• Sonuç bulunamadı

KİRALAYANIN, KİRACININ ZİLYETLİĞİNDEKİ MALIN MÜLKİYETİNİ

C. KİRACININ AYIPTAN DOĞAN HAKLARI:

VII. KİRALAYANIN, KİRACININ ZİLYETLİĞİNDEKİ MALIN MÜLKİYETİNİ

FFFK. m. 23’de belirtildiği üzere, finansal kiralama konusu malın mülkiyeti kiralayana aittir. Kiralananın mülkiyetinin kiralayana ait olmasının tek amacı, bu malın kiralayanın sağlamış olduğu finansal fonlamaya teminat oluşturmasıdır. Dolayısıyla, kiralayanın, kiralanan maldaki tasarruf yetkisi de ancak bu çerçeve ile sınırlı olduğu için sözleşme süresince malı üçüncü bir kişiye devredemez, mal üzerinde sınırlı ayni hak kuramaz. Aksi halde kiralayan, bir yandan böyle bir devirle mülkiyetin teminat amacını ihlal ederken, diğer yandan da , kiracının yararlanma ve kullanma hakkını ihlal etmiş olur306.

FFFK. m. 27 ‘ye göre sözleşmede aksi açıkça kararlaştırılmadığı takdirde, kiralayan kiralanan malın mülkiyetini üçüncü bir kişiye devredemez. Ancak, bu hüküm emredici bir hüküm olmadığı için taraflar bunun aksini kararlaştırılabilirler. Ne var ki, böyle bir halde

de kiralayan kiralananı yalız başka bir finansal kiralama şirketine devredebilir307. Bazı

yazarlar, bu devrin yalnız başka bir finansal kiralama şirketine yapılabileceği görüşüne katılmamaktadırlar. Yazarlara göre; “Kiralama konusunu devren iktisap ederek FFFK. m.27 c.2 gereği kiralayan sıfatı kazanan üçüncü kişinin mutlaka bir finansal kiralama şirketi olacağı hakkında kanunda bir hüküm yoktur; hatta maddenin gerek kenar başlığında gerek metninde sadece kiralananı devralan üçüncü kişiden söz edilmektedir. O halde FFFK m. 27 c.2’nin uygulandığı durumlarda “finansal kiralama şirketi” şeklinde hukuki niteliğe sahip olmayan ve “finansal kiralama işlemleri yapma izni” bulunmayan bir kişi, kanun hükmü gereği olarak finansal kiralama sözleşmesinde kiralayan olabileceği izlenimi doğmaktadır. Bu sonuç kanuna karşı hile yoluyla düzenlemenin boşa çıkarılmasına yol açabilecektir. Bu sebeple FFFK. m.27’de “finansal kiralama konusu malı” devralan üçüncü kişinin de mutlaka bir “finansal kiralama şirketi” olması gerektiği öngörülmeydi. Diğer taraftan FFFK. m.27.c.2 hükmü bulunmasaydı bile, finansal kiralama sözleşmesinin geçerliliği için kurucu bir fonksiyonu bulunduğunu tespit ettiğimiz

306 ALTOP, Leasing, s.174; KOCAAĞA, s.119.

307 ALTOP, Leasing, s.174; EREN, Özel Hükümler, s.471;KOCAAĞA, s.119; REİSOĞLU, s.59;

91

“sözleşmenin tescili ya da şerhi “ gerektiğini öngören FFFK. m.22’ye göre, tescil veya şerhin etkisinin iki yanlılaştırılması sureti ile tescil veya şerhten sonra kiralama şirketinin mülkiyet hakkını kiracıdan iyi niyetle ayni hak iktisap etme durumunda olan üçüncü kişilere karşı ileri sürebilmesi gibi kiracının da, sözleşme gereği sahip olduğu alacak hakkını kiralananın yeni maliklerine karşı ileri sürebileceği hükmü getirilebilinirdi ve bu düzenleme, bu durumda gerek Medeni Kanun ve gerek Borçlar Kanunu hükümleriyle paralellik gösterirdi. Bu açıdan da FFFK. m.27 düzenlemesini eleştirilebilir bulmaktayız”308. Biz bu görüşe katılma imkânı bulamıyoruz. Çünkü FFFK. m. 3/I- d’de kiralayanın ya katılım, kalkınma veya yatırım bankaları gibi banka ya da finansal kiralama şirketi olabileceği öngörülmüştür. Dolayısıyla, kiralayanın bu maddede sayılanlar dışında herhangi bir kimse değil, yalnız bu tanımı karşılayacak bir banka veya finansal kiralama şirketi olması gerekir. Ayrıca aşağıda açıklanacağı üzere madde gerekçesinde üçüncü kişinin mutlaka bir banka veya finansal kiralama şirketi olması gerektiği de açıkça belirtilmiştir. Öte yandan biz, sözleşmenin sözleşmeye konu hakkın ilgisine göre tescil veya şerhinin etkisini, kurucu değil, açıklayıcı ve koruyucu olarak nitelendirdiğimiz için bu eleştirilere de katılamıyoruz.

FFFK. m.27’nin gerekçesinde ayrıca, kiralananın mülkiyetinin devriyle birlikte, devredenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin de devralana geçeceği hükme bağlanmıştır. Devralanın, devredenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinden de sorumlu olacağı ifadesi, mülkiyetin devri ile birlikte sözleşmenin de devredilmiş olacağı sonucunu içermektedir. Böylece kiralananın mülkiyetinin diğer bir finansal kiralama şirketine devri halinde, sözleşmenin de devredildiği kabul edilerek; sözleşmenin diğer şartları geçerliliğini aynen korumaya devam edecektir. Kuşkusuz taraflar anlaşarak

sözleşme şartlarında değişiklik yapabilirler309.

Devrin kiracıya karşı geçerli olması için onun haberdar edilmesi gerekir. Devrin kiracıya bildirilme zorunluluğu, devir dolayısıyla kiracının zarara uğramaması, özellikle

kiralama bedelini iki defa ödeme tehlikesinden korunması amacını gütmektedir310. Bu

308 YAVUZ/ACAR/ÖZEN, s.802.

309 Madde gerekçesi; ALTOP, Leasing, s.174; KOCAAĞA, s.120; REİSOĞLU, s.59.

92

nedenle, devrin geçerliliği kiracının onayına bağlı değildir (FFFK. m.27)311. Ancak,

kanunda kiracının haberdar edilmesinin ne şekilde yapılacağına dair bir düzenleme öngörülmemiştir. Dolayısıyla, kiracının, devrin gerçekleştiğini haricen başka kaynaklardan öğrenmesi de, devrin ona karşı geçerli olması için yeterli sayılmalıdır. İleride doğabilecek

ihtilafları önlemek açısından kiracının yazılı olarak haberdar edilmesi önerilebilir312.

Devir yasağının tescil veya şerh işlemlerinin gerçekleştirildiği tipik finansal kiralama sözleşmeleri düşünülerek öngörüldüğü, bu nedenle de kiralanan malı devralan yeni malikin, ancak gerekli tescil veya şerh işlemlerinin yapıldığı sözleşmelerde, sözleşme hükümlerine uymak zorunda olacağı ifade edilmiştir. Gerekli tescil veya şerh işlemlerinin gerçekleştirilmediği finansal kiralama sözleşmelerinde ise, kiralanan malı devralan kişinin, sözleşmeden haberdar olmaması ihtimali bulunmaktadır. Bu durumda, yeni malikin, varlığından haberdar olmadığı veya haber alma imkânının bulunmadığı bir sözleşmeyle bağlı olmasının kabulü hukuk sistemiyle bağdaşamaz. Çünkü,bu takdirde kiracı, yeni malikin talebi üzerine, ana sözleşmedeki sürenin dolmasından önce, kiralanan malı yeni malike vermek zorunda kalacak, ancak kiralayanın sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle sözleşmeyi FFFK. m.31’e göre feshedebilecek ve uğradığı zararın tazminini de

kiralayandan talep edebilecektir313.

§ 11. KİRACININ BORÇLARI

Kanun’un amacı, düzenleniş biçimi ve finansal kiralama sözleşmesinin özellikleri dikkate alındığında, kiracının borçları aşağıdaki şekilde sıralanabilir. Bunlar 1-Finansal kiralama bedelini ödeme borcu (FFFK. m. 20),2-Kiralananı sözleşmede öngörülen tahsis amacına uygun olarak itinayla kullanma borcu (FFFK. m. 24/2), 3-Kiralananın her türlü bakımını yapma , korunmasını sağlama ve giderlerini karşılama borcu (FFFK. m.24/3), 4- Kiralananın sigorta primlerini ödeme borcu (FFFK. m.24/4) 5- Sözleşme süresi içinde kiralananın hasar ver ziyaına katlanma, malın hasar ve ziyaında sigorta miktarının

YAVUZ/ACAR/ÖZEN, s.788.

311 ALTOP, Leasing, s. 175; EREN, Özel Hükümler, s.471. 312 EREN, Özel Hükümler, s.471.

93

karşılanmayan kısmını karşılama borcu (FFFK. m.24/5), 6- Kiralananı kiralayanın yazılı izni olmadan üçüncü kişiye devretmeme borcu (FFFK. m.26) ve nihayet 7- Sözleşme süresi sonunda kiralananın kiracı tarafından satın alınması kararlaştırılmamış veya kararlaştırılmış olmasına rağmen kiracının bu hakkını kullanmak istememesi halinde onu

kiralayana iade etme borcudur (FFFK. m.23, m.32)314.