• Sonuç bulunamadı

Kentsel Dönüşümün Komşuluk İlişkilerine Etkis

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: ALAN ARAŞTIRMAS

3.2. Araştırmanın Bulguları ve Yorum

3.2.3. Apartmanlaşma ve Komşuluk 1 Apartmanlaşma

3.2.3.2.4. Kentsel Dönüşümün Komşuluk İlişkilerine Etkis

Kentsel dönüşüm salt bir fiziksel olay değişim değildir. Kentsel dönüşüm sonucu ortaya çıkan fiziksel değişime bağlı olarak sosyal ve kültürel değişimler meydana gelmektedir. Bu sosyal ve kültürel değişimden etkilenenlerin başında da komşuluk olgusu ve komşuluk ilişkileri gelmektedir. Katılımcıların neredeyse hepsi farklı gerekçeler sunarak, kentsel dönüşümün komşuluk ilişkilerini olumsuz yönde etkilediğini ifade etmişlerdir.

Kentsel dönüşüm sonucu yatay eksende uzanan binalar dikey bir şekilde yükselmeye başlamıştır. Dolayısıyla yatay eksende uzanan binalar mahalle içerisinde insanların yüz yüze temas kurmasına, olanak sağlarken, dikey bir şekilde yükselen

apartman dairelerinde bu imkânsız hale gelmiştir. Özellikle apartman dairelerinde asansörün kullanılıyor olması komşuların birbirini görme sıklığını da azaltmıştır. Asansörü kullanan kişilerin birbiri ile iletişim kurmak yerine, bir an önce evine ulaşma çabası ile kendisine ait bir metrekarelik alanda sabırsızca beklemeleri göz önüne alındığında apartmanda oturan kişilerin birbirlerine ne derece yabancılaştıkları daha net görülebilmektedir.

“Kentsel dönüşüm komşuluk ilişkilerine ket vurmuştur. Komşuluk ilişkilerini geri dönüşüme uğratmıştır adeta. Yeni yapılar kentsel dönüşümdeki komşuluk algısını da değiştirmiş komşu külüne muhtaç olduğun biri değil sesine gürültüsüne tahammül edemediğin rahatsız edici varlık olmuştur. Halbuki evlerin sırt sırta olması komşuluk olarak da sırt sırta olmayı gerektirse de kentsel dönüşümle bu algı da tersine dönmüştür.” (H.Ö)

“Kentsel dönüşüm komşuluk ilişkilerini zedelemiştir. Önceleri yan yana dizilen evlerde insanlarda yan yana duruyordu. İnsan evinin sokağa açılan kapısından dışarıya çıktığı vakit bütün komşularının kapılarını görebiliyordu. Bu ise komsusundan haberdar olmasını sağlıyordu. Ama evlerin üst üste yığılıp daire adını alması insanı komsusundan bihaber olmasına neden oldu. Çünkü gördüğü kapı sadece karşı dairenin kapısından ibaret kalmıştır. Her ne kadar yukarıya doğru yükselen dairelerle beraber komşu sayımızda artış yaşansa da komşuluk ilişkileri kurulamaz olmuştur.”(S.C)

“Kentsel dönüşümün komşuluk ilişkilerine etkisi bazen faydalı bazen zararlı olabilir. Çünkü 15 katlı binalarda herkes evine asansör ile çıkmakta kimse kimseyle selam dahi vermemektedir. Fakat bunu herkes için söyleyemeyiz. Her binada komşuluk ilişkileri değişebilir. Fakat bana göre çok katlı binalar komşuluk ilişkilerini öldürmektedir. Bazı komşular birbirini iki ay sonra, kimisi ise bayramdan bayrama ancak görmektedir. Bu da kenti geliştirme yerine felakete sürükler.” (İ.D)

“Eski mahallelerde komşuluk ilişkisi daha yoğundu. İnsanlar mahallesinde yaşayan bütün komşuları tanır, daha sık ilişkiler yaşardı. Kentsel dönüşümle beraber insanlar komşularını tanımaz hale geldi. Şu anda aynı binada birbirlerini tanımayanlar bile var.” (M.E)

Kentsel dönüşümün olumsuz etkilerinden bir tanesi de hem mahalle de hem de komşular arasında bir güvensizlik duygusunu ortaya çıkartmasıdır. Kentsel dönüşüm sonrası yapılan yeni binalara gelen kimseler daha çok mahalle (eski mahalle sakinlerinin) dışından kimseler olacağından birbirlerini tanıma olasılıkları düşüktür.

Tanışıklığın düşük olması da ister istemez bir güven sorunu doğurmaktadır. Bu sorun daha çok mahallenin eski sakinleri arasında yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Bu kimseler, isim isim bildikleri ve tanıdıkları insanların yerine haklarında hiçbir şey bilmedikleri yeni kimselerle aynı apartmanı hatta aynı katı paylaşmak zorunda kalmışlardır. Dolayısıyla, bu durum komşuluk ilişkilerini olumsuz yönde etkilemiştir.

“Daha önce müstakil evde oturuyordum. Bizim mahallenin hepsi Şeker Murat Mahallesinde oturuyordu. Mahallemize bir tane yabancı bile girse o kişi bilinirdi. Biz gece saat onikiye bire kadar oynardık kızlı-erkekli herkes birbirini kardeş olarak görürdü. Ama şimdi çocuğumuzu biz dışarıya salamıyoruz. İnsanları tanımıyoruz mahalleye girip çıkan belli değil veya apartmana girip çıkan belli değil. Bütün anneler şimdi çocuklarını okula kendisi elinden tutuyor götürüyor ve yine götürürken de yine elinden tutup götürüyor. Çünkü İnsanların birbirine güveni kalmadı. Komşuluk bağları tamamen yok oldu.”(N.A)

“Olumsuz etkisi vardır. Kırsal kesimdeki yerleşim alanlara baktığımızda herkesin kendine ait bahçeli evi olmasına rağmen komşular birbirinde bir apartmandakinden daha uzak olmalarına rağmen daha yakındırlar. Ama apartmanda ise insanlar genellikle şehir hayatının vermiş olduğu sıkıntılar ve şeyden dolayı sadece evi dinlenme alanı olarak kullanıyor. Adam eve zaten yorgun argın geliyor akşam misafir kabul edecek vakti yok. Çünkü o vakti kendine

dinlenmek için veya çocuklarıyla zaman geçirmek için ayırıyor.” (G.F) “Tek katlı evde komşuluk ilişkilerimiz çok sıkıydı. Ama burda fazla

kimseye çıkamıyoruz, Fazla kimse gelmiyor. Yani bizde de var tabi. Normal biz tabi şey etsek ona gitsek öyle gelir. Ama biz yaşlı olduğumuz için hiç çıkmıyoruz, kimse de bize gelmiyor. Bayramda sağolsunlar geliyorlar. Adımızı anan geliyor.” (A.K)

“Kişilerin algısından kaynaklanan bir şeydir. Kentsel dönüşümde 12-13 katlı evlerde apartmana kimin girip çıktığını bilemem ama müstakilde bilirdim. Eski komşuluk ilişkileri olmaz. Asansöre binip eve çıkıyorsun sonra tekrar asansörle aşağı iniyorsun. Ama müstakil de geze geze eve geliyorsun. İnsanlar birbirini böyle tanıyor. Apartmanda kafayı sallayarak selam veriyorsun.”(H.Z)

3.2.3.3. Daha Sürdürülebilir Bir Kentsel Dönüşüm, Mahalle ve Komşuluk