• Sonuç bulunamadı

GİRİŞİMCİLİK ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR ÇALIŞMA: ISPARTA ÖRNEĞİ

1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE TARİHÇE

En basit anlamıyla girişimcilik (Zhao, 2006) fikirleri yakalayarak ekonomik değere dönüştürmeyi ve bu değerleri pazara sunmayı içermektedir. Başka bir tanıma göre girişimcilik (Çevik, 2006: 7) toplum ve fert için değer oluşturan, ekonomik fırsatları yakalayan veya bizzat yeni ekonomik fırsatlar oluşturan bireylerce ortaya konan, kazandırdığı yeniliklerle ekonomide değişikliklere neden olan bir süreçtir. Son yıllarda bazı araştırmacılar (Arıkan, 2002) girişimciliğin tanımına fırsat ve yenilikçilik gibi kavramları da dâhil etmişlerdir. Girişimciliğin genişletilmiş söz konusu tanımından hareketle (Arıkan, 2002: 31) girişimcilik kavramını bireylerin kişisel özellikleri ve davranış tarzlarıyla da ilişkilendirmek mümkündür. Özdevecioğlu ve Cingöz’e göre (2009: 83) girişimcilik; değer yaratabilmek amacıyla bazı fırsatların araştırıldığı, bu fırsatlardan faydalanmak için farklı kaynakların bir araya getirildiği bir süreçtir. Başka bir tanıma göre ise girişimcilik (Coulter ve Robbins, 2003: 42) bir birey veya grubun elinde bulundurduğu kaynaklara bakılmaksızın değer ve büyüme sağlamak için benzersiz olma ve yenilikçilik yoluyla, ihtiyaçları karşılayacak fırsatları yakalamak üzere planlanmış güç ve olanakları kullandıkları periyottur. İlköğretimdeki yeni ders programlarında yer almaya başlayan ve gelecek nesle kazandırılması hedeflenen becerilerden biri olan girişimcilik şöyle tanımlanmaktadır (Akyürek, 2013: 41-42); iş dünyasında, iletişim ve insani ilişkilerde gerekli olan davranışları uygun yer ve zamanda ortaya koymaktır.

Sanayi devrimi ve sonrasında ulusların politik ve sosyo-ekonomik dönüşümlerinde çok önemli rol oynayan girişimcilik kavramının ortaya çıkışı araştırmacılar tarafından XVII ve XVIII. yüzyıla dayandırılmasına rağmen (Schumpeter, 1939; Schoonhoven ve Romanelli, 2001) bu kavram hakkında yeterli derinlikte araştırmalar yapılmaması oldukça şaşırtıcıdır. Girişimcilik kavramı (Matlay, 2005) Cantillon’un belirgin katkıları başta olmak üzere yirminci yüzyılın önde gelen iktisat teorisyenleri tarafından kademeli olarak geliştirilmiştir. Ayrıca, klasik iktisat teorisinin hâkimiyeti boyunca, yakın zamana kadar (Schumpeter, 1934; Casson, 1982; Baumol, 1987) girişimciler ya iş ekonomisinin küçük unsurları olarak görmezden gelinmiş ya da kısaca değişim aracıları, mucitler ve yenilikçiler olarak anılarak yalnızca üç ana üretim faktörü dikkate alınmıştır; toprak, emek ve sermaye. 1960'lı yıllar itibarıyla (Kirchhoff, 1994; Porter, 1998) bazı iktisatçılar girişimciliğin rolünü ve konumunu gözden geçirmeye başlayarak girişimcilerin ulusların rekabet avantajı için hayatî önemini fark ettiler. Yeni ekonomik hareketin bir sonucu olarak (Moschandreas, 1994; Matlay, 2005; Glancey ve McQuaid, 2000; Müftüoğlu ve Durukan, 2004: 6) pek çok ekonomist girişimciliği dördüncü bir üretim faktörü olarak görmeye başlamış ve girişimciliğin araştırılması için önemli kaynaklar ayrılmıştır.

Gelişmekte olan ülkelerle endüstrileşmiş ülkelerin girişimcilik düzeyleri arasında oluşan büyük farkın açıklanmasına ilişkin literatürde özellikle iki görüş dikkat çekmektedir. Bahse konu iki

• Birinci görüşe göre (Dana, 1992; Gartner ve Vesper, 1994); girişimcilik eğitim programlarının sayısı ve çeşitliliği gelişmiş ülkelerde, gelişmekte olan ülkelere göre özellikle son yirmi yılda önemli ölçüde ve hızlı bir şekilde artmıştır.

• İkinci görüşe göre (Hytti ve Alanko, 2000; Solomon vd., 2002; Cox vd.,2002); gelişmekte olan ülkelerin aksine endüstrisi gelişmiş ve girişimciliğin yüksek düzeyde olduğu ülkelerde ilköğretim, ortaöğretim ve üniversite eğitimi seviyelerinde girişimcilik eğitim fırsatlarında muazzam ilerleme gerçekleşmiştir.

Yukarıda yer alan iki görüş doğrultusunda şöyle bir sentez yapmak mümkün olabilir; girişimciliğin istenilen seviyelerde olmadığı gelişmekte olan ülkelerde girişimciliğin arzulanan düzeye yükseltilebilmesi için girişimcilikle ilgili eğitim programlarının sayısının ve niteliğinin ulusal çapta artırılması ve ulusal eğitim sisteminin tüm basamaklarına (ilk, orta ve yükseköğretim) yayılması gerekmektedir. Literatürde (Heinone, 2006: 25-26) girişimcilik eğitiminin bireylerin girişimcilik özellikleri üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çeken pek çok çalışmaya rastlamak mümkündür. 2. ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ

Literatürde de yaygın şekilde yer aldığı üzere girişimcilik becerisi eğitimle kazanılan becerilerdendir. Yükseköğretim aşamasına gelmiş öğrencilerin müfredatında artık rahatça yer bulabilen hatta iktisadi ve idari bilimler fakültelerinde müstakil bölümlerin bile açılmaya başlandığı girişimcilikle ile ilgili bilgi ve becerilerin öğrencilere

eğitim ve öğretimin daha temel basamağı olan ortaöğretim aşamasında kazandırılmasının zamanlama, verim ve etkinlik gibi yönlerden daha uygun olacağı düşünülmektedir. Özellikle (Alparslan ve Özmen, 2017) eğitim hayatının erken dönemlerindeki değer kazanımları ve kişilerin yönlendirilmesi çok önemlidir. Ortaöğretim derslerinin öğrencilere kazandırmayı hedeflediği beceriler arasında girişimcilik becerisi de yer almaktadır. Bu nedenle girişimcilik derslerine girebilen ortaöğretim öğretmenlerinin girişimcilik özelliklerinin geleceğin girişimcilerinin yetişmesi üzerinde doğrudan etkisi olduğu düşünülmektedir. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı; geleceğin girişimcilerini yetiştiren, ortaöğretimde girişimcilik dersi veren öğretmenlerin girişimcilik özelliklerini incelemektir. Bu doğrultuda yapılan araştırmayla aşağıdaki sorulara cevaplar aranmıştır.

Ortaöğretimde girişimcilik dersi veren öğretmenlerin cinsiyetiyle girişimcilik özellikleri arasında anlamlı bir ilişki var mıdır? • Ortaöğretimde girişimcilik dersi veren öğretmenlerin çalıştığı

kurumla girişimcilik özellikleri arasında anlamlı bir ilişki var

mıdır?

• Ortaöğretimde girişimcilik dersi veren öğretmenlerin yetiştiği

muhitle girişimcilik özellikleri arasında anlamlı bir ilişki var

mıdır?

• Ortaöğretimde girişimcilik dersi veren öğretmenlerin öğrenim

düzeyleriyle girişimcilik özellikleri arasında anlamlı bir ilişki var

• Ortaöğretimde girişimcilik dersi veren öğretmenlerin mezun

olduğu lisans programı ile girişimcilik özellikleri arasında

anlamlı bir ilişki var mıdır?

• Ortaöğretimde girişimcilik dersi veren öğretmenlerin kıdem

süreleriyle girişimcilik özellikleri arasında anlamlı bir ilişki var

mıdır?

• Ortaöğretimde girişimcilik dersi veren öğretmenlerin babasının

çalıştığı sektörle girişimcilik özellikleri arasında anlamlı bir

ilişki var mıdır?

• Ortaöğretimde girişimcilik dersi veren öğretmenlerin annesinin

çalıştığı sektörle girişimcilik özellikleri arasında anlamlı bir

ilişki var mıdır?

3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

Araştırmada “tarama modeli” ve “betimsel analiz” yöntemi kullanılmıştır. Tarama modeli (Karasar, 1999) geçmişte var olan ya da halen mevcut olan bir durumu bulunduğu hâl üzere betimlemeyi amaçlayan bir modeldir. Betimsel Analiz ise (Büyüköztürk vd., 2008) araştırmacıların çalışmak istedikleri farklı olgu ve olaylar hakkında özet bilgi elde edebilmeleri için sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Araştırmada veri toplamak için anket yöntemi kullanılmıştır. Veri toplamak için katılımcılara uygulanan anketler anketör aracılığı ile yapılmıştır.

4. ARAŞTIRMA EVRENİ ÖRNEKLEMİ SINIRLANDIRMASI

Benzer Belgeler