• Sonuç bulunamadı

Çocukların ailelerinin gıda ürünlerini satın alma kararlarına etkileri ile ilgili yapılmıĢ araĢtırmalar yıl sıralamasına göre ele alınmıĢtır.

Ward ve Wackman‟ın (1972) çocukların satın almayı etkileme çabalarını ve anne babanın teslimiyetini konu alan araĢtırmalarında, annelerden 22 ürün için kendi çocuklarının satın almayı etkileme çalıĢmalarının sıklığını belirtmeleri istenmiĢtir. Hepsi önemli yoğunlukta olduğunu, fakat satın alma sıklığının; ürünün fiyatına ve çocuğun ürünü direk kullanıp kullanmamasına göre değiĢtiğini belirtmiĢlerdir. Ayrıca çocukların yiyecek ürünleri için satın alma eylemini daha sık etkilemeye çalıĢtıkları, fakat bu giriĢimlerin yaĢla birlikte azaldığı ortaya çıkmıĢtır. Çocukların direk kullandıkları dayanıklı tüketim mallarının ise en çok istenen ürün kategorisinde ikinci sırada yer aldığı bulunmuĢtur. Daha büyük çocukların anneleri (11‟den 12 yaĢa kadar) giysi ve plak albümü için satın almayı etkileme sıklığı üzerinde dururken, daha küçük çocukların anneleri (5‟ten 7 yaĢa kadar) oyun ve oyuncak satın almak için etkileme giriĢiminin sıklığını belirtmiĢlerdir.

Belch ve arkadaĢlarının (1985) aile üyelerinin altı ürün kategorisi (televizyon, otomobil, tatil, ev aracı, mobilya ve kahvaltılık gevrek) için üç farklı karar evresine göre satın alma eylemine etkilerini inceledikleri araĢtırmada, en az 13 yaĢındaki çocukların karar evrelerine katılım dereceleri de belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Babanın televizyon seti ve otomobil, annenin ev araçları ve mobilya, çocuğun ise mısır gevreği gibi kahvaltılık tahıl ürünü satın alma kararlarında daha çok etkiye sahip olduğu bulunmuĢtur. Çocuğun en az etkisinin olduğu harcama kategorisinin ise tatil kararı olduğu saptanmıĢtır. Karar verme süreci evreleri bakımından altı ürün kategorisinin beĢi için baĢlangıç evresinde çocuk en büyük etkiye sahipken; araĢtırma, değerlendirme ve son karar evrelerinde daha az etkiye sahip bulunmuĢtur. Ayrıca çocuğun söz konusu ürünlerin rengi, stili ve markası gibi estetik

özelliklerinde etkisi artıĢ gösterirken, ne kadar harcanacağı ve nereden satın alınacağı alanlarında en az miktarda etki gösterdiği belirlenmiĢtir.

Ersoy‟un (1989), beslenme eğitimi alan ve almayan ilkokul çocuklarının yiyecek seçiminde televizyon reklamlarından etkilenme durumunu belirlemek amacıyla, yaĢları 6-12 arasında değiĢen toplam 300 çocuk üzerinde yürüttüğü çalıĢmada, ilkokul öğrencilerinin televizyonda yayınlanan çikolata, Ģekerleme, meĢrubat, bisküvi gibi yiyecek ve içecek reklamlarını beğenerek izledikleri, canları istediği zaman veya ilk fırsatta anne ve babalarına aldırdıkları veya harçlıklarıyla aldıkları bulunmuĢtur. Çocukların televizyonda yayınlanan bu yiyecek ve içecekleri tüketmelerinde, ailelerinin yiyeceğe ayırdığı para miktarının, okulda gördükleri beslenme eğitimlerinin ve öğretmen veya ailelerinin bu ürünleri almamaları konusunda uyarıda bulunmalarının etkili olmadığı, ayrıca annenin eğitim düzeyi yükseldikçe bu ürünleri çocuklarına alma eğilimlerinin de arttığı saptanmıĢtır.

Foxman ve arkadaĢları (1989a) tarafından yapılan araĢtırmada ise, ergenin aile satın alma kararlarına etkisi konusunda anneler ve ergenler benzer etki derecesini belirtirken; babalar, anneler ve ergenlerin belirttiğine göre ergenlerin ürün seçiminde önemli düzeyde daha az etkiye sahip olduğunu düĢünmüĢlerdir. Özellikle ücretli bir iĢte çalıĢan ergenlerin de çalıĢmayan ergenlere göre ürün seçimi kararlarında daha etkili oldukları bulunmuĢtur. Bir de doğal olarak ergenler, bireysel olarak kullandıkları ürünler için daha fazla etki bildirirken, ebeveynlere ait ürünlerin seçimi ile ilgili karar vermede daha az etki bildirmiĢlerdir.

Foxman ve arkadaĢları (1989b) tarafından yapılan bir baĢka araĢtırmada da 11- 18 yaĢları arasındaki ergenler, kendi kullandıkları daha az pahalı olan ürünleri satın almada daha çok etkiye sahip olduklarını belirtirken; ailenin gelir kaynaklarında daha çok söz sahibi olan ebeveynler, satın alma konularında kendilerinin çocuklarından daha büyük etkiye sahip olduklarını bildirmiĢlerdir. Üstelik aile bireylerinin satın alma etki derecelerini anneler ve babalar benzer oranlarda bildirirken, ergenler annelerinden ve babalarından daha farklı oranlarda bildirmiĢlerdir.

Ersoy ve Karahüseyinoğlu‟nun (1991) tarafından ergenlik çağındaki çocukların televizyonda yayınlanan yiyecek içecek reklamlarından etkilenme durumunu incelediği araĢtırma, Ankara ilindeki iki ayrı okulda okuyan 153 kız ve 147 erkek olmak üzere toplam 300 öğrenci üzerinde yürütülmüĢtür. Elde edilen bulgulara göre iki ayrı okuldan ortaokul ve lise öğrencilerinin %27,4‟ ünün sürekli olarak, %68,3‟ ünün ise bazen televizyon reklamlarını izledikleri; genellikle gazlı ve gazsız içecek, süt, puding, sucuk, salam, sosis, gofret, çikolata, bisküvi, kraker reklamlarını beğenerek izledikleri; öğrencilerin büyük çoğunluğunun (%90,0) canı istediği için bu yiyecek ve içecekleri harçlıklarıyla aldıkları; ailelerinin (%43,6) ve öğretmenlerinin (%29,7) öğrencileri televizyonda reklamı yapılan yiyecek ve içecekleri almamaları konusunda uyardıkları saptanmıĢtır.

Özgen ve Gönen‟in (1992), ilkokul çağındaki çocukların tüketim davranıĢları üzerine yaptıkları araĢtırmada, farklı sosyo-ekonomik düzeyde 8-11 yaĢ grubundaki 300 çocuğun tüketim davranıĢları incelenmiĢtir. ÇalıĢmada, tüm öğrencilerin harçlık aldıkları, yalnız alıĢ veriĢe gittikleri, televizyon reklamlarından etkilendikleri ve öğrencilerin yarısına yakınının aldıkları malın markasına önem verdikleri, öğrencilerin yiyecek içecek maddelerini arkadaĢları ile satın alma eğiliminde oldukları, en çok satın aldıkları ürünlerin baĢında okul malzemesi, kitap-dergi ve çikolata-Ģekerin geldiği ortaya çıkmıĢtır.

Donkin ve arkadaĢları (1992) tarafından yapılan araĢtırmada ise çocukların hangi besinleri tercih ettiklerini ve bu tercihlerinde televizyon reklamlarının etkilerini ortaya çıkarmak için, 7-11 yaĢları arasında çocukların ebeveynleri ya da bakıcıları olan 507 kiĢiyle yapılan anket sonucunda, talep edilen ürünlerin %45‟inin Ģeker katkılı olduğu ve taleplerin %39‟unun reklamı yapılan ürünler olduğu ortaya çıkmıĢtır. Bu taleplerin, sofistike tatlar yansıtan (koyun beyni, Avrupa - Afrika melezi sığır eti parçaları, tavĢan, vatoz kanadı, Jarlsberg peyniri, çarkıfelek meyvesi, kuĢkonmaz, yıldız meyvesi, maden sodası, sarımsaklı ekmek ve karides) ve sağlıklı beslenme belirtisi olan (meyve, sebze, esmer ekmek, düĢük yağlı süt ve diyet içecekleri) geniĢ bir ürün yelpazesini içerdiği tespit edilmiĢtir. Elde edilen veriler, çocukların kahvaltılık gevrek, yoğurt, Ģekerleme ve meyve gibi kendi baĢlarına

yiyebilecekleri ürünleri talep ettiklerini göstermiĢtir. Reklamı yapılan ürünler, tüm taleplerin %39‟unu ve Ģeker katkılı ürünler (Ģekerleme, çikolata, bisküvi ve kek vb.) taleplerin %51‟ini içermiĢtir. Yoğurtlar, “süt ürünleri” kategorisinin %51‟ini ve tüm taleplerin %8‟ini, Kellogg‟s mısır gevrekleri de tüm taleplerin %11‟ini içermiĢtir. Ayrıca kahvaltılık mısır gevreklerinin sebze, meyve, bisküviler, kekler, tatlılar, çikolata ve içeceklerden sonra en çok talep edilen ürün türü olduğu da saptanmıĢtır.

Hınçal‟ ın (1993) ailelerde çocukların kararlara katılımı ve etkili olma durumu ile ilgili çocuk ve ebeveyn görüĢlerini ve görüĢ benzerliğini belirlemek ve bu konuda çocuğun yaĢı ve cinsiyetinin etkisini ortaya çıkarmak amacıyla yaptığı çalıĢmasında Ankara ilinde 9-19 yaĢları arasındaki 255‟i kız 245‟i erkek toplam 500 çocuk ve ebeveynine anket uygulanmıĢtır. AraĢtırmada, çocukların ve ebeveynlerin yarısından fazlası ailelerinde kararların tüm aile bireylerinin katılımıyla verildiğini ortaya koymuĢtur. Çocuklar kendileri ile ilgili kararları daha çok ebeveyn yardımıyla verdiklerini (%48,4), ebeveynleri ise daha çok çocuğun kendisiyle ilgili bazı kararları verdiğini (%53,4) belirtmiĢtir. Çocukların yaĢları büyüdükçe tek baĢına karar verme oranı artmıĢtır. Erkek çocukların tek baĢına karar verme oranı ve kendisi ile ilgili bazı kararları verme oranı da kız çocuklara göre daha yüksek bulunmuĢtur. Çocukların tek baĢlarına verdikleri kararlarda ilk sırada harçlığın nelere harcanacağı kararı yer almıĢ; bunu boĢ zaman faaliyetlerine karar verme, kırtasiye malzemeleri, oyun/oyuncak, spor malzemesi, kaset vs. satın alma kararları izlemiĢtir. Ebeveynlere göre ise ilk sırada kırtasiye malzemeleri, oyun/oyuncak, spor malzemesi, kaset vs. satın alma kararı yer almıĢ; bunu boĢ zaman faaliyetlerine karar verme ve harçlığın nelere harcanacağı kararı izlemiĢtir. 9-11 yaĢındaki çocuklar harçlığın nelere harcanacağı kararını, 12-15 yaĢındakiler kırtasiye malzemeleri, oyun/oyuncak, spor malzemesi, kaset vs. satın alma kararını, 16-19 yaĢındakiler ise boĢ zaman faaliyetleriyle ilgili kararı tek baĢına verdiklerini belirtmiĢlerdir. Ayrıca çocukların %79,4‟ünün en çok hangi yiyeceğin satın alınacağı kararına katılıp etkili oldukları saptanmıĢ; bu kararı, çocuklara verilecek harçlık miktarı (% 77,7) ve ailenin giyim ihtiyacının saptanması (%74,5) kararı izlemiĢtir.

Beatty ve Talpade‟nin (1994) ailenin satın alma kararlarına çocukların etkisini inceledikleri çalıĢmada, çocukların etkilerinin özellikle müzik seti gibi önem verdikleri veya telefon gibi sık kullandıkları ürünlerle ilgili olduğunu bulmuĢlardır.

Mangleburg ve arkadaĢlarının (1999) aileye iliĢkin ürünlerin (televizyon, oturma odası mobilyası, mikrodalga fırın, diĢ macunu, kahvaltılık gevrek, hafif yiyecekler ve alkolsüz içecekler) ve ergenle ilgili ürünlerin (giysiler, walkmen, süslü yatak örtüsü, deodorant, film, Ģampuan ve parfüm/kolonya) satın alınmasında ergenlerin kararlara etkilerini, aile tipini göz önünde bulundurarak incelemiĢlerdir. ÇalıĢmada tek ebeveynli ailelerdeki ergenlerin, hiyerarĢik ailelerden ve bozulmamıĢ ailelerden gelen ergenlere göre daha büyük etkiye sahip olduğu bulunmuĢtur. Bunun nedeni de diğer iki aile tipinde ergene karĢı anne-baba koalisyonu söz konusu olabilirken, tek ebeveynli ailede böyle bir koalisyon oluĢmadığı için ergenin aile kararlarına katılma olasılığının daha fazla olmasına bağlanmıĢtır.

ġanlıer ve Yaman (2000) tarafından Ankara‟da çeĢitli ilköğretim okullarında okuyan 7-14 yaĢlarındaki 148 erkek, 152 kız olmak üzere toplam 300 öğrenci üzerinde yürütülen çalıĢma, çocukların televizyonda yayınlanan yiyecek ve içecek reklamlarından etkilenme durumlarını saptamak amacıyla yapılmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre, öğrencilerin %49,0‟ unun sürekli veya bazen reklamları izlediği; %61,6‟sının kolalı içecekler, %57,3‟ünün çikolata ve gofret, %45,0‟inin dondurma reklamlarından hoĢlandığı; %31,7‟sinin reklamı yapılan yiyeceği ilk gördüğünde aldığı ve %34,3‟ünün bu ürünleri aldırttığı; %36,7‟sinin piyasaya yeni çıkan ürünü, reklamı yapıldığı için aldığı; %56,0‟sının reklamı yapılan ürünleri satın alırken ambalajındaki hiçbir bilgiyi okumadığı tespit edilmiĢtir. Reklamı yapılan yiyecek ve içecekler konusunda öğrencileri ailelerinin %42,3‟ünün her zaman veya bazen öğretmenlerinin %30,3‟ünün ise her zaman uyardığı bildirilmiĢtir.

IĢın (2001) çalıĢmasını, 5-6 yaĢ arası çocukların ailenin satın alma kararlarındaki etkisini belirlemek amacıyla Ankara ili Çankaya ilçesindeki 12 özel anaokulunda okuyan 257 çocuğun anneleriyle yürütmüĢtür. Çocuğun ailenin satın alma kararına etkisinin, ürün gruplarına göre değiĢtiği belirlenmiĢtir. Çocuğun etkisinin en yüksek olduğu ürün grubu; satın alma sırasında riskin düĢük olduğu, tüm

ailenin kullandığı ürünler grubu olarak saptanmıĢtır. Çocuğun, ailenin satın alma kararına etki derecesinin en düĢük olduğu ürün grubu ise satın alma sırasında riskin yüksek olduğu, tüm ailenin kullandığı ürünler grubu olarak tespit edilmiĢ; bu ürün grubunu da çocuğun kullandığı ürünler grubu izlemiĢtir.

Lee ve Beaty‟nin (2002), annelerin ücretli bir iĢte çalıĢma durumlarına göre aile bireylerinin satın alma kararlarındaki etkilerini inceledikleri çalıĢmada; satın alma kararında tüm aile üyelerinin gösterdiği etkinin miktarını ölçmek amacıyla gözlemsel bir yaklaĢım kullanmıĢlardır. Satın alma kararının ilk evrelerinde tam zamanlı ve kariyerli iĢlerde çalıĢan annelerle geleneksel ev halkından olan babaların daha etkili oldukları, fakat sonuç evresinde aile üyeleri arasındaki etkinin daha eĢit hale geldiği saptanmıĢtır. Eğer anne dıĢarıda çalıĢmıyorsa, yaĢça büyük çocukların genellikle anneleri çalıĢan yaĢça küçük çocuklara göre kararın sonucunda daha etkili oldukları bulunmuĢtur. Ek olarak çocukların, satın alma kararlarının baĢlangıç ve görüĢme evrelerinde ebeveynlerini daha az etkileme çabası gösterirken, sonuç evresinde etkilerinin arttığını ve neredeyse ebeveynlerininkiyle eĢit hale geldiği bulunmuĢtur.

ġanlıer ve Yabancı (2003), okul öncesi dönem çocukların fast food tüketim alıĢkanlıkları ve annelerin bu tür beslenmeye karĢı tutumlarını değerlendirmek amacıyla yürüttükleri çalıĢmada, okul öncesi dönem çocuklarının çoğunluğunun (%75,1) fast food tükettiğini tespit etmiĢlerdir. Fast food tüketen çocukların %65,5‟inin ĢiĢman, %10,3‟ünün normal ağırlıkta, tüketmeyenlerin de %50,0‟sinin ĢiĢman, %7,7‟sinin normal ağırlıkta olduğunu saptamıĢlardır. Annelerin %74,8‟i çocuklarının fast food türünü çok sevdiğini, bu besinlerin tüketimi kolay olduğu için çocuklarının tercih ettiğini, kendilerinin de yemek yapmaya vakitleri olmadığı için tercih ettiklerini belirtmiĢlerdir. Yine annelerin %97,6‟sı fast food lokantalarında hediye olarak verilen oyuncakların da çocukların tüketimini artırdığını belirtmiĢtir. Annelere göre çocukların yaklaĢık yarıya yakınının hafta sonları, %40,2‟sinin de alıĢveriĢ zamanları fast food tükettiği belirlenmiĢtir. Ayrıca çocuklar arasında ketçap ve mayonez kullanımının yaygın olduğu, özellikle erkek çocuklarda tüketim oranının daha fazla olduğu saptanmıĢtır.

Shi ve arkadaĢlarının (2005) sosyo-demografik özelliklere göre ön ergenler arasındaki beslenme alıĢkanlıklarındaki ve tercihlerindeki farklılıkları belirlemek amacıyla Çin‟in Jiangsu vilayetinde iki ayrı sosyo-ekonomik bölgede yer alan 8 devlet okulundaki yaĢları 12-14 arasında değiĢen 824 öğrenciye anket uygulamıĢlardır. Öğrencilerin yarısından fazlasının hamburger, alkolsüz içecekler ve çikolata içeren ve Batılı tarz hazır yiyecekleri sevdikleri; yüksek sosyo ekonomik Ģartlara sahip olanların ve Ģehirde yaĢayanların da yüksek enerjili gıdaları, hayvansal gıdaları, süt ürünlerini ve Batı tarzı gıdaları ve alkolsüz içecekleri daha fazla tercih ettikleri saptanmıĢtır. Öğrencilere “Eğer çok paranız olsaydı, en çok hangi yiyecekleri yerdiniz?” diye sorulduğunda öğrencilerin yaklaĢık yarısı, günlük ya da daha sık olarak hamburger, alkolsüz içecekler, süt, yoğurt, karides ve dondurma alacaklarını söylemiĢlerdir. Öğrencilerin sadece yarısı daha sık ya da her gün sebze yemek istediğini belirtirken; büyük bir oranı hamburger ve çikolatayı tercih etmiĢ; Ģehirli erkek çocukları ise en sağlıksız gıda (hayvansal gıdaları daha çok, sebze ve meyveleri daha az) tercihinde bulunmuĢtur. Öğrencilerin düĢük bir oranı (%5,1) genellikle ev yapımı gıdaları yemek istemediklerini, %60‟ı da haftada üç kereden az olmak üzere yedikleri gıdaları kendilerinin seçtiğini rapor etmiĢlerdir. Alınan gıda kararlarında sosyo-ekonomik düzeye, ebeveynlerin ve öğrencilerin eğitimlerine göre bir farklılık bulunmamakla birlikte; Ģehirli öğrencilerin kırsal kesimdekilerden çok az bir fazlalıkla kendi gıdalarına karar verebildikleri saptanmıĢtır. Çünkü öğrencilerin sadece %26‟sının öğle yemeğini okulda yediği, diğerlerinin evde yedikleri, dolayısıyla yemeği piĢiren kiĢi ebeveyn olduğu için sağlıklı gıda alıĢkanlığının oluĢumunda ev ortamının önemli bir etkiye sahip olduğu belirtilmiĢtir.

Aygün (2006) çalıĢmasını, çocukların ailede satın alma kararları üzerindeki etkilerini ve bu etkilerin seviyelerinin değiĢiminde rol oynayan faktörleri belirlemek amacıyla, Ġstanbul ilinde 742 anne, 608 baba olmak üzere toplam 1350 ebeveyn üzerinde yürütmüĢtür. AraĢtırma sonuçlarına göre; çocukların ailedeki satın alma kararları üzerindeki etkilerinin, satın alınacak ürünün türü ve satın alma sürecinin kapsadığı karar/faaliyet alanlarıyla anlamlı bir iliĢki içinde olduğu bulunmuĢtur. Çocuklar en fazla kendi kullanımlarına yönelik düĢük katılımlı ürünlerde etkili olurken, ailenin kullanımına yönelik yüksek katılımlı ürünlerde etkileri çok düĢük

seviyelerde kalmıĢtır. Satın alma süreci içinde ise çocukların en az etkili oldukları kararlar, satın alınan ürün için ne kadar harcama yapılacağı ve ürünün hangi mağazadan/marketten alınacağı ile ilgili bulunmuĢtur. Tüm ürün türlerinde çocukların nispi etkileri genel olarak değerlendirildiğinde; genellikle ürüne olan ihtiyacın hissedilmesinde etkili oldukları, marka konusunda ısrarcı oldukları, satın alınan ürünün renginin ve modelinin değerlendirilmesinde katkıda bulundukları saptanmıĢtır. Özellikle, kendi kullanımlarına yönelik düĢük katılımlı ürünlerin satın alma sürecinde yer alan 11 karar ve faaliyet alanının 5‟ inde çocukların anne ve/veya babalarından daha fazla etkili oldukları da tespit edilmiĢtir.

Çakır (2006) tarafından yapılan çalıĢmada, Tokat il merkezindeki ailelerin satın alma karar sürecinde çocukların rolü ve etkisini belirlemek amacıyla 138 anne, 258 baba olmak üzere toplam 396 ebeveyn üzerinde yürütülmüĢtür. Ailelerin tüketim kararları yedi ürün ve hizmet grubu altında toplanmıĢ ve bu ürün ve hizmetlerin satın alınmasında karar sürecinin her basamağında çocukların rolü incelenmiĢtir. AraĢtırma bulguları çocukların satın alma karar sürecinde genel olarak orta düzeyde etkili olduklarını göstermiĢtir. Çocukların kararlarda en etkili oldukları ürün ve hizmet gruplarının eğitim, giyim, eğlence-kültür ve elektronik eĢya; kararlara çok fazla katılmadıkları ürün ve hizmet gruplarının ise ulaĢım, beyaz-kahverengi eĢya ve ulaĢım olduğu tespit edilmiĢtir.

O‟Doughtery ve arkadaĢlarının (2006), ailelerin çocukları ile beraber yaptıkları alıĢveriĢlerde, ürün seçiminde nasıl hareket ettiklerini ve karar mekanizmalarını belirlemek amacıyla yaptıkları çalıĢma, 4–5 yaĢ arası 133 çocuk ve bunların aileleri üzerinde yürütülmüĢtür. Ailelerin alıĢveriĢlerinin %50,4‟ünün genel ihtiyaçlardan, %55,2‟sinin tatlılar ve atıĢtırmalıklardan ve %47,8‟inin ise çocukların ihtiyaçlarından oluĢtuğu; kalite ve market taktiklerinin, bu alıĢveriĢlerin %28,6‟sını oluĢturduğu saptanmıĢtır. En büyük ebeveyn etkeni ise çocukların Ģeker ve atıĢtırmalık isteklerinin aileleri tarafından reddedilmesi olarak bulunmuĢtur. Her halükarda çocukların gıda seçimlerinin, ailelerinin gıda tüketimleri üzerinde etkili olduğu sonucuna varılmıĢtır.

Sönmez (2006), aile satın alma kararlarında çocukların etkilerini belirlemek amacıyla Sakarya ve Ġstanbul illerinde 7-12 yas arası çocukları olan 530 ebeveyne anket uygulamıĢtır. Çocukların satın almaya etkisinin özellikle ürün çeĢidine, satın alma karar sürecinin aĢamasına göre değiĢtiği, cinsiyet farkı çok fazla ön plana çıkmasa bile ailelerin kız çocuklarının satın alma kararlarında daha etkili olduğunu düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır. Çocukların etkilendiği faktörler arasında arkadaĢlar ve reklamlar ön plana çıkarken, çocukların isteklerini elde etmek amacı ile farklı davranıĢlar sergiledikleri, ailelerin bunlara tepkilerinin ise çoğunlukla çocuğun lehinde sonuçlandığı tespit edilmiĢtir.

Ersoy ve arkadaĢlarının (2007), çocukların tüketim davranıĢlarına anne- babaların etkisini belirlemek amacıyla Ankara il merkezinde yaĢayan ve en az 6 yaĢında çocuğu olan 294 anne-baba üzerinde yürüttükleri çalıĢmada; anne-babaya yönelik 38 maddeden oluĢan tutum ölçeği kullanmıĢlardır. Anne-babanın gelirleri yükseldikçe çocukları ile birlikte alıĢveriĢ listesi yapma ve çocuklarına yaptırma ve bu listenin dıĢına çıkmamaya özendirme konularında daha az istekli oldukları ortaya çıkmıĢtır.

Farrell ve Shields (2007), Britanyalı Ailelerin Harcama Anketi vasıtasıyla okul çağı çocuklarının günlük harcama alıĢkanlıklarını incelemiĢlerdir. Çocukların içecekler, tatlılar, kitaplar ve oyuncaklar için yaptıkları harcamalar “normal” tüketim maddeleri; fakat seyahat ve boĢ zaman aktiviteleri için yaptıkları harcamalar “lüks” tüketim maddeleri kategorisi içinde incelenmiĢtir. Ayrıca çocuğun tek ebeveyne sahip olması ya da çalıĢan bir annenin çocuğu olması, onun harcama kararlarını belirleyen önemli bir faktör olarak görülmüĢtür. Daha önemlisi, aile bütçesinden ticari mallara harcanan miktarın fazlalığı, çocuk için bu mallara harcanan miktarın artmasıyla tipik bir Ģekilde bağlantılı bulunmuĢtur.

Finch ve arkadaĢlarının (2007), Avustralya‟da 4, (88 öğrenci) 5, (84 öğrenci) ve 6 (73 öğrenci) yaĢlarındaki öğrencilerin okul gıdalarını satın alma alıĢkanlıklarını ve günlük yaĢam alıĢkanlıklarını, geliĢtirdikleri 17 soruluk “Okulda Yeme AlıĢkanlıkları ve YaĢam Tarzı Anketi” ile bir hafta süreyle test-tekrar test yöntemi ile değerlendirmiĢlerdir. Böylece 4-6 yaĢ arasındaki çocukların gün boyunca yedikleri

gıda kaynaklarını ve okuldaki gıda alım sıklıklarını ve türünü belirlemiĢlerdir. Avustralya‟daki çocukların çoğunun (%86) öğle yemeklerini evden getirdiği, okullarda gıda hizmetlerinin genellikle kampüs sınırları içinde, okul alanından ayrılmadan yiyecek ve içecek almaya olanak sağlayan kantinlerle sınırlı olduğu tespit edilmiĢtir. Bu kantinlerin çoğunlukla sabah çayı ve öğle aralarında hizmet verdiği, her birinin yönetim sistemlerinin, çalıĢma saatlerinin, fiyatlarının ve sattıkları ürünlerin çeĢitlilik açısından birbirinden farklı olduğu da saptanmıĢtır. Çocukların gıda seçimlerini iyileĢtirmek için sağlıklı okul gıda programlarının ve etkili kantin

Benzer Belgeler