• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: EKONOMĐK BÜYÜMENĐN TEORĐK ÇERÇEVESĐ

1.2. Büyüme Teorileri

1.2.3. Lucas’ın Beşeri Sermaye Modeli

Endojen büyüme teorilerinin önemli ilimlerinden biri de Lucas’tır. Romer’in Ar-Ge modelinden sonra Lucas da 1988 yılında oluşturduğu büyüme modelini, bireylerin fiziksel, entelektüel ve teknik kapasitesi olarak tanımladığı beşeri sermaye (nitelikli emek) üzerine kurmuştur. Beşeri sermaye de fiziksel sermaye gibi üretim fonksiyonunda yer almakta, yani ayrı bir üretim faktörü olarak değerlendirilmektedir. Modelin varsayımı gereği fiziksel sermayenin tersine beşeri sermayede artan verimler söz konusu olmaktadır. Aslında Rebelo, Mankiw, Romer ve Weil gibi iktisatçılar da beşeri sermayeyi temel alan çalışmalar yapmışsalar da beşeri sermayeye dayalı ekonomik büyüme denilince ilk akla gelen Lucas’tır.

Lucas’ın beşeri sermaye ile ilgili farklı birkaç modeli vardır. Beşeri sermaye yatırımları genelde eğitim yatırımları olarak düşünülse de, yaparak öğrenme sürecinde kendiliğinden de oluşabilir.

Lucas modelinde öncelikle bir ülkedeki beşeri sermayeyi oluşturan veya beşeri sermayenin oluşmasını sağlayan faktörler üzerinde durmuştur. Bu faktörlerden ilki temel eğitim yada resmi eğitim ile beşeri sermaye üretimidir. Modele göre, her ne kadar firmalar çalıştırdıkları elemanlara belli bir üst eğitim sağlasalar da, kişilere temel eğitimi sağlamak devletin görevidir.

Resmi eğitim sistemindeki değişiklikler beşeri sermayenin oluşmasını ve gelişmesini de etkilemektedir. Temel yada zorunlu eğitimin uzatılması ekonomik büyümeyi birkaç yönden etkileyebilir. Mesela, daha fazla eğitilmiş işgücü, yeni teknolojilere uyum sağlamada, yeni teknolojiler kullanımında ve geliştirilmesinde önemli bir role sahiptir. Ülkemizde cep telefonlarına uyum sağlama ve cep telefonu kullanma da daha az zorunlu eğitim alan eski nesille, daha fazla zorunlu eğitim alan yeni neslin arasındaki fark buna örnek gösterilebilir. Bir diğer yönden daha fazla eğitilmiş nüfusta doğurganlık hızı düşmekte ve böylece aileler çocuklarına daha fazla yatırım yapma imkanı bulmaktadır.

1.2.3.1. Eğitim Aracılığıyla Beşeri Sermaye Birikimi

Lucas’a göre kişinin zamanını nasıl kullandığı şimdiki ve gelecekteki beşeri sermaye birikimi açısından önemlidir. Bu bağlamda bir ekonomideki bireylerin zamanlarını

üretim ve beceri edinimi (eğitim) arasında tercih yaparak kullandıkları kabul edilmektedir. Beceri edinimi veya okul eğitimi bireylerin gelecekteki verimliliklerini artırmaktadır. Modelde beşeri sermayeden kast edilen çalışan insanların genel beceri düzeyleridir. Çalışanlar 24 saatlik zamanlarının bir bölümünü üretime ayırmakta geriye kalan zamanda ise eğitim aracılığı ile beşeri sermayelerini artırmaktadırlar. Eğer u, bir günde çalışanların cari üretime tahsis ettikleri zaman ise, çalışanlar günün 1-u kadar zamanını beşeri sermaye birikimi (h) için eğitime ayırmaktadırlar.

Resmi eğitim modelinin varsayımları şöyledir:

• Modelde tam rekabet şartları geçerlidir.

• Dışa kapalı bir ekonomi sözkonusudur.

• Ekonominin teknolojisi ölçeğe göre sabit getirilidir ve ülkeler arası teknolojik farklılıklar yoktur.

• Beşeri sermaye ve fiziksel sermaye olarak iki tür sermaye vardır. Beşeri sermaye hem emeğin hemde fiziksel sermayenin verimliliğini artırmaktadır.

• t anında üretime ayrılan işgücü sayısı Lt’dir. Lt’nin büyüme oranı ise dışsal olarak kabul edilmiştir.

• Ekonomideki bireylerin tümünün beşeri sermaye birikimi aynı olduğu kabul edilmektedir.

• Modelde tek mal üretimi üzerinde durulmuştur.

• Eğitime ayrılan zaman, üretimden kesilen zamandır. Bu varsayımlar altında Lucas’ın büyüme modeli;

y = kβ (u.h)1-β (1,18)

şeklindedir. Burada k, fiziksel sermaye stoku, h ise beşeri sermaye stokunu

göstermektedir. Modelde beşeri sermayenin büyüme oranı ekonomik büyüme oranını belirlemektedir. Beşeri sermaye birikiminin formulü ise şöyledir:

ĥ = δh(1-u) , δ > 0 (1,19)

ĥ, beşeri sermaye birikimi, h, beşeri sermaye ve δ, beşeri sermayenin büyüme hızını gösteren sıfırdan büyük olan bir parametredir. Eğer u, üretime ayrılan zaman ise 1-u da eğitime ayrılan zamandır. u = 1 olması demek çalışanlarının zamanlarının tamamını üretime harcadıklarını gösterir. Böyle bir durumda beşeri sermaye birikimi sıfır olmaktadır. Çünkü eğitime hiç zaman ayrılmamıştır. Tersine, u = 0 veya 1-u = 1 olduğunda ise çalışanlar tüm zamanlarını eğitime ayırmakta ve hiç üretim yapılmamaktadır. Eğer beşeri sermaye birikimi isteniyorsa kişilerin şimdiki üretimlerinden ve dolayısıyla şimdiki tüketimlerinden vazgeçmeleri zamanlarının bir kısmını eğitime ayırmaları gerekmektedir.

1.2.3.2. Yaparak Öğrenme Yoluyla Beşeri Sermaye Birikimi

Beşeri sermaye birikimini artırmanın bir yolunun resmi eğitim aracılığı ile olduğunu belirtmiştik. Beşeri sermayenin oluşmasında resmi eğitimden farklı olan ama eğitim kadar önemli olan bir diğer unsur da yaparak öğrenmedir. Günümüzde “çekirdekten yetişme” olarak adlandırılan ve çeşitli iş kollarında resmi eğitim alanlardan daha fazla verimli çalışan yani kendini çalışırken yetiştiren insanların olduğu bilinmektedir.

Lucas’ın bu modelinde beşeri sermaye dışsaldır. Ayrıca beşeri sermayeyi oluşturan insanların donanımları ve verimlilikleri farklı olduğundan piyasada göreceli fiyatlar oluşmaktadır. Beşeri sermayenin verimliliği yüksek olduğundan artan verimler yasası geçerlidir. Herhangi bir tüketim malının üretiminde iki farklı emek istihdam edilmektedir. Bunlardan biri uzmanlaşmış emek yani yaparak öğrenen beşeri sermaye(h), diğeri ise kas gücüne dayalı niteliksiz (u) emektir.

Beşeri sermayenin (h) büyümesi herhangi bir x malı üretimine ayrılan uzmanlaşmamış emek miktarı (u) ile ilişkilidir. Başka bir ifadeyle, herhangi bir x malının üretimine tahsis edilen uzmanlaşmamış işgücü miktarı yaparak öğrenme (learning-by-doing) sayesinde toplam beşeri sermaye miktarının artmasına neden olmaktadır. Buradan hareketle uzmanlaşmış beşeri sermaye birikimi şöyle formülize edilebilir:

Burada ĥ, beşeri sermaye birikimini, δ, uzmanlaşmamış beşeri sermaye büyüme oranını göstermektedir. Yukarıdaki eşitlikten şöyle bir sonuç çıkarmak mümkündür: Teknoloji seviyesinin yüksek olduğu yani daha ileri teknoloji içeren mal üretimi yapan ülkelerde teknoloji seviyesi düşük olan ülkelere oranla beşeri sermaye birikimi daha hızlı artış gösterecektir.

Modelde yaparak öğrenme ile oluşan beşeri sermaye birikiminin dışsal bir olgu olması beraberinde bazı sorunlar getirmektedir. Lucas’ın deyimiyle “piyasa aktörleri” (yani çalışan kimseler), dışsal olan bir unsuru hesaba katmayacaklar ve emek daha ileri teknoloji doğru kaydırılmayacaktır. Bundan dolayı hem uzmanlaşmamış emeğin büyümesi hem de ekonominin genel büyüme hızı olması gerekenin altında kalacaktır (Gürak, 2004:88-89).