• Sonuç bulunamadı

V. ŞEHRİ OLUŞTURAN MİMARİ UNSURLAR

6. KONUTLAR

İnsanların en önemli yaşam alanlarından olan evler, inşa edildikleri şehirlerin coğrafi özellikleri ile çevresinde bulunan yapı malzemelerine göre şekillenir. Osmanlı’da

1359 VGMA, LHD, No: 1103, vr. 106b. 1360 KKS, No: 288, s. 48/1.

1361 KKS, No: 285, s. 330/2. 1362 KKS, No: 305, s. 227/1.

1363 VGMA, LHD, No: 1103, vr. 111a.

1364 Bir yerleşim birimi oluşturulurken insan için gerekli kurumların başında olan değirmen, öncelikle

yapılırdı. Bk. KÜÇÜKDAĞ, Sultan Selim, s. 73–79.

1365 KKS, No: 302, s. 12/4. 1366 KKS, No: 289, s. 30/2. 1367 KKS, No: 297, s. 112/1.

taş ve ahşap en yaygın yapı malzemeleridir. Taş ve ahşabın ayrı ayrı kullanıldığı bölgeler olduğu gibi ahşapla taşın birlikte kullanıldığı yöreler de vardı. İster kent içinde isterse yeşil alan içinde olsun evlerin bir iç bahçeleri yani avluları bulunurdu. Evler çoğunlukla iki katlıydı. Zemin katlar ahır, depo, kiler olarak kullanılırdı. Yaşanan yer üst katlardı. Evin birinci katına taşlıktan ahşap bir merdivenle çıkılır, esas yaşam katında sofa, sofaya açılan odalar bulunurdu. Mutfak, zemin katta veya bahçede olurdu. Evlerin tuvaletleri de zemin kata veya bahçenin uzakça bir kenarına yerleşti- rilirdi1368. Ev eşyası az, yer sergileri kolay taşınır türdendi. Sanat tarihçileri bunu, atalarının göçebe geçmişiyle izah etmişlerdir1369.

Osmanlı’da geleneksel ev mimarisinin içe dönük bir biçimlenmeyle geliştiği söylenebilir. Evin yüksek duvarlarla sınırlı bir avlu veya iç bahçeyle çevrilmesinin nedeni İslâm toplumunun aile hayatının gizliliğine verdiği önemle açıklanabilir. Evin kadını yoğun ev işlerini giriş katında ve özellikle avluda yapmaktadır. Bundan dolayı geleneksel evlerde zemin katlar ya tamamen kapalı ya da çok az yeri açıktır. Evin sokakla doğrudan bağlantı kurduğu nokta, ailenin gizliliğini koruyan avlunun büyük kapısıdır. Yüksek duvarla çevrili avlu; havuzu, kuyusu ve bol yeşiliyle evin, günün hemen her saatinde en fazla yaşanan alanıdır. Zemin kattaki avluya açılan mekânlar depo, ahır, kiler gibi tali işlevlere ayrılmıştır1370. Ancak her evde bu unsurlarının hepsinin bulunduğu söylenemez. Genellikle cumbalı olan evlerin odalarının boyutları arasında büyük farklar yoktur. Evdeki ocak, eğer bir tane ise, divanhane denen ana odada bulunurdu. Evler küçük boyutlu olmalarına rağmen çok kullanılışlı olup bir veya iki oda; mutfak, oturma odası ve yatak odası işlevlerini bir arada görebilirdi1371.

Karaman evleri hakkında Karaman Kadı Sicilleri’nde değerli bilgiler vardır. O dönemde alım-satımı yapılan gayrimenkuller, taraflar isterse, şahitlerle birlikte kadının huzurunda yapılır, işlem kayıt altına alınırdı. Ayrıca kaydın bir örneği de taraflara verilirdi. Bu alım-satım kayıtlarında; mülkün cinsi, sınırları, özellikleri, mülkü satan, satın alan, şahitler, kadının adı ve işlem tarihi yazılırdı. İşte bu kayıtlardan ev alım satımına ait olanlar hem evlerin mimarisi hem de fiyatları hakkında bilgiler verir.

1368 Haşim KARPUZ, “Türk Evi, Osmanlı Evi”, Yeni Türkiye Dergisi,( Osmanlı Özel Sayısı), IV,

(Ankara 2000), s. 485–486.

1369 FAROQHI, Gündelik Yaşam, s. 179. 1370 AKIN, aynı makale, s. 509.

Karaman Kadı Sicilleri’nde evlerden menzil olarak bahsedilmektedir1372. İncelenen 36 alım-satım belgesinden1373 evlere ait eklentilerin birbirine çok benzediği görülmektedir. Buna göre evlerin tamamına yakınında avlu vardır1374. Avluların

büyüklüğü için aynı tanımlama vardır; “bir miktar havlu”. İncelenen evlerden birinin iki kıta bahçesi varken1375, dört evin de bir miktar bahçesi vardır1376. Üç bahçe yine bir miktar olarak tanımlanmışken biri bir dönüm ev bahçesidir. Biri ise bir miktar “bahçe havlusu” olarak geçmektedir. Bu bahçelerden ikisinde meyveli ve meyvesiz ağaçlar vardır1377. Bir belgede meyve ağacının üzüm olduğu belirtilmiştir1378. Avlusu ve bahçesi olmayan bir evin bir miktar boş arsası varken1379 bir evin de üç tarafı, ismi zikredilmeyen bir tekkenin avlusu ile çevrilidir1380.

Yukarıda zikredilen özellikler dışında 36 evden 11’inin avlusunda üstü kapalı, önü açık yer anlamına gelen bir adı da örtme olan “önü açıklar” vardı. Muhtemelen Konya’da olduğu gibi kış ve yağışlı havalarda örtme altında yemek pişirilirdi1381. Bu önü açıklar bazen altı ahır olarak kullanılan iki katlı binaların üst katında da olabilirdi1382. Yine avlularda yaygın olarak bulunan bir yapı da hayvanların barındığı ahırlardı. Bu ahırlar bağımsız olabildiği gibi1383 evlerin alt katlarında da olabilirdi1384. Bazen samanhane denen samanlıklar ahırlardan bağımsız olurdu1385. Bir belgeye

“develik tabir edilen örtme” geçmiştir1386. Bunun develerin barındığı ahır olması gerekir. Evlerden ikisinin avlusunda ”zir-i zemin” denen bir yapı vardır ki1387 bu yapı,

1372

KKS, No: 297, s. 291/2.

1373 KKS, No: 297, s. 291/2; No: 297, s. 296/5; No: 297, s. 297/7; No: 297, s. 300/1; No: 297, s. 300/4;

No: 297, s. 311/5; No: 297, s. 313/5; No: 297, s. 315/3; No: 305, s. 162/4; No: 305, s. 173/1; No: 305, s. 173/2; No: 305, s. 175/2; No: 305, s. 175/3; No: 305, s. 178/2; No: 305, s. 180/2; No: 305, s. 182/4; No: 305, s. 240/1; No: 305, s. 242/6; No: 305, s. 266/1; No: 305, s. 276/1; No: 305, s. 278/3; No: 305, s. 280/1; No: 305, s. 282/2; No: 305, s. 288/1; No: 305, s. 288/3; No: 305, s. 296/1; No: 305, s. 296/3; No: 305, s. 297/5; No: 305, s. 300/1; No: 332, s. 51/1; No: 332, s. 65/3; No: 332, s. 91/1; No: 333, s. 85/2; No: 333, s. 87/1; No: 333, s. 104/3.

1374 KKS, No: 297, s. 297/7; No: 297, s. 300/1; No: 297, s. 300/4. 1375 KKS, No: 297, s. 300/1.

1376 KKS, No: 297, s. 315/3; No: 332, s. 91/1; No: 305, s. 240/1; No: 333, s. 104/3. 1377 KKS, No: 332, s. 91/1; No: 333, s. 104/3.

1378 KKS, No: 281, s. 45/2. 1379 KKS, No: 297, s. 296/5. 1380 KKS, No: 305, s. 173/2. 1381 ODABAŞI, aynı eser, s. 69. 1382 KKS, No: 333, s. 85/2.

1383 KKS, No: 297, s. 300/4; No: 305, s. 175/2; No: 305, s. 175/3; No: 305, s. 178/2; No: 332, s. 51/1. 1384 KKS, No: 297, s. 300/1.

1385 KKS, No: 332, s. 91/1. 1386 KKS, No: 305, s. 300/1. 1387 KKS, No: 297, s. 313/5.

muhtemelen gıda maddelerinin bozulmaması için toprak altında yapılan kilerdi. Yine bir evin eklentileri arasında “su damı” vardır1388. Su deposu ya da havuzu anlamında kullanılmış olmalıdır. Evahir-i Cemaziyelahir 1140 (03/13 Şubat 1728) tarihinde hibeye konu olan bir evde ise diğerlerinden farklı olarak bir tür cumba anlamına gelen “şahnişin” vardır1389. Kenif veya kenef denen tuvaletler ise bahçedeydi. Evlerin içinde kapalı su şebekesinin olmadığı bir dönemde tuvaletlerin bahçede olması bir zorunluluktu ve oturulan mekânlardan uzak bir köşeye yapılırdı.

Karaman’da tek katlı evler çoğunluktaydı. İncelenen 36 evden yedi tanesi iki katlı, kalanlar tek katlıydı. İki katlı evlerde zemin katlar genellikle hem bakım açısından hem de kışın ısınmaya katkısı olması için ahır olarak kullanılırdı. İki katlı evlerin zemin katlarında, evlerin girişinde odalara geçit veren mabeyinli evlerde ise avlularda, gıda maddelerinin bozulmadan saklanabileceği mutfağa yakın kilerler vardı. İki katlı binaların bazen iki katında da kiler olabilirdi1390. Bu gelenek XIX. yüzyılda sürdürülmüştür. Evin bir diğer mekânı ise başoda veya misafir odası olarak kullanılan tabhanelerdi. Tabhane birden fazla olabilirdi1391. Tabhane geleneği Konya’da XVII. yüzyıldan beri mevcut idi1392. Öyleyse Karaman evlerindeki bu ünitenin tarihini de eskilere götürmek mümkündür. 1388 KKS, No: 305, s. 288/1. 1389 KKS, No: 281, s. 45/3. 1390 KKS, No: 297, s. 296/5. 1391 KKS, No: 297, s. 300/1; No: 305, s. 175/2.

1392 Ruhi ÖZCAN, “17. Yüzyılda Konya’da Mülk Satışları ve Fiyatlar (1640–1665)”, (SÜSBE

İKİNCİ BÖLÜM

İDARİ YAPI VE MAHALLELER

I. KARAMAN’IN İDARİ YAPISI

Osmanlı’da bir bölgeyi yönetmek için ilk dönemlerden itibaren hep iki yetkilinin atandığı bilinmektedir. Bunlar askerî sınıftan padişahın yürütme yetkisini temsil eden “bey” ve ulema sınıfından padişahın yargılama yetkisini temsil eden “kadı”dır. Bey, kadının kararı olmadıkça kimseyi cezalandıramaz, kadı da kendi kararlarını beyin yardımı olmadan icra edemezdi. Kadı, beye değil doğrudan padişaha bağlıydı. Yani Osmanlı yönetiminde yargı ve yürütme erkleri birbirinden bağımsız kimselerde toplanmıştı1393.

Karaman, Karamanoğulları’nın önemli şehirlerinden biri olmakla birlikte bu dönemindeki statüsü hakkında bilgi yoktur. Osmanlılar, Konya ve çevresini aldıktan sonra idari yapısı netleşmiştir.

Benzer Belgeler