• Sonuç bulunamadı

Brezhnev ve Barış içinde Bir Arada Yaşama

BÖLÜM 2: MARKSİZM-LENİNİZM’DE ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN

3.1. Marksizm-Leninizm ve Barış İçinde Bir Arada Yaşama

3.1.4. Brezhnev ve Barış içinde Bir Arada Yaşama

Brejnev döneminde de “barış içerisinde bir arada yaşama” mevhumu devam ettirilmiştir. Uluslararası ilişkilerde öncelikleri arasında eskiden olduğu gibi bugün de “barış içerisinde bir arada yaşama”nın temel teşkil ettiği hem 24. Parti Kongresinde hem de 25. Parti Kongresinde ifade edilmiştir. Her iki kongre de Sovyetler Birliğinin dış politikadaki öncelikleri, toplumsal yapıları farklı olan devletlerin “barış içinde birada yaşama”sını öngören konsepti sürekli ayakta tutmak, emperyalizme ciddi bir şekilde karşı durmak ve olası bir dünya savaşının çıkmasına izin vermemek olarak saptanmıştır.311

Brezhnev “barış içinde bir arada yaşama”nın teorik diskuruyla pek ilgilenmemiş, fakat onun politikaya yansıtılmasında Khurushchyev’den daha başarılı olarak değerlendirilmiştir.312 Brezhnev, “barış içinde bir arada yaşama” terimini 1977 yılında

309

Gromyko, a.g.e., s. 111-114.

310

C. B. Krylov, V. N. Durdenevskii (eds.), Mezhdunarodno-pravovye formy mirnogo sosushchestvovaniya

gosudarstv i natsii, Moskova: IMO, 1957, s. 12.

311

N. İ Lebedev, N. M. Nikolskii, Vneshnaia poltika Sovetskogo Soyuza, Moskva: İMO, 1976, s. 9.

312

82

hazırlanan Sovyetler Birliğinin yeni anayasasına da ekletmiştir.313 Bununla birlikte kapitalist Batı ile girdikleri yeni döneme Brezhnev, “yatıştırma” (razryadka) terimiyle açıklamıştır. Parti programında uluslararası ilişkilerin gelişme sürecinden bahsedilirken Sovyetler Birliğinin başarısıyla uluslararası ilişkilerde soğuk savaştan toplumsal düzeni farklı olan devletlerin “barış içinde bir arada yaşama”larına, uluslararası gerginliklerden de “yatıştırma” ve karşılıklı yarar sağlayan işbirliğine doğru geçişin yaşandığı belirtilmiştir.314 Batı sovyetoglarına göre bu durum Brezhnev’in “yatıştırma”yı sağlayan adam olarak literatüre girme isteğinin bir tezahürüdür.315

1970’li yıllar Sovyetler Birliği ile Batı bloku arasındaki ilişkilerin zirve yaptığı yıllardır. Avrupa’nın güvenliğini içeren Helsinki zirvesi, nükleer silahların sınırlandırılmasını içeren Salt-1 anlaşmaları bu dönemde yaşanmış ve bu dönemde iki sistem arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkiler tavan yapmıştır. Bu dönemde tüm dünya da olduğu gibi Sovyetler Birliği teorik yazınında ve Brezhnev’in konuşmalarında da karşılıklı ilişkilerin evrensel faydalar sağladığı sıklıkla dile getirilmiştir. Aynı zamanda Sovyetler Birliği kuramcıları bu ilişkileri “barış içinde bir arada yaşama”nın başarısı olarak lanse etmiştirler. Nitekim Arbatov bu durumu, uluslararası ilişkilere güç perspektifinden bakan kapitalist ülke teorilerinin değil, barış perspektifinden bakan Sovyetler Birliğinin “barış içinde bir arada yaşama” teorisinin galibiyeti olarak selamlamıştır.316

Peki, Sovyetlere göre Batı blokunun “barış içinde bir arada yaşama”yı kabul etmesinin sebepleri nelerdi? Neden Batı bloku Sovyetler Birliği ile “yatıştırma” sürecine girmişti? Sovyetler Birliği uluslararası ilişkiler uzmanlarının bu ve buna benzer sorulara cevapları Lenin’inki gibi değildi. Lenin kapitalizmin motivasyonunu kazanç elde etmeninin oluşturduğunu, bu yüzden de kapitalistlerin ideolojilerden bağımsız olarak kâr elde etme güdüsüyle hareket edeceklerini söylemişti. Ekonomik ilişkilerdeki karşılıklı kazancın varlığından şüphe etmeyen Sovyetler Birliği uluslararası ilişkiler uzmanları ise karşılıklı ilişkilerin sebebini Sovyetler Birliğinin gücünün oluşturduğunu düşündüler. Buna göre Sovyetler Birliği uluslararası ilişiler uzmanlarından Trukhanovoskii Sovyetler Birliğinin bilim, teknik ve üretim alanlarındaki başarılarını atıfta bulunarak, Sovyetler Birliğinin bu başarılarının burjuva dünyasında endişeye sebebiyet verdiğini ve bu endişenin de

313

Bkz. Konstitutsiya (Osnovnoi Zakon) SSSR 1977 goda, Moskva, 1985, s. 109.

314

Lebedev, Nikolskii, a.g.e., s. 6.

315

Light, a.g.e., s. 83.

316

83

burjuva devletlerince “barış içinde bir arada yaşama”nın kabul edilmesine yol açtığını belirtmiştir. Ayrıca Trukhanovskii bu durumu, burjuva teorisyenleri gibi güç perspektifinden değerlendirildiğinde uluslararası güç dengesinin de Sovyetler Birliği ve sosyalist devletler lehine değiştiğinin bir kanıtı olarak göstermiştir.317

Sanakoev ve Kapchenko ise emperyalist blok arasındaki artan çelişkiye dikkat çekmiştir. Onlara göre burjuva devletleri arasında artan çelişki, yani ABD’nin diğer burjuva devletleriyle ilişkisinin zayıflaması, onun “barış içinde bir arada yaşama”yı kabul etmesinin başlıca etkenidir.318

Ne var ki “yatıştırma”nın getirdiği bu olumlu hava çok uzun sürmemiştir. 1970’li yılların sonuna doğru “yatıştırma”nın başarısızlığı ile birlikte başta Brezhnev olmak üzere Sovyetler Birliği uluslararası ilişkiler uzmanları bu başarısızlığın sebeplerini araştırmaya başlamışlar ve ortaya tek bir gerekçe sunmuşlardı: Emperyalizm. Brezhnev, 26. Parti Kongresinde “barış içinde bir arada yaşama”nın yılmaz savunucuları ve uygulayıcıları olarak kendilerinin politikasında hiçbir değişiklik olmadığını, değişen şeyin ise ABD’nin emperyalist politikalarının olduğunu belirtmiştir. Ona göre burjuva devletleri arasında öne çıkan ABD dünya hükümranlığına soyunmuştu.319

Diğer taraftan Brezhnev döneminde de “barış içinde bir arada yaşama”nın proleter enternasyonalizmle herhangi bir çelişki içermediği, onun, sınıf mücadelesinin spesifik bir formunu oluşturarak, sosyalizm ve komünizmin barış koşullarında kurulacağını gösterdiğini söylemeye devam ettiler. Lebedev, Sovyetler Birliğinin dış politikasının özünü her zaman olduğu gibi Brezhnev döneminde de sınıfsal yaklaşımın oluşturduğunu belirtmiş;320 1972 yılında da Brezhnev’in kendisi, dış politikalarının sosyalist bir karakter taşıdığını ve bu sosyalist karakterin kendini barışseverlikle ifade ettiğini söylemiştir.321 Brezhnev’e göre “barış içinde bir arada yaşama” ezenlerle ezilenler ve yine aynı şekilde sömürenlerle sömürülenler arasında bir barış anlamına gelmemekteydi.322 Light’a göre Brezhnev’in bu ifadesi hem teorik hem de pratik olarak

317

V. G. Turkhanovskii, Proleterskii internatsionalizm i mirnoe sosushchestvovanie, Moskva: İMO, 1968, s. 59.

318

S. P. Sanakoyev, N.İ. Kapchenko, Teoriya i praktika vneshnei politiki sotsializma, Moskva: İMO, 1973, s. 78-79.

319

XXVI. S”ezd Kommunisticheskoi partii Sovetskogo Soyuza, stenograficheskii otchet, Cilt-1, s. 21.

320

Lebedev, Nikolskii, a.g.e., s. 7.

321

Lebedev, Nikolskii, a.g.e., s. 7-8.

322

84

“barış içinde birada yaşama” ile Batıdaki sınıf mücadeleleri arasındaki var olan çelişkilerin ifadesinden başka bir şey değildi.323