• Sonuç bulunamadı

Konutta Kullanıcıların Bireysel Gereksinimlerinin Karşılanmasının Önemi

2 TÜKETİCİ ODAKLI ENDÜSTRİLEŞMENİN GELİŞİMİ ve

4.1 Konutta Kullanıcıların Bireysel Gereksinimlerinin Karşılanmasının Önemi

Bireyin çevresi ile olan etkileşimi algılama, kavrama ve mekansal davranış süreçleri aracılığı ile gerçekleşmektedir. Davranış, gereksinimlerin karşılanması amacını taşır. Gereksinim ise tatminsizlik yaratan durumu değiştirmek için algılama, kavrama ve davranışları organize eden zihindeki bir güç olarak tanımlanmıştır. Birey; bireysel gereksinimleri ile bulunduğu çevre arasında gerekli uyum sağlanmadığında, çözüm olarak çevreye uyma, çevreyi gereksinimlerine uydurma ya da çevreyi terk etme yaklaşımlarından birini tercih etmektedir (Özsoy, 1983).

Lawrence Maslow'un temel insan gereksinimleri listesini yeniden düzenlemiştir (Lawrence, 1987). Bu listeye göre kullanıcı gereksinimleri;

1. Fizyolojik gereksinimler: (Barınma, beslenme, cinsel davranış) (Birinci derece) 2. Güvenlik gereksinimleri: (Güvenlik; stabilite; bağımlılık; korunma; korku, kaygı ve karmaşadan korunma; strüktür, düzen, yasa, sınır, vb.ye duyulan ihtiyaç) (İkinci derece) 3. Ait olma ve sevgi gereksinimleri: İnsanlarla ve -ev ve çevresini de içine alan- yerlerle sevgiye dayalı kararlı ilişkiler) (İkinci derece)

4. Saygınlık gereksinimleri: (Öncelikle yeterlilik ustalık ve yetkiye ulaşma gücü; ikinci olarak ün, saygınlık, statü, şöhret ve övülme, üstünlük, tanınma (kabul), dikkat, önem, saygınlık ve

beğenilme) (İkinci derece)

5. Kendini ortaya çıkarma gereksinimi: Bireysel farklılıklar bu düzeyde önemli (Üçüncü derece)

6. Bilişsel kapasiteler: (Bilme ve anlama istekleri temel gereksinimlerin karşılanması için ön koşuldur (Üçüncü derece)

7. Estetik gereksinimler: (Düzen, simetri, çevreleme, sistem ve strüktür gereksinimi) (Üçüncü derece)

Konut ve çevresinin barındırması istenilen niteliklerin öncelikle "insan gereksinmeleri" kapsamında ele alınması gerekir. Barınma, güvenlik, konfor gibi gereksinmelerin karşılanması esas olmalıdır. Bu gereksinmelerin mekansal anlatımları da göreceli ve kolaylıkla ifade edilebilir ve ölçülebilir olmalıdır. Öte yandan, bireyin aidiyet, saygınlık, öz- gerçekleştirme, duygusal ve estetik tatmin gibi gereksinmelerinin, kimlik, öz-saygı, bireysel eylem özgürlüğü, desteğine güvenebileceği daha geniş bir kültürün ve topluluğun bir parçası olduğunu hissetme gibi gereksinmelerinin fiziksel mekandaki karşılıklarının sağlanabilmesi, ifade edilmesi ve ölçümü kolaylaştırılmalıdır (Anon., DPT, 2001).

Konut kullanıcısı bireysel gereksinimlerinin karşılandığı ölçüde konutundan memnun olur. Memnuniyet kavramı, geniş tanımı ile mutlu olmak, hoşnutluk anlamındadır ve psikolojik bir gereksinim olarak tanımlanmaktadır. Konutta memnuniyet kavramı ise, konutun kullanıcısının farklı türde gereksinimlerinin ve beklentilerinin ne derece karşıladığının anlatımıdır. Bireyin sahip olma duygusu, mahremiyet, estetik değerleri gibi temel ve sosyal gereksinimlerini giderebilmeye yönelik sunduğu olanaklar konuta anlam kazandırır. Bu özellikler konutun insan için değerini, buna bağlı olarak konuttan duyulan memnuniyeti artırır. Konutta memnuniyeti artırıcı faktörlerden biri konutun bireye uygunluğudur. Bu bağlamda konut üretiminde potansiyel kullanıcıların kültürel özelliklerini, alışkanlıklarını dikkate alan, bireylere seçme olanağı tanıyan tasarım ve üretimler gerçekleştirmek konutta kullanıcı memnuniyetini artıran faktörlerdir (Gülaydın, 2004).

Francescato’ya göre konuta anlamını veren içinde yaşayanlar ve onların görüşleridir. Konut, bireyler için bireysel önemi olan olaylar ve deneyimlerle birleşebilen bir dizi değişik anlam taşıyabilir. Bu anlamda, her bireyin konutu bireysel yollarla kullanmakta olduğu ileri sürülebilir. Öte yandan konutun belirli bir grup tarafından paylaşılması ile birlikte sosyal bir anlamı da bulunmaktadır (Francescato, 1993). Habraken’e göre ise konut sadece yasalar tarafından belirlenmiş belirli boyutlar ve koşullara uyum sağlayacak bir biçime sahip olduğunda değil, öncelikle kullanıcıları içine yaşamaya geldiğinde ev olur (Habraken, 1972).

Rapoport (2004), konutta bireyselleştirme gereksinimini kültürle ilişkili olarak ortaya koyar. İnsanlar, örneğin konut gibi bir çevre seçtikleri zaman sadece en geniş kapsamıyla özel bir ortamlar sistemini değil aynı zamanda bu sistemlerin çevresel kalitesini de seçmiş olurlar. Yolda geçen zamanı, konutun büyüklüğünü ve tipini, semti, konutların kalitesini, komşuların toplumsal niteliklerini dikkate alırlar. Eğer bu yönde herhangi bir olanak varsa bu çevreyi, yarı sabit elemanlarla oynayarak devamlı değiştirmeye (bireyselleştirme) çalışırlar. Çok zor veya pahalı değilse ucu açık bir tasarım elde etmek için sabit elemanları da değiştirmeye çaba harcarlar. Rapoport, tercih ve seçimlerde isteklerin gereksinimlerden (tasarımda yapılmış seçimler dahil) daha fazla rol oynadığı ve bu isteklerin daha çok anlamla, dolayısıyla da “kültür” ile ilişkili olduğunu savunmaktadır(Rapoport, 2004).

Francescato, Rapoport'a (1980) dayanarak, kültürün, konutun anlamı ve ölçek seviyeleri arasındaki ilişkiye etkisini vurgulamaktadır. Bir kültürde ev içerisinde yer alan etkinlikler, bir diğerinde başka bir yerde gerçekleşebilmektedir (Francescato, 1993). Geleneksel toplumlarda bu faktörler kendiliğinden sürece yansımaktayken, gelişmiş toplumlarda konut üretim sürecinin farklılaşması ile tasarımların bilinçli şekilde gelişmesi ayrı bir çaba gerektirmeye başlamıştır. Çevre mikro ve mezo ölçekte ele alındığında; bir konutun oluşum sürecinde çevresel ve sosyo-ekonomik faktörler, kültür bileşenleri ve bina formu arasında dönüşümsel bir ilişki olduğu görülmektedir. Çizelge 4.1’de bu ilişki gösterilmektedir (Turgut, 1990).

Çizelge 4.1 Konutun oluşum sürecini etkileyen etkenler (Turgut, 1990).

Çevresel Faktörler

İklim Yerleşim Malzeme Teknoloji

Sosyo Ekonomik Faktörler

Ekonomi Politika

KONUT

Kültürel Faktörler

Toplumlar arasındaki kültürel, coğrafi, ekonomik farklılıklar konut üretimi yaklaşımlarını etkileyerek konutun tasarım, üretim ve kullanım süreçlerinde farklılık yaratmaktadır. Bölgelerle ilgili doğal farklılıkların yanı sıra, toplumsal özellikler, yaşam biçimleri, örf ve adetler de önem kazanmaktadır. Yapı elemanları için olduğu kadar, bazı dış mekanların

sistem oluşturduğu göz önüne alınarak incelenebilir (Suher, 1989). Konut mekan organizasyonunda; konut, konut grubu ve yerleşme ölçeğine kadar değişen mekansal kademelenme, bireysel kimlik ve grup kimliği yaratabilme, mekana ait olma ve mekanı çeşitli düzeylerde bireyselleştirme türündeki niteliklerle ve uygun fiziksel koşullarla eylem çeşitliliği ve zenginliği sağlanabilir. Konutun iç mekan düzeninde aile bireylerinin tek başına ya da birlikte sürdürdükleri eylemlere olanak vermesi, özel iç mekan ile kamusal dış mekan arasındaki ayrımın sağlanabilmesi, görünebilirlik ve gizlilik dengesinin iyi kurulması gibi psiko-sosyal gereksinimlerin karşılanması ölçüsünde nitelikten söz edilebilir (Özsoy, v.d., 1994).

Rapoport (2004) tasarımda kullanıcı beklentilerinin ne olduğunu en iyi yaptığı tercihlerden öğrenilebileceğini savunur. İnsanlar kendi çevreleri için tasarım yapmamaktadırlar. Tipik olarak mevcut çevrelere taşınırlar veya bu çevreleri kullanırlar; en iyi durumda yarı sabit elemanlar aracılığıyla bu çevreyi kişiselleştirmeye çalışırlar. Bu anlamda tasarım kullanıcılar içindir. Dolayısıyla tasarımcılar kullanıcıların onların yapamayacakları veya yapmak istemedikleri bir işi yapan vekillerdir. Kullanıcıların tercihleri en tepede yer alır ve kullanıcıların yaptığı seçimler, açığa vurulan tercihleri anlamanın en iyi yoludur. Yapılan diğer araştırmalar ifade edilmiş tercihleri tanımlamaktadır. Bu arada tasarıma bu yoldan yaklaşmanın ikinci ve daha temelli bir nedeni daha vardır. Bu da zaten tasarımın kendisinin seçenekler arasında bir seçim yapma süreci olmasıdır. Bu anlamda kullanıcılar barınak seçerken tasarım ve aynı zamanda değiş tokuş ile yani çevresel kalitenin bileşenlerini sıraya koymakla uğraşmaktadır (Rapoport, 2004).

Konutun birey için taşıdığı anlamın ve bireyselleştirmenin öneminin incelenmesinin ardından tezin bu bölümünde endüstrileşmiş konut üretiminde kullanıcıların bireysel gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik geliştirilen yaklaşımlara değinilecektir.