• Sonuç bulunamadı

Sadık (2006), “ Öğrencilerin istenmeyen davranışları ve davranışlarla baş edilme stratejilerinin öğretmen, öğrenci ve veli görüşlerine göre incelenmesi ve güvengen disiplin modeli temele alınarak uygulanan eğitim programının öğretmenlerin baş etme stratejilerine etkisi” Doktora tezinde;

İlk olarak öğretmen, öğrenci ve velilerin, ilköğretim 4.ve5. sınıflarda, hangi davranışları niçin istenmeyen olarak tanımladığını; aile ve sınıf içinde bu davranışlarla nasıl baş edildiğini ve bu süreçte öğretmen- öğrenci ve velilerin birbirlerinden ne tür beklentileri olduğu, ikinci olarak ta Güvengel (Atılgan) Disiplin Modelini temel alarak uygulanan eğitimin öğretmenlerin istenmeyen davranışlarla baş etme stratejilerine nasıl bir etkisi olduğunu incelemiştir.

Araştırma sonuçlarına göre; öğretmen, öğrenci ve velilerin benzer tutum sergileyerek, problem olarak tanımladığı davranışlar çoğunlukla toplumsal beklentilere uygun olmayan davranışlardır. Sınıf gözlemlerinde en sık gözlenen davranışlar yüzdelik sırasına göre, gürültü yapma, öğretmeni oyalama, derse ilgisizlik, izin almadan konuşma, öğretmenin dikkatini dağıtma, öğretmeni sınıfta hazır beklememe ve ders dışı şeylerle ilgilenme olmuştur. Kılık kıyafetine özen göstermeme ve kendini temiz tutmama öğrencilerin büyük çoğunluğunda gözlenen bir problemdir.

Öğretmen, öğrenci ve veliler problem davranışların nedenlerini öncelikle dışsal faktörlere bağlamış ve başkalarını suçlama yönünde tutum sergilemişlerdir.

Öğretmenler istenmeyen davranışa müdahalede belli bir sıra izlediklerini, mecburen azarladıklarını, cezaya en son başvurduklarını düşünmektedirler. Notunu azaltma, sevdiği bir şeyden mahrum bırakma, tek ayaküstünde bekletme, öğrenciyi sınıftan çıkarma, eve gönderme, öğrenci ile konuşmama, onu sınıfta yok sayma ve ilgilenmeme öğretmenlerin uyguladıklarını belirttikleri cezalardır.

Öğrenciler, öğretmenlerinin istenmeyen davranışlarla baş etmede sözel uyarı, bedeninde güç kullanma, izolasyon, notunu azaltma, aşağılayıcı söz söyleme, alay etme, beden dili ile uyarma, zorla özendirme, sevdiği bir şeyden mahrum bırakma, açıklama yapma, ceza olarak yazı yazdırma ve aileyi çağırma yöntemlerini uyguladığını düşünmektedirler.

Velilerin istenmeyen davranışa ilk tepkileri sinirli bir sesle bağırma, azarlama ve göz dağı vermedir. Veliler uyarı ve göz dağı sonrası davranışın tekrarlanması durumunda açıklama yaptıklarını buna rağmen davranış tekrarlandığında çoğunlukla güç kullanımına dayalı cezalar verdiklerini belirtmişlerdir.

Öğrenciler öğretmenlerinden en fazla onlara dayak atmamalarını, eksi not verme, tek ayak üstünde durdurma, beden eğitimi dersine çıkarmama ve sınıftan dışarı atma cezaları vermemelerini ve sinirlenip bağırarak, onları korkutmamalarını, sorun davranış hakkında açıklama yapıp nasihat ederek rehberlik yapmalarını beklemektedir. Öğretmenler, velilerden öncelikle çocuğa dayak atmamasını, sevgi ve ilgi göstermesini beklediklerini belirtmişlerdir.Veliler, disiplin problemlerinin çözümü için öncelikle fiziksel koşullarını düzeltilmesi, okulda güvenlik önlemlerinin alınmasını, çok ciddi sorunlar yaratan öğrencilerin okuldan uzaklaştırılması yada başka okullara aldırılması, velilerle işbirliği yapılaması, kuralların olması, genel kurallar hakkında öğrencilere ve velilere bilgi verilmesi ve yaptırımların uygulanması gerektiğini belirtmişlerdir.

Bal (2005), “İlköğretim 4. ve 5. sınıf öğretmenlerinin disiplin anlayışları ve kullandıkları disiplin yöntemleri” (Konya ili örneği) Yüksek lisans tezinde;

Öğretmenlerimiz sınıflarında disiplini sağlamak için hangi disiplin yöntemlerini kullanmaktadırlar?

İlköğretim 4. ve 5. sınıf öğretmenlerinin; öğrencilerin sınıfta disiplini bozan davranışları, disiplini bozan davranışların nedenleri ve nedenleri ve disiplini bozan davranışlara karşı kullandıkları yöntemler hakkındaki görüşleri nelerdir? Sorularına yanıt aramıştır.

Araştırma sonucunda elde edilen bulguları şöyle sıralaya biliriz;

1.Öğretmenlerin ve Okulların Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular Uygulamaya katılan, erkek öğretmenler kadın öğretmenlerden fazla oluşu, öğretmenlik mesleğinin bayanlar tarafından tercih edilen bir meslek olduğu yorumlarının tersine olduğunu ortaya koymaktadır.

Yapılan veri analizi sonucunda en sık karşılaşılan disiplin problemlerinin “izin istemeden konuşmak”, “sözlü saldırıda bulunmak”, “verilen ödevleri yapmamak”, “öğretmenin derse ilişkin isteklerini yerine getirmemek” ve “kavga etmek” olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin sınıflarında en az karşılaştıkları disiplin problemleri ise “derste uyumak”, “hırsızlık yapmak” ve “öğretmene karşı kaba ve saygısız davranmak” tır. Öğretmenlerin beşte dördü kendi sınıfında derste uyuyan öğrenciyle hiç karşılaşmamıştır.

3. Sınıfta Disiplini Bozan Öğrenci Davranışlarının Nedenlerine İlişkin Bulgular

Öğretmenler, sınıfta karşılaştıkları disiplin problemlerinin nedenlerini en çok “aile içi problemler ”e, “ailelerin çocuklarının eğitimine olan ilgisizliği” ne ve “ailelerin çocuklarına karşı olumsuz tutum ve davranışları” na bağlamaktadırlar. Ayrıca öğretmenlerden üçte biri ise “televizyon ve diğer medya araçları” nı disiplin problemleri nin diğer bir nedeni olarak gösterilmiştir.

4. Öğretmenlerin Sınıfta Disiplini Bozan Öğrenci Davranışlarına Karşı Kullandıkları Yöntemlere İlişkin Bulgular

Öğretmenlerin sınıflarında disiplin problemlerine karşı en sık başvurdukları disiplin yöntemlerinin “öğrenci ile dersten sonra konuşmak”, “öğrenciyi vücut işaretleri ile sözsüz uyarmak”, “öğrenciye hemen durmasını söylemek”, “öğrencinin dikkatini başka yöne çekmek” ve “öğrenci ile sınıf içinde baş başa hemen konuşmak” olduğu görülmektedir.

5. Disiplin Problemlerinin Sıklığının Öğretmenlerin Cinsiyet ile Farklılığı Erkek öğretmenler kadın öğretmenlere göre öğrenciler üzerinde daha fazla baskı kurmaları sonucunda yalan söyleme problemiyle daha fazla karşı karşıya gelmektedir.

6. Disiplin Problemlerinin Sıklığının Mesleki Kıdem İle Farklılığı

“izin istemeden konuşmak”, ders esnasında ders dışı şeyler ile ilgilenmek” problemiyle mesleki kıdeme sahip olanların daha çok karşılaştıkları, “izin almadan sınıf içinde dolaşmak” problemi ile de mesleki kıdemi az olan öğretmenlerin daha fazla karşılaştıkları ortaya çıkmıştır.

Sınıf mevcudu çok olan öğretmenler, sınıf mevcudu az olan öğretmenlere göre daha fazla karşılaşmaktadırlar. Bu durum mevcudu kalabalık olan sınıflarda disiplin problemlerinin daha çok yaşadığını ortaya koymaktadır.

8. Disiplin Problemlerinin Nedenlerinin Öğretmenlerin Cinsiyet ile Farklılığı “Aile içi problemler” in sınıftaki disiplin problemlerin nedeni olmasına erkek öğretmenler kadın öğretmenlerden daha az katılmışlar,

“Öğrencilerin gelişim özelliklerinin etkisi” nin disiplin problemlerinin nedeni olmasına kadın öğretmenler erkek öğretmenlerden daha çok katılmışlar,

“Derslerin sıkıcı olması” nın disiplin problemlerinin nedeni olmasına kadın öğretmenler erkek öğretmenlere göre daha az katılmaktadırlar.

“Öğrencilerin ilgisin çekmeyen ödevlerin verilmesi” ne erkek öğretmenler (%30) kadın öğretmenler (%15) oranında katılmışlardır.

9. Disiplin Problemlerinin Nedenlerinin Mesleki Kıdemi ile Farklılığı

Konya ilinde öğretmenlerin kıdem grupları ile disiplin problemlerinin nedenleri üzerindeki görüşleri arsında anlamlı bir farklılık yoktur.

10. Disiplin Problemlerinin Nedenlerinin Sınıf Mevcudu ile Farklılığı

Sınıfların mevcudunun kalabalık olması disiplin problemlerinin nedeni olmasına, kalabalık mevcutlu sınıfı okutan öğretmenler diğerlerine göre daha fazla katılmaktadırlar.

11. Disiplin Problemlerine Karşı Kullanılan Yöntemlerin Öğretmenlerin Cinsiyeti ile Farklılığı

“Öğrenci ile dersten sonra konuşmak” yöntemini erkek öğretmenler kadın öğretmenlerden daha az kullandıklarını,

İstenmeyen davranış gösteren öğrenciye karşı “eğlenceli ders etkinliklerine katılmasına izin vermemek” yöntemini ise kadın öğretmenler 3/1 oranında nadiren kullanırken, erkek öğretmenlerinin 4/3 e yakını bu yöntemi hiç kullanmadığını belirtmiştir.

12. Disiplin Problemlerine Karşı Kullanılan Yöntemlerin Öğretmenlerin Mesleki Kıdemi ile Farklılığı

Öğretmenlerin problemlere karşı kullandıkları yöntemler mesleki kıdeme göre farklılıklar göstermektedir.

13. Disiplin Problemlerine karşı Kullanılan Yöntemlerin Sınıf Mevcudu ile Farklılığı

Öğretmenlerin sınıftaki disiplin problemlerine karşı kullandıkları yöntemler hakkındaki görüşlerinde, sınıf mevcudu değişkenine göre; “öğrenciyi rehber öğretmene göndermek” ve “öğrencinin ailesine haber vermek “ yöntemleri açısından farklılıklar vardır.

Sonuç olarak;

Öğretmenlerin en sık karşılaştıkları disiplin problemleri; “izin istemeden konuşmak”, “verilen ödevleri yapmamak”, “öğretmenlerin derse ilişkin isteklerini yerine getirmemek” ve “kavga etmek” şeklindedir.

Disiplin problemlerinin nedenleri olarak en küçük; “aile içi problemler”, “ailelerin çocuklarının eğitimine olan ilgisizliği”, “ailelerin çocuklarına karşı olumsuz tutum ve davranışları” ve “televizyon ve diğer medya araçlarında sergilenen şiddet olaylarının etkisi” ni göstermektedir.

Öğretmenler sınıfta karşılaştıkları disiplin problemlerinin üstesinden gelmede en çok; “öğrenci ile dersten sonra konuşmak”, “öğrenciyi vücut işaretleri ile sözsüz uyarmak”, “öğrenciye hemen durmasını söylemek”, “öğrencinin dikkatini başka yöne çekmek”, “öğrenci ile sınıf içinde baş başa hemen konuşmak” yöntemlerini kullanmaktadırlar.

İlköğretim sınıf öğretmenlerinin sınıfta karşılaştıklar disiplin problemleri hakkında görüşlerinde cinsiyetlerine göre, mesleki kıdem gruplarına göre, sınıf mevcuduna göre anlamlı farklılık bulunmaktadır.

Sınıflar az mevcutlu ve öğretmen ile öğrencilerin daha rahat hareket edebilecekleri şekilde düzenlenmelidir. Öğretmenler ve okul idaresi okulun bulunduğu çevre ile öğrencilerin ailelerini iyi tanımaları ve gerektiğinde disiplin problemlerinin çözümünde onlarla işbirliğine gitmelidir. Öğrenci ailelerine çocuk eğitimi konusunda seminerler düzenlenmeli ve ayrıca televizyon ve diğer iletişim araçlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri anlatılmalıdır.

Öğretmenlerin sınıf yönetimi ve disiplini sağlama yöntemleri konusunda eksikliklerinin giderilmesi amacıyla hizmet içi eğitim programları düzenlenmelidir.

Araştırmacılar için öneri olarak çocukların davranışlarında ailelerin etkileri, televizyon ve diğer iletişim araçlarını çocuklar üzerindeki etkisi, öğretmenlerin sınıfta disiplini sağlamak için kullandıkları yöntemlerin öğrencilerin gelişimleri veya davranışları üzerindeki etkileri başka bir araştırma konusu olabilir.

Memişoğlu (2005), “Sınıf ortamında istenmeyen davranışlara yol açan öğretmen davranışları” adlı araştırmasında, Sınıf ortamında istenmeyen öğrenci davranışlarına yol açan öğretmen davranışlarını belirleyerek, söz konusu bu davranışların ne ölçüde istenmeyen öğrenci davranışlarına neden olduğunu ortaya koymaktadır.

Araştırmanın evrenini 2003-2004 öğretim yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğretim gören 4500 öğrenci oluştururken araştırmanın örneklemini Eğitim Fakültesinin İlköğretimi, Türkçe eğitimi,Özel eğitim,Güzel sanatlar eğitimi ve Eğitim bilimleri bölümüne devam eden ve rastgele örneklem yoluyla seçilen 427 öğrenci oluşmuştur.

Araştırmada veri toplama aracı olarak kullanılan anket araştırmacı tarafından geliştirilmiştir.

Anket 34 sorudan oluşturulmuş sınıf ortamındaki öğretmen davranışlarının ne ölçüde istenmeyen öğrenci davranışlarına yol açtığına ilişkin beşli derecelendirme ölçeğinin sınırları:

Tamamen (5) ,çoğunlukla (4), kısmen (3),nadiren (2),hiç (1) olarak alınmıştır. Verilen yanıtların Frekans ve yüzdeleri hesaplanmış , cinsiyet değişkenine göre karşılaştırmalar yapılırken “t” testi tekniği kullanılmıştır.Anlamlılık düzeyi 05 olarak alınmıştır.

Araştırmaya katılan öğrencilerin anket maddelerine verdikleri yanıtlara göre olumsuz öğretmen davranışlarının sınıf ortamında istenmeyen öğrenci davranışlarına yol açtığı söylenebilir.

Öğrencilerin cinsiyetlerine göre görüşleri arasındaki farkın “t” testi sonuçlarına göre araştırmaya katılan öğrencilerin kız veya erkek olması görüşleri arasında anlamlı bir fark yaratmamıştır.

Sonuç olarak; Öğretmenin sınıf ortamındaki olumsuz tutum ve davranışları sorunlarını sınıfa taşıması öğrencilere bağırıp çağırması, öğrencilerini notla tehdit etmesi,derse hazırlıksız girmesi,öğrenciye söz hakkı vermemesi,alan bilgisinin yetersiz olması, derse isteksiz girmesi, öğrenciler arasında ayrım yapması vb.. öğrencilerin istenmeyen davranışlar göstermesine yol açmaktadır. Cinsiyet değişkenine göre öğrencilerin benzer düşündüğü sonucuna varılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuca dayalı olarak şu önerilerde bulunulabilir.

1. Öğretmenler, öğrencilere iyi bir model olmalıdırlar, İlkeli ve tutarlı davranmaya özen göstermeli, onlara değer verdiklerini her fırsatta belli etmeli ve onları anlamaya çalışmalıdırlar.

2. Her dönemin başında sınıf kuralları ve kurallara uyulmaması durumunda uygulanarak yaptırımlar öğrencilere birlikte belirlenmeli ve karara bağlanmalıdır. Böylece öğrencilerin kuralları içselleştirmeleri sağlanabilir.

3. Derslere hazırlıklı girmeli, bireysel ve grup çalışmalarına yer vermeli, öğrenme işi zevkli ve çekici bir hale getirilmelidir.

4.Öğrencilerin kişiliklerini hedef alıcı davranışlardan kaçınmalı, kendilerini ifade etmelerine fırsat vermeli değerlendirmelerde yansız davranılmalıdır.

Kazu(2002),”Sınıf öğretmenlerinin sınıf kurallarına ilişkin görüşleri ve uygulamaları” adlı araştırmasında İlköğretim sınıf öğretmenlerinin sınıf kurallarına ilişkin görüş ve uygulanmalarını belirtmeye çalışmıştır.

Betimsel bir çalışma olanları araştırmada, taramada model kullanılmıştır. Örnekleme dahil okullardaki öğretmenlerin görüşleri, geçerlilik ve güvenilirlik çalışması yapılan ilköğretim sınıf öğretmenlerinin sınıf disiplinine ilişkin görüş ve uygulamalarını belirlemeye yönelik yapılan bir araştırmada kullanılan bir ankette alınmıştır. Bu çalışmada veri toplama aracının sekiz maddesi kullanılmıştır.

Sınıf öğretmenlerinin sınıf kurallarına ilişkin görüş ve değerlendirmelere ilişkin olarak;

1. Sınıf kurallarının uygulanmasında esneklik gösterilmelidir. Görüşüne öğretmenlerin katılmıyorum dedikleri belirlenmiştir. Bu sonuç kuralların aşırı katı bir şekilde uygulanmaması gerekir ilkesiyle bağdaşmamaktadır.

2. “Disiplin kurallar bütünüdür ve taviz verilmemelidir.” gibi olumsuz bir görüşe ise öğretmenler katılıyorum dediklerinden birinci görüşle tutarlı bir sonuç elde edilmiştir.

3. disiplin sağlamada ceza, ödülden daha fazla etkili olmaktadır görüşüne öğretmenlerin katılıyorum demeleri olumlu olarak değerlendirilebilir.

4. “Sınıf kurallarının çok sayıda olması disiplini sağlamada etkilidir” görüşüne öğretmenlerin kararsızım seçeneğinde yoğunlaşmaları bu konudaki bilgilerinin yetersizliğini ortaya koymaktadır.

5. Öğretmenler, “Sınıf kurallarını öğrencilerle belirlerim” uygulamasını çok az yaptıkları belirtmişlerdir.

6. “Sınıf kurallarına neden uyulması gerektiğini öğrencilerimle tartıştım” uygulamasını da “çok az” yaptıkları ortaya çıkmıştır.

7. “Sınıf kurallarını ilk derslerde öğrencilerime öğretirim” uygulamasını da “çok az” yaptıklarını belirtmişleridir.

8. “Sınıf kurallarını öğrencilerin kolaylıkla görebileceği yerlere asarım” uygulamasını da öğretmenler çok az yaptıklarını belirtmişlerdir.

Elde edilen bulgulara göre öğretmenler etkili bir sınıf yönetiminin sağlanması için gerekli olan sınıf kurallarının birlikte belirlenmesi, neden uyulması gerektiğini açıklaması, kuralların duvara asılması gibi uygulamaları çok az bir düzeyde yapmaktadır. Sınıf kuralları ile disiplini sağlama arasındaki ilişki hakkında bilgilerin yetersiz olduğu, ceza ödülden daha fazla etkilidir, disiplin kurallar bütünüdür, taviz verilmez gibi sonuçlar ortaya çıkmıştır.

Bu sonuçlara dayanılarak konuyla ilgili şu şekilde öneriler savunulabilir.

a) Hizmetçi eğitim yoluyla öğretmenin bu alandaki eksikliklerini tamamlamalarına imkan sağlamaktadır.

b) Kurallara uyma düzeyini arttırmak için öğretmenlerin davranış, tutumu ve tavırlarıyla öğrencilere model olması gerekir.

c) Öğretmenler sınıfta uyulması gereken kuralları öğrencilerle birlikte nedeni açıklanarak belirlenmeli, sınıfın uygun yerine asılmalı, kurallara uyan öğrencileri ödüllendirmeli, uymayanlar için önceden belirlenen yaptırımlar uygulanmalıdır. Erdem, Kamacı, Aydemir, “Tamer Birleştirilmiş sınıfları okutan sınıf öğretmenlerinin karşılaştıkları sorunları” araştırmasında, Denizli ilinde birleştirilmiş sınıfı okutan sınıf öğretmenlerinin karşılaştıkları sorunlara ilişkin görüşleri alt problemler belirlenerek ele alınmıştır.

Araştırma betimsel bir çalışmadır. 62 kişilik örneklem seçilmiştir. Örneklem guruplarına uygulanan anket 30 maddeden oluşmaktadır. Anket soruları, sorunları anlatan olumsuz durum ifadeleri yerine, olumlu durumları anlatan ifadelerden oluşmuştur.

Araştırma sonucundan Denizli ilinden birleştirilmiş sınıfları okutan sınıf öğretmenleri ankette verilen sorunları %93 düzeyinde “kısmen” karşılaştıklarına ilişkin görüş belirtmişler. Öğretmenlerin karşılaştıkları sorunlara ilişkin görüşleri cinsiyete, öğrenci sayısına,mezun olunan okula göre,mesleki kıdeme,birlikte görev yapılan öğretmen sayısına,okutulan birleştirilmiş sınıf gurubuna, birleştirilmiş sınıfı okuttuğu yıla, ikametgaha göre farklılık göstermemektedir.Araştırma sonucuna göre kısmen sorun olarak algılananlar şunlardır.

Birleştirilmiş sınıf öğretmeninin amiri ile olan iletişimi, diğer meslektaşlarıyla olan iletişimi yıllık ve günlük planları uygulayabilmesi, derslik sayısının yetersizliği, okulun fiziki yapısının eğitim-öğretim açısından yeterliliği, öğretmenin birkaç sınıfı bir arada verimli olarak yönetebilmesi, Birleştirilmiş sınıflı okullarda rehberlik ihtiyaçlarının karşılanması, okullara ayrılan ödeneğin yeterliliği vb.. kısmen sorun olarak değerlendirilmektedir.

Birleştirilmiş sınıfı okutan öğretmenlerin amirleriyle ve diğer meslektaşlarıyla olan etkileşimleri daha üst düzeyde olması sağlanmalıdır.Birleştirilmiş sınıfla öğretimin yapıldığı köy okullarındaki fiziki yetersizlik, ders araç-gereçleri yönündeki eksiklikler giderilmeli.Birleştirilmiş sınıfı okutan öğretmenlerin hizmet öncesi eğitimde konuyla ilgili yeterlilikler kazanmasına, öğretmenin kendilerini yetiştirmelerine, birleştirilmiş sınıf yönetimi konusunda daha yeterli hale gelmeleri konusunda destek vermelidir.

Birleştirilmiş sınıfla öğretim uygulaması denetlemede dikkate alınmalı köy okulları için ayrılan ödenek arttırılmalı, burada okuyan öğrencilerin yıl boyunca devam durumu sağlanmalı ve gezici rehber öğretmen uygulaması başlatılmalı.

Sarıtaş (2006), “Öğretmen adaylarının değerlendirmelerine göre sınıfta istenmeyen öğrenci davranışlarını değiştirmek ve düzelmek amacıyla yararlanılan stratejiler” adlı çalışmasında öğretmen adaylarının sınıfta istenmeyen davranışları değiştirmek amacıyla başvurdukları stratejileri belirlemektir.

Araştırmada araştırmacı tarafından geliştirilmiş olan “sınıf içinde istenmeyen davranışları değiştirme ve düzeltme stratejileri” anketi kullanılmıştır. Bu araştırma mevcut durumu ortaya koyan betimsel bir çalışmadır. Araştırmaya toplam 180 öğrenci katılmıştır.

* İngilizce bölümünde SYD alan ve almayan öğretmen adayların görüşleri, * Türkçe öğretmenliği bölümünde SYD alan ve almayan adayların görüşleri, * PDR bölümünde SYD alan ve almayan öğretmen adayların görüşleri, * SYD alan ve almayan bütün öğretmen adayların görüşleri,

Sınıf yönetimi almayan öğretmen adayların istenmeyen davranışları önlemek amacıyla ceza ve otorite içeren stratejileri daha fazla kullanma eğiliminde oldukları sınıf yönetimi politikası oluşturmak ve sınıf kuralları belirlemek yerine durumlarla tek tek uğraşmayı yeğledikleri saptanmıştır. Diğer taraftan sınıf yönetimi dersi alan öğretmen adaylarının ise istenmeyen davranışları değiştirmek için bir sınıf yönetimi politikası oluşturma bilinci geliştirdikleri istenmeyen davranışları öğrencilerin desteğiyle önleme anlayışı içinde oldukları ceza ve sertlik içeren stratejiler yerine önleyici ve caydırıcı stratejileri kullanmaya daha açık oldukları belirlenmiştir. Bu açıdan sınıf yönetimi dersinin önemli bir işleve sahip olduğu söylenebilir.

İstenmeyen davranışların değiştirilmesi açısından yararlanılması düşünülen stratejiler konusunda iki grupta farklı görüşler sahiptir.

Sınıflarda istenmeyen davranışların önlenmesi açısından, sınıflar istenmeyen davranışları önleyici bir anlayışla düşünmeli, iyileştirici disiplin maddeleri tercih edilmeli, rehberlik servisinden daha fazla yararlanma anlayışı yaygınlaşmalı, öğretmen sınıfa zamanında ve hazırlıklı girmeli, güven veren, işine bağlı, kararlı, tutarlı bir model oluşturmalı. İstenmeyen davranışları önleme sürecinde öncelikle önleyici stratejiler kullanılmadan ceza içeren stratejilere geçilmemelidir.

Ekici(2004), “İlköğretim I kademe öğretmenlerinin sınıf yönetimi profillerinin değerlendirilmesi” adlı çalışmasında Sınıf yönetimi profilleri hakkında genel bilgi vererek ilköğretim I kademe öğretmenlerinin sınıf yönetimi profillerini farklı değişkenler açısından değerlendirmiştir.

Araştırmanın yöntemi “betimleme-survey yönetimi”dir. 2002-2003 eğitim-öğretim yılında Ankara ili merkez ilçelerine bağlı farklı ilköğretim okulunun I kademesinde görev yapan araştırmaya gönüllü olarak katılan 234 öğretmen örneklemi oluşturulmaktadır. Araştırmada temel veri toplama aracın farklı başlıkta ele almıştır öğretmenlerinin sınıf yönetimi profillerini nasıl dağılım göstermektedir? Sınıf yönetim profillerinde otoriter, taktir edileni, başıboş sınıf yöntemlerinin öğretmenin cinsiyet, kıdem, görev yaptıkları okulların, sosyo- ekonomik düzeyi ve sınıf mevcutlarına göre nasıl farklılık göstermektedir? Sorularına yanıt aranmıştır.

Bulgulara göre; Öğretmenler en fazla taktir edilen sınıf yönetimi profilini göstermişleridir. Bunu başıboş, aldırmaz ve otoriter sınıf yönetimi profilleri izlemektedir.

a) Beş yıl ve beş yılın altı kıdeme sahip genç öğretmenlerin alt sosyo ekonomik düzeyde bulunan okullarda görev yapan öğretmenlerin ve 31 ile üstü sayıda öğrenci bulunan kalabalık sınıflarda görev yapan öğretmenlerin otoriter öğretmen profillerini daha fazla gösterdikleri,

b) Beş yıl ve beş yılın altı kıdeme sahip genç öğretmenlerin üst sosyo ekonomik düzeyde bulunan görev yapan öğretmenlerin, 31 ve üstündeki sayıda öğrenci bulunan kalabalı sınıflarda görev yapan öğretmenlerin taktir edilen öğretmen profiline,

c) Altı yıl ve üstü kıdeme sahip alt sosyo ekonomik duruma sahip, kalabalık sınıflarda görev yapan öğretmenlerin başıboş öğretmen profiline ve aldırmaz öğretmen profiline daha fazla gösterdikleri belirlenmiştir.

Bu sonuçlar öğretmenlerin ortaya koydukları sınıf yönetimi profillerinin öğretmenin kişisel özelliklerine, görev yaptıkları sınıf ve okul ortamından kaynaklanan nedenlere göre farklılık göstermeli ifade etmektedir. İlköğretimin birinci kademesinde görev yapan öğretmenlerin, öğrenci üzerindeki etkisi, öğrencinin hem kişilik yapısını biçimlenmesi hem de eğitim hayatının olumlu yönde gelişmesi açısından önemi göz ardı edilmemelidir. Bu kapsamda özellikle öğretmen eğitimi konusuna önem verilmeli, öğretmenliği olumlu tutum içinde olan adaylar eğitim fakültesine alınmalı,

Benzer Belgeler