• Sonuç bulunamadı

KULLANMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNE İLİŞKİN DÜZENLEME

YÜKÜMLÜLÜĞÜNE UYULMAMASININ YAPTIRIMI

I. KULLANMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNE İLİŞKİN DÜZENLEME

KHK’da ifade edilen marka korumasından yararlanabilmek için, markanın ilk önce kararnamenin 6. maddesi hükmüne göre tescil edilmiş olması, ikinci olarak bu tescille beraber markanın kullanılması gerekmektedir248. Bir markanın KHK korumasından yararlanabilmesi için, o markanın mutlaka kullanılması gerekmektedir. Bu görüşe göre, kullanılmayan marka korunmaz. Bizim de katıldığımız aksi görüşe göre ise; bir markanın KHK korumasından yararlanabilmesi için; o markanın kullanılması şart değildir. Çünkü; hukuk sistemimizde markaların korunması işlemini başlatan prosedür; markanın tescilidir. Marka, tescil edildiği andan tescil süresi bitinceye kadar249 KHK’ya göre korunmaya devam eder250. Kullanma yükümlülüğü korumadan ayrı bir düzenlemedir. Kullanma yükümlülüğüne uyulmamasının yaptırımı; markanın iptal edilebilmesidir yoksa marka korumasının

248 DİRİKKAN, (Külfet), s. 219; MİMAROĞLU, Ticaret Hukuku, Ankara 1978, s.368;

DOĞANAY, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C.I, 3. Bası, Ankara 1990, s. 341; GÜRZUMAR, s.513; ARKAN, (Marka II), s. 145.

249 “…Davalı adına “ İZOSU” markasının 22.11.1991 tarihinde tescil edildiği ve onun tarafından dava tarihine kadar 5 yılı aşkın bir süredir hiç kullanılmadığı taraflar arasında tartışmasızdır.

Mahkemece davalı tescilli markasının iptali ile birlikte davalının tescil eyleminin davacıyla haksız rekabet oluşturduğu kabul edilerek davanın olduğu gibi kabulüne karar verilmiş ise de, 556 sayılı KHK’ nın 6. maddesi uyarınca tescilli bir markanın anılan KHK uyarınca koruma altında bulunduğu açık olduğundan, tescilli bir markanın tescil işlemi iptal ettirilmedikçe, haksız rekabet yoluyla kullanılmasına mani olunması mümkün bulunmadığı gibi, salt tescil edilmiş fakat hiç kullanılmamış bir markanın da, haksız rekabet teşkil ettiğinden söz edilemez…”. 11 HD. 26.11.2001, E. 2001/6361, K. 2001/9286, MERAN, s. 163-164.

250 “Amerikan Marka Hukuku sisteminde ise, bir markanın korunması için kullanılıp kullanılmaması gerekip gerekmediği değil de, tescil edilip edilmemesi gerekliliği tartışma konusu yapılmıştır ve şu sonuca varılmıştır: Marka tescili ile marka koruması arasındaki bağlantıyı çok fazla düşünmeye gerek yoktur. Çünkü; TRIPS m.15/3 hükmünde açıkça; bir markanın korunması için tescil başvuru formunun doldurulması şart değildir”. PRETNAR, 2.27.

78 kendiliğinden ortadan kalkması değildir251. İptal istemi olmaması durumunda koruma devam edecektir.

Markanın kullanılmasını düzenleyen KHK m.14 sadece tescil edilen bir markanın kullanılmasından bahsetmektedir. İlk görüşe göre; markanın kullanımı bir

“külfettir”252. Külfet; bir kişinin haklarını kısmen veya tamamen kaybetmemesi için kanun tarafından bu kişiye yüklenen bir davranış ödevidir. Külfeti yerine getirmekle yükümlü olan kişi, bir başkasına karşı belirli bir davranışta bulunmak, bir şeyi yapmak veya yapmamak durumundadır. Karşı taraf bu davranış ödevi bakımından alacaklı durumuna düşmemekte, yani külfetin aynen ifasını veya külfet aynen yerine getirilmediği takdirde tazminat talep etme hakkına sahip olamamaktadır. Kanımca, KHK m.14’e göre; markanın kullanılmaması durumunda iptal yani hükümsüzlük ilgililer tarafından dava edilmedikçe, yahut karşı davada ileri sürülmedikçe teknik olarak bir hak kaybına sebep olmaz. Bu nedenle markanın kullanılması bir külfet olamaz.

İkinci görüşe göre; markanın kullanılmasının bir “zorunluluk” olduğu ifade edilmiştir253. Bir marka kullanılsa da kullanılmasa da eğer tescil edilmişse mutlaka korunur. Ancak beş yıl boyunca kullanılmayan marka iptal edilecektir. Yani; marka kullanılsa da kullanılmasa da beş yıl boyunca tescilli ve korunan bir marka olarak sicilde olacaktır. Markanın kendi kendine iptali prosedürü olmadığından marka sadece hükümsüzlüğü ileri sürülürse iptal edilecektir254.

Üçüncü ve bizim katıldığımız görüşe göre ise; markanın kullanılması bir yükümlülüktür255. Külfet, eski ve günümüzde pek kullanılmayan ayrıca tanımı ve içeriği tam belirli olmayan bir kavramdır. KHK m.14’de düzenlenen markanın kullanılması bir zorunluluk değil, uyulmaması halinde iptal yaptırımı ile karşılaşılan

251 TEKİNALP, (Fikri Mülkiyet), s.423; “TRIPS Anlaşmasında da bu durumda markanın iptal edileceğini, korumasız kalmayacağını vurgulamaktadır”. EVENS, 16.16.

252 DİRİKKAN, (Külfet), s.234.

253 TEKİNALP, (Fikri Mülkiyet), s. 423; YASAMAN/YÜKSEL, (Şerh), s. 628-629 (dn. 3).

254 “İptali ileri sürülmeyen bir markanın iptal edilmesi mümkün değildir. Bu külfet değil, olsa olsa bir zorunluluk olabilir”. YASAMAN/YÜKSEL, (Şerh), s. 629.

255 KARAYALÇIN, (İşletme), s.425-426; OMAĞ, s. 11; ARKAN, (Marka II), s. 145; “Amerikan Marka Hukuku sisteminde de marka kullanımının bir yükümlülük olduğundan bahsedilmektedir”. PRETNAR, 2.02.

79 bir yükümlülüktür. Marka korumasının tescille başladığını ve marka kullanılsa da kullanılmasa da beş yıl korunacağı düşüncesini kabul etmekle beraber biz tezimizin genel içeriği bakımından bize daha yakın olan yükümlülük kavramını kullanacağız.

Markanın kullanılması yükümlülüğü ile marka kullanma yükümlülüğü farklı kavramlardır. Markanın kullanılması yükümlülüğü ile ifade edilmek istenen;

markanın sicilde kayıtlı olduğu mal ve hizmetlere uygun, ciddi ve markanın işlevlerine uygun olarak kullanılmasıdır. Marka kullanma yükümlülüğü ise; ticari hayatta karışıklıkları önlemek amacıyla markası olmayan malların ticarete konulmasına engel olunması anlamına gelir.

Kullanma yükümlülüğünün yerine getirilmiş sayılabilmesi için; beş yıllık süre içinde bir kere de olsa markanın, kapsadığı mal ve hizmetleri diğer mal ve hizmetlerden ayırt edebilme fonksiyonundan yararlanabilmek amacıyla kullanılması gerekir256.

Marka sahibinin markasını kullanması KHK gereği aralıksız olmalıdır.

Ancak aralıksız kullanım ifadesinin çok sıkı olarak uygulanması adil olmayan sonuçlara sebep olabilir. Çünkü; hiç kimseye markasını aralıksız kullanma yükümlülüğüne uyması hususunda zorlama yapılamaz. Bu nedenden yola çıkan kanun koyucular ulusal ve uluslararası hukuk düzenlemelerinde tescilli markanın belirli bir süre aralıksız kullanılmasının, marka hakkını sona erdirmeyeceğine ilişkin hükümler kabul etmişlerdir. Ara verme durumu daha uzun sürer ve kullanmama için haklı bir neden de yoksa marka sahibinin karşılaşacağı, markanın iptali yaptırımıdır.

Hukuki düzenlemelerde marka sahibinin kullanmaya ara vermeksizin devam etmesinden çok, kullanma yükümlülüğü için öngörülen süreden -bizim hukuk sistemimizde beş yıl- daha fazla ara vermemesi gerekliliğinden bahsedilmektedir257.

256 KARAN, H., s. 316.

257 KARAYALÇIN, (Aralıksız) ,s. 998.

80

A. KULLANMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNE İLİŞKİN