• Sonuç bulunamadı

2. Kent Modelleri ve Kentlileşme

3.1. Kent Kimliğinin Temel Unsurları

Kent kimliğini belirleyen, onu biçimlendiren özelliklerin önemi kent için çok büyüktür. Şehirler içlerinde bulunan maddi veya manevi çeşitli özelliklerle anılırlar. Kimisi İstanbul Boğazı, Venedik Kanalları, Cape Town Topoğrafyası, Antalya Falezleri gibi coğrafi özellikleri ile bazıları iklimsel özellikleriyle mesela Londra’nın sisli, puslu bir havasının olması, bazı şehirler birebir içlerinde bulundurdukları tarihi anıt ve yapılarla dikkatleri çekerler: Pisa kulesi, Paris Eiffel Kulesi, İstanbul Camii silueti, Roma’da bulunan Kolezyum gibi. Bazı meydanlar, caddeler ve sokaklar ise şehirlerini bırakın ülkelerinin bile önüne geçerler. Venedik San Marco Meydanı, Paris Champs Elyees Bulvarı, Londra Hyde Park, Moskova Kızıl Meydan örnek olarak gösterilebilmektedir. Sosyo kültürel özellikleri ve festivaller gibi çeşitli organizasyonlarla adından söz ettiren kentler de bulunmaktadır: Viyana Valslari, Cannes Film Festivali, Rio Karnavalı, Frankfurt festivalleri gibi. Kentlerin soğuk çehrelerini güzelleştirerek onlara anlam katan bu tür varlıklar ve özelliklerdir (Uçkaç, 2006: 20).

3.1.1. Doğal Çevreden Kaynaklanan Unsurlar

Doğal çevreden kaynaklanan kimlik elemanları kentin doğal kaynaklarını içine almaktadır. Doğal çevreden kasıt topoğrafya, iklim, jeolojik ve jeopolitik konum, yeraltı ve yerüstü kaynaklarına yakınlık, bitki örtüsü gibi unsurlardan oluşur. Bu

unsurların farklı oluşu kentleri de birbirinden farklı kılar. Kentlerin imajını şekillendirir. Doğal çevre unsurlarının iyice sentezlenip, korunması, geliştirilmesi kentin kimliğinin güçlü bir şekilde devam etmesi anlamına gelir (Önem ve Kılınçaslan, 2005: 116). Kentte üretilen tarım ürünlerinden tutunda dağlık veya ormanlık alanlarında var olan endemik bitkilerin bile kent kimliğine katkısı vardır (Oğurlu, 2014: 284).

Doğal çevrede kendiliğinden varolmuş oluşumunda insan faktörünün etkili olmadığı çevredir. İnsanın doğayla bir etkileşimi vardır ve doğayı sürekli kontrolü altında tutmaya çalışır. Doğal öğeler kent kimliğini önemli ölçüde belirleyen faktörlerdir. Örneğin yağış bakımından yüksek yerler havası ve bitki örtüsüyle bizde farklı izlenimler uyandırırken yağışın az olduğu kurak yerlerde kendimizi bambaşka hissedebiliriz. Kentler içlerinde bulunan dağ, tepe, göl, akarsu vs. yeryüzü şekillerini sadece bünyelerinde barındırmakla değil aynı zamanda onlarla belirli bir uyum göstermesi sayesinde kentin kimliğine katkısı daha da artmaktadır. İklimsel öğelerde fiziki çevrenin oluşumunda etkilidir. Yağış tipleri farklı olan yerlerde bitki örtüsü, toprak türü, yetiştirilen sebze ve meyveler, bina yapımında kullanılan malzemeler bile kentlerin farklı farklı algılanmasında etkili olurlar (İlgar, 2008: 16-17).

Yeryüzünde bulunan yükseltiler, çöküntüler, eğimler, düzlükler gibi coğrafi oluşumlar, iklimsel olaylar, toprak oluşumu, çeşitliliği, tatlı su kaynaklarının ve canlı varlığının dağılımı kent kimliğinin şekillenmesinde önemli ölçüde etkilidir. Bu faktörler kent mekanlarının da oluşumu ve dağılımında önemli bir belirteçtir. Yine aynı şekilde kentte bulunan nehirler, dereler, sahiller, deniz ve dağların kimliğe katkısı büyüktür (Uçkaç, 2006: 21).

İklim faktörü kent mekanlarının inşasında kullanılan yapı malzemesinden biçimine kadar birçok şeyi etkilemektedir. Örneğin sıcak veya soğuk iklimin hakim olduğu yerlerde daha kapalı yapılar tercih edilirken ılıman ve normal iklimlerde açık ve yoğunluğu daha az yapıların bulunduğu dikkat çekmektedir. Mesela deniz kenarında bulunan kent ya da kasabalarda bulunan yapıların daha çok beyaz badanalı olması.iklimlerin farklı olmasıyla birlikte kentlerde ayrı bitki örtülerine rastlanmaktadır. Ege’de zeytin ağaçlarının, Akdeniz’de narenciye, yükseltinin fazla

olduğu karasal iklim bölgelerinde çam ağaçlarının bulunması o yörenin kent kimliğinin önemli bir parçasıdır. Jeolojik yapıda kentlerde yapı yapıların boyut ve yükseklikleri konusunda etkili olmaktadır. Örneğin Foça, Ankara,Çeşme taşı. Ayrıca lüle taşı ve oltu taşı gibi madenler hem çıkarıldıkları yerleşim yerinin tanıtılmasında hem de yapılan çeşitli aksesuar ve takılarla turistik bir unsur olarak kullanılmakta ve kentinin kimliğiyle özdeşleşmektedir. Jeolojik faktörlerden kaynaklanan travertenler Pamukkale’yi, Peri bacaları Göreme yöresinin hem tanıtımında hem de turizm etkinlikleriyle kimlik unsuruna katkısı büyüktür. Karstik şekillerle meydana gelmiş mağara ya da obruk türünde yer üstü veya yeraltı şekillerininde hem turistik açıdan hem de kimlik kazanımı açısından önemli fiziki faktörlerdendir (Uçkaç, 2006:21-23).

Kentlerin içlerinde bulundukları coğrafi konumlarda kentte bulunan yapıların tipini, boyutunu etkilemekte ayrıca yeraltı ve yerüstü sularının da kente bi başka artısı mesela yeraltı kaynak suları fazla olan şehirlerde hamam ve kaplıca gibi yapılar bulunmaktadır. Geçmişte yapılmış ve günümüzde halen kullanılan bu tarz yapılar hem tarihi hem turistik etkileriyle kente kat kat fayda sağlamakta, su kaynaklarının diğer kentlere göre fazlaca oluşu kentin özelliğini de değiştirmekte kent kimliğini de farklılaştırmaktadır. Kentin dünya üzerinde bulunduğu stratejik konumu da kimlik unsurlarına önemli bir etki yapmaktadır. Örneğin İstanbul gibi iki kıtada toprakları olan, kendine özgü bir boğazı bulunan üç farklı iklim koşulunun birarada bulunduğu bir bölgede bulunması sanayinin, tarımın, ticaretin, turizmin gelişmesini sağlamış bu özel konumu sayesinde tarihin bütün evrelerinde gözde bir şehir olmuş, iyisiyle kötüsüyle bu özellikler kentin değerine değer katmıştır (İlgar, 2008: 18-19).

3.1.2. Yapay Çevreden Kaynaklanan Unsurlar

Yapay kimlik elemanları kentlerde insan ihtiyaçları sonucu ortaya çıkmış ve yine insanlar tarafından yapılmış olan somut verilerden oluşur. Yapay çevre etmenlerinin kimlik unsurları içerisinde değerlendirilmesinde görüntü, anlam ve konum faktörleri etkilidir (Önem ve Kılınçaslan, 2005: 117). “ Nesnenin formu, strüktürü, oranları, dokusu, simgesel durumu, kullanılan malzeme gibi açılardan oluşturduğu özgün görsel etki görüntü faktörünü meydana getirir. Nesnenin doğal çevre elemanlarıyla, kent eylem alanlarıyla ve diğer yapma çevre elemanlarıyla

ilişkisi açısından bulunduğu özgün yer ve konumun oluşturduğu etki, konum faktörüdür. Nesnenin işlevsel önemi veya şehrin tarihi gelişme sürecinde kazandığı anlamın özgün sembolik değerinin oluşturduğu etki ise anlam faktörüdür (Önem ve Kılınçaslan, 2005: 117).

Yapay çevre kentte yaşayan insanların ihtiyaçları sonucu ortaya çıkan elemanlardır. Yapay çevre onu oluşturan toplumun kültüründen, bilgi, teknoloji ve sahip oldukları toplumsal değer yargılarından, yaşayışından feyz alarak şekillenir. Kentte bulunan yapay elemanların yapı grupları birbirlerine aykırı değil, görsel olarak belirli bütünlük sağlamalıdırlar. Bazı dönem mimari eserleri yapıldıkları dönemin siyasi yaşamı hakkında bilgi verirler (İlgar, 2008: 19-20).

Sokaklar, caddeler kentin gözlenebilmesi, incelenebilmesi için kent mekanlarını birbirine bağlayan önemli yapay unsurlardandır. Özellikle eski ve tarihi kent sokakları, sokakların yapıldığı eski taş formları mesela bu sokaklarda sıralanan tek katlı denize doğru inen evler kent kimliğinin inşasındaki önemli öğelerdir. Kentlerde bulunan park, bahçe, mesire yeri gibi açık alanlar insani ilişkilerin geliştiği, kent kültürünün geliştirilebildiği alanlardır (Uçkaç, 2006: 24-25).

“Aydınlatma elemanları, oturma birimleri, trafik işaretleri, telefon kulübeleri, çöp kutuları, reklam panoları, yangın muslukları, direkler, parkmetreler, afişler vb. özellikle yapılı alanlar içerisinde sıkça kullanılan ve hem bu mekanların, hem de kentin önemli bir parçası olan öğelerdir.” (Uçkaç, 2006: 27).

Kentlerdeki ilk değişimler fiziksel mekanlarda başlamaktadır. Bu mekanların oluşumunda o yerin iklimi, jeopolitik yapısı, sanayileşme süreçlerinden kentin ne kadar etkilendiği, kırdan kente olan göçlerin artması ve bununla beraber hem konut sorunu, hem de kentlerin plansız bir şekilde kalabalıklaşmasına sebep olmaktadır. Kentler geliştikçe hizmetlerin aksatılmadan yürütülebilmesi için internet ağları ile donatılmış ve teknolojik kent haline gelmiştir. Kentsel mekanların, gelişen ve değişen zamana ayak uydurarak neredeyse gökyüzüne dokunurcasına yükselen binalar, insanların zamandan daha çok tasarruf ettiren akıllı kentlere dönüşmekte, bir köy nüfusu kadar insan bir apartmana doluşup yaşamakta ancak birbirini

tanımamaktadır. Kentsel mekanların gittikçe aynı olması hangi kente gidersen git aynı tip mekanlarla karşılaşmakta ve insanlarda bulundukları kente ait olmama duygusu oluşmaktadır. Kentler artık bulundukları bölgeden hiçbir iz taşımayan beton birikintileri haline gelmektedir (Koyuncu, 2013: 158-159). Küreselleşmenin ekonomiye, siyasete ve kültüre olan etkileriyle birlikte kimlikler günden güne yenilenmekte, kentsel mekanlarla kurulan ilişkilerde buna katkı yapmaktadır (Aslanoğlu, 2000: 11).

Kentler içlerinde barındırdıkları tapınaklar, tiyatrolar, stadyumlar, odeonlar, agoralar, kiliseler, hanlar, hamamlar, bedestenler, camiler, külliyeler, imarethaneler, arastalar, kapalı çarşılar kent kimliğine katkısı çok önemli yapılardır. Kent yapıları insanların dünyaya bakış açılarını, estetik zevklerini, hayat tarzlarını, kültürel özelliklerini, siyasi görüş ve yönetim biçimlerini ifade ediş şekli olabilir (Uçkaç, 2006: 27-28).

Benzer Belgeler