• Sonuç bulunamadı

II. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.3. Literatürde GYTY Konusunda Yapılmış Çalışmalar

GYTY yeni bir kavram olduğu için bu konu hakkında ülkemizde Clifton güç bulucu ölçeğini kullanarak yapılmış olan çalışma bulunmamaktadır. Ancak, Güney

50

(2011), Türkiye’de üniversite öğrencilerini de kapsayan 937 kişi üzerinde P. A. Linley ve diğerleri (2010) tarafından geliştirilen Güçlü Yön Belirleme Ölçeğini (Strengthspotting Scale) uygulamış ve bu ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışmalarını yapmıştır. Her ne kadar literatür taraması kısmında Clifton ve arkadaşlarından bahsetmiş ve güçlü yönler kavramının Clifton’ın katkılarıyla daha da yaygınlaştığını ifade etmişse de, uygulamada başka bir ölçeği kullanmayı tercih etmiştir. Güney (2011), çalışmasının sonucunda bu ölçeğin tatmin edici psikometrik değerlere sahip olduğunu ve farklı örneklemler üzerinde kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğunu ifade etmiştir. Güney’in çalışması bireylerin güçlü yönlerinin belirlenmesi konusunda ülkemizde yapılan ilk çalışmadır denilebilir.

Yurtdışında yapılan çalışmaların tamamına yakını ABD’de, özellikle de Azusa Pasifik Üniversitesinde yapılmıştır. Bunun nedeni ise GYTY’nin doğum yerinin ABD olması ve başta Edward Chip Anderson ve Laurie Schreiner olmak üzere güçlü yönler üzerinde araştırmalar yapan akademisyenlerin Azusa Pasifik Üniversitesinde bir araya gelerek burada 2002 yılında Güçlü Yön Temelli Eğitim Merkezini kurmalarıdır. GYTY eğitim literatüründe yeni tanınmaya başlayan bir kavram olduğu için bu kavramı konu edinen çok fazla çalışma bulunmamaktadır. Ayrıca, GYTY’nin bu çalışmanın bağımlı değişkenleri olan devam, akademik başarı ve motivasyon ile ilişkisini konu edinen araştırmalara ilgili değişkenler üzerine yapılan çalışmalar bahsinde yer verildiği için, bu başlık altında GYTY’nin bu üç değişkenle ilişkisini irdeleyen çalışmalara yer verilmemiştir.

Anderson, Schreiner ve Shahbaz (2004) yaptıkları çalışmada, GYTY’nin üniversiteye yeni kayıt yaptıran öğrencilerin seminer dersinde iyimserlik, kişisel güçlü yönlerin farkında olma, kendini kabul etme (self-acceptance), amaca yönelme (goal- directedness), özgüven, başkalarının güçlü yönlerinin farkında olma ve gerçekçi beklentiler üzerinde etkisi olup olmadığını araştırmak için kontrol grupsuz, öntest sontest yöntemini kullanmışlardır. Çalışmada 611 öğrenci yer almıştır. Öğrencilere önce Clifton güç bulucu testi verilmiş, daha sonra öğrenciler altı hafta boyunca birer saatlik güçlü yön eğitimine tabi tutulmuşlardır. Uygulama sürecinden önce ve sonra öntest ve sontest arasındaki dönemde edinilen kazanımları belirleyebilmek için öğrencilerden Kendini Yansıtma Ölçeğini (Clifton, 1997) doldurmaları istenmiştir. Çalışma sonucunda yukarıda bahsedilen bağımlı değişkenlerde anlamlı artışlar olduğu görülmüştür. Aynı araştırmacı grubu, çalışmalarını bir yıl sonra farklı bir şekilde

51

yapmışlardır. Bu çalışmalarında ise yarı deneysel öntest sontest kontrol gruplu deseni kullanmışlardır. Çalışmaya üniversiteye yeni kaydolan ve seminer dersini alan öğrencilerden 588 deney grubunda, 261 kontrol grubunda olmak üzere toplam 849 öğrenci katılmıştır. Deney grubundaki öğrenciler Clifton güç bulucuyu tamamlamalarının ardından Anderson (2003) tarafından hazırlanan Güç Sorgusu Eğitim

Programı Rehberi ve Öğrenme Aktiviteleri kapsamında müdahaleye maruz

bırakılmışlardır. Müdahale süreci öğrencilerin güçlü yönlerini anlamak ve geliştirmelerini sağlamak için dört oturum, bir akran liderliğinde güçlü yönlere dayalı tartışma ve bu konuda eğitim almış bir fakülte üyesiyle yapılan bireysel güç eğitimi oturumundan oluşmaktadır. Bu çalışmada da öğrencilerin akademik özgüvenini, güçlü yönlerinin farkındalık düzeylerini, başkalarının güçlü yönlerini görebilme yeteneğini ve güçlü yönlerini akademik görevler ve ilişkilerine uygulamadaki kişisel yetenek algısını ölçmek için Kendini Yansıtma Ölçeği (Clifton, 1997) kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, deney grubundaki öğrenciler, bütün bağımlı değişkenlerde kontrol grubundaki arkadaşlarına göre daha yüksek puanlar almışlardır.

GYTY’nin akademik sorumluluk, umut, algılanan akademik kontrol, başarı hedefine yoğunlaşma ve öğrenci zihniyeti gibi bağımlı değişkenler üzerindeki etkisini belirlemeyi amaç edinen bir çalışma yürüten Louis (2008) üniversite birinci sınıfta verilen seminer dersinde öntest-sontest kontrol gruplu deneysel yöntem kullanarak 388 öğrenci üzerinde uygulama yapmıştır. Denekler 50şer dakikalık dört güçlü yön geliştirme oturumuna katılmışlar ve uygulamayı araştırmacı tarafından ön eğitim verilmiş öğretim elemanları yapmışlardır. Louis (2008) uygulama sonucunda, GYTY’nin algılanan akademik kontrol, başarı hedefine yoğunlaşma ve öğrenci zihniyeti üzerinde deney grubu lehine anlamlı bir etkisi olduğunu ancak akademik sorumluluk ve umut konularında anlamlı bir etkisi olmadığını ifade etmiştir.

Çalışmasında GYTY’yi bağımsız değişken olarak kullanan araştırmacılardan biri de Tomasiewicz (2011) olmuştur. Araştırmacı, 137 üniversite birinci sınıf öğrencisi üzerinde sekiz hafta süreli, yarı deneysel yöntem kullanarak yaptığı çalışmasında öğrencilere güçlü yön temelli danışmanlık hizmeti verilmesinin onların kişisel güçlerini öğrenme ve keşfetmelerini kendi görüşleri baz alındığında ne kadar etkileyip etkilemediğini öğrenmeyi amaçlamıştır. Uygulamada, öğrencilere sekiz hafta boyunca süren derslerde GYTY temelli danışmanlık hizmeti verilmiş, bu konuda ayrı bir uygulama yapılmamıştır. Çalışma sonunda, deney grubundaki öğrencilerin güçlü

52

yönlerini ve aynı zamanda zayıf yönlerini kontrol grubundakilere oranla daha az düşündükleri bulgusuna ulaşılmıştır.

Stebleton, Soria ve Albecker (2012) bir devlet üniversitesine kaydolan 58 birinci sınıf öğrencisi üzerinde yürüttükleri araştırmada güçlü yön temelli eğitim programının birinci sınıflara zorunlu olarak verilen seminer dersine entegre edilmesinin özellikle kişisel güçlerle bağlantılı olarak öğrencilerin özfarkındalıklarını etkileyip etkilemediğini öğrenmeye çalışmışlardır. Araştırmacılar çalışmalarında kontrol grubu olmayan yarı deneysel yöntem kullanmışlardır. Öğrenciler Clifton güç bulucuyu tamamlamalarının ardından toplamda altı saat süren ve iki arkadaşlarından güçlü yönleri konusunda dönüt alma, benzer yetenek temalarına sahip sınıf arkadaşları ile kısa konuşmalar yapma, büyük bir grup içinde 34 yetenek temasının her birinin özelliklerini ve yararlarını tartışma, hangi yetenek temalarının yapmaları gereken akademik görevlerinde fayda sağlayabileceği konusunda bir belge doldurma, potansiyel çalışma alanları ve yetenek temalarının bu alanlarla ilişkisini belirtme ve bir danışmanla güçlü yön aksiyon planını tartışmalarını kapsayan güçlü yön temelli etkinliklere katılmışlardır. Çalışmanın sonucunda, öğrencilerin güçlü yönlerine ilişkin farkındalıklarının ve kendi yeteneklerini değerlendirme kapasitelerinin arttığı görülmüştür. Ayrıca, öğrencilerin etkili öğrenme, akademik uzmanlık veya kariyer alanında kişisel değerlerini açıklama ve geleceğe dair gerçekçi beklentiler geliştirmede yeteneklerini nasıl kullanabilecekleri konusundaki bilinç düzeylerinin de yükseldiği anlaşılmıştır.

GYTY’nin açık hava ve macera eğitimi dersinde kişisel gelişim, kişilerarası beceri gelişimi ve olumlu grup dinamiklerinin artırılmasına katkısını araştıran Passarelli, Hall ve Anderson (2010) lisans düzeyinde eğitim gören 58 öğrenci üzerinde bir çalışma yürütmüşlerdir. Araştırmada deneysel yöntem kullanılmış, yalnızca sontest yapılmış ve bir kontrol grubu kullanılmamıştır. Araştırma iki yıl sürmüş ve her iki yılda da üç GYTY’ye uygun olarak işlenen üç haftalık ekoturizm dersinden önce iki saat süren toplam üç oturumda öğrencilere GYTY’yi tanıtma amacıyla Clifton güç bulucunun tamamlanması ve sonuçların gözden geçirilmesi (birinci oturum), GYTY hakkında bazı kaynaklardan bölümlerin okunması (ikinci oturum) ve ortak yetenek temalarının küçük gruplar halinde tartışılmasından önce kişisel imza temaların bağımsız olarak tanımlanması (üçüncü oturum) etkinlikleri yapılmıştır. Araştırmanın sonunda, araştırmacılar öğrenci beyanlarına dayanarak derlenen sonuçlarda, güçlü yönlerin kullanımının kişisel gelişimi artırdığı ve kişisel gelişimin güçlü yönler konusundaki

53

farkındalık ve güçlü yönleri kullanmayla anlamlı düzeyde ilişkili olduğu bulgusuna ulaşmışlardır.