• Sonuç bulunamadı

Erginlerin ve Kısıtlıların Evlat Edinilmesi Şartları

MK. m. 313. maddesine göre; altsoyun açık muvafakati olmadan evlât edinme kararı verilemez618. Evlât edinecek kişinin altsoyunun, evlât edinmeye ses çıkarmadığı ileri sürülerek, bu şartın gerçekleştiği söylenemez. Çünkü Kanun “açık muvafakat” şartını aramaktadır. Buradaki açık muvafakat verme, sahsa sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Bu sebeple, altsoy ayırt etme gücüne sahipse, rıza mutlaka bu kişi

614 Aydos, s. 122; Akıntürk, s. 366; Kılıçoğlu, s. 115; “...Otuz yaşını doldurmuş olan eş, sair eşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksunluğu veya iki yılı aşkın süreden beri nerede olduğunun bilinmemesi ya da mahkeme kararıyla iki yılı aşkın süreden beri eşinden ayrı yaşamakta olması yüzünden birlikte evlat edinmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi halinde, tek başına evlat edinebilir”., Yrg. 2. HD., 2005/19713 E., 2006/4349 K., 29.03.2006 T., (Corpus İçtihat Programı).

615 Akıntürk, s. 367. 616 Akıntürk, s. 366.

617 Akıntürk, s. 367; Ruhi, s. 29; Ataay, s. 303; “...Evlat edinilenin, evlat edinenden en az on sekiz yaş küçük olması şarttır”., Yrg. 2. HD., 2006/6053 E., 2006/14135 K., 17.10.2006 T., (Corpus İçtihat Programı).

618 “...Mahkemece, evlat edinenin sair çocukları dinlenmeden, evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri değerlendirilmeden, evlat edinmenin bu çocukların yararlarını hakkaniyete aykırı bir şekilde zedeleyip zedelemeyeceği konusunda yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır”., Yrg. 2. HD., 2006/1222 E., 2002/7699 K., 17.05.2006 T., (Corpus İçtihat Programı).

tarafından verilmelidir. Altsoyun kısıtlı olması ve ana-baba dışında birisinin vasi olarak atanması durumunda da, vasi ile vesayet dairelerinin izin ve onayı gerekir619.

Evlâtlık 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’na göre altsoy sayılmaktadır. Bu durumda, ikinci evlât edinme işleminde diğer evlâtlığın muvafakati gerekir. Muvafakat vermediği durumda da evlât edinme mümkün olmaz. Yine bir kimsenin evlât edindikten sonra altsoyu olduğu takdirde, evlât edinilen ergin veya kısıtlının durumunda herhangi bir değişiklik olmaz, o kimse evlâtlık olarak kalmaya devam eder620.

2.2. Evlât Edinilenin Belirli Özelliklerinin Olması

Erginlerin veya kısıtlıların hangi hallerde evlat edinebilecekleri, alternatif şartlar olarak, ancak sınırlayıcı bir şekilde sayılmaktadır. Üç alternatif halde de geçerli olan ortak koşul, evlat edineni altsoyunun muvafakatidir. Ergin veya kısıtlının bedenî veya zihnî özrü sebebiyle, sürekli olarak yardıma muhtaç olması ve evlât edinilen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmesi gerekir. Bir diğer hâl ise, evlât edinilecek kişiler için, küçükken en az beş yıl süreyle evlât edinen tarafından bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş olması ve son halde, Kanun’un tabiri ile diğer haklı sebepler mevcut olmak şartıyla, evlât edinilen ile evlât edinenin en az beş yıldan beri aile hâlinde yaşamaları mecburiyeti vardır621.

Türk Medenî Kanunu’nun 313. maddesinde belirtili bedenî ve zihnî özür, sürekli bakım ve gözetim gerektiren bir özürdür. Bu durum kapsamlı araştırma yükümlülüğündeki hâkimin uzman kişileri dinlemesi sonrasında sabit olabilir. Diğer taraftan, bedenî veya zihnî özür sürekli bakım ve gözetimi gerektirir niteliği taşımasa da, özel şartlar içindeki genel şart olarak nitelenebilecek haklı sebebin varlığıyla, bir ergin veya kısıtlı evlât edinilebilir622. Buradaki "diğer haklı sebepler mevcut... ise",

deyimi, yukarıda sayılanlardan başka, haklı sebepler mevcut ise anlamındadır. Haklı sebeplerin neler olduğunu hâkim takdir eder623.

Ergin veya kısıtlı bir kişinin evlat edinilmesi için aranan alternatif her üç halde de en az beş yıl gibi bir sürenin geçmiş olması öngörülmüştür. Birinci ve üçüncü haldeki

619 Aydoğdu, Murat, Çağdaş Hukuki Gelişmeler Işığında Evlat Edinme, İzmir 2006, s. 140. 620 Feyzioğlu, s. 472; Öztan, s. 442.

621 Şıpka, s. 313; Işık, s. 77. 622 Belen, s. 64;

beş yıllık süreler evlat edinme işleminin gerçekleştiği andan geriye doğru geçmiş olan süreler olmasına karşılık; ikinci halde öngörülen beş yıllık süre küçükken geçmiş olan süredir624

2.3. Ergin ve Kısıtlı Evli İse Diğer Eşin Rızası

Evlat edinilmek istenen ergin veya kısıtlı kimse eğer evli ise bu kimse ancak eşinin rızası ile evlât edinilebilir. Hatta evlât edinilecek eş tam ehliyetli olsa bile, yine de eşinin rızası olmadan evlâtlığa alınamaz625.

Kanunun evlât edinilecek kimsenin esinin rızasını aramasının sebebi; evlât edinmenin bazı sonuçlarının evlâtlığın eşine de sirayet etmesidir. Her ne kadar evlâtlığın eşi ile evlât edinen arasında bir hısımlık bağı kurulmasa da, taraflar arasında kurulan hısımlık ilişkisi zorunlu olarak onu da etkiler. Çünkü evlât edinme işlemi ile taraflar arasında soy bağı ilişkisi kurulduğundan, evlâtlık olarak alınan ergin kişi isterse evlât edinenin soyadını alabilir. Erkek olan eş evlât edinenin soyadını alacak olursa, ona bağlı olarak karısının ve ergin olmayan çocuklarının da soyadı değişir626.

2.4. Diğer Haller

MK. ergin ve kısıtlıların evlat edinilmelerinde küçüklerin evlat edinilmelerinden

farklı bir düzenleme yapmıştır. Ancak MK. m. 313’te düzenlenen bu kurallar dışında, küçüklerin evlat edinilmelerine ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla ergin ve kısıtlıların evlat edinilmesinde de uygulanacağını belirtmiştir. Buna göre MK. 313/I ve II’de sayılan düzenlemeler dışında erginlerin ve kısıtlıların evlat edinilmelerinde küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanacaktır627.

3. Evlat Edinmede Yargılama Usulü

4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 315'inci maddesi ile “Evlât edinme kararı, evlât edinenin oturma yeri; birlikte evlât edinme de eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme kararıyla birlikte evlâtlık ilişkisi kurulmuş olur628.”

624 Akıntürk, s. 371; Aydos, s. 127.

625 Akıntürk, s. 371; “...Evli bir kimse ancak eşinin rızasıyla evlat edinilebilir. Eşin rızası alınmadan hüküm kurulması kanuna aykırıdır”., Yrg. 2. HD., 2005/12256 E., 2005/14885 K., 26.10.2005 T., (Corpus İçtihat Programı).

626 Oğuzman/Dural, s. 252; Zevkliler, s. 975. 627 Akıntürk, s. 372.

628 “...Medeni Yasanın 313/2. fıkrası hükmü gereğince evlat edinilenin eşinin rızası alınmaksızın hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Sair taraftan 1 Ocak 2002 gününde yürürlüğe giren 4721 s.

Hükmü getirilmiştir. Böylece, sadece tarafların ehliyet durumlarını araştıran ve kanunî şartları araştırma zorunlulukları bulunmayan noterlerin yapmış oldukları evlât edinme sözleşmesi ile evlât edinme dönemi kapanmıştır629.

Yeni Medenî Kanun, evlât edinme konusunda eski Kanundaki usulü tamamıyla değiştirmiştir. Gerçekten de, yeni düzenlemeye göre, evlât edinme işlemi evlât edinen ile evlât edinilen arasında yapılacak bir sözleşme ile değil, mahkemenin vereceği bir kararla tamamlanmaktadır. Bu durum mahkemenin verdiği kararın kurucu nitelikte olduğunu göstermektedir630. Evlât edinme ilişkisinin meydana gelmesi, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 315. maddesi uyarınca, bir çekişmesiz yargılama sürecini gerektirdiğinden, her şeyden önce evlât edinecek kişi tarafından mahkemeye başvurulması ve bu yönde bir talepte bulunulması gerekir. Yapılacak bu başvuruyu evlât edinecek kişinin kendisi, vesayet altında ise kanunî temsilcisinin yapması gerekir. Eğer birlikte evlât edinme söz konusu ise, eşlerin birlikte mahkemeye müracaat ederek evlât edinme kararı almaları gerekir631. Evlât edinme kararı ihtilâf yokluğu kıstas göre çekişmesiz (nizasız) yargı işi olmasına rağmen, uygulamada bu dava çekişmeli (nizalı) davaymış gibi açılmakta ve evlâtlık fiil ehliyetine sahip ise kendisi, velâyet altında ise velisi, vesayet altında ise vasisi hasım olarak gösterilmektedir632.

Hâkim evlat edinme karara vermeden önce evlat edinmenin asli şartlarının yerine getirilip getirilmediğini inceler. Mahkeme kararı kamu yararı ile ilgili olduğu için hâkim sadece evlat edinme şartlarının yerine getirilmiş olup olmadığını incelemez, bunun dışında gerekli olan her türlü araştırmayı da yapar633. Hâkim, saptadığı bu

esaslı hal ve şartları kapsamlı biçimde, yani enine boyuna araştırmak zorundadır. Bu

Türk Medeni Yasasının 315. maddesi ile "Evlat edinme kararı, evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme kararıyla birlikte evlatlık ilişkisi kurulmuş olur." hükmü getirilerek, evlat edinmeye izin kararı verilmesi usulü kaldırılmış olmasına rağmen mahkemece, davacıların Hasan´ı evlatlık olarak almalarına izin verilmesi hatalıdır”., Yrg. 2. HD., 2005/17017 E., 2006/1201 K., 09.02.2006 T., (Corpus İçtihat Programı).

629 “...Noter huzurunda düzenlenen evlat edinme sözleşmesi, sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 4721 s. Kanunun 315. maddesindeki evlat edinmenin ancak mahkeme kararı ile olabileceği hükmü karşısında yok hükmünde olduğundan davanın kabulü ile evlatlık ilişkisinin yokluğunun tespitine karar verilmelidir”., Yrg. 2. HD., 2005/2051 E., 2005/4999 K., 29.03.2005 T., (Corpus İçtihat Programı).

630 Akıntürk, s. 374; Kılıçoğlu, s. 109; Ruhi, s. 45; Şıpka, s. 316. 631 Işık, s. 83.

632 Aydos, s. 128; Ruhi, s. 42.

konuda hâkimin ilk olarak, evlat edinen ile edinileni huzura davet ederek bizzat dinlenmesi, daha sonra gerektiğinde uzmanların görüşünü alması gerekir. Hâkim, gerekli gördüğü takdirde bir psikologu, bir pedagogu veya bir sosyal hizmet uzmanını davet ederek bizzat dinlemeli ve kararını vermeden önce gerekli kanaate ulaşmalıdır634. Hâkimin yapacağı araştırma, evlât edinilecek kişinin ergin olup olmadığına göre değişmektedir. Evlât edinilecek kişi ergin ise hâkim evlât edinmenin amacına aykırı davranılıp davranılmadığını araştırır. Ergin olmayan bir kimsenin evlât edinilmek istenmesi hâlinde ise, hâkim hem evlât edinmenin amacına aykırı davranılıp davranılmadığını, hem de küçüğün bakımı gibi sebepleri araştırmak durumundadır635.

4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4’üncü maddesinin 1’inci fıkrası; 4721 sayılı MK. nın ikinci kitabından ( MK. m. 118–494) kaynaklanan bütün davaların aile mahkemelerinde bakılacağını, geçici 1’inci maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredileceğini hükme bağlamıştır. Buna göre aile mahkemeleri bulunan yerlerde evlat edinme davalarına aile mahkemesi, bu mahkemelerin bulunmaması halinde ise asliye hukuk mahkemesi bakacaktır636.

Evlat edinme başvurusundan sonra evlat edinenin ölümü veya ayırt etme gücünü kaybetmesi, diğer koşullar bundan etkilenmediği takdirde evlat edinmeye engel olmayacaktır. Buna göre, evlat edinmek isteyen kişinin mirasçıları, evlatlık veya kanuni temsilcisi evlat edinme davasına devam ederek söz konusu evlat edinme kararını alabileceklerdir637. Başvurudan sonra küçüğün ergin olması halinde, küçük

ergin olmadan önce diğer koşullar oluşmuş, küçük dinlenmiş, kendisinin ve ana babasının rızaları alınmış, vesayet altında ise vesayet dairelerinin izinleri alınmış, kısaca MK. 305 ile 312. maddelerinde aranan koşullar gerçekleşmiş ise, hâkim küçüklerin evlat edinmesine ilişkin hükümleri uygulayarak, evlat edinme kararı verecektir638.

634 Akıntürk, s. 373; Özuğur, 2007, s. 242. 635 Oğuzman/Dural, s. 252; Şıpka, s. 316.

636 Yrg. 2. HD. T. 17.09.2003, E. 2003/9989, K. 2003/11479 (karar alınmamıştır) 637 Ruhi, s. 43.

MK. nın 314/5 maddesine göre, evlâtlığın, miras ve başka haklarının zedelenmemesi ve aile bağlarının devam etmesi için evlâtlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlât edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur. Ayrıca evlât edinme ile ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı her iki nüfus kütüğüne işlenir.

Mahkeme evlat edinme kararı kesinleştikten sonra kesinleşme şerhini içeren kararı bir müzekkere ile resen bulunduğu yer nüfus müdürlüğüne gönderir. Taraflar da mahkeme ilamını nüfus müdürlüğüne ibraz ederek nüfus kütüğüne kaydettirebilir. Mahkeme kararının kesinleşmesi ile kurulmuş olan evlat edinme ilişkisinin hem evlat edinenin hem de evlatlığın nüfus kütüğüne kaydedilmesi gerekir.Yapılan bu işlem kurucu nitelikte olmayıp, açıklayıcı nitelikte ve tamamen idari işlemdir. Bunun yapılmamış olması hiçbir şekilde evlat edinme ilişkisini geçersiz kılmaz. Nüfusa kayıt için herhangi bir süre öngörülmemiştir. Bu sebeple evlat edinenin ölümü söz konusu kaydın yapılmasına engel teşkil etmez639.

Nüfus kütüğüne kayıt açıklayıcı bir işlem olmakla beraber MK. nın 7’inci maddesine göre, aksi ispatlanıncaya kadar resmi sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bu nedenle nüfus kütüğüne düşürülen evlatlık kaydının kanuna uygun bir tarzda yapılmış olduğunun kabulü gerekir. Bunun aksini iddia eden yine aynı kanunun 6’ıncı maddesi uyarınca bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür640.

Benzer Belgeler