• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.2. Müziğin ve Müzik Eğitiminin Bireyin YaĢantısına Getirdiği Kazanımlar

2.2.1.3. Müzik Eğitimi Yoluyla Edinilebilecek KiĢisel Kazanımlar

Müzik eğitiminin insan iliĢkileri, doğaya-çevreye ve topluma uyum, özgüven, yaratıcılık, kendini tanıma, kendini ifade edebilme gibi birçok alanda bireyler üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinmektedir.

Müzik insan hayatının her alanında ve her döneminde yer alır. Özellikle bilinçli müzik dinleyen toplum bireyleri olma hususunda doğru rehberlik edilen bireylerin müzik eğitimi çerçevesinde edinebilecekleri kiĢisel kazanımların olumlu yönde oluĢacağı düĢünülmektedir.

Uçan (1996) Müziğin bireysel iĢlevlerinden bazılarını Ģöyle sıralamıĢtır; 1. Bireyin biliĢsel, duyuĢsal ve psikomotor geliĢimine ve bu alandaki biliĢsel, duyuĢsal ve deviniĢsel yeteneklerini geliĢtirmesine katkıda bulunur.

2. Bireyin devinimlerini dengeleme, devinimlerdeki ritimsel akıĢı düzenleme, bireyin devinimlerini denetleme yeteneğini geliĢtirme, böylece bireye doğru dengeli- rahat-yeterince gevĢek ve yumuĢak bir bedensel duruĢ ve deviniĢ kazanır.

3. Müzik yoluyla birey Maslow‟un gereksinimler hiyerarĢisinde en üstte yer alan bireyin kendini tanımasına, kendine güvenini artırmasına, kendini kanıtlamasına yani “kendini gerçekleĢtirmesini” sağlar.

4. Bireyin rekreatif etkinlik olarak zamanını zevkli uğraĢılarla değerlendirmesine olanak tanır.

5. ĠĢ, çalıĢma ve üretim yerlerindeki tekdüzeliği giderme, tinsel/tensel yorgunluğu azaltma, çalıĢma zevki ve sevinci yaratma, baĢkasıyla gereksiz yere konuĢmadan alıkoyma, baĢkasını rahatsız etmeme; böylece bireyde düzenli, etkili, verimli ve mutlu bir çalıĢma alıĢkanlığı oluĢmasına katkıda bulunur.

6. Bireyin içinde yaĢadığı doğal, toplumsal ve kültürel çevreye duyarlılığının artmasına, geliĢmesine ve derinleĢmesine olanak sağlar.

7. Bireyin çalıĢma, iĢ yapma, yaratma, disiplin, sorumluluk, baĢarı, güven, coĢku, beğeni, sevgi duygularını uyandırma-geliĢtirme-kökleĢtirme-zenginleĢtirme- derinleĢtirmeye olanak tanır.

Hodges‟e (2000) göre müzik, bireyin kimlik kazanmasında ve kiĢilik geliĢtirebilmesinde önemli rol oynar. Müzik yoluyla birey, gerekli davranıĢ değiĢikliklerini kendi yaĢantısı yoluyla kazanır. Bu kazanımlar istendik davranıĢ değiĢikliği ile sağlanır. Müziğin ve müzik eğitiminin insan beyninde gerçekleĢme sürecine iliĢkin nöromüzikal alanda yapılan araĢtırma bulgularına göre Ģu önerilerde bulunmuĢtur:

– Beynin müziksel iĢlevleri doğumla birlikte baĢlar ve yaĢam boyu devam eder. – Erken yaĢta baĢlayan ve devam eden müzik eğitimi beynin müziksel iĢlevlerinin düzenlenmesine katkıda bulunur.

–Müziksel iĢlevler sırasında beynin müzikle ilgili bölgelerinin aktif olduğu bilinmekle beraber, beyinde geniĢ bir alana yayılmıĢ (BiliĢsel Öğeler, DuyuĢsal Öğeler, Motor Öğeler) kapsamlı bir sinir sisteminin de harekete geçtiği bilinmektedir (Aktaran: Erdal, 2007: 288).

Özellikle ortaokul 2. kademedeki öğrenciler ergenlik dönemine girmiĢ veya girmek üzere olarak kabul edilebilir bu karmaĢık dönemde çocuklarda içe kapanma, özgüven eksikliği ve çevreden kendini soyutlama gibi durumlar söz konusu olabilmektedir. Müzik eğitimi baĢlığı altında bağlama/saz eğitimi, bu çocuklar için bir uğraĢı/hobi niteliği taĢıyarak bu kritik dönemi daha sağlıklı geçirmelerini sağladığı düĢünülmektedir.

Özellikle çalgı aleti çalan çocukların büyük ve küçük kas geliĢimleri desteklenir. Çalgılar çocukların deviniĢsel geliĢimlerinde önemli olan koordinasyon, güç, tepki hızı gibi kavramların geliĢimine yardımcı olmaktadır. Çocuğun müziğe, vücut hareketleriyle tepki vermesi, müziğe uygun dans figürleri oluĢturmaya çalıĢması, müziğe sesiyle eĢlik ederek, sesini tanıması biliĢsel ve deviniĢsel geliĢimine katkı sağlamaktadır (ġen, 2006: 340).

Günümüz eğitim koĢullarında ortaokul çağındaki çocuklarımızın bir yarıĢ ortamına itildiğini yadsımamız olanaksızdır. Ġlk yıllardan baĢlayarak amansız bir koĢuĢturmaya, sabahın erken saatlerinden itibaren, okullara ulaĢmak için bindikleri servis araçlarında baĢlamaktadırlar. Kalabalık sınıflarda yapılmaya çalıĢılan dersler sonucunda verilen yüklü ödevlerle ve daha ilerideki dönemlerde dershanelerin de yükü eklenerek çocuklarımızın yaĢamları adeta bir yarıĢa dönüĢmektedir. Bu denli ders yükü altında çocuğun bedensel, ruhsal ve zihinsel geliĢimini sağlıklı bir düzenle sağlamak, okullarımızda uygulanmakta olan sözel ve sayısal alanlardaki yeteneklerin ortaya çıkarılması çabalarının yanı sıra, sanatsal yeteneklerin de ortaya çıkarılmasıyla mümkün olabilir. Böylelikle ruh sağlığı bozulmamıĢ, nitelikli, özgüvene sahip bireyler yetiĢtirilebilir (Çilden, 2001:2).

Müzik eğitiminin insanlar üzerindeki kayda değer etkisi ile ilgili olarak belirleyici açıklamalar sunulabilir. Genel eğitim ve öğretimin amacı, ruhsal ve bedensel olarak insanın geliĢimine katkıda bulunmaktır. Bedensel eğitim çok çeĢitli yollarla ve olanaklarla yapıla gelmektedir. Daha karmaĢık ve güç olan, zaman isteyen ruhsal geliĢim için, önerilebilecek en doğru yol, insanları küçük yaĢlardan itibaren doğrudan doğruya sanatsal eğitim ve müzik eğitimi çalıĢmaları içine almakla sağlanabilir (Çetin, 1984: 515).

Dinlenen müziklerin birey üzerinde psikolojik etki bıraktığı düĢünüldüğünde, bağlama/saz eğitimi sürecinde kullanılan repertuar, öğrencilere Türk halk müziğini tanıtmayı ve sevdirmeyi amaçlayarak, psikolojilerine zarar verebilecek türde müzikleri dinlemekten kaçınmalarına yardımcı olabileceği düĢüncesi ile oluĢturulmuĢtur.

Umutsuzluk, karamsarlık, kıskançlık gibi psikolojik sorunlar ortaya çıkaran müziklerin birey ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ya da yok etmek, aile içinden ve okul öncesi eğitim kurumlarından baĢlayarak devam eden “müzik eğitimi” ile gerçekleĢebilir (Öz, 2001: 104).

Birlikte, toplu olarak yaĢanan müzik deneyimlerinin getirdiği coĢku ve mutluluk, öteki konularda baĢarılı olabilmelerini sağlayacaktır (Ali, 1987: 108).

Müzik eğitiminin çocuklara/bireylere getirdiği kazanımlar ile ilgili yapılan çalıĢmalar incelendiğinde genel itibarıyla üç ana baĢlığın ortaya çıktığı görülmektedir. Bu baĢlıkları “sosyokültürel kazanımlar”, “biliĢsel/akademik kazanımlar” ve “kiĢisel kazanımlar” olarak ifade edilebilir.