• Sonuç bulunamadı

3.4. Mısır’da Siyasal Aktörler

3.4.4. Müslüman Kardeşler

3.4.4.2. Müslüman Kardeşler’in Mısır’daki Etkinliği

Ekim 1932’de hareketin merkezinin Kahire’ye taşınmasıyla örgüt hem ulusal anlamda hem de uluslararası arenada daha etkin çalışmaya başlamıştır. Suriye, Lübnan ve Filistin gibi Müslümanların yoğunlukta olduğu ülkelerde şubeler açmışlardır. Bu genişleme ile birlikte hareket mahalle camilerinin, dini eğitim veren ve okuma-yazma öğretilen eğitim kurumlarının inşası, halka açık küçük hastanelerin ve dispanserlerin kurulması, küçük işletmelerin faaliyete geçirilmesi gibi birbirinden farklı, ama birbirini destekleyen girişimlerde bulunmuştur.220

Müslüman Kardeşler, Mısır’da İngiliz himayesinin sona erdirilmesi yönünde tepkilerini dile getirmişler ve İngilizlerin biran önce ülkeden ayrılması yönünde açıklamalarda bulunmuşlardır. Bu gösterilerden huzursuz olan hükümet el-Benna ve arkadaşlarını tutuklamış ve hareketi yasaklamıştır. Ancak o dönem İkinci Dünya Savaşı ile meşgul olan hükümet konu

ile ilgilenmemiş ve tutukluları serbest bırakmıştır.221

Hükümetin bu tavrı Müslüman Kardeşler’in daha da güçlenmesine ve silahlanmasına yol açmıştır. Hükümetin harekete ait gizli silah deposunu bulması Müslüman Kardeşler’i kendisi için ciddi bir tehdit unsuru olarak görmesine yol açmıştır. Bunun üzerine 1948 yılında başbakan Nakraşi liderlerinin tutuklanmasının yanında hareketin kapatılması yönünde emrini vermiştir. Bir yıl sonra ise başbakan suikast sonucu yaşamını yitirmiş bunun sorumlusu olarak da Müslüman Kardeşler tutulmuştur. 222

1949 yılında kendisi de suikasta kurban giden el-Benna223 geride baskılara ve yasaklara maruz kalan bir hareket bırakmıştır.

1950 yılında yasağı kalkan hareket Kral Faruk’a karşı yapılan darbede yer almıştır. Kral Faruk’un İngilizlerin yanında yer alıyor olması Müslüman Kardeşler’in, Hür Subaylar Hareketi’ne destek vererek yönetim karşısında yer almasına neden olmuştur. Hür Subaylar Hareketi’ne destek verip darbenin gerçekleşmesini sağlayan Müslüman Kardeşler ile Nasır arasındaki bu işbirliği kısa süre sonra bozulmuştur. İngiltere ile anlaşma yapan ve İslamcı bir devletten çok sosyalist politikalara yanaşan Nasır, Müslüman Kardeşler tarafından tepkilerle karşılanmıştır.224

1954 yılında Nasır’a düzenlenen suikastın başarısız olması, suikast girişiminden Müslüman Kardeşler’in sorumlu tutulması, harekete üye 10 bin kişinin tutuklanmasıyla ve o dönem hareketin lideri olan kişinin ise idam edilmesi ile sonuçlanmıştır. Hareket üzerindeki baskılar da artmaya başlamıştır.225

Tutuklanan Müslüman Kardeşler üyelerinden çoğu Enver Sedat döneminde serbest bırakılmış ve örgütün faaliyet göstermesine izin verilmiştir. Enver Sedat’ın sosyalist politikalardan uzaklaşıp batı ile yakınlaşması sonucu İslamcı gruplara serbestlik alanı sağlanmıştır. Ancak Sedat döneminde de Müslüman Kardeşler resmi olarak yasal bir zemine kavuşamamıştır. 70li yılların ikinci yarısından itibaren Enver Sedat ve Müslüman Kardeşler arasında ayrışmalar ortaya çıkmış ve Sedat hareketi devlet içinde devlet olmakla suçlamıştır.226

Sedat’ın batılılaşma yönündeki adımları ve İsrail ile 1979 yılındaki Camp David Barış Anlaşması Müslüman Kardeşler’in iktidara karşı yeniden muhalefet etmesine yol açmıştır. Ve hareket için yeniden baskı, tutuklama, yasaklı yıllar başlamıştır. 1981 yılına gelindiğinde ise

221

DALAR Mehmet, Mısır’da Müslüman Kardeşler Hareketinin Demokrasi Anlayışı ve Sisteme Etkisi, Alternatif Politika, Özel Sayı 1, Kasım 2010, s. 51–52

222 MUNSON Ziad, Islamic Mobilization: Social Movement Theory and The Egyptian Muslim Brotherhood, The

Sociological Quarterly Vol. 42/No. 4/ 2001, s. 489

223

Imam Hassan al-Banna, Islam Times, 8 Nisan 2009, http://www.islamtimes.org/vdcd.j0s2yt0jfme6y.html (e.t. 8 Kasım 2013)

224 DALAR Mehmet, a.g.e. s.52

225 HÜR Ayşe, Müslüman Kardeşler Kimdir, Taraf, 6 Şubat 2011, http://www.taraf.com.tr/ayse-hur/makale-

musluman-kardesler-kimdir.htm (e.t. 8 Kasım 2013)

226 KILAVUZ M.Tahir, MERCAN M.Hüseyin, GÜDER Süleyman, Orta Doğu’da İslamcı Siyaset Değişim

Müslüman Kardeşler’in de (hareket içerisindeki radikal kesimin) destek verdiği bir suikast sonucu Enver Sedat öldürülmüş ve yerine Hüsnü Mübarek’in dönemi başlamıştır.227

Mübarek döneminin ilk yıllarında liberalleşme süreci ile beraber, özellikle liberal İslamcılar olmak üzere, muhalif kesimlerin siyasete katılmalarının yolu açılmıştır. Kendinden önceki Nasır ve Sedat dönemlerinden ders çıkaran Mübarek muhaliflerle iletişimde kalmak için liberalleşme sürecini hızlandırmıştır.228

Ancak hayat standardının düşmesi, işsizlik, özgürlüğün ve demokratik hakların azalması sonucunda toplum genelinde İslami canlanma önemli bir ivme kazanmış, Mısır halkı tabanda daha fazla İslamlaşmıştır ve bunun paralelinde hükümetin muhaliflere baskıları artmaya başlamıştır.

Mübarek içerde ve dışarıda Müslüman Kardeşler’i tehdit olarak göstermiş ve ya ben ya Müslüman Kardeşler diyerek kendi iktidarını haklı göstermeye çalışmıştır. Ayrıca bazen tolerans gösterip bazen de hareket üzerinde baskı uygulamıştır. Tutuklamalar ve yasaklamalar sırasıyla kendini tekrarlamıştır.229

1952 yılında Nasır liderliğindeki Hür Subaylar Hareketi’nin gerçekleştirdiği askeri darbeyle cumhuriyet ilan edilmiş ve o güne kadar faaliyetlerini sürdüren tüm siyasi partiler kapatılarak Sosyalist Birlik ismi altında tek partili bir siyasi döneme girilmiştir. Nasır sonrası iktidara gelen Enver Sedat ise 1976 yılında kısmen de olsa çok partili hayata geçildiğini ve bu amaçla üç akımın öncüğünde partilerin kurulacağını duyurmuştur. Sağ partiler, sol partiler ve Sedat’ın lideri olduğu ılımlı/orta eğilimi temsil eden partilerdir. Hukuki zeminde partileşmeleri yasaklanan ama Mısır halkı üzerinde çok ciddi etkisi bulunan Müslüman Kardeşler Teşkilatı ise Mübarek döneminde de yasaklı parti olarak varlığını sürdürmüştür.230