• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3. YÜKSEK KONUT YAPILARINDA İÇ ORTAM KALİTESİNİN

3.1. Yüksek Konut Yapılarında İç Ortam Kalitesi

3.1.6. Koku Kalitesi

İç ortam kalitesinin altı bileşeninden biri olan kokunun, konut iç ortam konforunda yeri oldukça önemlidir. Pek çok kaynak ortam koku kalitesini iç hava kalitesi parametresi içerisinde değerlendirse de koku kalitesinin tek başına iç hava kalitesinden ayrıldığı noktalar da bulunmaktadır.

Koku; beş duyu organımızdan biri olan burnumuz tarafından hissedilen, genelde farklı miktarlarda havada çözülmüş olarak bulunan bazı moleküllerin verdiği histir. Kokuların hissedilmesi özneldir; kişilerin fiziksel, duygusal ve sosyo-kültürel yapısına göre değişiklik göstermektedir. Ayrıca cinsiyet, yaş ve sağlık durumu gibi nedenlere bağlı olarak da bir insanın koku algısı değişebilir [115]. Bir ortamdaki kokunun algılanması zaman içerisinde giderek azalır ve iyi ya da kötü koku fark etmeksizin bu kokular çok güçlü olmadıkları sürece ortamdaki insanlar tarafından ayırt edilemez. Bu duruma “kokusal adaptasyon” veya “kokuya alışma” adı verilir. Bu adaptasyon ortamda bir saat ve üzerinde geçirilen zaman sonucu kazanılır. Eğer iç ortamda kirletici kaynaklı bir koku konforsuzluğu varsa ve bu durum fark edildiği anda müdahale edilmezse geliştirilen adaptasyonla birlikte uzun süre boyunca bu etkiye maruz kalan yapı sakinlerinin sağlıkları olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle koku kalitesi de iç hava kalitesi kadar önemli bir parametredir.

İç ortam koku kalitesini belirleyen faktörler; kimyasal kirleticiler, kirli dış ortam havası, toprak ve yapı kaynaklı emisyonlardır [116]. Kimyasal kirleticiler koku kalitesini

62

belirlemenin yanında kullanıcı sağlığı açısından da en tehlikeli etkenlerdir. Farklı kaynaklarda çeşitli kimyasal bileşenler bulunmaktadır. Bu bileşenlerden biri olan uçucu organik bileşikler (Volatile Organic Compounds- VOC), ofis ve ev ortamlarında bulunan yaygın kimyasal kirleticilerdir ve bir koku kaynağıdır. VOC'ler, kolayca havaya buharlaşabilen organik (karbon içeren) kimyasallardır. Özellikle evlerde kullanılan başta temizlik malzemeleri, boyalar, cilalar gibi birçok kimyasal madde ile duvar ve vinil zemin kaplamaları, halılar hatta evde yeni üretilmiş yeni kullanılacak eşyalar VOC'leri serbest bırakma potansiyeline sahiptir. Bunun yanında çoğu kimyasal kirletici madde yapı içerisinde kullanılan ürün ve malzemelerin dışında yapı içerisine dış ortamdan da girebilir. Kükürt, azot oksitleri ve ozon gibi genel hava kirleticileri, araç ve çevre yapı egzozları, yakın çevrede bulunan otopark ya da benzin istasyonu ve çöp bidonları dış ortamdan yapı iç ortamını etkileyen dış hava kirleticileridir. Ayrıca yapının konumu gereği içinde bulunduğu alanın toprak özelliğine bağlı olarak radon gazı emisyonu ile yapı içerisinde sigara içme, yemek pişirme vb. her türlü kullanıcı kaynaklı emisyonlar da iç ortam koku kalitesini olumsuz etkilemektedir. Tüm bu kimyasal kirletici kaynakları kontrol edilmiyorsa, yapının havalandırma sistemi doğru bir şekilde tasarlanmış ve iyi korunmuş olsa dahi, iç ortam kalitesi sorunları ortaya çıkabilir [116]. Bu nedenle yaşam alanlarında kimyasallara maruziyetin azaltılması, hem kullanıcı hem de çevre sağlığı için koruyucu bir eylem niteliğindedir.

İnsanların algıladıkları koku miktarı, aslında iç ortam koku kalitesinin doğrudan doğruya bir ölçüsüdür. Isıl konfor için PMV ve PDD memnuniyet indekslerini geliştiren Fanger, yapılardaki hava kirletici seviyeleri arasındaki farkı bulmak için kimyasal analizi duyusal analiz haline getiren bir ölçüm geliştirmiştir. Fanger, hava kirliliği kaynaklarını iyi bilinen bir kaynakla karşılaştırarak sayısallaştırmış ve bunun için “olf” birimini kullanmıştır. Bir olf, standart bir kişiden gelen hava kirleticilerinin (biyo-etkinlik) emisyon oranı olarak tanımlanmaktadır. 1 desipol ise içinde 1 olf koku üretilen bir odaya 10 L/sn taze hava verildiğinde insan burnunun algıladığı kokudur. Bu birimleri kullanmak için Fanger, insanların biyolojik etkileriyle kirlenmiş havadan memnun olmayan kişilerin yüzdesini açık hava havalandırma hızının bir fonksiyonu olarak ilişkilendiren bir eğri oluşturmuştur (Şekil 3.9). Şekil 3.9'da gösterilen bu eğri, Avrupa’da 1.000'den fazla koku kalitesi ölçümü için yapılan deneylere dayanmaktadır. Ayrıca Amerika ve Japonya’daki deneylerde Avrupa’dakine çok benzer sonuçlar vermektedir [80].

63

Şekil 3.9. PPD ve standart kişi başına havalandırma oranını (CEN 1998)

Yüksek yapılarda enerji maliyetini azaltmaya yönelik olarak düşük havalandırma oranlarının kullanılması, iç ortam koku kalitesini olumsuz etkilemektedir. Özellikle makine ve havalandırma mühendisliğinin planlamasına bağlı olarak değişen koku kalitesi, konut işleviyle kullanılan yüksek yapılarda en çok mutfak alanındaki aktivitelere bağlı olarak ortam konforu düşmektedir [117]. Mutfak alanlarının etkin olarak yeterli havalandırılma olanağına sahip olmaması ve bu mekânların yaşam alanıyla birlikte açık mekânlar olarak tasarlanması da koku kalitesini etkileyen diğer önemli faktörlerdir. Günümüzde yüksek yapılarda iç ortam koku kalitesini belirlemek, yapının tasarım aşamasında doğal ve mekanik havalandırma mekanizmalarında ayrı ayrı iç ortam hava hızı, hava akış doğrultusu ve taze hava giriş miktarı ile hacim ilişkisi bilgisayar ortamında BIM yazılımları yardımıyla CFD analizi yapılarak mümkün olmaktadır [117].

Yüksek konut yapılarında koku kalitesi açısından konforlu bir iç ortam elde etmek için yapının havalandırma sisteminin iç ortama yeterli taze havayı sağlarken iç ortamda kirlenen havanın da aynı oranda ve hızla yapıdan uzaklaştırması beklenmektedir. Bu bağlamda yapının HVAC sistemi tasarımı önem kazanırken yapının enerji tüketimine ek bir yük oluşturmayacak doğal havalandırma mekanizmalarının HVAC sistemlerle birlikte düşünülmesi gerekir. Böylece yapı enerji verimliliğinden ödün vermeden kullanıcılara sağlıklı bir iç ortam sunulmaktadır. Yine yüksek konutlar için yapının çift cidarlı cephe tasarımı, iç ortam koku kalitesinin iyileştirilmesini yapının enerji verimliliğine katkıda bulunarak sağlamaktadır. Bunun dışında konut işlevine bağlı olarak iç ortam için temel koku kaynağı olan mutfakların yaşam alanlarıyla doğrudan bağlantılı tasarlanmamasının koku kalitesini arttırıcı etkisi bulunmaktadır. İç ortamda kullanılan her türlü kaplama, temizlik malzemesi gibi içinde VOC barından kimyasal ürünlerin kullanımına dikkat edilmesi de yapı kullanıcılarının sağlığı için oldukça önemlidir [118].

64

Yüksek konut yapılarında iç ortam kalitesine etki eden tüm parametreler üzerine yapılan araştırmalar değerlendirildiğinde yapının konum, tasarım, malzeme ve mekanik sistem özelliklerinin bu parametrelerle olan ilişkisi doğrudan, dolaylı etkili ve etkisiz olarak Tablo 3.9’da yer alan matrisle özetlenmiştir.

Tablo 3.9. Yüksek konut yapılarında iç ortam kalitesi parametrelerini etkileyen yapı özellikleri (konum, tasarım, malzeme ve mekanik) ilişkisi matrisi

Is ıl Ko nf or Kalitesi İç Hav a Kalitesi Ak u stik Kalite Ay dın latm a Kalitesi Or tam T itre şim i Kalitesi Ko k u Kalitesi İÇ O RTA M K ALİ TES İ PARA METRELERİ YAPI ÖZELLİKLERİ

Güneşlenmeye Göre Yapının Yönlenmesi

K

o

nu

m

Hâkim Rüzgâra Göre Yapının Yönlenmesi

Dış Ortam Hava Kirleticilerine Göre Konum

Dış Ortam Gürültü Kaynağına Göre Konum

Yapının Plan Şekli

T

as

arım

Yapı En/Boy Oranı

Yapı Derinliği

Yapının Cephe Sistemi

Cephe Saydamlık Oranı

Açılır Pencereye Sahip Olma

Güneş Kontrol Elemanına Sahip Olma

Cephe Yalıtımı

M

a

lzeme

Saydam Elemanların Özellikleri

İklimlendirme (Isıtma ve Soğutma Sistemi)

M

eka

ni

k

Havalandırma (Doğal ve/veya Mekanik)

65

İç ortam kalitesini etkileyen tüm parametreler incelendiğinde yüksek bir konut yapısında ideal iç ortam kalitesini sağlamakta en etkili öğenin yapı kabuğu olduğu görülmüştür. Özellikle soğuk iklim bölgesindeki yüksek yapılarda konut konforunu elde edebilmek için yapı kabuğunun çift cidarlı olarak tasarlanması; kullanıcıların güvenliği, iç ortam kalitesini daha kolay elde etmek ve sürdürülebilirlik için daha avantajlıdır. Çünkü yapı kabuğunun çift cidarlı olarak tasarlanması; katmanlı yapısıyla ısıl konforun, doğal havalandırma olanağıyla temiz iç hava kalitesinin, ses yalıtımı özelliğiyle akustik konforun, güneş kontrol elemanlarıyla aydınlatma konforunun ve kontrollü havalandırmayla ideal ortam titreşim konforunun elde edilebilmesine yardımcı olmaktadır (Şekil 3.10).

Şekil 3.10. Çift cidarlı cephede iç ortam kalitesi parametreleri