• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM II KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.1. Kavramsal Çerçeve

2.1.8. Kalite Fonksiyon Göçerimi

2.1.8.7. KFG ve Ürün Geliştirme Süreci

KFG sadece ürün planlamasının ilk aşamasında kullanılabilirken, tasarım ya da işletme sahalarında da kullanılabilmektedir. Ayrıca organize ürün planlaması ve hizmetlerin ya da satış konularının incelenmesinde de uygulanabilir.

Ürün geliştirme işlemlerinin büyük bölümü müşterinin tanımlanması aşaması ile başlar. Hedef pazar belirlenir; müşterilerin istek ve ihtiyaçlarını tespit etmeye yönelik çalışmalar yapılır. Pazar araştırması, genel ürünler, pazarlama stratejileri, rakip ürünler değerlendirilir. Ürün tasarım ve üretim aşamaları firmaların kendi bünyesinde bilinmektedir. En iyi düşünce seçildikten sonra, ürün tasarımı başlatılabilir. Tasarımlar son şeklini aldıktan sonra ise üretime geçilir. KFG bu aşamalardan herhangi birinde ya da tümünün planlanmasında kullanılabilir (Taş; 2006, s.12).

2.1.8.8. KFG Uygulama Süreci

KFG’nin temeli ürün geliştirme ve üretimin her aşaması için tüketici ihtiyaçlarının; NELER’in uygun teknik ihtiyaçlara; NASILLAR’a dönüştürülmesidir. Bu süreç kalite evi olarak adlandırılan matrisle yürütülür. Dört aşamadan oluşan bu sürecin ilk aşaması 0 ile gösterilmektedir. Bu aşamada KFG uygulaması için hazırlıklar yapılır. Ardından KFG sürecinin uygulamasına geçilir (Arı; 2006, s.35).

Aşama 0: Planlama

Aşama 1: “Tüketici Sesi”nin Toplanması Aşama 2: Kalite Evinin Oluşturulması

Aşama 3: Sonuçların Analizi ve Yorumlanması

Aşama 0 : Planlama

Planlamada projenin hedefleri, zaman ve bütçe kısıtları, zaman çizelgeleri, malzeme kullanımı, çalışma ekibi gibi bir proje içinde bulunması gereken tüm kanıtlar bulunmalıdır. Planlama aşamasında aşağıdaki sorulara yanıt aranmalıdır;

- Örgütsel desteğin sağlanması

Örgütsel destek, yönetimin desteği, fonksiyonel destek ve KFG teknik desteğinden oluşmaktadır.

Yönetimin Desteği : Örgütün üst yönetiminin projenin tamamlanması için gerekli olan maddi desteğin sağlanması, süre verilmesi, müşteri isteklerinin toplanması, KFG kolaylaştırıcısının belirlenmesi, takım oluşturulması ve sonuca ulaşana kadar gerekli şartların oluşturulmasını kapsamaktadır.

Fonksiyonel Destek : KFG takımına katılacak departmanların (satın alma, üretim, kalite güvence satış, hizmet, eğitim, pazarlama, finans) gerektiği sürece takımı desteklemesini kapsamaktadır.

Teknik Destek : KFG projesindeki her bir takım üyesinin KFG prensiplerini bilmeleri gerektiğini ifade etmektedir. Takımı yönlendirebilmek için KFG kolaylaştırıcısının, KFG’nin farklı uygulamalarını, seçenekleri ve elemanlarını biliyor olması gerekliliğini ifade etmektedir.

- Amaçların belirlenmesi

İşletmelerin öncelik vermek isteyebileceği amaçlar bulunmaktadır; müşteri istek ve gereksinimlerinin anlaşılması, kalite ve işletme hedeflerinin belirlenmesi, hızlı ürün planlama, projede geri dönüşler olması riskinin en aza düşürülmesi amaçlardır (Mirmahmutoğulları; 2007, s.40).

- Tüketicilerin belirlenmesi

Hedef müşteri grubunu seçebilmek için öncelikle tüm müşterilerin bir listesi oluşturulmalıdır. Müşteriler; Nihai müşteriler (Son kullanıcı), Ara müşteriler (toptancı ve perakendeciler) ve İçse müşteriler (Tedarikçiler) olarak üç grupta incelenmektedir. Genellikle müşteriler bu üç grupta incelenir, ancak firmanın dikkate alması gereken bir de dördüncü grubu oluşturan potansiyel müşteriler bulunmaktadır. Firma kendi müşterilerinin ihtiyaçlarının yanı sıra, dördüncü gruptakilerin niçin rakip ürünü tercih ettiklerini de bilgilerine eklerse yeni ürün tasarımında fayda sağlayacaktır (Arı;2006, s.38).

- Zaman Ufkunun belirlenmesi

Tüm projelerde olduğu gibi KFG çalışmasının uygulamasından önce uygulama sürelerinin sınırlandırılması projenin çalışanlarının sınırları çizmelerinde yardımcı olacaktır.

- Ürüne karar verilmesi

Takımın amaçlara ulaşılabilmesi için, ürünün detaylı tasarımını mümkün olduğunca ertelemesi gerekmektedir. Böylelikle amaçlara ulaşmada gerekli çözümlere ulaşma kolaylaşır, detaylı tasarımın kısıtlamalarından kurtulmuş olunur.

- KFG takımının kurulması

Takımı oluşturacak kişiler planlama aşamasından itibaren takımda yer almalı ve KFG çalışmasına güdülenmelidir. KFG konusunda deneyimli kişilerden oluşmalı, geliştirilecek ürünü benimsemeli ve ürün hakkında gerekli tüm bilgilere sahip olmalıdır. İdeal bir KFG takımında fonksiyonel grupların her birinin temsilcisi bulunmalıdır. Bir KFG takımının sayısı 3 – 7 arasında olmalı, mümkünse karar almayı kolaylaştırması bakımından tek sayıda üyeye sahip olmalıdır (Arı;2006, s.40).

- KFG uygulama çizelgesinin hazırlanması

KFG süreci, karmaşık bir proje gibi planlanmalı ve düzenlenmelidir. Takım liderinin amaçlarına göre oluşturulacak matris sayısı tespit edilmeli, diğer faaliyetler de detaylı bir şekilde sıralanmalıdır. Ayrıca, elde olmayan nedenlerle sapmalar olabilmektedir.

- Gerekli malzeme ve tesisin hazırlanması

Konsantrasyonu artırmak amacıyla genellikle KFG çalışmasının yapılacağı yer normal çalışma ortamından farklı bir yer olmalıdır. Ancak gerekli tüm dokümanlara ihtiyaç halinde ulaşılabilmesi sağlanmalıdır (Arı; 2006, s. 41).

Aşama 1: Tüketici İhtiyaçlarının Belirlenmesi

Müşteri beklentileri, müşterinin ürüne ya da hizmete ilişkin istekleridir ve bu isteklerini kendi kelimeleri ile ifade etmeleri önem taşımaktadır. Daha sonraki aşamaların tümü bu ihtiyaçlara göre oluşturulacaktır. Müşterilerin beklentileri, istekleri ve algılamadığı ihtiyaçlarına “müşteri sesi” adı verilmektedir. Müşteri ihtiyaçlarının belirlenmesinde aşağıdaki kaynaklardan yararlanılmaktadır;

 Odak grubu çalışmaları

 İlgili kişilerin görüşlerinin alınması  Müşterilerle yüz yüze görüşme  Müşteri şikâyetleri

 Pazar araştırmaları

 Müşteri tatmin araştırmaları

 Sergi ve fuardaki yorumlar (Güllü, Ulcay; 2002, s.74).

İşletmenin başarılı olabilmesi için tüketici gereksinimlerinin yanında, müşteri tatminini ne derecede etkilediğini bilmesi gerekmektedir. Müşterilerin bazı ihtiyaçları diğerlerinden daha fazla önemlidir. İhtiyaçların önceliklendirilmesi KFG takımına, bir ihtiyacın tatmininin maliyeti ve müşteriye sağladığı fayda konusunda yardımcı olmaktadır.

Müşterilerin önem sıralaması, düşüncelerinin her birine atfettiği nisbi önemin ölçüsünü göstermektedir. Müşteri ihtiyaçlarının ağırlıklandırılması, müşteri gereksinimleri ile ilgili sayısal değerlendirmelere olanak tanımaktadır. Gereksinimin müşteri için ne derecede önemli olduğunu göstermektedir. Bu bilgiler hangi müşteri düşüncelerinin şirket için öncelikli olarak ele alınması gerektiğinin belirlenmesi amacıyla incelenir (Arı; 2006, s.50).

Aşama 2: Kalite Evi’nin Oluşturulması

KFG takımınca oluşturulan temel yapıdır. Tüketici istekleriyle ve bunları karşılamaya yönelik olarak belirlenen kalite karakteristiklerini ilişkilendirmeye, ürün özelliklerine dayalı olarak karşılaştırmaya, kalite karakteristiklerini objektif ölçülere dayalı olarak karşılaştırmaya ve aralarındaki olumlu ya da olumsuz bağıntıları beliremeye yarayan bir matrisler setidir (Arıcan; 2006). Kalite evi matrisi, pazar araştırmaları ve kıyaslama verilerinden elde edilen müşteri isteklerini, yeni ürün tasarımıyla karşılanacak makul sayıda önceliklendirilmiş mühendislik hedeflerine dönüştürmek amacıyla KFG takımı tarafından yürütülür(Mirmahmutoğulları; 2007, s.45).

Kalite evi 2 ana bölüm ve bu bölümlere bağlı 6 bölümden oluşmaktadır (Yıldız; Baran, 2011);

1. Tüketici İstekleri:

Bu aşamada daha önce “müşterinin sesi” aşamasında toplanan ve sınıflandırılan müşteri isteklerinin kalite evine aktarıldığı kısımdır. Proje öncesinde yapılan literatür taraması, incelenen araştırmalar ve yapılan anket sonucunda bu istekler elde edilebilmektedir (Tatar; 2007, s. 30). Belirlenen müşteri istekleri kalite evinin “NE”ler kısmına yazılır. Bunlar KFG sürecinde “NE” gerçekleştirileceğini göstermektedir (Suliyev,2007, s.57).

2. Tüketici Önem Düzeyleri:

Müşteri ihtiyaçlarının ne derecede önemli olduğu ve bu ihtiyaçların ne derecede önemli olduklarının belirlenmesinde kullanılan matristir. Karar verme tekniklerinden yaralanılarak elde edilen sonuçlar bu kısımda kullanılmaktadır. Önem derecesine göre yapılan puanlama bu sütuna eklenmektedir (Yıldız, Baran; 2011, s.62).

3. Teknik Gereksinimler:

Teknik ihtiyaçlar ölçülebilir ve müşterinin sesi ile doğrudan ilişkili olma özelliğini taşımaktadır. Teknik ihtiyaçlar belirlenirken üretimi yapan firmanın kendi teknik imkânları da göz önüne alınmalıdır. Teknik ihtiyaçların sayısı matrisin sütun sayısını belirlemektedir. Fazla sayıda teknik ihtiyaç olması, teknik verileri geliştirmek için gerek duyulan test sayısını ve alınması gereken kararları arttırmakta ve karışıklığa neden olmaktadır (Güllü,Ulcay;2002).

4. Korelasyon:

Kalite evinin adını almasında etkili olan çatı matrisi, müşteri isteklerini karşılamak amacıyla belirlenmiş olan teknik kriterler arasındaki olumlu ya da olumsuz etkileşimleri göstermekte kullanılmaktadır (Vurmaz; 2009 ,s.34). Her bir teknik gereksinimin birbiriyle olan pozitif ya da negatif ilişkisinin gösterildiği bölümdür. Korelasyon matrisi fiziksel çelişkileri ortadan kaldırarak teknik gereksinimlerin belirlenmesi işini kolaylaştırmaktadır. Teknik gereksinimler arasında doğal olarak bir takım ilişkiler bulunmaktadır. Bir teknik gereksinim geliştirilirken başka bir teknik gereksinim olumlu ya da olumsuz etkilenebilmektedir. (Yıldız, Baran; 2011, s.62).

5. İlişki Matrisinin Oluşturulması

İlişki matrisi müşteri gereksinimleri ile teknik cevaplar arası ilişkilerin incelendiği bölümdür. KFG takımı ilk teknik gereksinimden başlayarak her bir teknik gereksinimi tek tek ele alıp, müşteri istek ve gereksinimi ile olan ilişkilerinin inceleyecektir. Bunun sonucunda her bir teknik cevapta istenen yönde sağlanan bir gelişmenin, müşteri gereksinimlerinin karşılanmasında etki oluşturacağı belirlenecektir. İlişki matrisi içinde yer alan her bir hücreye kendisine karşılık gelen teknik gereksinim ve müşteri gereksinimleri arasındaki ilişkiyi ifade eden semboller yerleştirilecektir (Tatar; 2007, s.31). İlişkiler; kuvvetli ilişki, orta düzeyde ilişki ve zayıf ilişki olmak üzere üç seviyelidir. Bu ilişki seviyelerini ifade etmek için semboller kullanılır. İlişki düzeylerini belirlemek için, KFG takımı her sütunu inceleyerek “söz konusu müşteri gereksinim ve isteklerini karşılamak için bu teknik gereksinim üzerinde çalışacak mıyız?” sorusuna yanıt aranmaktadır. Her bir teknik gereksinim için müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkaracak, müşterinin isteği doğrultusunda bir gelişim yönü bulunmaktadır. Gelişim yönünü belirleyen semboller, matriste teknik gereksinimlerin üst kısmına yerleştirilmektedir. Böylelikle teknik gereksinimler arasındaki ortak ilişkiler rahatlıkla incelenebilmektedir (Arıcan; 2006, s. 144). Aşağıda KFG matrisinde kullanılan semboller ve anlamları gösterilmiştir;

Şekil 6: KFG Matrisinde Kullanılan Şekiller ve Anlamları

6. Planlama Matrisi:

Müşteri şikayetleri ve rekabete yönelik değerlendirmeleri içeren bölümdür. Kritik süreçlerin belirlenmesi ve planlanmasında yol göstericidir. Bu matris her bir müşteri gereksinimi ile ilgili sayısal veriler içermektedir.

Planlama matrisinde bulunan “satış noktası” sütununda, satırlarda bulunan müşteri isteklerindeki artışın satışlarda meydana getireceği artışları göstermektedir.

Yine planlama matrisinde yer alan yüzde önem derecesi sütunu, her bir müşteri isteği önem puanının, önem puanı sütununa bölünmesi ile elde edilmektedir. Bu da müşteri isteklerinin yüzde önemlerinin hesaplanmasını sağlamaktadır. Yüzde önem dereceleri müşteri düşünceleri ve müşteri isteklerinin firma açısından taşıdığı değer dikkate alarak hesaplanmaktadır. Önem derecesi matrise ağırlık faktörü ve belirli istatistiksel sonuçları etkileyen katsayı olarak hizmet eder; sayı düşük ise önem derecesi az, yüksek ise önem derecesinin yüksek olduğunu gösterir (Yıldız, Baran; 2011, s. 63).

7. Teknik Tanımlayıcılar:

Belirlenen müşteri isteklerinin nasıl yapılabileceğini gösteren teknik özellikleri ifade eden kısmıdır. Her bir teknik gereksinim için tanımlayıcı ve KFG takımının işletmenin mevcut durumuna göre belirlediği hedef değer belirlenmektedir. Müşterinin düşünceleri bu bölümde teknik terimlere dönüşmektedir.

8. Gerçek ve Hedef Değerler(Teknik Kıyaslamalar):

Bu aşamada mevcut ürünün rekabet değerlendirmesi için teknik detaylar incelenmektedir. Teknik değerlendirmeler kalite evinin altında bir blok halinde gösterilmektedir. Değerlendirmeler teknik özelliklerine göre 1’den 5’e kadar değerlendirilmektedir. Teknik kıyaslamalar bölümünde, belirlenen her bir teknik karakteristik için objektif ölçüm değerleri ile hedef değerlere ait aynı karakteristiklerin ölçüm değerleri karşılaştırılmaktadır (Yıldız, Baran; 2011, s.63).

Aşama 3: Sonuçların Analizi ve Yorumlanması

Kalite evinin oluşturulmasından sonraki aşama sonuçların analizi ve yorumlanması aşamasıdır. Kalite evinde belirlenen teknik karakteristiklerin nasıl gerçekleştirilebileceği belirlenmelidir. Müşteri isteklerinin üretime ve ürün geliştirmeye yansıtılması sağlanmalıdır.

2.2. İlgili Araştırmalar

Hacımenni (1998) “Analitik Hiyerarşi Süreci ve Bilişim Teknolojisi Kararlarında Uygulanması” konulu çalışmasında bilişim teknolojileri alanında karar vermede AHP yöntemini uygulamıştır. Kullanım amaçları farklı ancak sınırlı bütçeye sahip olan bilgisayar alıcılarına farklı bilgisayar konfigürasyonları gerekliliği çalışmada çıkış noktası olmuştur. Kişisel bilgisayar oluşturmada kullanılan parçalar “temel bileşenler” olarak adlandırılmış ve her temel bileşen için tüketici tercih ve öncelikleri tespit edilmek amacıyla hiyerarşi oluşturulmuştur. AHP ile her bileşen ve seçeneğin öncelikleri belirlenmiştir. Çalışma sonucunda programcı ve sekreter bilgisayarlarının bileşenlerinin oldukça farklı olduğu; sınırlı bütçe ile ise her iki bilgisayarında kullanıcıyı tatmin edecek düzeyde konfigürasyonunun yapılamadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Akaydın, Çorba (2002), “Bornoz Üretimi Yapan Bir Konfeksiyon İşletmesinde Kalite ve Verimliliğin Araştırılması” konulu çalışmada entegre olarak havlu – bornoz üretimi yapan iki ayrı işletmede; iplikten kumaşa ve kumaştan havlu- bornoza kadar olan üretim aşamaları araştırılmıştır. Bornoz üretim bandı da incelenmiş, tüm bu aşamalarda hata ve fire oranları nedenleri ile birlikte verilmiştir. Hata ve firenin yüksek olduğu proseslerde kalite ve verimlilik açısından yapılabilecek düzeltmeler vurgulanmıştır. Çalışma sonunda çözüm önerileri sunulmuştur.

Yenginol (2002), “Neden Kalite Fonksiyon Göçerimi” konulu çalışmasında Ülkemize KFG’yi tanıtmayı amaçlamıştır. Kalite Fonksiyon Göçerimi Türkçe literatürde çok farklı kelimelerle ifade edilmektedir. Yazar, Quality Function Deployment ifadesinin İngilizceden Türkçeye çevrilmesinde bu sıkıntıların yaşandığını vurgulamakta, Japoncadan Türkçeye doğrudan çevrildiğinde Kalite Fonksiyon Göçerimi ifadesine tam ulaşıldığını belirtmektedir. Ayrıca çalışmada KFG’nin farklı kullanımları da verilmiştir. Araştırmada, bu çalışmanın verilerinden Kavramsal Çerçeve, Kalite Fonksiyon Göçerimi bölümünde yararlanılmıştır.

Ay (2003), “Kalite Fonksiyon Göçerimi ve Bir Uygulama Örneği” konulu çalışmasında, KFG hakkında bilgilere yer vermiş, PAÜ Merkez kütüphanesi temel tüketicilerinden olan akademik personelin istek ve gereksinimleri doğrultusunda kütüphane hizmetlerinin yeniden tasarlanması ve yapılandırılmasında tüketici isteklerini değerlendirerek öncelik verilmesi gereken alanları belirlemeye çalışmıştır. Bu amaçla öncelikle kütüphaneden beklentileri

listelemiş, ardından mevcut kütüphanenin karşılama düzeyi ve kullanıcıların idealindeki kütüphaneyi önceliklendirmelerini sağlamıştır. Kullanıcıların beklentilerini müşterinin sesi aşamasında kullanmış, kütüphanede olması gereken teknik özellikleri de ekleyerek kalite evini oluşturmuş ve matrisi çözümlemiştir. KFG’nin bu alanda kullanılabilir bir yöntem olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yörük, (2003), “Application Of Quality Function Deployment In Information Systems Development” isimli çalışmada bilgi sistemleri geliştirme sürecinin erken safhalarına uygulanabilecek bir metod geliştirilmiştir. Uygulama aşamasında öncelikle müşteriler belirlenmiş ve önceliklendirilmiştir. Ardından müşteri ihtiyaçları belirleme aşamasında, müşterilerin gizli istekleri açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. Belirlenen ihtiyaçlar önceliklendirilmiş, ve teknik dataylar eklenerek ürüne yansıması sağlanmıştır.

Doğan (2004), “Karar Vermede Çok Kriterli Bir Yaklaşım Modeli Olarak Analitik Hiyerarşi Süreci ve Mayın Avlama Gemisi Seçiminde Analitik Hiyerarşi Süreci Yönteminin Uygulanması”. Çalışmada AHP yöntemi tanıtılmış, mayın avlama gemisi seçimi ile ilgili olarak bir uygulama yapılmıştır. Seçim problemi dört aşamalı bir hiyerarşi olarak yapılandırılmıştır. Bunlar amaçlar, kriterler, alt kriterler ve alternatiflerdir. Karar elemanlarının ağırlıkları, hiyerarşinin her düzeyi için belirlenmiştir. Belirlenen ağırlıkların değerlendirilmesi ile alternatifler arasından en uygun olan mayın avlama gemisinin seçimi yapılmıştır. Hiyerarşinin oluşturulması ve seçiminde Expert Choice programından faydalanılmıştır.

Seyhan (2005), “Kalite Fonksiyon Yayılımının İncelenmesi ve Bir Uygulama” konulu çalışmada, KFG yönteminin ürün geliştirme sürecinde uygulanması, klasik kalite yöntemleri ile kıyaslanması yapılmıştır. Çalışmada KFG’nin müşterinin sesini dikkate alan bir yöntem olması ile klasik kalite yöntemlerinden ayrıldığı vurgulanmaktadır. Kurşun kalem ile ilgili bir uygulama yapılarak çalışma desteklenmiştir. İlk aşamada müşterilerin bir kurşun kalemden beklentileri belirlenmiş, ikili karşılaştırmalar ile kriterlerin önceliklendirilmeleri sağlanmıştır. Bu veriler doğrultusunda teknik gereksinimler, mamulün bu günkü durumu, hedef ürün ve rakip firmanın ürünü kalite evi matrisinde bir araya getirilmiştir. Matrisin çözümü ile mevcut ürünün geliştirilmesi gereken özellikleri belirlenmiştir.

Yalçın (2005), “Müşteri Odaklı Yeni Ürün Geliştirme Aracı Olarak Hedef Maliyetleme ve Kalite Fonksiyon Yayılımının Mobilya Sektöründe Uygulanabilirliğinin Analizi” konulu çalışmada müşteri odaklı yeni bir ürün tasarım modeli önerilmiştir. Bir mobilya işletmesinin yeni ürün tasarım ve maliyetleme süreci incelenmiştir. İşletmeden elde edilen veriler ile müşteri odaklı yeni ürün geliştirme süreci uygulanmıştır. KFG uygulaması ile işletmenin mevcut durumu, hedeflenen düzey ve rakip firmalar incelenmiş çalışma sonuçları ile işletme maliyetleri karşılaştırılmıştır.

Arı (2006), “Müşteri beklentilerini Ürün Karakteristiklerine Dönüştürme Aracı Olarak Kalite Fonksiyon Göçerimi ve Bir Gıda İşletmesinde Uygulama Örneği Denemesi” adlı çalışmada KFG yaklaşımını ortaya koymak, bir işletmede uygulanabilirliğini araştırmak amaçlanmıştır. Çalışma kalite ve toplam kalite içerisinde KFG’nin yeri hakkında detay bilgi vermektedir. Uygulama aşamasında ise, süt ve süt ürünleri üreten bir işletmede daha iyi kalitede ve müşteri beklentilerini karşılayacak düzeyde üretim yapılabilmesi amacıyla KFG uygulanmaya çalışılmıştır. Süt tüketicilerin üründe olmasını bekledikleri, ambalaj, sütün özellikleri, üretim, fiyat konularında kriterler belirlenerek önceliklendirilmiştir. Belirlenen kriterler doğrultusunda işletmede üretilen ve hedeflenen ürün ile teknik karakteristikler bir araya getirilerek kalite evi oluşturulmuştur. Matrisin çözümü ile ürünün geliştirlmesi gereken yönleri belirlenmiştir.

Arıcan (2006) “Ürün Pazarlamasında Kalite Geliştirme Tekniklerinden Kalite Fonksiyon Göçerimi – QFD Tekniği”, adlı araştırmasında Toplam Kalite Yönetimi ve KFG hakkında nitel bilgilere yer verilmiş, ardından bir uygulama ile çalışma sağlam bir zemine oturtularak somutlaştırılmıştır. Üretilen malın tüketici tarafından kabul görmesi, amaca hizmet eden tasarımlar yapılması ve atıl üretim olmaması için Toplam Kalitenin bir parçası olan QFD tekniğinin üretim ve pazarlama konusunda iyi bir sistem olduğu vurgulanmıştır.

Çalışma Toplam Kalitenin ve KFG tekniğinin tanıtılması ile ön plana çıkmıştır. Örnek olarak kas gevşetici bir ilaç ele alınmıştır. Doktor istekleri belirlenmiş, ardından istekler gruplandırılmıştır. Devamında matris kullanılarak çözülmüştür. Kalite evi oluşturabilmek amacı ile doktor isteklerinin teknik gereksinimlere dönüştürülmesi sağlanmıştır. Korelasyon matrisi ve diğer matrislerin hesaplamaları yapılarak kalite evi çözülmüştür. Çalışmada işletmelerin kalite ve Pazar araştırmasına öncelik vermek durumunda oldukları, üretilen ilaç dışında tedavi sürecinin ve tedavi ünitelerinin de aynı özende hareket etmesi beklenmektedir.

Aydın (2006), “Tutundurma Karması Elemanlarının Analitik Hiyerarşi Süreci İle Değerlendirilmesi: Türk Ev Tekstili Sektöründe Bir Uygulama” konulu çalışmasında AHP yöntemini kullanarak ev tekstili sektöründe önemli yere sahip yedi firmanın üst düzey yöneticileri ile çalışılmıştır. Belirlenen kriter ve alternatiflerin önceliklendirilmesi ile ilgili bir uygulama gerçekleştirmiştir. Üreticilerin, tutundurma karması elemanını belirlerken dört seçenekle karşılaştığı belirtilmiş ve bu seçeneklerin alternatif olarak ele alındığı vurgulanmıştır. Bu doğrultuda alternatifler; reklam, halkla ilişkiler, kişisel satış ve satış tutundurma olarak tespit edilmiştir. Çalışmada kişisel satış en uygun tutundurma karması elemanı olarak belirlenmiştir. Firma hedefleri arasında müşteri memnuniyeti, rekabet ortamı kriterinde rakiplerin tutunma çalışmaları, tüketici özelliklerinde tüketici satın alma miktarı, ürün özelliklerinde marka imajı, dağıtım kanallarında aracıların sayısı, maliyet başlığında ise birim maliyet ön plana çıkmaktadır.

Barutçu (2006), “Quality Function Deployment In Effective Website Design: An Application In E-Store Design” adlı çalışmasında; etkili web sitesi tasarımında kalite fonksiyon göçerimi konusunu ele almıştır. Müşterilerin sanal mağazadan beklentileri belirlenerek önceliklendirilmesi sağlanmıştır. KFG uygulaması sonucunda sanal mağaza tasarımlarının e-müşteri memnuniyeti düzeyini artırmakta yararlanabilecekleri tasarım önerilerinde bulunulmuştur.

Gök (2006), “Analitik Hiyerarşi Yöntemini Kullanan Bir Karar Destek Yazılımının Geliştirilmesi” konulu çalışmasında elektronik ve bilgisayar sektöründe AHP yöntemini uygulamalı olarak incelemiştir. Mevcut yazılımlarda bulunmayan kullanıcı eğitimi, kullanım kolaylığı ve Türkçe dil desteğine sahip AHP tabanlı bir karar destek yazılımı geliştirlmiştir.

Benzer Belgeler