• Sonuç bulunamadı

1.3. Araştırmanın Önemi

2.1.3. Müzenin İşlevleri

Uralman (2006) müzelerin işlevlerini üç başlıkta toplamıştır: Koruma, araştırma ve iletişim. Karadeniz (2010) ise müzenin temel işlevlerini iki gruba ayırmıştır: (1) Kendi birikimleri ve yaptığı etkinlikler ile ilgili işlevler (koleksiyon oluşturmak, belge toplamak, bunları korumak, kötü durumda olanları kurtarmak ve onarmak). (2) Etkinliklerle ilgili işlevler (araştırma yapmak, sergi tasarlamak ve eseri yorumlayarak halkın eserleri anlayabilmesi amacıyla çalışmalar yapmak). Müzeler ilk olarak nesneleri toplamayı, sonra topladıkları nesnelerin özelliklerini belirleyip belgelemeyi, daha sonra onarıp depolamayı ve sergilemeyi ve son olarak da eğitimi

hedefler (Shabbar, 2001). Özetle, müzelerin toplama, belgeleme, koruma, sergileme ve eğitim olmak üzere beş önemli işlevi vardır.

Toplama. Müzeler, eserlerin kolayca takip edilmesi için onları toplamaya çalışırlar. Bunu da kazı, bağış, satın alma ve değiş-tokuş gibi farklı yöntemlerle yaparlar. Bu işlev müzenin kendi personeli ve yöneticileri tarafından yapılır. Müze yönetimi ve personelinin müzelerine eserler toplarken onların müzenin amaçlarına, niteliklerine, fiziki alt yapılarına uygun olması konusunda titiz davranması gerekir (Buyurgan ve Mercin, 2005).

Belgeleme. Toplanan eserler müzeye ulaştıktan sonra ne olduğu tam ve doğru olarak belirlenmeli ve belgelenmelidir. Shabbar’ın (2001) da belirttiği gibi nesnenin tarihi, kullanımı ve içeriği saptanmalıdır. Belgeleme, bir nevi bilgi oluşturma şeklidir. Belgeleme nesnenin etiket bilgisini vermekten ziyade nesnelerin onarım, saklama, koruma, yayın gibi çeşitli bilgilerini içerir (Uralman, 2006). Müzelerdeki tüm eserlerin kolayca bulunabilmesi ve kaybolmaması için belgelenmesi gerekir. Belgelemenin kalıcı olması için fotoğraf ve kamera çekimleri kullanılabilir (Buyurgan ve Mercin, 2005).

Koruma. Müze koleksiyonlarını gelecek nesillere ulaştırmak için koleksiyonları korumak gerekir. Koruma, müze koleksiyonlarında sergilenen veya depolarda bulunan eserlerin yaşam süreçlerini uzatmak amacıyla alınan önlemlerin hepsini kapsamaktadır. Koruma, müzelerin en zor görevlerinden biridir. Müzelerdeki eserlerin korunması için bilgi, zaman, teknik donanım, iş gücü ve finansman gereklidir. Müzedeki eserler iyi gözlemlenmeli; nem, sıcaklık, ışık, kirlilik, böcek gibi zararlı etkenler konunun uzmanlarıyla işbirliği yapılarak en aza indirilmelidir (Buyurgan ve Mercin, 2005).

Sergileme. Müzelerin eğitim işlevini yerine getirebilmek için kaliteli koleksiyonlara sahip olmaları gerektiği gibi müze nesnelerini ziyaretçiye hitap edecek şekilde sergilemeleri de gerekir (Atasoy, 1999). Klasik müzecilikte klasik duvar, pano ve stant sergilemeleri ile ziyaretçilerin ilgileri çekilmeye çalışılıyordu. Çağdaş müzecilikte ise bu sergileme türleri kendini modern sergileme tekniklerine

bırakmıştır ve bilgisayar teknolojilerinin sunduğu imkânlardan faydalanılmaktadır. Ziyaretçinin müzede gezerken hem eğlenip hem öğrenebileceği şekilde sunumlar yapılmakta, ziyaretçinin dikkati sürekli canlı tutulmaya çalışılmakta ve ziyaretçi ile müze nesneleri arasındaki iletişime önem verilmektedir. Bunun için sesli yönlendiriciler, rehberler, dikkat çekici dekorlar kullanılmaktadır (Altunbaş ve Özdemir, 2012). Müzenin amacı, müzeye daha çok ziyaretçi çekmektir. Bu da sergileme yoluyla başarılabilir. Eğer ziyaretçi bir şeyler öğrenerek ve hayranlık duyarak ayrılıyorsa, o sergi başarıya ulaşmış demektir (Atasoy, 1999).

Eğitim. Müze denilince geleneksel anlamda aklımıza koleksiyonlarını vitrinlerinde sergileyen binalar gelmektedir. Hâlbuki modern anlamda müze, koleksiyonlarını sadece vitrinde sergilemekle kalmayan aynı zamanda bilginin yapılandırıldığı, eserlerin özelliklerini, önemini, faydasını, değerini bireylere hissettiren eğitim kurumlarıdır (Yavuzoğlu-Atasoy, 1999). 21. yüzyılın başında, müze sayısının ve çeşidinin artmasıyla birlikte müzeler bünyelerindeki değerleri koruma, sergileme işlevlerinin yanında bu değerleri ölümsüzleştirmek adına gelecek nesillere ulaştırma sorumluluklarını fark edip, bu sorumluluklarını yerine getirmek için eğitim kurumu kimliği ile hareket etmeye başlamışlardır (Buyurgan ve Mercin, 2005). Ülkemizde de 2004 yılında ilköğretim programında yapılandırmacı yaklaşımın benimsenmesiyle birlikte müzelerin eğitim işlevinin önemi daha çok artmış ve öğretim programlarına müze eğitimi ile ilgili kazanımlar eklenmiştir. Atagök’e (1999, s. 137-138) göre, müzelerin eğitim işlevini yerine getirerek topluma sağlayabileceği katkılar şu şekilde sıralanabilir: “Müzeler geçmiş değerleri toplum için korur ve onlara sunar. Objektif ve sistematik bir değerlendirme ile koleksiyonlarını sunduklarından süzülerek günümüze gelmiş değerleri gösterir. Böylelikle insanlığın doğal gelişimini belgeler, bilgi verir. Geçmişi sunar, yaratıcı gücü ve düşünceyi kamçılar. Geleceği yönlendiren veya yönlendirebilecek değerlerin yerleşmesini sağlar. Yeni toplumsal değerlerin oluşmasını sağlar. İnsanî değerleri geliştirir. Bugünün teknolojik toplumundaki insana insanî değerleri sunarak, yalnızlığını giderir, eğlendirir. Toplumun bilimsel ve sanatsal gelişimine katkıda bulunur. İnsanın kendi toplumunu tanımasını sağlar. Toplumların birbirlerini tanımalarına, dolayısıyla kültürlerin birbirlerine yakınlaşmasına neden olur.”

Uluslararası Müzeler Konseyine (ICOM) göre, müzelerin topluma hizmet verirken gerçekleştirmeleri gereken koleksiyon oluşturma, koruma, belgeleme, sergileme ve eğitim gibi temel görevlerinin yanında bazı sorumlulukları da bulunmaktadır. ICOM’un belirlemiş olduğu ve müze etik kodları olarak adlandırılan bu sorumluluklar şu şekilde sıralanmaktadır (Karadeniz, 2010, s. 13):

1. Müzeler, insanlığın kültürel ve doğal mirasını muhafaza eden, bilimsel açıdan inceleyen ve tanıtan kurumlardır.

2. Müzeler mevcut koleksiyonlarını toplumun ve toplumsal gelişimin hizmetine sunan kurumlardır.

3. Müzeler bilgiyi yerleştiren, geçerli kılan ve geliştiren kanıtlar olan nesneleri bünyesinde barındıran ortamlardır.

4. Müzeler doğal ve kültürel mirası anlamak, yönetmek ve bu mirasa değer kazandırmak durumundadır.

5. Müzeler toplumun diğer kurum ve kuruluşları ile yakın işbirliği içinde bulunmalı ve koleksiyonlarını bu kurum ve kuruluşların kullanımına sunmalıdır.

6. Müzeler diğer kurum ve kuruluşların çalışmalarında kullanabilecekleri nesneleri ve kaynakları barındırırlar.

7. Müzelerin kendi yönetmelikleri vardır ve yasal prosedürleri uygulamak durumundadırlar.

8. Müzeler uzman profesyonel ekipler tarafından yönetilmelidir.