• Sonuç bulunamadı

2001 KRĠZĠNDE TÜRKĠYE’DEKĠ ĠġLETMELERĠN GENEL DURUMU VE KRĠZĠN ĠġLETMELER ÜZERĠNDE YARATTIĞI ETKĠLER

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

II. 2001 KRĠZĠNDE TÜRKĠYE’DEKĠ ĠġLETMELERĠN GENEL DURUMU VE KRĠZĠN ĠġLETMELER ÜZERĠNDE YARATTIĞI ETKĠLER

Türkiye son yıllarda sık sık krizlerle karĢılaĢmakta ve aynı zamanda giderek daha fazla borç yükü altına girmektedir. Bunun baĢlıca nedeni kamunun çok yüksek reel faizler ödeyerek borçlanma ihtiyacını karĢılamaya çalıĢmasıdır. 2001 finansal krizinde de reel faizler kaldırılamaz boyutlara ulaĢmıĢtır. Bu nedenle kuruluĢların kârlılığı faiz yükü altında ezilmiĢ, özkaynakları erimiĢ ve borçlanma ihtiyaçları hızla artmıĢtır. 500 büyük sanayi kuruluĢunun, 1995 yılında ödenen faizlerin toplam satıĢ hasılatına oranı % 5.4 iken, 1999 yılında oran %7.7, 2000 yılına %4.3 ve 2001 yılında %8.1 olmuĢtur.134

80'li yıllarda baĢlayan ve günümüze kadar gelen süreçte, firmalar için finansal getiri, reel ekonominin getirisinden daha yüksek olduğu için, birikimler gittikçe artan oranda üretim dıĢı faaliyetlere yönelmiĢtir. 1982'den bu yana faaliyet dıĢı karların net bilanço karına oranı yükselirken, sabit sermaye yatırımlarının payı düĢüĢ göstermektedir.135

Ülkemizdeki firmaların krizlere karĢı kırılganlığını artıran sebeplerden en önemlisi, özsermayelerinin yetersiz olması ve daha çok kısa süreli kaynaklar ile faaliyetlerini sürdürmeleridir. Özel firmaların mali yapıları

134

“500 Büyük KuruluĢ Değerlendirme Sonuçları”,( Ġstanbul Sanayi Odası Dergisi, Sayı:437 , Ağustos 2002),s.64.

135Erhan BĠRGĠLĠ, Hakan TUNAHAN, “Döviz Krizlerinde ĠĢletme Sermayesi DavranıĢı” http://www.econ.utah.edu/~ehrbar/erc2002/pdf/P103.pdf.( 22.08.2005)

güçlü olmayıp, büyük Ģirketlerde dahi ortalama özsermayenin payı toplam kaynakların üçte biri dolayındadır. Kaldı ki bu firmalarda, özsermayenin önemli bir kısmı da, yeniden değerleme fonlarından oluĢturmaktadır.136

ĠĢletmelerde mali yapısını zayıflatan diğer sebepler ise, kaynak kullanımında etkinlik ölçüsü olan alacak, stok, iĢletme sermayesi, varlık (aktif) devir hızlarının genellikle yavaĢ olmasıdır. Devir hızlarının yavaĢlığı bir yandan kaynak gereksinimi artırırken, diğer yandan kârlılık üzerinde de olumsuz etki oluĢturmaktadır. Firmalar kâr artıĢını, verimlilikten ve kaynak kullanımındaki etkinlikten çok kâr marjlarını yükseltmede, daha açık bir deyiĢle zam yapmakta görmektedirler. Sürekli zam devir hızlarını yavaĢlatıcı ve satıĢ artıĢını sınırlayıcı bir etki yaratmaktadır. Daha düĢük bir kar marjı ile devir hızları artırılabildiği sürece karlılığın yükselebileceği göz ardı edilmektedir.137

YaĢadığımız 2001 krizinin iĢletmeler üzerinde yarattığı etkilere bakıldığında ise, Ģu verilere ulaĢılmıĢtır.

1000 büyük sanayi kuruluĢunun satıĢ gelirleri hacmi 1997 yılındakinin altında gerçekleĢtiği saptanmıĢtır. Türkiye‟nin 1000 büyük sanayi kuruluĢunun satıĢ gelirlerinin küçülmüĢ olması, kriz dönemlerinin iĢletmelerin faaliyetlerini küçülme yönünde etkilediğinin bir göstergesidir. SatıĢ hasılatının yüzdesi olarak vergi öncesi bilanço kârı, Türkiye‟nin 1000 büyük firmasında, 1997 yılından bu yana bir düĢme trendi içersinde olduğunu göstermektedir. Yıllar itibariyle, ikinci 500 büyük firmada satıĢ kârlılıkları birinci 500 firmaya göre daha düĢük, düĢüĢ trendi daha hızlı olmuĢtur. Kriz yılı olan 2001 yılında satıĢ kârlılıkları zarara dönüĢmüĢtür. 2001 yılında birinci 500 büyük sanayi kuruluĢunun satıĢ kârlılığı -% 0.5‟tir. 2000 yılında bu oran %3.4 ve 1999 yılında ise %3.7 olarak gerçekleĢmiĢtir. SatıĢ kârlılığı 2002 yılında %5.7‟ye, 2003 yılında da %6.4‟e çıkmıĢtır. Ġkinci 500 büyük sanayi kuruluĢunun 2001 yılı satıĢ kârlılığı ise -%3.7‟dir. 138

500 büyük sanayi kuruluĢunun özkaynak kârlılığına bakıldığında, 1999 yılında %9.6 olan oran, 2000 yılında %10 ve 2001 yılında ise -%1.7 olarak gerçekleĢmiĢtir. Krizden sonra 2002 yılında oran %16.6‟ya izleyen 2003 yılında

136

BĠRGĠLĠ, TUNAHAN, a.g.e., http://www.econ.utah.edu/~ehrbar/erc2002/pdf/P103.pdf.( 22.08.2005) 137

BĠRGĠLĠ, TUNAHAN, a.g.e., http://www.econ.utah.edu/~ehrbar/erc2002/pdf/P103.pdf.( 22.08.2005). 138

Özer ERTUNA, “Türkiye’nin Ġkinci 500 Büyük Sanayi KuruluĢunun 2001 Faaliyet Sonuçları”, (Ġstanbul Sanayi Odası, Sayı no: 438,Eylül 2002),s.128.

da %17.1 „e yükselmiĢtir. 500 büyük sanayi kuruluĢunda varlıkların kârlılığı, 1999 yılında %3.6, 2000 yılında %3.7 ve 2001 yılında ise -%0.5‟dir. 2002 yılında oran %6.4 ve 2003 yılında %7.8 olmuĢtur. 139

Ġstanbul Sanayi Odasının 500 büyük sanayi kuruluĢu üzerinde yaptığı bir araĢtırmaya göre, 2001 yılında 500 büyük sanayi kuruluĢunda 343 kuruluĢ kâr, 157 kuruluĢ zarar açıklamıĢtır. 2000 yılında ise kâr bildiren kuruluĢ sayısı 392‟dir. 2001 yılında kâr edenlerin sayında %12.5‟lik bir azalma meydana gelmiĢtir.140

Ġstanbul menkul kıymetler borsasında iĢlem gören iĢletmelerin 2001 yılına ait ilk çeyrek bilançoları incelendiğinde de sonuçlar beklendiği gibi oldukça olumsuz çıkmıĢtır. Bilançosu açıklanan Ģirketlerden 152'si yılın ilk üç ayını toplam 1 katrilyon 92.8 trilyon lira zararla kapatmıĢ. Sadece 104 Ģirket kâr etmiĢtir. Bu Ģirketlerin toplam kârı ise 422.5 trilyon lira düzeyinde kalmıĢtır. Genel bir hesaplama yapıldığında 256 Ģirketin toplam zararı net 670 trilyon lira olmuĢtur. Bu Ģirketler geçen sene aynı dönemde net 213.7 trilyon lira kâr etmiĢtir.141 ġirketler içinde en fazla zararı Turkcell

açıklarken en yüksek karı da Ak Enerji elde etmiĢtir.

500 büyük sanayi kuruluĢu 2001 yılında varlıklarının %69.57 „sini yabancı kaynaklarla fonlarken, bu pay 2002 „de %59.61‟e, 2003 yılında ise %52.55‟e gerilemiĢtir. 500 büyük sanayi kuruluĢunun yabancı kaynakları içersinde, kısa vadeli borçların payı, 2001 yılında %47.88, 2002 yılında %37.98 ve 2003 yılında ise %33.58 olarak gerçekleĢmiĢtir. Uzun vadeli borçlar ise, 2001 yılında %21.69, 2002 yılında %37.98 ve 2003 yılında ise %18.97 olmuĢtur. Özsermayenin toplam kaynaklar içersindeki payı ise, 2001 yılında %23.41, 2002 yılında %31.88 ve 2003 yılında %38.12 olarak gerçekleĢmiĢtir. 142 500 büyük sanayi kuruluĢu üzerinde yapılan

değerlendirmedende görülebileceği gibi, kriz yılında kuruluĢların kaynakları içersinde borçlanmanın payı artmıĢ bu da iĢletmelerin finansman yükünün artmasına ve kârlılıklarının düĢmesine neden olmuĢtur.

139

Öztin AKGÜÇ, “500 Büyük KuruluĢun Finans Yapısı ”( Ġstanbul Sanayi Odası Dergisi, Sayı:461 , Ağustos 2004),s.209.

140

“500 Büyük KuruluĢ Değerlendirme Sonuçları”,( Ġstanbul Sanayi Odası Dergisi, Sayı:437 , Ağustos 2002),s.63.

141

http://arsiv.hurriyetim.com.tr/hur/turk/01/04/28/ekonomi/32eko.htm (23.08.2004) 142

“2003 Yılında Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi KuruluĢu’nun Mali Yapısı ”, (Ġstanbul Sanayi Odası Dergisi, Sayı:461 , Ağustos 2004),s.40.

500 büyük sanayi kuruluĢu üzerine yapılan faaliyet (etkinlik) oranı analizlerinden elde edilen sonuçlar ise Ģu Ģekildedir. ĠĢletmelerin varlık devir hızı oranları 1999 yılında 0.96, 2000 yılında 1.10, 2001 yılında 1.01, 2002 yılında 1.12 ve 2003 yılında 1.21 olarak gerçekleĢmiĢtir. Özsermaye devir hızlarına bakıldığında ise, oran, 1999 yılında 2.58, 2000 yılında 2.93, 2001 yılında 3.55, 2002 yılında 2.93 ve 2003 yılında 2.67 olarak gerçekleĢmiĢtir. ĠĢletme sermayesi devir hızında gerçekleĢen oranlar ise, 1999 yılında 1.73, 2000 yılında 1.91, 2001 yılında 1.90, 2002 yılında 2.13 ve 2003 yılında 2.37 Ģeklindedir. Özellikle 2001 yılında özsermaye devir hızındaki artıĢ, finansmanda özsermayenin payının azalmasından kaynaklanmaktadır.143

Krizin 500 büyük sanayi kuruluĢunun likitidite yapısı üzerine etkisi cari oranlar incelenerek görülebilir. 500 büyük sanayi kuruluĢunda ,1999 yılında 1.18 olan oran, 2000 yılında 1.17, 2001 yılında 1.06, 2002 yılında 1.30 ve 2003 yılında da 1.43 olarak gerçekleĢmiĢtir.144

Cari oranın izlediği süreç incelendiğinde, özellikle krizin yaĢandığı 2001 yılında likiditenin zayıfladığı görülmektedir. Bunun en önemli nedenlerinden biri, 2001 yılında kısa vadeli yabancı kaynaklardaki artıĢtır.

2001 krizinin iĢletmelerin finansal yapısı üzerine etkisi, ayrıca detaylı bir biçimde son bölümde incelenecektir. 2001 krizinin finansal yapı dıĢında iĢletmeleri etkilediği alanlar ise, piyasa değerlerindeki azalma, yatırımlardaki azalma, kapasite kullanım oranlarında düĢüĢ, çalıĢılan saat indeksindeki düĢüĢ Ģeklinde ele alınmıĢtır.