• Sonuç bulunamadı

Kullandığı Kelimeler ve Edatlar

TEFSĠRĠN RĠVÂYET VE DĠRAYET YÖNÜNDEN ĠNCELENMESĠ

A. DĠRÂYET METOTLARINI VERĠRKEN KULLANDIĞI KALIPLAR

2. Kullandığı Kelimeler ve Edatlar

Ġzz b. Abdüsselam ayetleri izah ederken genellikle Ģu kelimeleri kullanmıĢtır:

a. /Erâde

Örnek 1:

“Böyle olmasına rağmen (yine de) insanlar arasında Allah‟a eĢler koĢanlar vardır. Bunlar ortak koĢtukları Ģeylere Allah‟a duydukları sevgi gibi sevgi duyarlar. Ġnananlarsa Allah‟ı daha fazla severler. Allah‟a karĢı bu haksızlığı yapanlar, azabı gördüklerinde, bütün güç ve kudretin Allah‟a ait olup, Allah‟ın azabının Ģiddetli ol- duğunu keĢke bilselerdi!” (Bakara 2/165) ayetinin tefsirinde “Ortaklar” kelime- si ile “Putlar” kastedilmiĢtir469.

467 Ġzz bin Abdüsselam, Cilt: 1, s. 178. 468 Ġzz bin Abdüsselam, Cilt: 2, s. 331. 469 Ġzz bin Abdüsselam, Cilt: 1, s. 61.

117 Örnek 2:

“Bunun üzerine onları Ģiddetli bir deprem yakaladı. Yurtlarında çöküp kaldı- lar.” (Araf 7/78) ayetinin tefsirinde “Çöküp kaldılar” kelimesinden kastedilen

“Onların askerleridir.”470

b. /Ey

Örnek 1:

: Yani, kelimesini müfessirimiz izah için kullanmıĢtır.

“Onlar herhangi bir mucize görseler ondan yüz çevirirler ve: „Bu devamlı ya- pılan bir büyüdür!” derler.” (Kamer 54/2) ayetini müfessirimiz ile Ģöyle izah et- miĢtir:

“Yani: O mucizeyi görüyor, ondan yüz çeviriyorlardı.”471

Örnek 2:

“Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.” (Vakıa 56/89) ayetini mü- fessirimiz, ile Ģöyle açıklamıĢtır.

“Denilir ki Rasulullah (s.a.v.) kelimesini damme ile okudu. Yani: Onun ruhu ebedi olarak kalır, ölümsüzdür.”472

470 Ġzz bin Abdüsselam, Cilt: 1, s. 215. 471 Ġzz bin Abdüsselam, Cilt: 2, s. 244. 472 Ġzz bin Abdüsselam, Cilt: 2, s. 260.

118

c. /Anâ

:Anlamına geldi, :Anlamına gelir, :Anlamı, kelimelerini Müfessirimiz izah için kullanmıĢtır.

Örnek 1:

“Ġman edip salih amel iĢleyenlere; Allah‟a karĢı gelmekten sakındıkları, iman ettikleri ve salih amel iĢledikleri, sonra Allah‟a karĢı gelmekten sakındıkları ve iman ettikleri, sonra yine Allah‟a karĢı gelmekten sakındıkları ve iyilik ettikleri takdirde, daha önce tatmıĢ olduklarından dolayı bir günah yoktur. Allah iyilik edenleri sever.”

(Mâide 5/93) ayetindeki “Ġman

edip salih amel iĢleyenlere günah yoktur.” kısmının tefsirinde müfessirimiz “Ġçki haram olmadan önce anlamındadır. kelimesinin anlamı: Farzları yerine getirmektir. kelimesinin anlamı: Allah‟a ve rasulüne iman etmektir.

kelimesinin anlamı: Ġyilik ve güzel iĢlerdir.” demektedir473. Örnek 2:

“Ġnsanlık için bir uyarıcı olarak.” (Müdessir 74/36) ayetinin “Uyarıcı” kısmında müfessirimiz: “ cehennem anlamına gelir. Veya Müdessir 2. ayetteki

“Kalk uyar” denilen Muhammed (s.a.v.) anlamındadır474.

473 Ġzz bin Abdüsselam, Cilt: 1, s. 175. 474 Ġzz bin Abdüsselam, Cilt: 2, s. 320.

119

d. /Emmâ

:….gelince, kelimesini müfessirimiz çok az kullanıyor ve bu kelimeyi izah için kullanmıĢtır.

Örnek 1:

“ĠĢte kavmine karĢı Ġbrahim‟e verdiğimiz delillerimiz. Biz dilediğimiz kimse- nin derecelerini yükseltiriz. ġüphesiz ki Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.” (En‟âm 6/83) ayetinin “Delillerimiz” kısmının tefsirini müfessirimiz Ģöyle yapmıĢtır:

“Hangi fırkanın imanı daha doğrudur? Bir ilaha olan ibadet mi veya çok sayı- da ilaha olan ibadet mi. Dediler ki: Tek olan ilaha olan ibadettir ve onlar nefisleriyle ikrar ettiler. Veya onun için dediler ki: Ġlahlarımızın seni engellemesinden korkmuyormusun? Dedi ki: Korktukları Ģeye gelince, küçükten büyüğe hepinizin ibadette engellenmesi midir? Veya onlar için dedi ki: size ne yarar ne de zarar vere- meyenlere mi kulluk ediyorsunuz yoksa zarar ve yarar verebilene mi?”475

Örnek 2:

“Yeryüzündekilere kötülük mü yapılmak istendiğini yoksa Rablerinin onlara bir iyilik mi yapmak istediğini biz bilemeyiz.” (Cin 72/10) ayetinin “Biz bilemeyiz” kısmının tefsirini müfessirimiz Ģöyle yapmıĢtır:

“Muhammed onlara, O‟na iman etmeleri için gönderilmedi mi? Onu inkar edenlere gelince, cezalandırılacaklar ve semayı sevap kazanmak ve hak yolda olmak için gözetlemiyorlar mıydı? Kötülüğe gelince cezalandırmadır.”476

475 Ġzz bin Abdüsselam, Cilt: 1, ss. 192-193. 476 Ġzz bin Abdüsselam, Cilt: 2, s. 310.

120

e. /Fî

: Hakkında,…..de/da, kelimesini de müfessirimiz izah için kullanmıĢtır. Örnek 1:

“Ey inananlar, hac ya da umre için ihrama girmiĢken av hayvanlarını öldür- meyin. Sizden kim av hayvanlarını kasten öldürürse, cezası, öldürdüğü hayvana eĢ değer büyük ya da küçük baĢ bir hayvandır. Bunu sizden adil iki kiĢi, Kabe‟ye ulaĢtı- rılacak bir kurban olarak belirleyecektir veya kefaret olarak fakirleri doyuracak veya doyuracağı fakirler sayısınca oruç tutacaktır. Yaptığı iĢin cezasını çekmesi içindir. GeçmiĢte yaptıklarınızı Allah bağıĢlamıĢtır. Kim tekrar eski yaptıklarına dönerse, Allah onun yaptığını yanına bırakmaz. Allah güçlüdür, hiç kimsenin yaptığını yanına

koymaz.” (Maide 5/95) ayetindeki “Ey

inananlar, hac ya da umre için ihrama girmiĢken av hayvanlarını öldürmeyin.” kıs- mının tefsirinde müfessirimiz Ģöyle demiĢtir:

“Bu konuda ( ) üç görüĢ vardır. Onlardan birincisi: Ġhramdan kastedilen hac veya umredir. Onu çoğunluk dedi. Ġkincisi: Ġhramla Harem‟e girilir. Denilir ki, Ha- rem‟e girildiğinde ihram giy. Denilir ki, bilinen Harem sınırlarına giren kimse için ihram vardır. Onu bazı Basra ehli dedi. Üçüncüsü ise: Ġhrama girmek, mecazsız ha- kiki manasıyla birlikte iki manayı içerir hacda veya umrede veya ihrama girmektir. O ikisinde av hayvanlarını öldürmenin hükmü ayette açık olarak vardır. Onu Ebû Hureyre dedi.”477

Örnek 2:

/ / /

121 “Görmeyenle gören bir olmaz.” “Karanlıklarla aydınlıklar da bir değildir.” “Gölge ile sıcak rüzgar da bir değildir.” (Fâtır 35/19-20-21)

“Görmeyenle gören bir olmaz.” bölümünü müfessirimiz, Katâde ve Ferrâ‟nın görüĢleriyle Ģöyle izah etmiĢtir:

“Onda (( ) ) iki görüĢ vardır. Onlardan birincisi: Muhakkak ki Allah Teala bu misali mü‟min ve kafir için verdi, görenle körün eĢit olmadığı gibi, karanlığın ve nurun eĢit olmadığı gibi, sıcaklığın ve gölgenin eĢit olmadığı gibi müminle kafir de eĢit değildir. Onu Katade dedi. Ġkinci görüĢ ise: Görmeyenle gören bir olmaz sözü- nün manası, yani küfürle kalp kör olur, imanla görür, küfrün zülümatı karanlığı ile, imanın nuru eĢit değildir. Cennetin gölgesiyle cehennemin harareti eĢit değildir. Hurur ( ), semûm gibi sıcak bir rüzgardır. Ferrâ dedi ki: Harûr geceyle gün- düzde vardır. Semûm ise ancak gündüzde vardır ve dedi ki Harûr ancak gündüzün güneĢiyle birlikte olur. Semûm ise geceyle gündüzde olur. Ve denilir ki harûr sıcak- lıktır. ez-Zıllü ( ) ise, soğuktur478.