• Sonuç bulunamadı

4.2. Nitel ve Nicel Analiz

4.2.1. Güçlenmeye Dair Deneyimler

4.2.1.3. Kendi kararlarını alabilme

Kavramsal kısımda da tartışıldığı üzere; şiddet gibi yaşanan travmatik olaylarda kadınların kontrol duygusu zedelenmektedir. Bu duygunun geri kazanımı ve kadınların kendi hayatları üzerinde kontrolü ele alabilmesi için kendi kararlarını verebilmeleri çok önemlidir. Ancak sığınaklardaki bazı kurallar ya da personelin tutumu kadınların kendi kararlarını alabilmelerini zorlaştırmaktadır. Görüşülen kadınlardan 3 tanesi bu anlamda yaşadığı zorluğu dile getirmiştir. Kadınlar özellikle çocukları ile ilgili konularda personelin konuya çok müdahil olduğunu dile getirmişlerdir. Sığınakta kendi kararlarını alabildiğini belirten kadınlardan 2 tanesi ise sığınakta kendi kararlarını alabildiğini, personelin onlara sadece destek olduğu belirtmiştir.

Sığınak Değerlendirme Anketi’ne katılmış olan 10 kadından 3 tanesi sığınakta kalırken kendi kararlarını alamadıklarını ifade ederken, 7 tanesi kendi kararlarını alabildiğini ifade etmiştir. Çalışmaya katılan kadınların kendi

kararlarını alabilme durumlarına katılım şiddeti 6,6 olarak hesaplanmıştır. Feminist sığınakta kalan 2 kadının ise bu ifadeye katılım şiddeti ek olarak ayrıca hesaplanmış ve 10.0 bulunmuştur.

Ancak bunun yanı sıra ankette bulunan “Sığınakta kalırken sığınak çalışanlarının kararlarıma saygı duyduklarını düşünüyorum” ifadesine katılım şiddeti 6,5 olarak hesaplanmıştır. Feminist sığınakta kalan 2 kadının ise bu ifadeye katılım şiddeti ek olarak ayrıca hesaplanmış ve 10.0 bulunmuştur. G3: “Ya kararlarımızı şöyle yani bize bir fırsat bile vermiyorlardı bence. Konuşmaya bile yani. Bir durum anlattığın zaman hemen bir şey arıyorlardı. Yani her şey onların dediği gibi olacak, yani onlar tamam oranın bir yöneticisi doğru ama yani bizi tümüyle yani hükmetmişlerdi. Yani ben burada çok üzülmüştüm. Yani sanki cezaevinde gibiydik. Çünkü saat, uyku saatin, yatma, kalkma saatin, dışarıya çıktığın zaman istediğim yere gidemiyordum. Bir saat veriyorlardı. Bu saatte burada olmak zorundasın...Çocuklar için de öyle mesela, benim çocuklarım öğlen uykusu uyumuyor. Açıkçası alıştırmamıştım. Birazda büyük oldukları için mesela o saatte çocuk uyumuyorsa da çıkmayacak. Benimkilerde aksine çıkmak istiyordu. Çocuk yani onu bile gelip güvenlik uyarıyor. Yani ben bundan da çok rahatsız olmuştum.”

G5: “Olay oldu, benim kızımın akşam ateşi çıktı bir gün. Direkt aşağı reviri açtılar. Ağrı kesici şurup veriyorlar. Dedim ‘Ben çocuğun ne olduğunu bilmeden, çocuğu doktora götürmeden bu ilacı alamam. Arayın hemşire gelsin, ya da bizi götürün hastaneye.’ ‘Böyle bir ateşlenmeyle...’ dedi, ‘...çocuk hastaneye gitmez.’ Benim çocuğum işitme engelli. Ateşlenmesi yasak. Vücut direnç gösterdiği zaman, ateşlendiği zaman felç riski var. Bundan dolayı ateşlenmesi yasak. O an için acil bir şekilde öncelikle kulak, burun, boğazın müdahale etmesi gerekiyor.”

G8: “Hepimiz oynuyorduk ve benim kızım düştü ve yerden kalkamadı, ağlıyor. Ben hemen güvenliğe gittim dedim çok kötü. İşte hemen kaldıralım, bastıralım ama kalkamıyor çocuk. Ben diyorum ki ağlamaz normalde hani canı yanmazsa çocuğun. Çok canı yandığını söylüyor ve biz doktora gitmek zorundayız. Ya bir şey olmaz, bilmem ne, naz yapıyor falan. Çok ısrar ettim, ben bir ses duydum o düştüğünde dedim, yalan söyledim hani bir şey olmuş olabilir, ayağı kırılmış olabilir. Ben götürmek istiyorum, hastanede öğrenmek istiyorum. Bana işte dilekçe yazdırdılar, yok işte başıma gelecek her şeyden kendim sorumluyum falan diye. Araç yok dediler, ben kendim taksi tuttum ve hastaneye gittim. Kızımın ayağı kırılmış, tarak kemiği kırılmış. Ve benim hissettiğim, doktor kırık

dediğinde sevinç olmuştu. Ben kızımın ayağı kırıldığı için sevindim. Onlara, ‘Bakın kırıkmış’ diyebileceğimi düşündüm.”

G4: “Yani tabi bazı konularda mesela boşanma kararı aldım onda yardımcı oldular. Baroya gönderdiler mesela noterlikten oraya gönderdiler mesela. O konularda yardımcı oldular.”

G6: “Yok, olumlu yönde. Mesela ben bilemiyordum. Şunu nasıl yapsam, bunu nasıl yapsam. Onlarda tavsiyede bulunuyorlardı. Başka türlü bir şey yok. Ama kararlarını kendin alabiliyordun. Ona şey yapmıyorlardı.”

4.2.1.4. Dayanışma

Yukarıdaki bölümlerde de belirtildiği gibi, sığınakların önemli işlevlerinden biri şiddete maruz bırakılan kadınlara sosyal destek kanalı oluşturması kadar, sığınak çalışanları ve orada kalan diğer kadınlarla dayanışma ilişkisi kurulması ve bu dayanışma ilişkilerinin kadınların güçlenme ve iyileşme sürecinde olumlu etkisinin olmasıdır. Sığınak deneyimi yaşamış kadınlardan 5 tanesi kalan diğer kadınlarla dayanışmaya dair olumlu deneyimlerini dile getirmişlerdir. Sığınakta tanıştıkları kadınların bazılarıyla kurdukları kalıcı arkadaşlık ilişkilerinden söz etmişlerdir. Ancak görüşme yapılan kadınlardan 2 tanesi ise dayanışma kurmanın zorlaştığı noktaları ifade etmişlerdir.

G1: “Kalabalık bir ortamda ve hani iyi iletişim kurduğun insan bir tane, iki tane de olabilir onların göz kulak olacağını düşünüyorsun hani o şekilde de bir rahatlık oluyor açıkçası.”

G2: “Yani nasıl diyeyim uyum gösterdiğim insanlar da oldu, orada doğum yaptığım için hani bana el atan insanlar oldu, benim attıklarım oldu.”

G3: “Mesela X. Orada onu tanımıştım. Bana çok iyi yaklaşmıştı. Ben de öyle. Bir onunla iyi anlaşmıştık diyebilirim. Şu anda hala görüşüyorum zaten. Yani dediğim gibi orada iyi ki tanıdım, iyi ki oraya gitmişim dediğim iyi yanım X’i tanımak diyebilirim.”

G4: “Tabi ki farklı insanlar tanıyorsun, sonuçta şuan çok samimi olduğum bir arkadaş edinmiş oldum. Çocuklar için biraz kısıtlanıyordu ya hani çocuklar, o yüzden üzülüyordum biraz şey konusunda ama iyiydik yani arkadaşlarla. Yani personelle de yani. Bir kaç kişi haricinde iyiydik. X orada tanıştığım

arkadaşımdır. X ile artık şu anda birbirimize destek oluyoruz yani. Onun ihtiyacı olduğunda benim olduğumda birbirimize psikoloji şeyi gibi destek oluyoruz.” G6: “Evet evet arkadaşlarım, evet çok iyi. Onlarla da güçlendiğimiz kadınlar bir arada. Arkadaşlarım ile hala görüşüyorum. Bağımızı koparmadık, seviyoruz birbirimizi. Hep insan olmaktan geçiyor. Onlar bize çok şey veriyor ama alabilen kadın alıyor, alamayan kadın da yine hayatını aynı şekilde devam ettirebiliyor.”

Feminist sığınak deneyimi olan bir kadın ise dayanışmayı güçlendirici çalışmalardan ve toplantılardan bahsetmiştir.

G8: “Mesela her hafta yaptığımız toplantılar vardı. Kadın toplantıları, anne toplantıları… 15 günde bir her biri. Birinde evin sorunlarını, ihtiyaçlarımızı beklentilerimiz, aramızdaki sorunları falan konuşuyorduk. Diğerinde sadece anneyi, anne olmayı konuşuyorduk. Sıkıntılarımızı, ihtiyaçları ilerde neler yaşayabileceğimizi falan konuşuyorduk. Arada her türlü geyiği kaynatmayı da sokuyorduk buna müsaade ediyorlardı. Kırk dakikalık toplantı bir buçuk saatte bitiyordu.”

Görüşme yapılan kadınlardan 2 tanesi ise; kalabalık yaşam koşulları, sığınaktaki kurallar ve işleyiş ve psikososyal desteğin yetersizliği nedeniyle dayanışma kurmanın zorlaştığı noktaları ifade etmişlerdir.

G1: “Her bir kadının ayrı bir psikolojik problemi ayrı bir sorunu var. Onlar anlatıyor onlara üzülüyorsun, kendini kıyaslıyorsun. Kadınların kendileri hakkında konuşmaları bile yasaktı. Kendi sorunlarını orada anlatmaları bile yasaktı. Kimse kimsenin neden oraya geldiğini, ne olduğunu doğru düzgün bilmiyordu bile. Bu da insanlarda bir güven problemi yaratıyor. Güvensizlik oluyor. Öyle olunca da gelecek kaygısı oluyor. Ne olduğunu bilmiyorsun, o insanın kim olduğunu bilmiyorsun, sana zarar verir mi, çocuğuna zarar verir mi?”

G5: “Her çeşit ve ruh haline ait kadınlar vardı. Aynı kafa dengi olan, birbirinin suyuna gidenler gruplaşma yaşıyordu. Bazen de bir bakıyorsun,...konuşmaları aile içindeki şiddet de. Bana bunu bunu yaptı, şunu şunu yaptı…Dertleşme... Sürekli aynı acıyı tekrar ediyorlar bilmeden, bilinç altlarında. Hep aynı acıyı gönderiyorlar...Destek alabilecekleri bir yere girmiş. Girmiş de kişi yok. Bu sefer kadınlar kendi kendilerine... ‘Şunu diyeydin, şunu deseydim, şunu

yapsaydın.’ Zaten sen de yapsaydın o halde olmazdın. Sen de başka şiddet mağdurusun.”

Sığınak Değerlendirme Anketi’nde de bu duruma paralel olarak 10 kadından 5 tanesi “Sığınakta kalan diğer kadınlardan kaldığım süre boyunca destek gördüğümü düşünüyorum” ifadesine katıldıklarını, 5 tanesi ise katılmadıklarını belirtmişlerdir. Çalışmaya katılan tüm kadınların bu ifadeye katılım durumlarının şiddeti 5,2 olarak hesaplanmıştır. Feminist sığınakta kalan 2 kadının ise bu ifadeye katılım şiddeti ek olarak ayrıca hesaplanmış ve 8.0 bulunmuştur.