• Sonuç bulunamadı

Kore Alfabesi ve Patika Bağımlılığı

2. PATĠKA BAĞIMLILIĞI KAVRAMI

2.6 Patika Bağımlılığı Örnekleri

2.6.8 Kore Alfabesi ve Patika Bağımlılığı

Kore alfabesi 1443 yılında King Sejong‘un desteğiyle bulunmuş, öğrenilmesi kolay bir alfabedir ve eğitimli Korelilerin yüzyıllar boyunca kullandığı klasik Çin alfabesine göre çok daha üstün bir alfabedir. Fakat bu alfabe üstün özelliklerine rağmen 500 yıl boyunca görmezden gelinmiştir. Bunun sebebi ise eğitimli Korelilerin Kore diline hiç uygun olmamasına rağmen klasik Çin alfabesini kullanmaktan vazgeçmemesidir. Kore alfabesinin 15. yüzyılın ortalarından 19. yüzyılın sonlarına kadar olan geçmişi üçüncü dereceden patika bağımlılığına açık bir örnektir. Kore alfabesi ile ilgili teknolojik kilitlenme ancak büyük bir politik değişiklik sonucu kırılabilmiştir (Choi, 2006).

 Kore‘de Yazım Sistemlerinin Gelişimi

Kore alfabesi olarak bilinen Hangul alfabesinin keşfedilmesinden 1000 yıl kadar önce Kore‘deki değişik krallık ve hanedanlar tarihlerini ve resmi belgelerini yazılı kayıt altına alarak derlemişlerdir. Koreli seçkinler politik ve dini yazılar, şiir ve hikâyeler, makaleler yazmışlardır. Bu güçlü eserler Kore‘de canlı bir yazım endüstrisine imkân sağlamasına rağmen özgün bir yazım sisteminin eksikliğinden dolayı tüm bu edebi eserler klasik Çin edebiyatı örneği olmuşlardır.

Korelilerin kendi yazım sistemleri olmamasından dolayı yakın bölgede yaşadıkları Çin alfabesini kullanmaya başlamaları beklenen bir durum olarak görülebilir. Korelilerin bu alfabeyi benimsemesindeki tek sebep bu alfabenin kendileri için tanıdık bir alfabe olması değil aynı zamanda bu alfabenin kullanılmasının Çin ile aralarındaki diplomatik ve ticari ilişkileri için de büyük önem taşımasıdır.

Çin alfabesi Kore‘de kullanılmasına rağmen bu alfabe Kore dili için çok uygun bir yazım sistemi değildir. Çin yazım sistemi 30.000 adet resimsel simgeden oluşmaktadır ve her bir simge eşyaları sembolik olarak temsil etmektedir. Aynı simge birçok farklı anlam için kullanılmaktadır ve ses olarak ayrı ayrı öğrenilmelidir. Genel olarak Çin alfabesi yoluyla yazılı iletişimi sağlayabilmek için 5000 simgenin kullanılışının öğrenilmesi gerekmektedir. Tüm bunlar yanında Kore dili ve Çin dili, aynı Çin ve İngiliz dilinin olduğu gibi birbirinden tamamen farklı dillerdir. Çin dilinde kelimelerin anlam ve fonksiyonları cümle içinde kullanıldıkları yere göre değişmektedir. Kore dili ise eklemeli bir dildir. Tüm bu zorluklara rağmen Koreliler klasik Çince yani farklı bir edebi dil kullanarak önemli eserler yayımlamışlardır. Çince eğitim almış Koreliler de dahil olmak Korelilerin genel görüşü Çin dilinin konuşma Korece‘sini ifade etmede yetersiz kaldığı yönündedir. Bu sebeple şiir, şarkı, çeviri ve davalar yazılı olarak yetersiz ifade edilebilmektedir.

Sözlü Korece‘nin ifadesindeki önemli sorunlardan dolayı 7. yüzyılda Idu adı verilen sistem tasarlanmış ve bu sistemde Çinin yazı sistemi sözlü Korece‘yi ifade etmek için kullanılmıştır. Çince kelimeler Korece‘nin sözdizimi kurallarına uymasını sağlamak amacıyla yeniden düzenlenmiştir. Fakat Idu zorlukları aşabilmek için yetersiz bir sistem olarak kalmıştır. Bir kişinin Idu‘yu kullanabilmesi için Çince karakterleri, sözlü Korece‘yi ve Idu‘nun kurallarını bilmesi gerekmektedir.

1446‘da Kore alfabesi Hangul sunulmadan önce Koreliler klasik Çince ve Idu olmak üzere 2 farklı yazı sistemi kullanmaya devam etmişlerdir. Çince resmi kayıt ve edebi eser dili olsa da, kullanımı zorluklarından dolayı okuryazar kesimle sınırlı kalmıştır. Idu ise genellikle resmi kayıtların ve ticari anlaşmaların halk diline indirgenmesi için kullanılmıştır (Joe, 1972).

 Kore Alfabesinin Bulunması

King Sejong, hükümdarlığının 28. yılında 28 fonetik karakterden oluşan Hangul alfabesini kullanıma sunmuştur. King Sejong‘un oluşturduğu birçok bilim adamından oluşan grup 13 yıl boyunca farklı alfabeleri de inceleyerek yapılan kapsamlı bir çalışma sonucu Kore diline uyumlu bir alfabe olan Hangul‘u geliştirmişlerdir. Bu alfabe sözlü Korece‘nin yazılı ifadesindeki tüm problemleri ortadan kaldırmanın yanı sıra Çince‘nin Korenin edebi alanında kullanılmasından kaynaklanan sorunların da aşılmasını sağlayan, hem klasik Çincenin hem de Idu‘nun yerini alabilecek bir sistem

olmuştur. Hangul‘un sunulması sırasında King Sejong bu alfabenin kullanımını yoğun bir şekilde destekleyerek tanıtımını yapmış, öğretici el kitapları hazırlanmıştır. Birçok insan Hangul‘un kullanımını birkaç gün içinde öğrenmiştir. Kral kullanımı yaygınlaştırmak için elkitapları hazırlanmasının yanı sıra bu alfabeyle yazılmış birçok kitabın basımını da desteklemiştir (Sohn, 1997).

Klasik Çincenin ve Idu‘nun kullanıldığı iki seçenekli bir yazım sistemi yerine Hangul alfabesini benimsemenin avantajının çok fazla olduğu söylenebilir. Hangul‘un kullanımı ve öğrenimi çok kolaydır. King Sejong çalışanlarını da Hangul öğrenmek ve öğretmek konusunda yönlendirmiştir. Fakat tüm bunlara rağmen Koreliler bu yeni alfabeyi edebi dil olarak benimsememişlerdir. Klasik Çince, 20. yüzyılda Lee Dynasty Japonlar tarafından devrilene kadar birinci ve resmi edebi dil olarak kalmıştır. Japonların Kore dilinin kullanımı yasaklaması ve Japoncanın resmi dil olarak kullanılmasını sağlamaya çalıştığı 36 yılın bitiminden sonra Hangul Korenin resmi alfabesi olmuştur. Hangul alfabesinin 500 yıllık varoluş öyküsü üçüncü dereceden patika bağımlılığına açık bir örnektir (Choi, 2006).

Korelilerin Hangul ortaya çıkana kadar 1000 yıl boyunca Çin alfabesini edebi dil olarak kullanılması birinci dereceden patika bağımlılığıdır. Çin alfabesi Korece için hiç uygun olmamasına rağmen kendi yazım sistemlerinin olmayışı sebebiyle başka bir alternatifleri kalmamıştır. 7. yüzyılda Idu‘nun ortaya çıkmasıyla bu sistem hükümet ve halk arasındaki hukuksal, ticari anlaşmaların yürütülmesinde, duyurumlarda ve şiir yazımında kullanılmıştır. Fakat bu sistemi öğrenmekte karışık ve eksik yapısından dolayı oldukça zorludur. Bu sebeple 7. yüzyıl ve 15. yüzyılın ortalarına kadar geçen süreçte de durum birinci derecede patika bağımlılığı olarak değerlendirilebilir.

14. yüzyılda Koreliler Çince‘ye göre Kore diline daha uygun olan farklı yazım sistemlerini incelemeye başlamışlardır. Fakat hem yeni bir alfabe bulma maliyeti hem de dönüştürme maliyetleri önemli ölçüde yüksektir. Diplomatik, ticari ve kültürel değişimler ve devlet kayıtlarının da sürekliliğinin kaybı da önemli riskler olarak görülmüştür. Kore alfabesi bulunmadan önceki durum bu açılardan bakıldığında değerlendiren kişiye göre birinci veya ikinci dereceden patika bağımlılığı olarak görülebilir (Choi, 2006).

Kore alfabesinin bulunması ise teknolojik anlamda büyük bir buluş olmuştur ve bu buluş tüm değerlendirme koşullarını değiştirmiştir. Yeni Kore alfabesi sözlü Korecenin doğru olarak ifade edilmesini sağlamış öğrenilmesi kolay bir sistemdir. Fakat Hangul 500 yıl boyunca Çin alfabesinin yerini alamamıştır. Bu durum üstün olan teknolojinin ağ etkileri sebebiyle etkin olmayan teknolojinin yerini alamamasına net bir örnek olarak gösterilebilir. Bu durum üçüncü dereceden patika bağımlılığı ya da pazar başarısızlığı olarak nitelendirilir. Koreli üst tabakanın 1000 yıl boyunca klasik Çinceyi kullanmasıyla çok büyük bir edebi birikim olmuştur. Eğer Çinceden Hangul alfabesine dönüştürme maliyetleri dikkate alınırsa durum ikinci dereceden patika bağımlılığı olarak da değerlendirilebilir. Hangul alfabesine dönüştürme maliyetleri sadece ağ etkilerini aşmayı değil aynı zamanda Korenin değişmez sosyal sınıflarını da aşmayı kapsamıştır (Choi, 2006). Seçkin sınıf erkeklerinin kariyerleri için klasik Çinceyi bilmesi beklenmiştir. Baskın sosyal sınıf mevcut düzeni korumaya çalıştığından dolayı Hangul alfabesinin kullanımının kabul edilmesi zorlaşmıştır.

Bunlara ek olarak King Sejong‘un bu alfabeyi kabul ettirmekle ilgili tüm çabalarına rağmen karşıt görüşlerde olmuştur. Choi Mali yeni Kore alfabesinin öğrenmeye zararlı olduğunu ve hükümet için kullanışsız olduğunu öne sürmüştür. Bu tartışmalar Korelilerin Çin‘i uygarlığın doğduğu nokta olarak görmesi ve kendilerine örnek olarak görmeleri takip etmiştir (Ramsey, 1997). Üst tabakada Choi Mali‘nin fikrini desteklemiş ve Çinceyi kullanmaya devam etmişlerdir.

King Sejong yayımlarla ve eğitimsel programlarla yeni alfabeyi yaygınlaştırmaya çalışsa da tüm resmi kayıtların bu alfabeyle yazılması zorunluluğunu hiçbir zaman net bir şekilde dile getirmemiştir. Eğer direnişlere rağmen bu şekilde bir yol izlemiş olsaydı yeni alfabenin resmi alfabe olarak kullanımı gerçekleşebilirdi. 1928 yılında benzer şekilde Mustafa Kemal Atatürk İslamcıların karşıt görüşlerine rağmen Latin alfabesini Arap alfabesinin yerine geçirerek resmi dil olmasını sağlamıştır. King Sejong Çin alfabesinin resmi alfabe olarak kullanılmasının Hangul alfabesinin yaygınlaşması açısından bir problem olacağını düşünmemiştir. Choi Malli‘ye cevap olarak ise Hangul alfabesinin Idu sistemine göre üstünlüklerini savunmuş Çin alfabesiyle ilgili savunma yapmamıştır. Üst tabakadan olan Koreliler için Çin alfabesini kullanabilmek statü göstergesi olduğundan dolayı bu alfabenin kullanımına devam etmişler ve sözlü Korecenin bu alfabeyle yeterince ifade

edilememesi durumunu önemsememişlerdir. Bu kişiler eğitimlerinden dolayı Kore alfabesini kullanmanın Çin alfabesini kullanmaya göre bir avantajını görememişler ve Çin alfabesini kullanmaya devam etmişlerdir. Hükümet çalışanları ve soylu Koreliler Çin alfabesi ile yazmaya devam etmiş ve King Sejong bu duruma müdahale edememiştir. Güçlü ağ etkileri göz önüne alındığında Kore alfabesinin bulunmasından sonra Çin alfabesinin kullanılması ikinci dereceden patika bağımlılığı olarak gösterilebilir (Choi, 2006).

 Idu sisteminin yasal dokümanlarda kullanılmaya devam edilmesi

Hangul alfabesi klasik Çince‘nin yerini alamasa da çok zayıf ve başarısız bir sistem olan, davalarda ve hukuksal işlemlerde kullanılan Idu sisteminin yerini kolaylıkla alabilecek bir alfabedir .Bu kolay yapısına rağmen 500 yıl boyunca yalnızca Idu ve klasik Çince‘yi kullanamayan, çoğunluğunu kadınların ve kentlilerin oluşturduğu bir kesim tarafından kullanılmıştır. Idu sistemi davalarda kullanılan dil olmaya devam etmiştir. Hangul alfabesinin üstün özelliklerine ve düşük dönüştürme maliyetlerine rağmen kullanılmaması ikinci dereceden patika bağımlılığı olarak algılanamaz. Tarihçiler Idu sisteminin kullanımının devam etmesini üst sınıf ve kentli arasındaki iletişimi sağlayan orta tabakanın rant peşinde koşmasının bir sonucu olduğunu düşünmüşlerdir (Lee, 1993). Bu kişiler Idu sisteminin devamlılığının kendi pozisyonlarını korumak için gerekli olduğunu düşünmüşlerdir. Bundan sonraki 450 yıl süresince Idu‘nun kullanımının devamlılığının sebebi üst tabakanın da desteklediği orta sınıf tarafından ortaya çıkarılan kurumsal bariyerler olmuştur.  Hangul‘un Kore resmi alfabesi olması

15. yüzyılda Hangul alfabesinin de ortaya çıkmasıyla üçe bölünmüş olan Kore yazı sistemi 1910 yılında Kore‘nin Japon kolonisi olmasıyla ortadan kalkmıştır. Çin alfabesi ve Idu hızlıca yok olmuş ve bunların yerini Japon alfabesi almıştır. Hangul ise sadece özel amaçlı olarak kullanılmaya devam edilmiş ve hayatta kalmıştır. Çin alfabesi ilk zamanlarda eğitimli Koreliler tarafından özel amaçlı olarak kullanılsa da zamanla bu kişilerin sayısı Çin alfabesi eğitiminin devem etmemesinden dolayı azalmış ve eğitimli Koreliler de Hangul kullanmaya yönelerek Koreli özelliklerini korumaya çalışmışlardır. Hangul, Japon kolonisi olacak şekilde sosyal yapının değişmesiyle ve Idu‘yu destekleyen orta tabakanın da yok olmasıyla hızlı bir şekilde Idu'nun yerini almıştır ( Lee, 1993). Bu durum bundan önceki zamanlarda Hangul'un

Idu'nun yerini alamamasının sebebinin kurumsal engeller olduğunu açıkça doğrulamaktadır. YB Choi bir sosyal olaydan dolayı Idu'nun terkedilmemesini dördüncü dereceden patika bağımlılığı olarak tanımlamıştır ve Liebowitz ve Margolis'in öne sürdüğü üç farklı patika bağımlılığı türünün bunu kapsamadığını söylemiştir (Choi, 2006).

Hangul‘un kullanımı kişisel kullanımla sınırlı kalmıştır. Japon koloni hükümeti Japon alfabesini resmi alfabe olarak kullanmıştır. 1945 yılında Koreliler bağımsızlıklarını ilan edene kadar, Japonlar Korelilere Japon kültürünü benimsetmeye ve Hangul kullanımını yasaklamaya çalışmıştır. Korenin bağımsızlığını ilan etmesiyle Hangul resmi alfabe olmuştur. Hiç kimse Japon dilinin kullanımını desteklememiştir, aynı zamanda Japon baskısı altında Çin alfabesinin eğitimi verilememiş, geçen zaman sonrası çok az kişi tarafından kullanılabilen bu alfabe tekrar canlanmamıştır. Resmi dili Japonca‘dan Korece‘ye çevirmek ise iki dilin yapısal benzerliklerinden dolayı kolay olmuştur. Bundan sonra ise Korelilerin minimum sayıda Çin karakteri kullanması 50 yıllık bir zaman almıştır (Ramsey, 1997).

2.6.9 Yüksek Seviyelerde Patika Bağımlılığı