• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: MARKSİZM-LENİNİZM’DE ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN

3.2. Marksizm-Leninizm ve Proletaryan (Sosyalist) Enternasyonalizm

3.2.1. Lenin ve Proletaryan (Sosyalist) Enternasyonalizm

3.2.1.3. Lenin ve Self Determinasyon

Marksistler arasında yoğun tartışmalara sebebiyet veren Self Determinasyon, Lenin’in ısrarla üzerinde durduğu ve savunduğu konular arasında yerini almıştır. Self Determinasyonu uluslararası arenada savunan ilk kişi olma özelliği taşıyan Lenin,345 1903 yılında Rusya Sosyal Demokrat Partisinin programında da bu hakka yer vererek başta Rusya İmparatorluğunda yaşayanlar olmak üzere tüm ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını talep etmiştir.346

343

N. İ. Bukharin, Ekonomiki perekhodnogo perioda, Мoskva: Nauka, 1920, s. 150-151.

344

Marksizm Leninizmin İlkeleri Cilt-4, s. 296.

345

Antonino Cassese, Self-Determination of People, Cambridge University Press, 1995, s. 14.

346

90

Lenin’in bu konuda tavrını çok açık bir şekilde ortaya koyduğu görülür. Ona göre; “Nasıl ki insanlık ancak ezilen sınıfın diktatörlüğü dönemini geçirerek sınıfların ortadan kalkmasına varabilirse, aynı şekilde ulusların kaçınılmaz olarak birleşmesi de tüm ezilen ulusların ayrılma hakkının tanınmasıyla olur.”347

Lenin’e göre burjuvazi ulusal sorunlarda her zaman kendi ulusu için ayrıcalıklar ve özel üstünlükler elde etmeye çalışır. Bunun tam karşısında duran proletarya ise her türlü ayrıcalığa ve özel üstünlüklere karşıdır. Proletarya için önemli olan şey, kendi sınıfının gelişmesini güvence altına almak olduğuna göre ulusal barışın, eşit hakların ve sınıf savaşımının gerekli koşullarının sağlanması adına her ulusun ayrılma hakkı desteklenmelidir.348

Lenin, bu hakkı savunması nedeniyle kendisine yöneltilen milliyetçiliğe destek verdiği suçlamalarına karşı çıkarak ezen bir ulusun milliyetçiliği ile ezilen bir ulusun milliyetçiliğinin birbirine karıştırılmaması gerektiğini belirtmiştir. Buna göre eğer ezilen ulusun burjuvazisi ezen ulusun burjuvazisine karşı savaşıyorsa proletarya bunu desteklemeli; ezilen ulusun burjuvazisi kendi öz milliyetçi çıkarlarını savunuyorsa ona karşı çıkılmalıdır. Lenin, ulusal burjuvazilerinin oyununa gelinmemesi ve ona karşı başarılı bir savaşın yürütülmesi için proletaryanın önünde tek bir seçeneğin olduğunu belirtmektedir: Burjuva milliyetçiliğinden arınmış olmak. Aksi takdirde burjuvaziye verilecek olası bir destek otomatik olarak diğer ülkelerin proleterleri arasında rahatsızlık yaratacak ve uluslararası sınıf dayanışmasını zayıflatacaktır.349

Lenin bu yaklaşımında şaşılacak bir şey yoktur, her sosyalistte olduğu gibi Lenin de milliyetçiliğe karşı çıkmış, fakat kavramı soyut anlamda burjuva milliyetçiliği ve ezilen halkların kurtuluş mücadelesi milliyetçiliği olarak ayırmıştır. Bu ayrım ise Sovyetler Birliğinin ulusal kurtuluş mücadelelerine verdiği destekle somutlaşmıştır. Bununla birlikte Lenin’in 1913 yılında proleter enternasyonalizm ile burjuva milliyetçiliğini uzlaşmaz iki düşman olarak tanımladığı görülmektedir. Nitekim Lenin, Birinci Dünya Savaşı sırasında da kendi vatanlarının savunmasına yönelik lehte oy kullanan Batı sosyalistlerini sert bir şekilde eleştirmiş ve onları Marksizm’e ihanet etmekle

347

V. İ. Lenin, Ulusların Kaderini Tayin Hakkı, çev. 6. Baskı, Ankara: Sol Yayınları, 1979, s. 145.

348

Lenin, a.g.e., s. 71-12.

349

91

suçlamıştı.350 Lenin milliyetçiliğin kırılmasını, kapitalizmden sosyalizme geçiş için şart koşmuştur. Ona göre nasıl ki, feodalizmden kapitalizme geçiş milliyetçilik fikrinden bağımsız bir şekilde olamazdı, yine aynı şekilde kapitalizmden sosyalizme geçiş de milliyetçiliği kırmadan gerçekleşemezdi.351

Diğer yandan Lenin ulusların ayrılma hakkını tanımayı her türlü eşitsizliği kaldırma perspektifinden değerlendirmiştir. Ona göre ezilen uluslar kadar, ezen uluslar da özgür değildiler. Yıllardır her türlü propagandaya maruz kalarak ve ezen yönetici sınıfın üyeleri tarafından kandırılarak onların kafası da önyargılarla doluydu. Proletarya bu hâliyle bu ulusların da özgürlüğü için mücadele etmeliydi.352

Bolşevik devrimi sonrası ise “Rus Halklarının Hakları Bildirisi”nde Rus toplumlarının devletten ayrılıp, bağımsız devlet kurma hakları da dâhil olmak üzere Self Determinasyon hakkı sağlanmıştır. Bununla birlikte Lenin, Self Determinasyonun belli bir ulusun ayrılmasının uygun olup olmamasıyla karıştırılmaması gerektiğini belirtmiştir.353 Ona göre devletler/uluslar pekâlâ, gönüllü birlik çerçevesinde de bir arada olabilirlerdi. Bu bağlamda Lenin, her şeyden evvel Sovyetlerin, enternasyonalizm ilkesi boyunca ulusal özgüllüklerin korunduğu gönüllü birlik temelinde federatif bir şekilde örgütlenmesini savunmuştur. Lenin’in bu yaklaşımı Ukrayna konusunda somutlaşmıştır.

Fakat özellikle Stalin’in Bolşevik Devrimini Gürcistan üzerinden Kafkas ülkelerine doğru genişletmesiyle beraber, Ukrayna da dâhil olmak üzere Self Determinasyonun, Rusya’nın güvenliği için bir tehdit oluşturmadan sağlanması gerektiği fikrini ortaya çıkarmıştır. Nitekim Sovyetler Birliğinin 1924 yılında kabul edilen ilk anayasasında da Lenin’in Ukrayna örneğinde kullandığı üzere bu ülkelerle bir uzlaşma gereği (gönüllü birlik) federal bir örgütlenmeye gidildiği belirtilse de kurulan yapı bir güvenlik çerçevesi paralelinde olup, oldukça merkeziyetçiydi. Bu merkeziyetçi yapının örgütlenme şekli ise enternasyonalist olmaktan çok, Rusların merkezde olduğu bir “Rus üstü” (sverkhrusskost’) yapıdan müteşekkildi. Bu da otomatik olarak Anayasada kurucu

350

Claudin, a.g.e., s. 18.

351

Vladimir İl’ich Lenin, “Evropeiskaya vaina i sostsializm”, Polnoe sobranie sochinenii, Cilt-26, 5. Baskı,

Moskva: İzdatel’stvo politicheskoi literatury, Moskva, 1969, s. 35.

352

Lenin, Ulusların Kaderini Tayin Hakkı, s. 74.

353

Lenin, Ulusal Sorun ve Ulusal Kurtuluş Savaşları, çev. Yurdakul Fincancı, 2. Baskı, Ankara: Sol Yayınları, 1993, s. 94.

92

cumhuriyetlere teorik anlamda verilen ayrılma hakkının, pratikte anlamsızlaşmasına yol açmaktaydı. Light bu durumu, Self Determinasyonun Sovyet Rusya’nın çıkarlarına göre dizayn edilmesi olarak değerlendirmiştir.354

Sovyetler Birliğinin örgütlemesindeki bu yaklaşım ve bununla birlikte Sovyet çıkarlarının dünya devriminin çıkarlarıyla birlikte yorumlanması, ilerleyen yıllarda kurulacak sosyalist enternasyonal sistem için de bir zemin oluşturmuştur. Buna göre herhangi bir devlet, sosyalist sistemden çıkmak istediğinde bu sistem adına bir tehlike olarak görülecek ve dünya devriminin çıkarlarına hizmet etmediği gerekçesiyle bastırılacaktır.

3.2.2.Stalin ve Proletaryan (Sosyalist) Enternasyonalizm