka aykırı bir saldırı olması

TMK.m.121’de, kişinin “kişilik hakkının saldırıya uğraması” ifadesine yer verilmiştir.“Kişilik haklarının saldırıya uğraması” ifadesinden anlaşılması gereken

65 “...Manevi tazminat talep edebilmek için, kişilik haklarının ihlali, terk edilen nişanlının şeref ve namus duygularının yaralanmış olması veya çevresine karşı küçük düşmüş, itibarının zedelenmiş olması gerekir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin salt üzüntü sebebiyle manevi tazminata hükmedilmesi ve hükmedilen miktarın kanun gereği karşı taraf olarak nişanlıdan tahsili gerekirken, babanın da sorumlu tutulması hatalıdır. Ayrıca, nişanın bozulması halinde mutad dışı hediyelerin iadesinin talep edilebileceği, yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre ise; kullanılmakla eskiyen yada tüketilen eşyaların iadesine karar verilemeyeceği gözetilmeden ayakkabı ve giyim eşyası v.b. kullanılmakla eskiyen eşyaların bedeline hükmedilmesi de doğru değildir”., Yrg. 3. HD., 2004/6788 E., 2004/7878 K., 08.07.2004 T., (Corpus İçtihat Programı)

66 Öztan, s. 87; Hatemi/Serozan, s. 55.

67 Öztan, s. 87; Köprülü/Kaneti, s. 58; Hatemi/Serozan, s. 56.

68 Öztan, s. 87; Velidedeoğlu, s. 39; Feyzioğlu, s. 71; Oğuzman/Dural, s. 48; Saymen/Elbir, s. 63; Tekinay, s. 52. “... TMK.nun 121. maddesine göre, nişanın bozulmasından kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan sair taraftan (nişanlıdan) manevi tazminat olarak uygun bir miktarda para ödenmesini isteyebilir. Üzüntü duymak başlı başına manevi tazminatı gerektirmez. Manevi tazminat talep edebilmek için, kişilik haklarının ihlali, terk edilen nişanlının şeref ve namus duygularının yaralanmış olması veya çevresine karşı küçük düşmüş, itibarının zedelenmiş olması gerekir”, Yrg. 3. HD., 2004/10859 E., 2004/10509 K., 05.10.2004 T., (Corpus İçtihat Programı).

husus, “kişilik hakkına hukuka aykırı bir saldırının” varlığıdır69. Nişanın bozulmasıyla bir tarafın ileriye ait ümitlerini yitirmiş olup olmadığına bakılır70.

1.2.1.5. Tazminat talebinde bulunacak tarafın kusursuz olması

Kanun koyucu, nişanın bozulması nedeniyle tazminat talebinde bulunacak tarafın kusursuz olmasından söz etmemiştir (TMK.m. 121). Ancak Yargıtay kararlarında manevi tazminat talep edenin kusursuz olduğunun ispat etmesi gerektiğini belirtmiştir71.Diğer nişanlının nişanın bozulmasında daha az kusurlu olması halinde bunu tazminatın indiriminde göz önünde tutmak uygun olacaktır. Ancak, nişanı bozanın kusuru çok ağır, karşı tarafınki çok hafif ise, TMK.m.121 uygulanmaz ve kusuru ağır olan nişanlı manevi tazminat ödemekten kurtulamaz72.

1.2.2. Manevi Zararın Kapsamı

Manevi tazminat davasının şartları varsa, hâkim takdir hakkını kullanarak (TMK.m.4) tarafların toplumsal, kültürel vs. özelliklerine bakarak manevi tazminatın kapsamını belirler. Hâkim, TMK.m.121’e göre sadece paraya hükmedebilir. Başka türlü bir karar yoluna, örneğin özür dileme, kararın yayımlanması yoluna başvuramaz73.

Hâkim, tazminat olarak belli bir miktar paraya toptan hükmeder. Manevi tazminata irat şeklinde hükmolunamayacağı gibi (TMK.m.176 / II), mahkemece taksitlere bölünerek hüküm altına da alınamaz74. TMK.m.121’e göre “hâkim uygun miktarda bir para ödenmesine hükmedecektir” demektedir.Manevi tazminata para olarak karar verildiğinde, zarar verici olayın (nişanın bozulmasının) meydana gelmesinden itibaren yasal faize tabi olur. Ancak, bunun için, davacının ayrıca talepte bulunması şarttır75.

1.2.3. Manevi Tazminat Davasında Yargılama Usulü

Manevi tazminat davası açmak hakkı, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır; bu

69 Akıntürk, Turgut, Türk Medeni Hukuku, İstanbul 2006, s. 52; Öztan, s. 89; Tandoğan, s. 23. 70 Öztan, s. 89.

71 “...Nişanın bozulması halinde, nişan duyuru giderlerinden olan, yiyecek ve giyecek giderlerinin tazmini istenemez. Ancak, mutad dışı olduğu belirlenen hediyelerin aynen veya bedelen iadesi istenebilir. İade için, taraflardan birinin kusurlu olması gerekli değildir.Manevi tazminat talep edenin kusurunun olmaması ve nişanın bozulmasından dolayı, fahiş surette zarara uğramış olduğunun ispatı gerekir”, Yrg. 3. HD., 1994/6159 E, 1994/7437 K., 09.05.1994 T., (Corpus İçtihat Programı)

72 Öztan, s. 90; Tandoğan, s. 24; Saymen/Elbir, s. 62. 73 Öztan, s. 90; Akıntürk, s. 53; Tandoğan, s. 24.

74 Koç, s. 113; Akıntürk, s. 54; Tekinay, s. 60; Oğuzman/Dural, s. 52. 75 Öztan, s. 91; Akıntürk, s. 55; Tekinay, s. 60.

nedenle, sadece nişanlı tarafından açılabilir76. Sınırlı ehliyetsiz bir kimse de bu davayı yasal temsilcisinin rızası olmadan açabilir. Veli veya vasi sınırlı ehliyetsiz adına bu davayı açamaz77. Aynı şekilde, dava açmak hakkı maddi tazminat davasından farklı

olarak mirasçılara intikal etmez, rehnedilemez78. Bununla birlikte, zarar gören taraf ölümünden önce dava açmış veya manevi tazminat talebi davaya gerek kalmaksızın, tazminatla yükümlü olan tarafça kabul edilmiş ise, tazminatı talep hakkı nişanlının ölümü halinde mirasçılarına geçer 79.

Manevi tazminat davası sadece nişanlı aleyhine açılabilir; nişanlının mirasçılarına karşı dava açılamaz. Ancak miras açıldığı zaman iddia kabul edilmiş veya dava ikame edilmişse, mirasçılara intikal eder80.

Manevi tazminat talebinde bulunan taraf, ispat yükümlülüğünü taşır. Manevi

tazminat talebinde bulunan taraf, bir nişanlanmanın varlığını, nişandan dönülmüş olduğunu, nişandan dönülme sonucu kişisel menfaatlerin ağır surette zedelendiğini, nişanı bozan tarafın kusurlu olduğunu, kişisel menfaatlerine hukuka aykırı bir şekilde saldırıda bulunulduğunu ispatla yükümlüdür. Nişanı bozan taraf, nişanın karşı tarafın kusuru ile bozulduğunu veya kişinin kişilik haklarına hukuka aykırı bir saldırının olmadığını ispat etmedikçe, tazminat ödemekten kurtulamaz81

1.3. HEDİYELERİN İADESİ

Hediyelerin talep edilebilmesi için, her şeyden önce, taraflar arasında geçerli bir

nişan sözleşmesinin varlığı gerekir. Ayrıca, iadesi istenilen şeylerin “hediye olarak verilmiş olması” da şarttır. Ahlâki bir ödevin ifası için verilen şeyler hediye kavramına girmediği için iadesi talep olunamaz82. Örneğin, verilen ameliyat parasının iadesi

76 Koç, s. 113; Feyzioğlu, s. 79; Zevkliler/Acabey/Gökyayla, s. 737.

77 Öztan, s. 91; Feyzioğlu, s. 78; Tekinay, s. 61; Zevkliler/Acabey/Gökyayla, s. 738; Oğuzman/Dural, s. 53; Hatemi/Serozan, s. 54.

78 Öztan, s. 92; Tekinay, s. 56; Feyzioğlu, s. 79; Velidedeoğlu, s. 40 79 Öztan, s. 93; Akıntürk, s. 55; Zekliler/Acabey/Gökyayla, s. 739.

80 “... Nişan bozulmasından dolayı açılan manevi tazminat davası, şahsa bağlı haklardan olup, yalnız nişanlı aleyhine açılabileceğinden, nişanlının mirasçısına intikal etmez. Ancak miras açıldığı zaman iddia kabul edilmiş veya dava ikame olunmuş ise, mirasçılara intikal eder. 2- Nişan, ölüm sebebile bozulduğu taktirde, nişanlıların birbirine verdiği hediyeler geri istenemez. Ancak, nişanlının ölümüne gerek kasten, gerek ihmal suretiyle sağ kalan nişanlı sebebiyet vermiş ise, ölen nişanlının mirasçılarının MK’.nın 457/1 ve BK. 244/1 maddeleri hükümlerine kıyasen verilen hediyeleri geri isteyebilecekleri kabul edilmelidir”, Yrg. 6. HD., 1975/2394 E., 1975/3511 K., 12.05.1975 T., (Corpus İçtihat Programı)

81 Öztan, s. 93; Feyzioğlu, s. 55; Koç, s. 132; Velidedeoğlu, s. 34. 82 Öztan, s. 64; Oğuzman/Dural, s. 52

istenemez (eksik borç)83. Hediyeler, “nişanlılar tarafından” birbirlerine verilmiş olmalıdır. Nişandan önce, fakat nişanlanmanın yapılacağı inancı ile verilen hediyeler de, nişanlılık içinde verilmiş hediye olarak kabul edilir. Nişanlılardan birinin, nişanlılık döneminde, kendi emeğini diğer nişanlıya özgülemesi de (örneğin, nişanlının bürosunda çalışması) kural olarak “hediye” kavramına girer84.

Nişan hediyesi olarak yapılan bağışlamanın konusu, taşınır veya taşınmaz bir mal olabileceği gibi, taşınmaz üzerinde kurulan sınırlı bir ayni hak, örneğin intifa hakkı, alacağın temliki, borçtan ibra vs. de olabilir.Hediyeler, nişanlılık nedeniyle verilmiş olmalıdır85. Nişanın bozulmasıyla, tarafların birbirlerine karşı duydukları bu sevgi ve saygı artık ortadan kalkmıştır. Bu nedenle, nişanı kendi kusuruyla bozan veya bozulmasına sebep olan taraf bile hediyelerin iadesini talep etmek hakkına sahiptir86. Bu davanın nişanlı tarafa yöneltilmesi şarttır. Nişanlı küçük ise, mahkemede velisi veya vasisi tarafından temsil olunur87. Bunun dışında, iade davası tarafların yakınlarına karşı açılamaz88.

1.3.1. Hediyelerin İadesindeki Bazı Özellik Arzeden Hususlar

1.3.1.1.Alışılmışın dışında hediyelerin geri verilmesinin istenebilmesi

TMK.m.122, “alışılmışın dışı”ndaki hediyelerin geri verilmesinin istenebileceğini öngörmüştür. Geri verilmesi istenebilecek hediyelerin alışılmışın dışı olması demek, önemli bir ekonomik değer taşımalarıdır. Her şeyden önce, hangi hediyelerin alışılmış hediye sayılacağı hususu, yöreden yöreye değişeceği gibi, kişilerin sosyal seviyelerine göre de farklılık gösterir. Verilen hediyelerin alışılmışın dışı olup olmadığı bilirkişi aracılığı ile belirlenmelidir89. Hediyenin değerinin olağan dışı sayılabilip

sayılamayacağının belirlenmesinde, nişanlının sosyal ve mali gücü de göz

83 Öztan, s. 64; Feyzioğlu, s. 56; Velidedeoğlu, s. 35.

84 Öztan, s. 64; Feyzioğlu, s. 56; Zevkliler/Acabey/Gökyayla, s. 698; Koç, s. 133.

85 Öztan, s. 74; Zevkliler/Acabey/Gökyayla, s. 699; Oğuzman/Dural, s. 53; Velidedeoğlu, s. 34. 86 Tekinay, s. 27; Öztan, s. 74; Koç, s. 146.

87 “...Nişan hediyelerinin iadesi davası; hediyeyi verenler tarafından sair nişanlıya, nişanlı reşit değilse velisine karşı açılabilir”., Yrg. 3. HD., 1995/3204 E., 1995/3699 K., 21.03.1995 T., (Corpus İçtihat Programı).

88 Öztan, s. 75; Tekinay, s. 28; Koç, s. 147.

89 Öztan, s. 76; Koç, s. 147; “... Nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin geri alınması istemine ait olan davada, tarafların mali ve sosyal durumlarının da usulünce araştırılarak buna dair belirlenen yöresel örf ve adet ölçüleriyle beraber değerlendirmek ve alyans dışında altınların mutad hediyelerden olmadığı da gözetilmek ve de bütün bu yönleri içerecek nitelikte yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmesi icab ederken, bu yönlerden eksik inceleme ve delillerin takdirinde hataya düşülerek sonuca gidilmesi isabetsizdir”, Yrg. 3. HD., 2002/5584 E., 2002/5991 K., 27.05.2002 T., (Corpus İçtihat Programı)

önünde tutulmalıdır90. Hediyelerin, “evlenmenin yapılacağı inancı ile verilmiş olması” gerekir. Bu bakımdan, evlilik dışı bir ilişkinin kurulması için verilen hediyeler, “alışılmışın dışı” da olsalar, keyfiyet geçerli olmayan bir nişanlanma sözleşmesine dayandığından, TMK.m. 122’ye göre geri istenemez91.

Medeni Kanun’un 122/2 maddesi uyarınca nişanın bozulması sebebi ile hediyelerin aynen, mevcut değil ise, karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilir92.

1.3.1.2. Üçüncü kişilere de hediyelerin geri verilmesini isteme hakkının tanınması

TMK.m.122’ye göre, nişanlıdan başka, nişanlının ana babası veya onların yerine hareket eden kişiler de, verdikleri hediyeleri, bunların alışılmış olmayan hediye kavramına dahil olması halinde, geri isteyebileceklerdir93.

TMK.m.122, “ana- baba ya da onlar gibi hareket edenlerin diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışı hediyelerin iadesinin talep edileceğini düzenlemiş; ancak üçüncü kişilerin alışılmışın dışı hediyelerini bu maddenin dışında bırakmıştır. Nişanlıların ana babaları ile onlar gibi hareket edenlerin dışında kalan üçüncü kişiler, nişanlılara vermiş oldukları hediyelerin; ancak BK. m. 61. ve sonraki maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilmesini isteyebilirler94.

90 “... Nişanlının, başkası ile kaçması üzerine; hediyelerin aynen veya nakden iadesi, nişan nedeniyle yapılan masrafların tahsili ve manevi tazminatın talep edildiği davalarda, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması gerekir.Bilirkişi incelemesi yaptırılarak, tarafların sosyo - ekonomik durumlarına, yöredeki örf ve adete göre mutad dışı olduğu belirlenen hediyelerin, aynen veya nakden iadesi mümkündür. Ancak, giymekle eskiyen, kullanmakla tükenen eşyaların iadesi istenemez”, Yrg. 3. HD., 1995/1941 E., 1995/1871 K., 16/02/1995 T., (Corpus İçtihat Programı).

91 Öztan, s. 76; “... Türk Medeni Kanunu'nun 86. maddesinde değişiklik yapan 3678 s. Yasanın 3. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, bir nişan hediyesinin "mutad" sayılabilmesi, bunun yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması hususu yanında, bu gibi hediyelerin "maddi değerinin günün koşullarına göre fahiş olmayan" hediyelerden bulunmasına bağlıdır ki, bu fahişlik olgusu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumlarıyla ölçülmek gerekir. Yani özellikle söz konusu hediyeyi veren nişanlının mali gücünü aşarak verdiği hediyenin onun yönünden mutad sayılması ve fahiş olmayacağının kabulü düşünülemez. Aksi takdirde hediye verilen nişanlının haksız zenginleşmesine yol açılmış olur. Ayrıca altın takılar mutad eşya kapsamında değildir”, Yrg. 3. HD., 2003/1674 E., 2003/1826 K., 27.02.2003 T., (Corpus İçtihat Programı)

92 “... Medeni Yasanın 86/2. maddesi uyarınca nişanın bozulması sebebi ile hediyelerin aynen, mevcut değil ise, karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilir. Kural olarak; giyinilmekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların geri verilmesine karar verilemez. Mahkemece bu husus incelenmeden bilirkişi raporunda belirtilen eşyaların tümünün geri verilmesine karar verilmesi doğru değildir”. Yrg. 3. HD., 1996/4389 E., 1996/5280 K., 06.05.1996 T., (Corpus İçtihat Programı)

93 Öztan, s. 76; Koç, s. 148; Feyzioğlu, s. 56.

1.3.1.3. Hediyeleri geri verme borcunun tarafların kusurundan bağımsız olması

Nişanın kusurla veya kusursuz olarak sona erdirilmiş bulunması, hediyelerin iadesi talebi açısından herhangi bir önem taşımaz. Nişanın bozulmasında kusurlu olan taraf da, nişan hediyelerinin geri verilmesini isteyebilir. Anılan madde, özel bir sebepsiz zenginleşme hükmü niteliğinde olup, sebepsiz zenginleşenin geri verme borcu, zenginleşmede kusurlu olup olmamasından bağımsızdır95.

1.3.1.4. Geri verilmesi gereken hediyelerin maddi bir değer taşımaları gerektiği

Geri verilmesi gereken hediyeler, maddi bir değer taşımalıdır. Geri verilmesi gereken hediyeler, kural olarak, maddi değeri olan hediyeler olup, genellikle nişan yüzükleri, para, giyim ve ziynet eşyası, yemek takımı, apartman dairesi, yazlık, villa, otomobil, deniz motoru ve benzerleri bu niteliktedir96. Giyilmekle eskiyen, kullanılmakla tükenen nişan hediyelerinin iadesine karar verilmez97

1.4. Hediyelerin İadesinde Yargılama Usulü

Maddi ve manevi tazminat davalarının ve hediyelerin iadesi davasının nişanın

bozulduğu tarihten itibaren en çok bir sene içinde açılması gerekir98 (TMK.m.123) . Nişanın bozulması kavramına, nişandan rücu, nişanın feshi, bozucu şartın gerçekleşmesi, evliliğin imkânsızlaşması,ölüm, tarafların karşılıklı rızalarıyla nişanı bozmaları gibi haller girer. TMK.m.123’ün açık ifadesine göre, dava sürelerinin başlangıç anı doğrudan doğruya nişanlılığın sona ermesi olayına dayanmaktadır. Diğer nişanlının bu olayı öğrenmesi önem taşımamaktadır99.

Zamanaşımının kesilmesi veya tatili sebepleri varsa, bunlar hakkında genel esaslar uygulanır (BK.m.127,132,133,140). Nişanın bozulması bir suçla bağlantılı ise, manevi tazminat davasına Ceza Kanunu’ndaki uzun zamanaşımı uygulanır (BK.m.102, 423). Bu durum özellikle evlenme vaadiyle kandırılarak cinsi ilişki kurulması hallerinde açıkça ortaya çıkar.

95 Koç, s. 156; Öztan, s. 77; Hatemi/Serozan, s. 67; Zevkliler/Acabey/Gökyayla, s. 770. 96 Koç, s. 157; Zevkliler/Acabey/Gökyayla, s. 771; Akıntürk, s. 45; Öztan, s. 78.

97 “... Yargıtay´ın yerleşmiş uygulamalarına göre giyinmekle eskiyen ve kullanılmakla tükenen nişan hediyelerinin iadesine karar verilemez. Bu sebeple mahkemece; (altın hediyeler haricinde kalan) giyim eşyası vs. bedeli 474.250.000 liranın davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir”,Yrg. 3. HD., 2004/2611 E., 2004/2529 K., 23.03.2004 T., (Corpus İçtihat Programı)

98 “... Nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakları, sona ermenin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar”. Yrg. 3. HD., 2002/2522 E., 2002/2896 K., 26.03.2002 T., (Corpus İçtihat Programı)

2. BOŞANMA NEDENLERİ

Boşanma, evliliğin hakim kararı ile sona ermesidir. Evlenme sözleşmesi

yapıldıktan sonra ortaya çıkan zaruretler neticesinde, eşlerden birinin talebine

istinaden hakim kararıyla evliliğe son verilebilmektedir100.

1.1. ÖZEL BOŞANMA NEDENLERİ 1.1.1. Zina

Zina101, evli olan erek veya kadının, eşinden başka biriyle cinsi münasebette bulunmak suretiyle evlilikteki sadakat mükellefiyetini ihlal etmesidir102.

Medeni Kanunla getirilen düzenleme gereği, zinadan söz edebilmek için, eşlerden birinin isteyerek evlilik dışı cinsi münasebette bulunması ve bu şekilde kusurlu olması gerekir. Eşlerden birinin kaçırılarak zorla tecavüze uğraması, zinaya dayanarak boşanma talep edilmesini haklı kılmaz103. Yine zinadan söz edebilmek için

eşin karşı cinsten biriyle cinsel ilişkiye girmesi gerekir. Aynı cins ile cinsi münasebette bulunmak, zina nedenine dayalı değil ve fakat 4721 Sayılı Yasa’nın 163. maddesine göre haysiyetsiz hayat sürmeye dayanılarak boşanma davası açılabilir104.

1.1.1.1. Zina Nedeniyle Boşanma Şartları 1.1.1.1.1.Tarafların Resmen Evli Olması

Eşlerden birinin zinasından bahsedebilmek için, onlar arasında resmi bir evlilik

ilişkisinin bulunması şarttır. Türk Medeni Kanunu’nun 185. maddesinde: "Eşler… birbirlerine sadık kalmak… zorundadırlar." hükmü eşlerin birbirlerine olan sadakat yükümlülüğünü vurgulamaktadır. Bu itibarla, eşlerin geçici bir süre birbirlerinden ayrılmaları ya da hakim kararıyla eşlerin ayrı yaşamaları durumunda dahi kan veya

100 Feyzioğlu,s. 1979; Zevkliler, Aydın: Medeni Hukuka Giriş ve Başlangıç Hükümleri, Kişiler Hukuku, Aile Hukuku, Ankara 1989, s. 870; Tekinay, s. 171; Yalçınkaya, Namık/ Kaleli, Şakir, Yeni Boşanma Hukuku, Ankara 1988; s. 589.

101 “...Medeni Yasanın 129. maddesi ile, zina eylemindeki eşlerin biri birine karşı sadakat mükellefiyetlerini bozan ahlaki yapı, boşanma nedeni kabul edilmiştir”, Yrg. 2. HD. 1993/7093 E., 1993/7941 K., 29.09.1993 T., (Corpus İçtihat Programı).

102 Feyzioğlu, s. 288; Saymen/ Elbir, s. 242.

103 Dural, Mustafa/ Öğüz, Tufan/ Gümüş, Alper, Türk Özel Hukuku, C. III, Aile Hukuku, İstanbul, 2005, s. 104; Feyzioğlu, s. 289; Saymen/Elbir, s. 243.

kocanın bir başkasıyla cini münasebetleri zina teşkil eder105. Sadakatsizlik ister kocalık hakkının zararına kadından, ister karılık hakkının

Benzer Belgeler