• Sonuç bulunamadı

Yalvaç ve diğ. (2007), öğretmen adaylarının Fen-Teknoloji-Toplum konuları üzerine bir araştırma yapmıştır. Araştırma 2003 yılında üç farklı ilköğretim fen eğitimi programından 176 öğretmen adayı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada Aikenhead ve ark. (1989) tarafından geliştirilen Views on Science–Technology– Society” (VOSTS) anketinden adapte edilen 26 maddeyi kullanmışlardır. Bunlar:

(a)Bilim ve teknoloji (üç madde),

(b) toplumun bilim/teknoloji üzerine etkisi (dört madde), (c) bilim/teknolojinin toplum üzerine etkisi (beş madde), (d) bilim insanının özellikleri (iki madde),

(e) bilimsel bilginin sosyal yapısı (dört madde), (f) teknolojinin sosyal yapısı (iki madde) (g) bilimsel bilginin doğası (altı madde).

Teknoloji ile ilgili elde ettikleri bazı sonuçlara baktığımızda teknolojinin tanımı ile ilgili görüşlerde;

Öğretmen adaylarının % 39’u teknolojiyi bilimin uygulaması olarak görmekte, % 21’i teknolojiyi yeni süreçler, aletler, araçlar, makineler, cihazlar, aygıtlar, bilgisayarlar ya da günlük kullanıma yönelik pratik aletler olarak görmekte, % 18’i teknolojiyi toplumun ilerlemesine yardımcı düşünceler ve teknikler olarak görmektedirler.

Bilim ve teknoloji arasındaki ilişkiye yönelik olarak ise;

Öğretmen adaylarının % 75’i bilimsel araştırmanın teknolojide pratik uygulamalara yol açtığını ve teknolojik gelişmelerin bilimsel araştırma yapabilme yeteneğini artırdığını, % 17’si bilimin tüm teknolojik gelişmelerin temeli olduğunu belirtmektedir.

Bilim ve teknolojiye olan destekle ilgili olarak öğretmen adaylarının;

% 49’u bilim ve teknolojinin ne kadar öğrenilirse gelecekteki toplumun o kadar bilgi sahibi olacağını, daha iyi fikirler üretebileceklerini ve bilim ile teknolojinin nasıl kullanıldığına daha iyi katkılar yapabileceklerini belirtmektedir. % 30’u ise toplumun bilim ve teknolojinin önemini ne kadar iyi görürse, uzmanların görüşlerini o kadar iyi anlayabileceklerini ve bilim ile teknoloji için ihtiyaç duyulan desteği sağlayacaklarını ifade etmektedir.

Volk ve Dugger (2005), Amerikalıların ve Hong Kongluların teknoloji hakkındaki düşüncelerine yönelik bir araştırma yapmışlardır. Araştırmada sordukları bazı sorulardan şu sonuçları elde etmişlerdir (Aydın, 2009).

· Teknoloji kelimesini duyduğunuzda aklınıza ilk gelen nedir?” HK (%) US (%) Bilgisayarlar 47 68 İlerleme 7 2 Yeni İcatlar 7 1 Elektronik 5 5 Bilgi 4 0 Bilim 3 1 Uzay 3 1 Hayatı Kolaylaştıran Şeyler 3 0 Makineler 2 1 İnternet 1 2 Eğitim 1 1 Diğer 19 18

· Teknoloji kelimesini duyduğunuzda bunu en çok ne ile bağdaştırıyorsunuz?” HK (%) US (%)

Bilgisayarlar ve İnternet 34 6 Bilginin Uygulanması...

Doğal Dünyanın Değişimi 66 36 Bilmiyorum/Reddedildi --- 1

Utz ve arkadaşlarının (2007) çalışmasında, araştırmacılar yenilikçi yardım fırsatları açısından bir model olmak üzere yaptıkları program geliştirme çalışmasını anlatmışlar. Araştırmacılara göre üniversite öğretim elemanları tarafından sağlanan yardım çabaları

yoğun öğretim programlarından dolayı çoğu zaman sınırlıdır. Araştırmacılar, ilköğretim düzeyindeki çocukların fen ve teknoloji okuryazarlığını geliştirmek için bir program geliştirmişlerdir. Geliştirilen bu program öncelikle beşinci sınıf çocuklarını hedeflemektedir. Araştırmacılara göre bu program, alan uzmanı kişilerin sorumluluklarını azaltırken muazzam sayıda kişiye ulaşmalarını sağlamaktadır. Bu programın temeli "Çölde Hayatta Kalanlar" adlı bir televizyon dizisine dayanmaktadır. Bu dizinin bölümleri lokal kablolu yayın sayesinde televizyonlara verilmekte ve öğretmenler için de DVD versiyonu bulunmaktadır. Dizinin her bir bölümünde özel bir organizmayı ve bu organizmanın çölde yaşayan canlıların karşılaştığı çok sayıdaki güçlüğün üstesinden nasıl geldiklerini aydınlatan misafir bir uzman rol almaktadır. Araştırmacılar ilgili bölümde konu edilen organizmaya ilişkin öğrencilerden gelen ve onları rahatsız eden soruları cevaplamak için sınıfları dolaşmışlar. Videoya kaydedilen bu sorular "Çölde Hayatta Kalanlar" televizyon programına eklenmiş ve incelenen organizmanın evrimsel biyolojisi, fizyolojisi ve ekolojisinin bölüm misafiri uzman tarafından tartışıldığı bir bölüm oluşturmuşlardır. Bu program interaktif bir web sayfası ile de desteklenmiştir. Son olarak da araştırmacılar değerlendirme stratejilerini programın etkililiğini garanti edecek yerlere yerleştirdiklerini ifade etmişlerdir (Yetişir, 2007).

Bacanak vd. (2003)’nin yaptığı “Yeni Bir Bakış: Eğitimde Teknoloji Okuryazarlığı” isimli çalışmada teknoloji okuryazarlık kavramı ile birlikte teknoloji okuryazar bireyin özelliklerini açıklamak ve bu bireylerin yetiştirilmesine yönelik önerilerin ortaya koyulması amaçlanmıştır. Çalışmanın sonuçlarında; toplumun ihtiyaçları doğrultusunda gelişen teknolojinin, toplumu oluşturan bireyler tarafından anlaşılması gerektiğine, ilköğretimden yükseköğretime kadar her seviyedeki teknoloji eğitimi ITEA (Internatıonal Technology Educatıon Assocıatıon) kriterleri dikkate alınarak ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden düzenlenerek öğretim programlarında daha ağırlıklı olarak yer almalı ve programlardaki Bilgisayar Destekli Öğretim derslerinin öğrencilere faydalı olabilmesi için gerekli alt yapının kurulmasıyla birlikte ilgili ders konularına yönelik en iyi yöntem ve teknikler tespit edilip uygulayıcılara hizmet içi kurslarla aktarılması gerektiğini vurgulanmıştır.

Rose vd. (2004)’ nin yaptığı “The Second Installment of the ITEA/ Gallup Poll and What It Reveals as to How Americans Think About Technology” isimli çalışmada 2001 yılında yapılan anketin bulgularını değerlendirme ve teknoloji okuryazarı kişinin teknolojiyi kullanma, yönetme, değerlendirme ve anlama yeteneğini ortaya koymayı

amaçlamıştır. Araştırma sonuçlarında; 2001’de ankete katılanların yaklaşık olarak dörtte üçü insanların teknolojiyi anlama ve kullanma yeteneklerinin geliştirilmesinin önemli olduğunu söyledikleri ve bu oranın 2004’te ki çalışmada da değişmediği görülmüştür. İlk anketi yanıtlayanların üçte ikisi teknoloji kelimesini duyduklarında akıllarına ilk gelen şeyin bilgisayar olduğunu belirtmişlerdir. 2004 yılında yapılan araştırmada da aynı sonuca ulaşılmıştır.

Rubba ve Harkness (1993), hizmet içi ve hizmet öncesi fen öğretmenlerinin Fen- Teknoloji- Toplum (özellikle fen ve teknolojinin doğası ve toplumla etkileşimleri) hakkındaki inançlarını değerlendirip karşılaştırmışlardır. Sonuçta, hizmet içi ve hizmet öncesi fen öğretmenlerinin inançları arasında bir fark olmadığı, her iki grupta da büyük çoğunluğun fen ve teknolojinin doğası ile bunların toplumla etkileşimlerine dair kavram yanılgılarının bulunduğu ortaya çıkmıştır (Caymaz, 2008).