• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: MUSA B. MEYMUN’A GÖRE YAHUDİ İNANÇ ESASLARI

3.2. Musa b. Meymun’a Göre 13 İnanç Esası

3.2.11. Mükâfat ve Ceza

Musa b. Meymun’un sisteminin on birinci ilkesinde Tractate Sanhedrin X/1’de geçen gelecek dünyanın payı meselesinden hareketle mükâfat ve ceza maddesine yer vermektedir. Ona göre on ikinci maddesinde zikredeceğimiz mesihi dönemin bitişi ile öldükten sonra dirilme olayı gerçekleşecek ve herkes hesap vermek üzere diriltilecektir. Musa b. Meymun’a göre hesap verme işlemi sonrası Tora’nın emirlerini yerine getirenler mükâfatlandırılacak, yasaklarını çiğneyenler ise cezalandrılacaktır. Emirleri yerine getirenlerin ödülünün olam ha-ba, emirlerini çiğneyenlerin cezasının ise yok olmak olduğu zikredilmektedir.401 Mükâfat ve ceza konusu aslında emirlerin ne amaçla yerine getirilmesi gerektiği sorusundan hareketle bir tartışma konusudur. Nitekim bu Yahudi din adamları arasında, Musa b. Meymun’un Perek Helek, X/1’in başında zikretmiş olduğu üzere iyilik ve kötülüğün ne olduğu üzerinden başlattıkları bir tartışmadır. TaNaH’ta gelecek dünyadaki mükâfat ve cezaya dair atıf yok gibidir ama rabbani Yahudilik cennet ve cehennem inancına yer ayırmaktadırlar.

Musa b. Meymun, mükâfat ve ceza noktasında mizanda tartı ile ilgili geleneksel çizgiden farklı bir görüşü vardır. O sevapların veya günahların kemmiyetine değil keyfiyetine bakmaktadır. Ona göre sevapları çok olan bir kimse işlemiş olduğu günahların cezasını çekmeme gibi bir durumu olmayacaktır. Ona göre herkes dünyada her ne yapmışsa bunun karşılığını gelecek dünyada bulacaktır. Zira ona göre işlenmiş bir günah gerçekleşririlmiş yüz sevaba tekabül edebilir. Bunu her şeyi bilen Tanrı’dan başka kimse bilemez. İyi ve kötünün dengesini sadece Tanrı bilir.402 Mizanda

401 Maimonides, Tractate Sanhedrin, s. 156.

yargılanmanın tamamen adil olacağı Tesniye 10/17’de vurgulanmaktadır: “Çünkü Tanrımız Rab, tanrıların Tanrısı, rablerin Rabbidir. O kimseyi kayırmayan, rüşvet almayan, ulu, güçlü, heybetli Tanrıdır.” Bu pasajdan hareketle ilahi yargılama günü hiçbir kayırma olmayacak herkes hakkını alacaktır.

İlahi yargılanma sonucunda Musa b. Meymun’a göre sadece ruhların var olacağı ve yeme, içme gibi bedeni ihtiyaçların olmadığı gelecek dünya (olam ha-ba) dönemi başlamaktadır. Ravlardan da alıntıda bulunarak gelecek dünyanın kesinlikle bu âleme benzemediğini, orada yeme, içme, cinsel ilişkinin olmadığını, ticaretle iştigâl hâlinde olunmadığını, kıskançlık ve rekabetin yer almadığını belirtmektedir.403 Ama bununla birlikte cennet tasavvuruna baktığımızda Aden Bahçesi (ןדא ןג / Gan Aden) olarak sunulan cennetin zengin ve bereketli bir yer olduğu, çok sayıda nehir ve meyve ağaçları içerdiğini belirtmekte, hayal edilmesi imkânsız nimetler barındırdığını ileri sürmektedir. Tora’da yer alan bu bilgilerin inkârının ise imkânsız olduğunu belirtmektedir.404 Salihlerin Aden Bahçesinde Tanrı’nın huzurunda başlarında taçlar ile ilahi huzurun ihtişamına doyduklarını belirtmekte, burada yer alan “taç” kelimesinin metafor olarak ele alınması gerektiğini, bununla salihlerin dünya hayatında işledikleri ameller neticesinde kemal mertebesine ve ruhun ölümsüzlüğüne eriştiklerinin anlatılmaya çalışıldığını ifade etmektedir.405 Ona göre cennet ile ilgili ifadelerin yanısıra cehennem ile ilgili anlatılar da metafordur. Ayrıca İslam dininde Müslümanların cenneti hakkında sunulanlara benzer anlatımlar sunulsa da kesinlikle anlatılanlara özenilmemesi ve amellerin sadece sevgi ile Tanrı için yapılması gerektiğini dile getirmektedir.406

Salih amel işlemeyen kimselerin öldükten sonra gideceğine inanılan yer olan cehennem (gehinom) ise aslında ceza ve azaba verilen isimdir. Talmud’da bu cezayı tasvir eden yorumların olmadığı belirtilmektedir. Ancak bazıları Musa b. Meymun’un belirttiği üzere güneşin onlara yaklaştığını ve onları yaktığını; bazıları ise değişik bir ateş olduğunu, bedenlerin içerisinde var olduğunu ve orada yok olduğunu belirttiklerini ifade etmektedir.407

403 Taşpınar, Duvarın Öteki Yüzü, s. 202; Ayrıca bkz. Maimonides, “Repentance, 8/2”, s. 129-130.

404 Taşpınar, Duvarın Öteki Yüzü, s. 207.

405 Taşpınar, Duvarın Öteki Yüzü, s. 202.

406 Maimonides, Tractate Sanhedrin, s. 147.

Gelecek dünyada payı olmayanlar “Perek Helek X/1”de zikredilmekle birlikte İbn Meymun 24 tür kimsenin gelecek dünyada payı olmadığını ayrıca Mişne Tora, “Teşuva”de saymaktadır. Bunlar sapkınların ilk türü sapkınlar olup kendi arasında beş tür içermektedir: 1. Tanrı’nın olmadığını ve evrenin bir yöneticisi olmadığını söyleyen, 2. Evrenin bir yönetici olduğunu kabul etmekle birlikte bunun birden fazla olduğunu söyleyen, 3. Bir Rabbın var olduğunu ama madde ve forma sahip olduğunu söyleyen, 4. Bir Rabbin olduğunu ama ilk sebebin ve herşeyyin temelinin O olmadığını söyleyen, 5. Bir yıldıza yahut gezegen yahut benzeri bir şeye ibadet eden ve o ve evrenin Rabbi arasında aracıların olduğunu düşünen kimseleri sapkın olarka değerlendirmektedir.408 İkinci ana tür ise ateistlerin grubu olup bu da kendi arasında üç tür içermektedir: 1. İsrail’in peygamberinin olmadığını ve Tanrı’dan insanların kalbine herhangi bir bilginin ulaşmadığını söyleyen, 2. Rav Musa’nın peygamberliğini reddeden, 3. Yaratıcının insanların eylemleri hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığını söyleyen kimsenin gelecek dünyada bir paya sahip olmadığı ileri sürülmektedir.409 Bir başlıca tür Tora’nın tasdikini reddeden kimseleri içermektedir. Bu tür de kendi arasında üç kısma ayrılmaktadır: 1. Tora’nın Tanrı’dan gelmediğini söyleyen; Hz. Musa’nın kendisi tarafından zikredilen bir pasaj yahut kelime dahi söyleseler onlar Tora’yı inkâr eden kimselerdir, 2. Sözlü Tora’yı ve Sadukilerin yaptığı gibi vaizlerin sözlerini inkâr edenler, 3. Yaratıcının bir emri başka bir emirler değiştirdiğini ve Tora’nın, Rab’den geldiği hâlde askıya alındığını söyleyen kimseler gelecek dünyada nasibi olmayan kimselerdir. Zira bunlar Tora’yı inkâr etmemktedirler.410 Musa b. Meymun, gelecek dünyada nasibi olmayanlara din değiştirenleri de dâhil etmekte ve bunları iki tür olarak sunmaktadır: 1. Yahudi dininin bir emrini bile reddeden, 2. Tora’yı bütün olarak reddeden kimsenin gelecek dünyada nasibi yoktur.411 Bunların yanında öldükten sonra dirilmeyi ve Mesihin zuhurunu reddeden412, başkalarını günah işlemeye sevk eden, cemaate muhalif olup kendisini Yahudi toplumunda sıyıran, emirleri kesinlikle yerine getirmeyen, Yahudi olmayan bir kimseye Yahudi komşusu aleyhinde ihbarda bulunan,

408 Maimonides, “Repentance”, s. 116. 409 Maimonides, “Repentance”, 116. 410 Maimonides, “Repentance”, s. 116-7. 411 Maimonides, “Repentance”, s. 117. 412 Maimonides, “Repentance”, s. 116.

toplumu arasında teröre sebebiyet veren, Yahudi toplumuna karşı baskı uygulayan kimselerin de gelecek dünyada nasibi olmadığı ileri sürülmektedir.413

Musa b. Meymun, zikredilen bu günahlardan dördünün büyük günahlardan olup affının olmadığını ileri sürmektedir. Bunlardan ilki Yahudi toplumunu Tanrı’nın buyurmuş olduğu bir emri yerine getirmesini engellemek, ikincisi insanları iyi yoldan kötülüğe doğru sürüklemek, üçüncüsü ise kendi evladının günah işlediğini gördüğü hâlde onu cezalandırmamak ve sonuncusu ise pişman olup tövbe edeceğini bilerek bile bile günah işlemektir. Ayrıca böyle davranan kimselerin büyük günah işlediklerini zira bildikleriyle amel etmediklerini dile getirmektedir.414