• Sonuç bulunamadı

GEREÇ VE YÖNTEMLER

KOGNİTİF TESTLER GRUP 1 N: 22 ortalama±SD

GRUP 2 N: 40 ortalama±SD P SMMT 23.5±3.37 28.7±2.33 <0.0001 SÇT 2.0±2.04 3.8±0.8 <0.0001 KDDÖ 0.4±0.4 0.06±0.2 <0.0001 BYTT 22.9±2.5 26.6±1.2 <0.0001 BOBKT 11.0±8.1 1.2±3.2 <0.0001

BOBKT: Blessed oryantasyon bellek konsantrasyon testi, BYTT: Benton yüz tanıma testi, KDDÖ: Klinik

demans derecelendirme ölçeği, SÇT: Saat çizme testi, SD: Standart sapma, SMMT: Standardize minimental test.

37

Şekil 7. Grupların ortalama standardize minimental test değerleri

Şekil 8. Grupların saat çizme testi ortalama değerleri

Şekil 9. Grupların ortalama klinik demans derecelendirme ölçeği değerleri Mea n S -Mi ni Me nmt al Test

Mean Saat Çi

zme T esti 2 3.8 0 1 2 3 4 5 Gr up 1 Gr up 2 Mea n Saat Çiz m e Testi 0.45 0.06 0 0,1 0,2 0,3 0,4 0,5 0,6 Grup 1 Grup 2 Mea n Klinik Demans De recel endi rme Öl çe ği 23.5 28.77 0 10 20 30 Grup 1 Grup 2

38

Şekil 10. Grupların ortalama Benton yüz tanıma testi değerleri

Şekil 11. Grupların ortalama Blessed oryantasyon bellek konsantrasyon testi değerleri

Hastalık süresi 34.50±31.49 (min=6, max=132) ay olarak saptandı. Hastalık süresi ile diğer parametreler arasında korelasyon saptanmadı. Ayrıca hasta grubu kendi içinde; üst ekstremite başlangıçlı, alt ekstremite başlangıçlı ve bulber başlangıçlı olmak üzere üç gruba ayrıldı. Hastaların %46.87’si alt ekstremite, %34.38’i üst ekstremite, %18.75’i bulber başlangıçlıydı. Gruplar arasında yaş, cinsiyet, homosistein, TAK, SMMT, SÇT, BOBKT, KDDÖ, BYTT parametreleri ile karşılaştırma yapıldı. Gruplar arasında yaş, homosistein, TAK, SMMT, SÇT, BOBKT, KDDÖ, BYTT bakımından fark tespit edilmedi (p>0.05). Gruplar arasında cinsiyet farkı gözlendi (p=0.009). Bulber başlangıçlı grupta kadın cinsiyetin, üst ekstremite başlangıçlı grupta erkek cinsiyetin hakim olduğu saptandı (Tablo 7).

22.9 26.6 0 5 10 15 20 25 Grup 1 Grup 2 Mea n B ent on Yüz Tan ıma T esti 11 1.25 0 2 4 6 8 10 12 Grup 1 G rup 2 Mea n B O B K T

39

Hasta grubunda, kognitif testlerin yapılabildiği hastaların %22’sinde (5/22) kognitif testlerin tümü normal olarak bulundu, hastaların %78’inde (17/22) kognitif bozukluk saptandı. Kognitif bozukluk saptanmayan 5 hastanın 1 tanesi kadın, 4 tanesi erkek hasta olup, bir hasta üst ekstremite, 4 hasta da alt ekstremite başlangıçlı motor nöron hastasıydı. Bulber başlangıçlı hastaların tümünde kognitif testlerde bozukluk saptanmış olup, bulber başlangıçlı grubu oluştruran 6 hastanın 1 tanesi erkek, 5 tanesi kadın hastadır. . Üst ekstremite başlangıçlı hastaların %93.3’ünde kognitif bozukluk saptanmış olup, bu gruptaki 15 hastanın 2 tanesi kadın, 13 tanesi erkektir. Alt ekstremite başlangıçlı hastaların %63.6’sında kognitif testlerde bozukluk saptanmış olup, bu gruptaki 11 hastanın 4’ü kadın, 7’si erkek hastadır.

Kontrol grubunun homosistein ve TAK değerlerine +2 standart sapma eklenerek kesme değeri oluşturuldu. Hasta grubunda TAK hastaların %78.1’inde (25/32), homosistein hastaların %12.9’unda (4/31) yüksek bulundu.

Tablo 7. Hasta grubunda (grup 1), üst ekstremite, alt ekstremite ve bulber başlangıçlı hastalar arasındaki karşılaştırma

Üst ekstremite N=15 Alt ekstremite N=11 Bulber N=6 P

Yaş yıl, ortalama±SD 57.5±12.1 55.5±10.1 59.1±14.4 0.600 Kadın cinsiyet N (%) 2 (% 13.3) 4 (% 36.3 ) 5 (%83.3) 0.011 Homosistein (µmol/L), ortalama±SD 16.1±7.2 19.7±8.9 20.3±4.3 0.190 TAK µM, ortalama±SD 1.3±0.3 1.7±1.4 1.2±0.2 0.930 SMMT ortalama±SD 22.8±3.1 24.7±2.9 22.0±5.2 0.384 SÇT ortalama±SD 1.6±2.0 2.6±2.0 1.3±2.3 0.430 KDDÖ ortalama±SD 0.5±0.4 0.3±0.4 0.5±0.5 0.815 BYTT ortalama±SD 22.5±2.0 23.7±2.7 21.6±3.2 0.605 BOBKT ortalama±SD 14.3±5.6 6.6±7.2 13.2±14.1 0.105

BOBKT: Blessed oryantasyon bellek konsantrasyon testi, BYTT: Benton yüz tanıma testi, KDDÖ: Klinik

demans değerlendirme ölçeği, SÇT: Saat çizme testi, SD: Standart sapma, SMMT: Standardize minimental test,

TAK: Total antioksidan kapasite.

Grup 1 ve grup 2’deki olguların demografik özellikleri, klinik, laboratuvar bulguları ve kognitif test sonuçları Tablo 8 ve 9’da verildi.

40

Tablo 8. Grup 1’deki hastaların demografik özellikleri, klinik, laboratuar bulguları ve kognitif test sonuçları

Hasta

no Ad Protokol No Yaş Cins

BŞ HS (ay) HOM μmol/ L TAK µmol SÇT BOBKT SMMT KDDÖ BYTT 1 AA 30003 63 Erkek Üst 12 16.77 1.37 4.00 4 26 0.0 24 2 AK 230247 62 Erkek Alt 36 15.62 2.85 4.00 4 24 0.5 22

3 AÇ 348247 57 Erkek Alt 36 16.23 1.18 4.00 4 26 0.5 25

4 EB 56337 57 Erkek Üst 48 14.88 1.64 4.00 7 27 0.0 26 5 EN 314141 47 Erkek Alt 24 5.14 1.63 4.00 4 28 0.0 27 6 EA 57923 37 Erkek Üst 132 10.56 1.24 - - - - - 7 FB 218638 72 Kadın Bulb 24 20.98 1.62 - - - - - 8 FS 215948 39 Kadın Alt 72 - 1.09 4.00 0 28 0.0 27 9 FE 412867 69 Erkek Üst 6 11.21 1.59 0.00 13 20 0.5 21 10 HÖ 410527 57 Erkek Üst 24 28.27 1.49 0.00 14 24 0.5 23 11 HÇ 250230 64 Kadın Bulb 24 27.13 1.42 - - - - - 12 HH 416433 52 Erkek Alt 6 31.10 5.73 0.00 14 23 1.0 23 13 HS 85947 62 Kadın Alt 60 33.90 1.36 0.00 17 22 0.5 21 14 HA 141800 65 Erkek Alt 120 20.00 1.31 0.00 17 20 1.0 20 15 MÖ 349187 55 Erkek Üst 36 16.16 1.11 - - - - - 16 MC 314405 68 Erkek Üst 24 14.62 1.62 0.00 16 19 1.00 19

BOBKT: Blessed oryantasyon bellek konsantrasyon testi, BŞ: Başlangıç şekli, BYTT: Benton yüz tanıma testi, HOM:

Homosistein, HS: Hastalık süresi, KDDÖ: Klinik demans derecelendirme ölçeği, SÇT: Saat çizme testi, SMMT: Standardize minimental test, TAK: Total antioksidan kapasite.

41

Tablo 8 (devam). Grup 1’deki hastaların demografik özellikleri, klinik, laboratuar bulguları ve kognitif test sonuçları

Hasta

no Ad Protokol No Yaş Cins

BŞ HS (ay) HOM µmol/ L TAK µmol SÇT BOBKT SMMT KDDÖ BYTT 17 MN 407650 40 Kadın Bulb 12 20.29 1.25 0.00 28 16 1.0 18 18 ND 393050 56 Erkek Üst 18 8.25 0.98 - - - - - 19 NA 146778 64 Erkek Alt 72 15.46 0.80 4.00 0 24 0.0 22 20 NÇ 285239 42 Kadın Bulb 18 17.30 1.18 4.00 0 26 0.0 23 21 NE 38869 51 Erkek Üst 6 11.97 2.20 4.00 18 25 0.0 23 22 NB 325179 53 Kadın Üst 24 13.84 1.17 4.00 18 26 1.0 24 23 ÖG 293696 71 Erkek Bulb 6 22.16 0.95 0.00 11 24 0.5 24 24 RV 392390 71 Kadın Alt 12 11.12 1.26 - - - - - 25 RÇ 90273 80 Erkek Üst 36 11.92 1.25 0.00 11 22 1.0 23 26 RŞ 73599 59 Erkek Üst 84 19.93 0.75 - - - - - 27 SN 359017 67 Erkek Üst 18 22.84 0.95 0.00 21 20 0.5 22 28 SŞ 17614 60 Kadın Üst 12 8.22 1.63 0.00 21 19 0.5 20 29 SB 396086 44 Kadın Alt 12 26.83 0.98 4.00 0 28 0.0 27 30 SZ 401232 49 Erkek Alt 18 22.47 0.96 - - - - - 31 ŞV 374729 31 Erkek Üst 48 33.51 1.04 - - - - - 32 ZB 325733 66 Kadın Bulb 24 14.51 1.11 - - - - -

BOBKT: Blessed oryantasyon bellek konsantrasyon testi, BŞ: Başlangıç şekli, BYTT: Benton yüz tanıma testi, HOM:

Homosistein, HS: Hastalık süresi, KDDÖ: Klinik demans derecelendirme ölçeği, SÇT: Saat çizme testi, SMMT: Standardize minimental test, TAK: Total antioksidan kapasite.

42

Tablo 9. Grup 2’deki olguların demografik özellikleri, klinik, laboratuar bulguları ve kognitif test sonuçları

Kontrol

No Ad Yaş Cins HOM µmol/ L

TAK

µmol SÇT BOBKT SMMT KDDÖ BYTT

1 Aİ 68 Erkek 6.85 0.85 4.00 0 29 0.0 27 2 AS 77 Erkek 16.16 0.74 0.00 17 19 1.0 20 3 AA 62 Erkek 16,95 0.81 4.00 0 27 0.0 27 4 AK 55 Kadın 10.53 1.21 4.00 0 28 0.0 27 5 AK 50 Kadın 8.17 0.75 4.00 0 30 0.0 27 6 AŞ 48 Kadın 19.72 1.06 4.00 0 30 0.0 27 7 AK 52 Kadın 9.04 0.46 4.00 0 30 0.0 27 8 BT 52 Erkek 12.36 0.74 4.00 0 30 0.0 27 9 BA 52 Erkek 13.03 0.49 4.00 0 30 0.0 27 10 CT 69 Erkek 15.65 0.64 4.00 7 25 0.5 24 11 CK 56 Erkek 15.81 0.56 4.00 0 29 0.0 27 12 CY 61 Erkek 19.67 0.55 4.00 4 26 0.5 25 13 EA 59 Erkek 17.63 0.38 4.00 0 30 0.0 27 14 EA 56 Kadın 14.59 0.52 4.00 0 30 0.0 27 15 EC 74 Kadın 11.66 0.50 0.00 7 22 0.5 25 16 FE 60 Kadın 13.57 0.84 4.00 0 29 0.0 27 17 FU 58 Kadın 12.83 0.49 4.00 0 30 0.0 27 18 GA 59 Kadın 19.93 0.74 4.00 0 30 0.0 27 19 HT 57 Erkek 10.28 0.45 4.00 0 30 0.0 27 20 HH 60 Kadın 15.52 0.43 4.00 0 29 0.0 27

BOBKT: Blessed oryantasyon bellek konsantrasyon testi, BYTT: Benton yüz tanıma testi, HOM: Homosistein, KDDÖ: Klinik demans derecelendirme ölçeği, SÇT: Saat çizme testi, SMMT: Standardize minimental test, TAK: Total antioksidan kapasite.

43

Tablo 9 (devam). Grup 2’deki olguların demografik özellikleri, klinik, laboratuar bulguları ve kognitif test sonuçları

Kontrol No

Ad Yaş Cins HOM µmol/ L TAK µmol SÇT BOBKT SMMT KDDÖ BYTT 21 İA 58 Erkek 15.43 0.18 4.00 0 30 0 27 22 İS 59 Erkek 19.58 0.55 4.00 0 30 0 27 23 ME 62 Erkek 9.68 0.35 4.00 4 27 0 25 24 MY 54 Erkek 14.42 0.09 4.00 0 30 0 27 25 NK 58 Erkek 17.34 0.07 4.00 0 30 0 27 26 NU 36 Kadın 12.17 0.01 4.00 0 30 0 27 27 NK 55 Erkek 13.41 0.26 4.00 0 30 0 27 28 RE 64 Erkek 20.29 0.21 4.00 0 28 0 27 29 Rİ 65 Erkek 10.98 0.39 4.00 4 28 0 27 30 SK 52 Kadın 13.78 0.18 4.00 0 30 0 27 31 SE 68 Kadın 10.80 0.16 4.00 7 27 0 27 32 SK 55 Erkek 9.71 0.11 4.00 0 30 0 27 33 SÇ 50 Kadın 12.38 0.34 4.00 0 30 0 27 34 SY 56 Erkek 15.49 0.33 4.00 0 30 0 27 35 ST 59 Kadın 14.25 0.01 4.00 0 28 0 27 36 SU 58 Erkek 9.05 0.01 4.00 0 30 0 27 37 ŞA 55 Erkek 8.33 0.01 4.00 0 30 0 27 38 TT 56 Erkek 11.25 0.01 4.00 0 30 0 27 39 YG 58 Erkek 12.15 0.01 4.00 0 30 0 27 40 ZY 52 Erkek 5.04 0.27 4.00 0 30 0 27

BOBKT: Blessed oryantasyon bellek konsantrasyon testi, BYTT: Benton yüz tanıma testi, HOM: Homosistein, KDDÖ: Klinik demans derecelendirdirme ölçeği, SÇT: Saat çizme testi, SMMT: Standardize minimental test, TAK:Total antioksidan kapasite.

44

TARTIŞMA

Çalışmamızda motor nöron hastalarında kognitif fonksiyonlar değerlendirildi, homosistein ve TAK düzeyleri saptandı, kognitif fonksiyonlar ile homosistein ve TAK arasındaki ilişki araştırıldı. Hastaların %78’inde kognitif bozukluk saptandı. TAK düzeyleri %78 hastada yüksek bulunurken, homosistein düzeyleri %12.9 hastada yüksek saptandı. Kognitif bozukluk ile TAK ve homosistein arasında ilişki bulunmadı. Yaş ile kognitif testler arasında ilişki gösterildi. Hastalık süresi ve hastalığın başlangıç şekli ile kognitif testler ve biyokimyasal parametreler arasında korelasyon saptanmadı. Bulber başlangıçlı grupta kadın cinsiyetin, üst ekstremite başlangıçlı grupta erkek cinsiyetin hakim olduğu görüldü.

Motor nöron hastalığı, belirgin duysal belirtiler olmaksızın saf bir motor bozukluk olup, ekstraoküler hareket bozuklukları, mesane ve barsak disfonksiyonu olmadan kognitif bozukluğun da eşlik ettiği bir hastalıktır. Kognitif fonksiyonlardaki bozulma motor nöron hastalarında oldukça sık görülen ancak sıklıkla da gözden kaçırılan bir bulgudur. Ayrıca kognitif fonksiyonlardaki bozulma hastalık sürecine olumsuz etkide bulunmaktadır. Yapılan bir çalışmada ALS-FTD hastalarında hastalık süresinin hızlı olduğu ve üç yıl gibi kısa bir süre içinde hastaların solunum yetmezliğinden kaybedildikleri görülmüştür (4). Kognitif fonksiyonlardaki bozulmanın kanıtı hastaların yaklaşık yarısında görülen nöropsikolojik testlerdeki bozulmadır. Ancak FTD şeklindeki ağır demans kliniği motor nöron hastalarında düşük oranlarda görülmektedir (141).

Motor nöron hastalığı ile demans arasındaki ilişki çeşitli çalışmalarda araştırılmıştır. Eskiden motor nöron hastalığının bilişsel fonksiyonları etkilemediği düşünülürdü; ancak, yapılan çalışmalar motor nöron hastalarının yaklaşık %35’inde hafif derecede bilişsel defisit

45

olduğunu ve hastaların %3-5’inde FTD geliştiğini göstermiştir (1). Bazı çalışmalarda ubikutin pozitif tau negatif inklüzyon cisimcikleri tespit edilmiştir (2). Demans gelişen kişilerde (ALS- FTD), bilişsel ve davranış bozuklukları motor belirtilerin gelişiminden 6-12 ay önce ortaya çıkabilmekte, hastalar MNH bulguları olmaksızın ilerleyici bir kişilik, davranış ve lisan bozukluğu ile kliniklere başvurabilmektedirler (3,33-35).

Kişilik, karakter, sosyal iletişim ve yürütücü işlev değişiklikleri ALS-FTD için tipik olup, anterior serebral korteksteki işlev bozukluğunu yansıtmaktadır (4). ALS-FTD hastalarında bellek bozukluğu bildirilse de, hipokampal yapılar nispeten korunduğu bu hastalık kompleksinde bellek bozukluğunun yürütücü işlev defisitine bağlı olduğu düşünülmektedir. Bir zamanlar motor nöron hastalığında nadir olduğu düşünülen FTD ve/veya kognitif fonksiyon bozukluğunun zannedildiğinden daha yüksek oranda olduğuna dair yeterli veriler vardır. Bu gözlemler sonucunda motor nöron hastalığının saf bir motor nöron hastalığından ziyade, motor nöronları primer olarak etkileyen ama non motor sistemleri de etkileme potansiyeline sahip bir hastalık olduğu görüşü benimsenmiştir.

Motor nöron hastalarında kognitif durum değerlendirilirken detaylı ve dikkatli bir tarama yapılmalıdır. Mevcut bulgular; kişilik, davranış, praksi, sözel akıcılık, görsel dikkat ve sözel yargılamanın özel değerlendirilmesini gerektirecek kadar silik olabildiği için kognitif açıdan normal olarak görülen hastalar iyice değerlendirilmelidir. Lisan bozuklukları dizartri ile maskelenebilmektedir. Motor nöron hastalığında kognisyonla ilgili prospektif bir çalışmada hastaların üçte birinin kognitif defisitlere sahip olduğu görülmüştür ve sonraki bir çalışmada ise bulber başlangıçlı motor nöron hastalarının hemen hemen %50’sinde FTD olduğu bildirilmiştir (29,30). Motor nöron hastalarında demans patolojik olarak, frontotemporal lober atrofi, süperfisyal lineer spongiosis, kortikospinal traktuslar ve ön boynuz hücrelerinde dejenerasyon; ubikitin pozitif intranöronal inklüzyonlar; dejenere nöronlarda erimeyen tau pozitif fibriler materyal birikimi ve glial hücrelerde ekstranöronal nöritik iplikler ile karekterizedir. Motor nöron hastalarının önemli bir bölümünde saptanabilen bu son bulgu tau mutasyonları ile kalıtımsal FTD’nin bazı formları arasındaki bilinen bağlantıdan dolayı özel bir öneme sahiptir. Tau hiperfosforilasyonu ve agregasyonu SOD1 gen mutasyonu olan fare modellerinde belirlenmiştir (29,31).

Amiyotrofik lateral skleroz-FTD’li kişilerde en sık bildirilen dil bozukluğu sözel konuşmada mutizme kadar giden ilerleyici azalmadır. Bildirilen diğer değişiklikler perseverasyon, ekolali ve stereotipik ifadelerin kullanılmasıdır. Erken dönemde afazi de gelişebilmektedir. Motor nöron hastalarında görülebilen agrafi her zaman demans veya

46

afazinin bir sonucu olmayıp, bulber başlangıçlı motor nöron hastalarında izole olarak da görülebilen bir bulgudur (84).

Çalışmamızda motor nöron hastalarında kognitif fonksiyonlar detaylı testler ile değerlendirildi. Hastaların dörtte üçünde değişik oranlarda kavrama, planlama, görsel bellek ve yeniden yapılandırma, görsel-mekansal beceriler, motor planlama ve yönetim, sayısal bilgi, soyut düşünme, konsantrasyon, engellenmeye karşı tolerans becerilerinde bozukluk gözlendi. Çalışmamızda çok sayıda testin kullanılmış olması, kognitif bozukluğun varlığını tespit etmenin de ötesinde, kognitif bozukluğun niteliğini ortaya koymada etkili olmuştur. Ayrıca yaş ile kognitif testler arasında korelasyon saptandı. Yaşın kognitif fonksiyonlar üzerine olan olumsuz etkileri bilinmektedir. Sağlıklı yetişkinlerde yaşın artması ile kognitif fonksiyonlar bozulabildiğinden ileri yaşlardaki motor nöron hastalarındaki kognitif bozulmanın MNH ve yaş ilişkisini ayırt etmede güçlük yaşanabilir. Ayrıca komorbid hastalıklar ve depresyon motor nöron hastalarında kognisyonu etkileyebilmektedir. Hastalar çalışmaya dahil edilmeden önce depresyon ölçeği kullanılarak depresyon varlığı araştırılmış, depresyon saptanan olgular çalışmaya dahil edilmemişlerdir. Ayrıca hastalar komorbid durumlar açısından titizlikle elenmişlerdir. Bu nedenle çalışmamıza komorbid durumların ve depresyonun etkisi olmadığını düşünmekteyiz. Ayrıca hasta grubu yaş ortalaması elli yedi olup, hasta grubunun nispeten genç hastalardan oluşması nedeniyle kognitif bozukluğun motor nöron hastalığına bağlı olarak geliştiği düşünüldü. Saptanan kognitif bozukluk ile hastalık süresi arasında korelasyon saptanmadı. Literatürle uyumlu olarak, bulber başlangıçlı olan hastaların önemli bir bölümü kadın hasta olup, bulber başlangıçlı hastaların tümünde kognitif bozukluk mevcuttu. Üst ekstremite başlangıçlı grupta kognitif testlerdeki bozukluğun alt ekstremite başlangıçlı gruba kıyasla daha yüksek olduğu görüldü.

Motor nöron hastalığı patogenezinde homosistein ve total antioksidan kapasitenin rolü çeşitli çalışmalarda araştırılmıştır. Gerek in vitro ve gerekse de in vivo çalışmalarda homosisteinin motor nöron hastalığı patogenezinde rol oynadığı gösterilmiştir. Serbest radikallerin çoğunun MNH patogenezindeki ve ilerlemesindeki rolü her zaman tartışılmış, ancak geniş çapta araştırılmamıştır. Homosistein seviyelerindeki artış motor nöronlarda oksidatif strese neden olmakta bu şekilde hastalık gelişimine katkıda bulunmaktadır. Motor nöron hastalığında motor nöronlar sitotoksik hasarlara karşı hassas olup, homosistein motor nöron ölümünde tetikleyici rol oynamakta bu da yaşlılıkta MNH ile sonuçlanmaktadır (92). Spinal motor nöronların dejenerasyonunu harekete geçirmek için, farelere subdural olarak glutamatın bir analoğu olan homosisteik asit enjekte edilmiş ve birkaç saatlik ölçümler

47

sonucunda motor nöronlarda ciddi harabiyet başladığı görülmüştür (93). Yapılan başka bir çalışmada yüksek kan homosistein düzeyi ile motor nöron hastalığının başlangıç şekli ve hastalık ilerleme hızı arasında ilişki bulunmuştur (94). Plazma ve beyin omurilik sıvısında yüksek homosistein düzeyleri Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı gibi bazı nörodejeneratif hastalıkların yanı sıra motor nöron hastalığında da tespit edilmiştir. Ayrıca motor nöron hastalarında homosistein düzeyleri ile hastanın yaşı arasında korelasyon saptanmıştır (94,95).

Motor nöron hastalığı patogenezinde rol oynayan ve bu hastalarda serum ve beyin omurilik sıvısında yüksek düzeylerde saptanan homosistein ayrıca vasküler endotel hücrelerinde hasara yol açarak nöronal hasar gelişimini kolaylaştırır ve bu mekanizmalar ile kognitif disfonksiyona neden olur (131,132). Homosistein vasküler sistem üzerine olumsuz etkilerini nitrik oksit sentezini inhibe ederek, oksidatif stresi arttırarak, pro-inflamatuar faktörleri aktive ederek yapmaktadır (133,134). Homosisteinin serebral mikrovasküler yapıları etkileyerek kognitif kötüleşmeye yol açabilmekte, ayrıca hipokampal ve kortikal nöronlar üzerine direk toksik etkide bulunabilmektedir (135,136). Homosisteinin kognitif fonksiyonlar üzerine olan etkileri nöro-davranışsal testler kullanılarak incelenmiş, basit motor hareket, psikomotor hız, göz-el koordinasyonu, el becerisi, verbal hafıza ve öğrenme ile ilgili skorlardaki düşüklük bulunmuş, düşük skorlar ile yüksek plazma homosistein düzeyleri arasında güçlü ilişki bulunmuştur (136). Bununla birlikte homosistein seviyelerinin kognitif bozukluk üzerine etkili olmadığını gösteren çalışmalar da bulunmaktadır (97-99). Çalışmamızda hasta grubunda kan homosistein düzeyleri yüksek bulundu. Kan homosistein düzeyi ile TAK, yaş, cinsiyet, hastalık süresi, hastalığın başlangıç şekli ve kognitif testler arasında ilişki bulunmadı.

İnsan plazmasında bulunan antioksidanların sinerjistik etkisi serbest radikal ataklarına karşı tek başına herhangi bir antioksidandan daha fazla koruyucu etki sağlamaktadır. Bu yüzden biyolojik sıvılarda TAK’ı incelemeye büyük ilgi oluşmuştur (137,138). Oksidatif stres motor nöron hastalığının etyopatogenezinde önemli rol oynamaktadır. Motor nöron hastalarında TAK seviyesindeki artış serbest radikal toksisiteye karşı olan endojen koruma mekanizmasının bir sonucudur. Ancak yapılan çalışmalarda motor nöron hastalarındaki yüksek serum TAK düzeyi ile hastalığın süresi, başlangıç şekli, klinik durumu arasında ilişki bulunmamıştır (139,140). Kognitif fonksiyonlar ile TAK arasındaki ilişki araştırılmış, kognitif disfonksiyonu bulunan olgularda TAK düşük bulunmuş, TAK’ı arttırmaya yönelik girişimlerin kognitif fonksiyonlar üzerine olumlu etkide bulunabileceği iddia edilmiştir

48

(108,109). Ancak TAK ve kognitif disfonksiyon arasında ilişki bulunmadığını gösteren çalışmalar da mevcuttur (113). Ayrıca homosistein ile TAK arasındaki etkileşim incelenmiş, plazma homosistein düzeyindeki artışın oksidatif stres oluşumunu arttırarak hidrojen peroksit oluşumunda artmaya ve en önemli antioksidan enzimlerden süperoksit dismutaz, glutatyon peroksidaz ve katalaz aktivitesinin azalmasına neden olduğu gösterilmiştir. Aynı zamanda oksidatif stres ve hiperhomosisteinemi arasındaki ilişki artmış lipid peroksidasyonuyla doğrulanmış, okside homosisteinin lipid peroksidasyonunu arttırdığı gösterilmiştir (114,115). Çalışmamızda hasta grubunda TAK artmış bulundu. Yüksek TAK düzeyi ile homosistein, yaş, cinsiyet, hastalık süresi, hastalığın başlangıç şekli ve kognitif testler arasında ilişki bulunmadı. TAK düzeyleri %78.1 hastada yüksek bulunurken, homosistein düzeyleri %12.9 hastada yüksek saptandı. TAK seviyelerinin homosistein seviyelerinden yüksek olması nedeniyle hasta grubumuzda patogenezde TAK’ın daha önemli rol oynadığını düşünmekteyiz. Motor nöron hastalarında antioksidan tedavi halen araştırma konusudur. Bazı antioksidanların hayvan modellerinde yararlı etkileri görüldüğü halde, insan çalışmalarında hayal kırıklığıyla sonuçlanmıştır (106). Çalışmamızda bulduğumuz sonucun antioksidan tedavinin motor nöron hastalarında öneminin bir kez daha vurgulandığını düşünmekteyiz.

Sonuç olarak çalışmamızda hasta grubunda hem homosistein hem de TAK düzeyleri yüksek bulunmuş, TAK düzeylerinin homosistein düzeylerinden daha yüksek olduğu dikati çekmiştir. Yine hasta grubunda oldukça önemli oranda kognitif bozukluk tespit edilmiştir. Çalışmada kullandığımız testlerin hepsinde oldukça anlamlı bozukluk saptanmıştır. Kullandığımız testlerin çeşitliliği motor nöron hastalatında kognitif tutulumun belirli alanlara sınırlı olmayıp, oldukça yaygın bir kognitif etkilenmenin varlığını göstermede yardımcı olmıştur. Ancak kognitif testler ile homosistein ve TAK arasında korelasyon görülmemiştir. Vaka sayısının daha fazla olduğu çalışmalarda patogenezde rol oynayan faktörler ile kognitif testler arasındaki ilişkinin daha net ortaya konacağını düşünmekteyiz.

49

SONUÇLAR

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji kliniğinde motor nöron hastalığı tanısı alan 32 hasta ve 40 sağlıklı bireyle yapılan çalışmada kognitif fonksiyonlar değerlendirildi, kognitif fonksiyonlar ile homosistein ve total antioksidan kapasite arasındaki ilişki araştırıldı. Yapılan bu çalışmada;

1- Motor nöron hastalarında kan homosistein düzeyi yüksek bulundu. Kan homosistein düzeyi ile TAK, yaş, cinsiyet, hastalık süresi, hastalığın başlangıç şekli ve kognitif testler arasında ilişki bulunmadı.

2- Motor nöron hastalarında total antioksidan kapasite yüksek olarak saptandı. TAK düzeyi ile homosistein, yaş, cinsiyet, hastalık süresi, hastalığın başlangıç şekli ve kognitif testler arasında ilişki bulunmadı.

3- Standardize mini mental test değerleri motor nöron hastalarında düşük bulundu. Standardize mini mental test ile yaş (r= -506, p=0.014), saat çizme testi (r=845, p<0.0001), klinik demans derecelendirme ölçeği (r= -703, p<0.0001), Benton yüz tanıma testi (r=932, p<0.0001), Blessed oryantasyon bellek konsantrasyon testi (r= -709, p<0.0001) arasında korelasyon tespit edildi.

5- Motor nöron hastalarında saat çizme testi değerleri düşük bulundu. Saat çizme testi ile yaş (r= -502, p=0.017), standardize minimental test (r=845, p<0.0001), klinik demans derecelendirme ölçeği (r= -701, p<0.0001), Benton yüz tanıma testi (r=658, p=0.001), Blessed oryantasyon bellek konsantrasyon testi (r= -642, p=0.001) arasında korelasyon bulundu.

6- Klinik demans derecelendirme ölçeği motor nöron hastalarında yüksek bulundu. Klinik demans derecelendirme ölçeği ile saat çizme testi (r= -701, p<0.0001), Blessed

50

oryantasyon bellek konsantrasyon testi (r=630, p=0.002), Benton yüz tanıma testi (r= -559, p=0.007), standardize mini mental test (r= -703, p<0.0001) arasında korelasyon saptandı.

7- Motor nöron hastalarında Benton yüz tanıma testi değerleri düşük bulundu. Benton yüz tanıma testi ile standardize mini mental test (r= 932, p<0.0001), saat çizme testi (r= 658, p=0.001), Blessed oryantasyon bellek konsantrasyon testi (r= -615, p=0.002), klinik demans derecelendirme ölçeği (r= -559, p=0.007) arasında korelasyon saptandı.

8- Motor nöron hastalarında Blessed oryantasyon bellek konsantrasyon testi değerleri yüksek bulundu. Blessed oryantasyon bellek konsantrasyon testi ile standardize mini mental test (r= -709, p<0.0001), saat çizme testi (r= -642, p=0.001), klinik demans derecelendirme ölçeği (r= 630, p=0.002), Benton yüz tanıma testi (r= -615, p=0.002) arasında korelasyon saptandı.

9- Motor nöron hastalarında yaş ile saat çizme testi (r= -502, p=0.017) ve standardize mini mental test (r= -516, p=0.014) arasında korelasyon bulundu.

10- Hastalık süresi ile kognitif testler ve biyokimyasal parametreler arasında korelasyon saptanmadı.

11- Hastalar başlangıç şekline göre gruplara ayrıldı. Hastaların %46.87’si üst, %34.38’i alt, %18.75’i bulber başlangıçlıydı.

12- Bulber başlangıçlı grupta kadın cinsiyetin, üst ekstremite başlangıçlı grupta erkek cinsiyetin hakim olduğu saptandı (p=0.009).

13- Hastaların %78’inde (17/22) kognitif bozukluk saptandı. Hastaların %22’sinde (5/22) kognitif testlerin tümü normal olarak bulundu. Kognitif bozukluk saptanmayan 5 hastanın 1 tanesi kadın, 4 tanesi erkek hasta olup, bir hasta üst ekstremite, 4 hasta da alt ekstremite başlangıçlı motor nöron hastasıydı.

14- Bulber başlangıçlı hastaların tümünde kognitif testlerde bozukluk saptanmış olup, hastaların %83.3’ü kadındır. Üst ekstremite başlangıçlı hastaların %93.3’ünde kognitif bozukluk saptanmış olup, bu gruptaki hastaların %86.6’sı erkektir. Alt ekstremite başlangıçlı

Benzer Belgeler