1.Kişinin Huzurda Bulunması
1.a. Genel Olarak
Tutuklamanın maddi şartlarından birincisi, kişinin yetkili hakim veya mahkemenin huzurunda hazır bulunmasıdır. 5271 sayılı CMK’ya göre, tutuklama kararı verebilmek için kural olarak kişinin, tutuklama kararı vermeye yetkili hakim
veya mahkemenin önüne çıkarılması gerekmektedir209. Kural olarak kişinin
yokluğunda, gıyabında veya kaçaklığında tutuklama kararı verilmesi yasaktır210
. Kişi hakkında tutuklama kararı verilmesi için kural olarak yetkili hakim veya
mahkemenin, tutuklanması istenen kişiyi bizzat görmesi ve dinlemesi şarttır211.
Uygulamada, kişinin suç teşkil eden eyleminden sonra yetkili hakim veya mahkemenin yargı sınırları içerisinde yakalanması halinde, kişinin hazır edilmesinde herhangi bir sorun yaşanmamaktadır. Sorun, yetkili hakim veya mahkemenin yargı sınırları içerisinde yakalanamayan kişiler için söz konusu olmaktadır. 5271 sayılı CMK, hazır bulunmayan kişinin temin edilebilmesi için yakalama emri müessesesini
208İNCİ, a.g.e., s.77-78; ŞENTUNA, a.g.e., s.90 vd.
209İNCİ, a.g.e., s.78; TOROSLU/FEYZİOĞLU, a.g.e., s. 222; KUNTER vd., a.g.e., s. 937; ÖZBEK vd., a.g.e., s. 277; DONAY, Süheyl, Ceza Yargılama Hukuku, Beta Yayınevi, 1.Baskı, İstanbul, Ekim 2010, s. 81.
210ÖZTÜRK vd., a.g.e., s.404; ŞAHİN, a.g.e., s.224; ÜNVER/HAKERİ, a.g.e., s.398. 211ŞAHİN, a.g.e., s.224.
düzenlemiştir. 5271 sayılı CMK hükümlerine göre, hazır edilemeyen kişi hakkında
şartları varsa ancak yakalama emri düzenlenebilmektedir212
.
Yakalama emri üzerine yakalanan kişiyle ilgili olarak yapılacak olan işlemlerin neler olduğu 5271 sayılı CMK’nın 94 üncü maddesinde düzenlenmiştir. 5271 sayılı CMK’nın yakalama ile ilgili 94 üncü maddesinde, 21.02.2014 tarih ve
6526 sayılı Yasa ile önemli bir değişiklik yapılmıştır213
. Bu nedenle 5271 sayılı CMK’nın 94 üncü maddesinin, 21.02.2014 tarih ve 6526 sayılı yasadan önceki hali ile sonraki halini ayrı ayrı incelemek konunun anlaşılması için faydalı olacaktır. 1.a.1. 6526 sayılı Yasa ile Değişiklik Yapılmadan Önce
21.02.2014 tarih ve 6526 sayılı Yasa ile değişiklik yapılmadan önce 5271 sayılı CMK’nın 94 üncü maddesinde, kişinin, yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanması halinde, en geç yirmi dört saat içerisinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılması gerektiği belirtilmekteydi. Aynı maddede, kişinin, en geç yirmi dört saat içerisinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılamaması halinde ise, en geç yirmi dört saat içerisinde yakalandığı yere en yakın sulh ceza hakimi önüne götürülmesi gerektiği ifade edilmişti. Maddede ayrıca kişinin, bu hakim tarafından serbest bırakılmaması durumunda ise yetkili hakim veya mahkemeye en kısa zamanda gönderilmek üzere tutuklanacağı vurgulanmıştı. 5271 CMK’nın 94 üncü maddesinde bahsedilen bu tutuklama şekline,
uygulamada sevk veya yol tutuklaması adı verilmişti214. Fakat 5271 sayılı CMK’ nın
94 üncü maddesinde her ne kadar tutuklama kararından söz edilmekte ise de bu karar 5271 sayılı CMK’nın 100 üncü maddesi uyarınca verilen bir tutuklama kararı
değildi215
. Bu karar, yakalanan kişinin şahsında bir yanlışlık olmadığını tespit eden
ve onun yetkili hakim veya mahkemeye gönderilmesini sağlayan bir karardı216
. Sevk tutuklaması kararını veren hakim, sadece bu kişinin yakalama emrinde gösterilen kişi
olup olmadığını denetlemekteydi217. Bu tutuklama kararı gerçek anlamda bir
tutuklama kararı olmadığından, bu tutuklamaya itiraz, tahliye ve tutuklamanın
212İNCİ, a.g.e., s. 78-79.
21306.03.2014 tarih ve 28933(Mükerrer) sayılı R.G. de yayımlanan 21.02.2014 tarih ve 6526 sayılı Kanunun 7 inci maddesi ile değiştirilmiştir.
214ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 403; CENTEL/ZAFER, a.g.e., s. 330; SAYGILAR, a.g.m., s. 44. 215
CENTEL/ZAFER, a.g.e., s. 330; ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 403; SAYGILAR, a.g.m., s. 44. 216
CENTEL/ZAFER, a.g.e., s. 330.
koşullarının kontrol edilmesi de söz konusu olmamaktaydı218
. Kişi, yakalandığı yerdeki tutukevine konmakta ve yakalama emrini çıkaran hakim veya mahkemenin çoğu zaman bilgisi dışında tutuklama nedenlerinin yerindeliğini tartışma konusu
yapma olanağına sahip olmadan aylarca cezaevinde tutulmaktaydı219
. Kişinin, yetkili
hakim veya mahkeme önüne çıkarılması ise uzun zaman almaktaydı220. Bu nedenle
uygulamada sevk veya yol tutuklaması ile ilgili olarak çok sayıda şikayet ve problem yaşanmaktaydı.
1.a.2. 6526 sayılı Yasa ile Değişiklik Yapıldıktan Sonra
Kanun koyucu, uygulamada yaşanan sorunları gidermek amacıyla 21.02.2014 tarih ve 6526 sayılı Yasa ile 5271 sayılı CMK’nın 94 üncü maddesinde önemli bir değişiklik yapmıştır. Yeni düzenlemenin ilk fıkrasında, hâkim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişinin, en geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılacağı ifade edilmiştir. İkinci fıkrasında ise, yakalanan kişinin en geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılamaması halinde, yine aynı süre içinde yakalandığı yer adliyesinde, mevcut değil ise en yakın adliyede kurulu sesli ve görüntülü iletişim sisteminin kullanılması suretiyle yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılacağı ve yetkili hâkim veya mahkeme tarafından bu kişinin sorgusunun yapılacağı veya ifadesinin alınacağı belirtilmiştir. Böylelikle önceki düzenlemede yer alan sevk veya yol tutuklaması kaldırılmıştır. Artık kişi hakkında yetkili hakim veya mahkemede hazır edilmesi için tutuklama kararı verilemeyecektir. Bu da kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı açısından önemli ve olumlu bir gelişmedir. 1.b.Cumhuriyet Savcısının İtirazı Üzerine Verilen Tutuklama Kararı
5271 sayılı CMK’ya göre, kural olarak kişinin yokluğunda tutuklama kararı verilmesi mümkün değildir. Bu kuralın ilk istisnası, Cumhuriyet savcısının itirazı
üzerine verilen tutuklama kararıdır221
. 5271 sayılı CMK’ nın 101 inci maddesinin 5 inci fıkrasında, Cumhuriyet Savcısının, tutuklama talebinin reddi halinde bu ret
218
CENTEL/ZAFER, a.g.e., s.331.
219İNCİ, a.g.e., s. 84; ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 403; CENTEL/ZAFER, a.g.e., s. 331; SAYGILAR, a.g.m., s. 44.
220
CENTEL/ZAFER, a.g.e., s. 331.
221CENTEL/ZAFER, a.g.e., s. 347; ÜNVER/HAKERİ, a.g.e., s. 398; SAYGILAR, a.g.m., s. 42; ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 405.
kararına itiraz edebileceği düzenlenmiştir222
. 5271 sayılı CMK’ nın 271 inci maddesinde ise, Cumhuriyet savcısının red kararına itirazı halinde red kararını veren makamın veya itiraz mercinin kişi hakkında tutuklama kararı verebileceği ifade
edilmiştir223
. Böylelikle kural olarak kişinin gıyabında tutuklama kararı verilemezken, red kararı veren makam veya itiraz merci, kişinin yokluğunda
tutuklama kararı vermiş olmaktadır224
.
1.c.Kaçaklar Hakkında Verilen Tutuklama Kararı
Kişinin yokluğunda tutuklama kararı verilemeyeceği kuralının ikinci istisnası ise, kaçaklar hakkında verilen tutuklama kararıdır. Mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan, hakkında yapılmakta olduğunu bildiği muhakemenin sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla bilerek böyle bir durum yaratan ve bu nedenle yurt
içinde saklanan veya yabancı bir ülkede bulunan kişiye kaçak denilmektedir225
. 5271 sayılı CMK’ nın 248 inci maddesinin 5 inci fıkrasında, yabancı ülkede bulunan
kaçaklar226
hakkında 5271 sayılı CMK’nın 100 vd. maddeleri gereğince, sulh ceza
hakimi veya mahkemece tutuklama kararı verilebileceği ifade edilmiştir227
. Böylelikle kural olarak kişinin gıyabında tutuklama kararı verilemezken 5271 sayılı CMK’ nın 248 inci maddesindeki bu özel düzenleme gereği kişinin yokluğunda
tutuklama kararı verilebilmektedir228
.
6526 sayılı Yasa ile sevk tutuklamasını kaldıran yasa koyucunun, bir an önce kişinin yokluğunda tutuklama kararı verilmesini sağlayan bu hükümleri de yürürlükten kaldırması gerekmektedir. Çünkü kişinin yokluğunda verilmiş olan bir tutuklama kararı, silahların eşitliği ilkesine uygun olmadığından kişi özgürlüğü ve
güvenliği hakkını ihlal edici niteliktedir. Nitekim İHAM, Akgül/Türkiye229
ve
222ÜNVER/HAKERİ, a.g.e., s. 398; CENTEL/ZAFER, a.g.e., s. 347. 223CENTEL/ZAFER, a.g.e., s. 347; ÜNVER/HAKERİ, a.g.e., s. 398. 224ÜNVER/HAKERİ, a.g.e., s. 398; CENTEL/ZAFER, a.g.e., s. 347. 225ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 71.
22623.03.2005 tarih ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 5 inci maddesinin 2 nci fıkrasına göre, Ceza Muhakemesi Kanununun 248 inci maddesinin 5 inci fıkrası hükmü, sadece yabancı ülkede bulunan kaçaklar hakkında uygulanır. 227DONAY, a.g.e., s. 81; ŞAHİN, a.g.e., s. 224; TOROSLU/FEYZİOĞLU, a.g.e., s. 222.
228ÜNVER/HAKERİ, a.g.e., s. 398; ŞAHİN, a.g.e., s. 224; CENTEL/ZAFER, a.g.e., s. 347; ÖZBEK vd., a.g.e., s. 282; KUNTER vd., a.g.e., s. 937; SAYGILAR, a.g.m., s. 42; KOPARAN, Mehmet Reşat, Bir Koruma Tedbiri Olarak Tutuklama, TBB Dergisi, S.65, Y.19, Temmuz Ağustos 2006, s. 162; ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 405.
Kılıç/Türkiye230
kararlarında, sevk tutuklamasının silahların eşitliği ilkesine aykırı olduğunu belirtmiş ve Sözleşme’nin 5 inci maddesinin 4 üncü fıkrasının ihlal edildiğine karar vermiştir.
2.Somut Delillere Dayalı Kuvvetli Suç Şüphesinin Bulunması
Tutuklamanın maddi şartlarından ikincisi, somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesinin bulunmasıdır. Anayasanın 19 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasında, suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişilerin, ancak kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabileceği ifade edilmiştir. Anayasa hükmüne göre, tutuklama kararı verilebilmesi için kişinin isnat edilen suçu işlediğine dair kuvvetli belirti olması
gerekmektedir231. 5271 sayılı CMK’nın 100 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında ise,
kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin
bulunması halinde, kişi hakkında tutuklama kararı verilebileceği belirtilmiştir232
. Kanun hükmüne göre ise, kişi hakkında tutuklama kararı verilebilmesi için, kişinin suç işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin
bulunması gerekmektedir233
. 5271 sayılı CMK, belirtiye dayalı olarak tutuklama
yapılabilmesine olanak vermemektedir234
.
5271 sayılı CMK, tutuklama için kişinin isnat edilen suçu işlediğine dair kuvvetli şüphenin bulunmasını aramaktadır. Kuvvetli şüphenin ne anlama geldiği, 5271 sayılı CMK’da açıklanmamıştır. Doktrinde ise, kuvvetli şüphe çeşitli şekillerde tanımlanmıştır. Bir görüşe göre kuvvetli şüphe, tutuklama kararının verildiği ana kadar yapılan soruşturma sonucu elde edilen delillere göre, kişinin fail veya suç ortağı olarak hukuka aykırı ve kusurlu bir suç işlediği veya işlenmesine teşebbüs
230Kılıç/Türkiye, 05.03.2013 t. karar, UYAP MEVZUAT PROGRAMI, Erişim Tarihi:03.05.2015. 231SÜRÜCÜ, A. Sinan, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında ve Türkiye’de Tutuklama,
Seçkin Yayınevi, 1.Baskı, Ankara Mayıs 2010, s. 131; ŞENTUNA, a.g.e., s. 65.
23206.03.2014 tarih ve 28933(Mükerrer) sayılı R.G. de yayımlanan 21.02.2014 tarih ve 6526 sayılı kanunun 8 inci maddesi ile değiştirilmeden önce birinci fıkra şu şekildeydi: ‘‘Madde 100 -(1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez’’. Değişiklik ile “olguların” ibaresi “somut delillerin” şeklinde değiştirilmiştir.
233İNCİ, a.g.e., s. 86. 234SÜRÜCÜ, a.g.e., s. 131.
ettiği konusunda yüksek bir olasılığın mevcut olması demektir235
. Başka bir görüşe göre ise kuvvetli şüphe, günlük hayat deneyimlerine ve eldeki delillere göre
şüphelinin suçu işlediğinin kesin gibi olmasıdır236. Diğer bir görüşe göre,
tutuklamanın talep edildiği ana kadar yapılan soruşturmayla elde edilen somut olaylara dayalı bilgilerin ışığında, kişinin fail veya suç ortağı olarak bir suçu işlediği ve yargılama sonunda ceza alacağı konusunda büyük bir ihtimal görülmesine
kuvvetli şüphe denilmektedir237. Başka bir görüş kuvvetli şüpheyi, tutuklama kararı
vermeye yetkili hakimin, önüne getirilen olay üzerinde mahkumiyet olanakları
açısından üstün ihtimal belirten bir yargıya varabilmesi olarak tanımlamıştır238
. Diğer bir görüşe göre ise kuvvetli şüphe, çeşitli ceza muhakemesi kurumlarınca aranan basit şüphe ve yeterli şüpheden daha yoğun, şüpheyi neredeyse aşmış bir
oluştur239
.
5271 sayılı CMK’nın 100 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen kuvvetli şüphenin, tutuklamanın talep edildiği ve tutuklama kararının verildiği anda bulunması gerektiği gibi tutukluluk devam ettiği sürece de bulunması
gerekmektedir240. Kuvvetli suç şüphesi, her tutuklama ve tutuklamaya devam
kararında olmazsa olmaz bir koşuldur.
5271 sayılı CMK’nın 100 üncü maddesinin 1 inci fıkrasına göre, tutuklama için sadece kuvvetli şüpheyi yeterli değildir. Ayrıca kuvvetli şüphenin somut delillere dayanması gerekir. Tutuklama için tutuklanması talep edilen kişinin, isnat edilen suçu işlediği konusunda objektif bir gözlemciyi inandırmaya yetecek verilerin
bulunması gerekir241. Kuvvetli şüpheyi gösterecek olan delillerin neler olduğu ise her
olayda ve suçta değişiklik gösterebilir. Bunun için her somut olayı kendi içinde değerlendirmek gerekir. Tutuklama için şüpheyi haklı kılan somut deliller arandığı için, varsayım, genel deneyimler veya akıl yürütmeler tutuklama kararına dayanak
235ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 405.
236SOYASLAN, Doğan, Ceza Muhakemesi Hukuku, Yetkin Yayınevi, 4.Baskı, Ankara, Ağustos 2010, s.313; İNCİ, a.g.e., s. 86.
237
CENTEL/ZAFER, a.g.e., s. 339; ÖZBEK vd., a.g.e., s. 276; ŞAHİN, a.g.e., s. 220.
238YÜCE, Turhan Tufan, Ceza Yargılama Hukukunda Zorlayıcı Önlem Teorisi, DEÜHF Dergisi, Y.1, S.1, s. 83.
239SEVİMLİ, Güçlü, Kuvvetli Suç Gölgesindeki Tutuklama, İstanbul Barosu Dergisi, C.83, S.1, Y.2009, s. 189.
240ŞAHİN, a.g.e., s. 220.
241CENTEL, a.g.m., s.50; GÜLTEKİN, Özkan, Ceza Muhakemesi Hukukunda ‘‘Şüphe’’ Kavramı, THD, S.46, Haziran 2010, s. 132.
oluşturamaz242. Tutuklama kararı verilebilmesi için kişinin, isnat edilen suçu işlediği
konusundaki basit ve somut delillere dayanmayan soyut şüphe yeterli değildir243
. Tutuklamaya esas oluşturan şüphenin somut, yaşanmış olaylara ve delillere
dayanması şarttır244
.
Her ne kadar 5271 sayılı CMK’nın 100 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında, tutuklama için kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması gerektiği ifade edilmiş ise de, maalesef uygulamada kuvvetli suç şüphesini gösterir somut deliller bulunmadan kolaylıkla tutuklama kararı verilmektedir. Tutuksuz
yargılama, bu nedenle artık istisna haline gelmiş bulunmaktadır245
. Tutuklama kararlarında, sadece kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin bulunduğu ifade edilmektedir. Bu kuvvetli şüpheyi oluşturan somut delillerin neler olduğu ise, kararda açıklanmamakta ve delillerin gerçekten kuvvetli şüphe oluşturacak nitelikte olup olmadıkları tartışılmamaktadır. Bu haliyle de tutuklama kararlarının, kanuna uygun olduğunu söylemek mümkün değildir.
3.Tutuklama Nedenlerinden En Az Birisinin Bulunması
Anayasa’nın 19 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasında, suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişilerin, ancak kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabileceği ifade edilmiştir. Anayasanın bu hükmüne göre, kişinin kaçmasına engel olmak ya da işlenen suçun delillerinin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek için veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen bir sebeple yapılan tutuklamalar anayasaya uygun olabilir.
5271 sayılı CMK’da hangi nedenlerle tutuklama yapılabileceği ise, 100 üncü maddenin 2 nci ve 3 üncü fıkralarında düzenlenmiştir. 5271 sayılı CMK’nın 100 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında, kişinin kaçması, saklanması ya da saklanacağı
242ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 405; SAYGILAR, a.g.m., s. 44. 243
CENTEL/ZAFER, a.g.e., s. 339; CENTEL, a.g.m., s. 50.
244ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 405; TOROSLU/FEYZİOĞLU, a.g.e., s. 219; ŞAHİN, a.g.e., s. 220; SAYGILAR, a.g.m., s. 44;‘‘…elinde bıçak olan bir kişiyi, yerde yatmakta olan ve kısa bir süre
önce bıçakla öldürüldüğü belli olan bir cesedin başında bulmanın tek başına kuvvetli şüphe oluşturmaya yeterli olmadığı, tutuklama yapabilmek için, izleyen günlerde devam eden soruşturmada kişinin o suçun faili olabileceğini destekler mahiyette başka delillere de ulaşılması gerektiği…’’ örneği için bkz. İNCİ, a.g.e., s. 87.
245
veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların bulunması halinde tutuklama kararı verilebileceği belirtilmiştir. Aynı fıkrada, kişinin davranışlarının delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme hususlarında kuvvetli şüphe oluşturması halinde de kişi hakkında tutuklama kararı verilebileceği ifade edilmiştir. Ayrıca aynı fıkrada, kişinin davranışlarının tanık mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe oluşturması halinde de kişi
hakkında tutuklama kararı verilebileceği düzenlenmiştir246
.
5271 sayılı CMK’nın 100 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasında ise, kişinin, fıkranın a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan suçlardan birisinin işlediği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde tutuklama nedeni varsayılabileceği ifade edilmiştir.
3.a.Kaçma, Saklanma veya Kaçma Şüphesini Uyandıran Somut Olguların Bulunması
Anayasa’nın 19 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasında, suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişilerin, kaçmalarını önlemek amacıyla hakim kararıyla
tutuklanabileceği belirtilmiştir. 5271 sayılı CMK’nın 100 üncü maddesinin 2 nci
fıkrasında ise, kişinin kaçması, saklanacağı veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların varlığı halinde kişi hakkında tutuklama kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Fıkrada, kişinin kaçmış veya saklanmış olması başlı başına bir tutuklama nedeni olarak düzenlenmiştir. Ayrıca fıkrada, kişinin kaçacağı veya saklanacağına dair somut olguların bulunması halinde de tutuklama kararı verilebileceği ifade edilmiştir. Kanun hükmüne göre, kişinin kaçması veya saklanması daima bir tutuklama nedeni
oluşturur247. Bunun gibi kaçacağı veya saklanacağı şüphesini uyandıran somut
olguların bulunması da bir tutuklama nedenidir248
. 3.a.1.Kişinin Kaçmış veya Saklanmış Olması
Bu ihtimalde kişi, isnat edilen suçu işledikten sonra kaçmış veya saklanmıştır. Kaçma şüphesi, kişinin yurt içinde bir yerde saklanması, bulunamayacağı bir yere
gitmesi ya da yurt dışına kaçması şüphesini ifade eder249. Kaçma ve saklanma,
246ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 406. 247 KUNTER vd., a.g.e., s. 932. 248KUNTER vd., a.g.e., s. 932. 249ŞAHİN, a.g.e., s. 221.
kişinin muhakeme işlemleri için hazır bulundurulmasını olanaksız kılmasıdır250
. Suçun işlenmesinden sonra kovuşturma organlarının kendisine ulaşmasını olanaksız kılacak biçimde yerleşim yerini değiştiren veya ülkeyi terk eden veya yurt dışına
çıkmış olup da ülkeye dönem iradesi bulunmayan kişi kaçaktır251
. Ancak, bu sebeple tutuklama yapılabilmesi için kaçma ve saklanma durumunun, kişi tarafından kasten
yaratılmış olması gerekir252. Bulunduğu yeri, muhakemeyi sonuçsuz bırakmak için
değiştiren kişi kaçaktır253. Böyle bir amacı olmaksızın seyahate çıkan kişinin kaçak
sayılması mümkün değildir254. Bir ülkede yetkili makamlara bildirimde bulunmadan
veya sahte bir isimle yaşayan bir kişinin kaçak olduğu söylenebilir255
.
3.a.2.Kişinin Kaçacağı veya Saklanacağı Şüphesini Uyandıran Somut Olguların Bulunması
Bu ihtimalde ise, kişinin isnat edilen suçu işledikten sonra kaçacağına veya saklanacağına dair somut olgular vardır. Kişi kaçmış veya saklanmış olmasa bile kaçacağı veya saklanacağı şüphesini uyandıran somut olguların bulunması halinde de tutuklanabilir256.
Kişinin kaçma veya saklanma şüphesinin bulunup bulunmadığı
değerlendirilirken her somut olay kendi şartları içerisinde değerlendirilmelidir257
. Ayrıca kişinin kaçacağına veya saklanacağına dair somut olgularının bulunup bulunmadığı değerlendirilirken bazı hususların dikkate alınması gerekir. Kişinin kaçacağı veya saklanacağı şüphesi değerlendirilirken kişiye yüklenen suçun niteliği, kişiliği, karaktersel yapısı, evi, mesleği, dış dünyaya yansıyan davranışları, aile bağları, kovuşturulduğu ülke, başka ülkelerle bağlantısı, geçmiş yaşamı, önceki
yaşam ilişkileri, fiilden önce ve sonraki davranışları dikkate alınmalıdır258
. Kaçma
250CENTEL/ZAFER, a.g.e., s. 339-340; İNCİ, a.g.e., s. 106.
251ÖZTÜRK/TEZCAN/ERDEM/SIRMA/SAYGILAR/ALAN, a.g.e., s. 406. 252
CENTEL, a.g.m., s. 51; İNCİ, a.g.e., s. 106. 253ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 406.
254ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 406. 255ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 406. 256KUNTER vd., a.g.e., s. 932. 257ŞAHİN, a.g.e., s. 221.
258ŞAHİN, a.g.e., s. 221; SAYGILAR, a.g.m., s. 45; ÜNVER/HAKERİ, a.g.e., s. 392; ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 406.
şüphesi konusunda elle tutulur somut olgular bulunmadan kaçma şüphesi gerekçesi
ile tutuklama kararı verilemez259
.
Öğretide, aşağıda örnek olarak sayılan hallerde kaçma şüphesi nedeni ile kişi hakkında tutuklama kararı verilebileceği ifade edilmiştir:
1) Kişinin hava alanında veya bir sınır bölgesinde bulunması, konutunun adresini sık sık değiştirmesi, kişisel değişiklikler yaparak tanınmasını
engellemesi260.
2) Kişinin dengesiz bir kişilik yapısına sahip olması, sahte kimlikle ev kiralaması, bulunduğu yerin devlet sınırına yakın olması, yanında yüklü miktarda paraları nakit olarak bulundurması veya yurt dışına çıkarmaya çalışması, yurt içindeki ilişkilerine önem vermeyip yurt dışındaki ilişkilerini arttırması, yabancı dil bilmesi veya öğrenmeye çalışması veya yabancı dil öğrenmeye yönelik el kitaplarının bulunması, uyuşturucu madde kullanmaya veya kumar oynamaya eğilimi, sıkı ailevi veya mesleki bağlarının bulunmaması, oturduğu yerle olan ilişkisinin gevşek
bulunması261
.
3) Kişinin konut veya işyerini sıkça değiştirmesi, kod ad veya sahte belge kullanması, terör örgütüne üye olması, daha önce başka bir suçtan dolayı
hakkında yargılama yapılırken kaçmış olması262
.
4) Kişinin pasaport alması, uçak bileti satın alması, yataklık şüphesi altında
bulunan kimselerle ilişkiler kurması, yabancı olması263.
5) Kişinin bilet alarak ya da sahte pasaport temin ederek yurt dışına çıkmaya hazırlanması, sürekli yer değiştirmesi, sahte kimlikle ev kiralaması, sınıra yakın bir yere yerleşmesi, üzerinde yüklü miktarda dolar taşıması, yabancı
dil öğrenmeye yönelik el kitaplarının bulunması264
.
259
YILMAZ, Casim, Tutuklamada Kaçma Şüphesi, İstanbul Barosu Dergisi, C. 88, S. 3, Y. 2014, s. 320. 260 DONAY, a.g.e., s. 82. 261ÖZTÜRK vd., a.g.e., s. 407. 262SAYGILAR, a.g.m., s. 45. 263ÜNVER/HAKERİ, a.g.e., s. 392.
264AVCI, Gökmen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Çerçevesinde, Ceza Muhakemesi
6) Kişinin konutunu değiştirmesi, pasaport alması, araç temin etmeye
çalışması265
.
7) Kişinin tüm taşınmazlarını satışa çıkarması, yurt dışına uçak bileti satın
alması, tüm banka hesaplarını yabancı ülke bankalarına taşıması266
.
8) Kişinin tüm banka hesaplarını kapatmış olması, mallarını elinden
çıkarması, doğalgaz, elektrik, su, telefon aboneliklerini iptal ettirmesi267
. Kişinin sıkı ailevi ve mesleki ilişkilerinin bulunması, yaşının fazlalığı, kaçmasını engelleyecek nitelikte sağlık sorunlarının bulunması, sabit bir yerleşim ve