• Sonuç bulunamadı

Kavramların öğrenim ve öğretim süreçlerinde arz ettikleri önem açısından kavramlara ve doğalarına iliĢkin bir kısım özelliğin aktarılması yerinde olacaktır.

a. Kavramların algılanıĢ biçimleri bireyden bireye farklılık gösterebilir. Bireyin geçmiĢ yaĢantıları, sahip olduğu yetenek ve değer yargıları kavramlara dair değerlendirmesine etki edeceği kabulünden hareketle, kavramların yanlı olduğu düĢünülür. Bilimsel çalıĢmalar ile bu yanlılığı en aza indirgemeye yönelik normlar geliĢtirilmeye çalıĢılır.

b. Kavramların orijinalleri vardır. Kavramlar zaman içerisinde biçimsel ve içeriksel değiĢimlere uğrasalar da birey, kavramın uğradığı değiĢimlere o kavramın zihninde yer tutan ilk orijinal Ģekliyle (prototip) bağıntılar kurarak ayak uydurur. Örneğin; çocuk, birbirinden farklı birçok salıncak Ģekli olsa da, salıncak kavramına dair edindiği ilk bilgi ve gözlem olan; bir yere bağlı bir ipe sabitlenen

oturağı kullanarak, öne arkaya sallanmayı sağlayan oyuncak bilgisinden hareketle değiĢik salıncak modellerini aynı kavramla adlandıracaktır.

c. Kavramların kimi özellikleri, bazen baĢka kavramların özellikleri arasında da yer alabilir. Örneğin; Bireyin kendi yaĢantısı yolu ile davranıĢlarında istendik (planlı) değiĢme meydana getirme süreci olarak tanımlanan eğitim kavramının içeriğinde yer alan “davranış değişmesi” özelliği; “Öğrenme” tanımında da; “Çevresel değiĢmeler sonucu bireyin davranışlarının değişmesidir.” Ģeklinde yer almaktadır. DavranıĢ değiĢimi tanımlaması, hem eğitim hem de öğrenme kavramının ortak özelliğidir. Dolayısıyla, eğitimin tanımında yer alan “istendik, planlı” tanımlamaları eğitimi öğrenmeden ayıran birincil özellik olarak dikkat çekmektedir. DavranıĢ değiĢimi ise, iki kavrama ait ortak özellik olarak kabul edilmektedir.

d. Kavramlar, obje ve olaylara ait doğrudan ve dolaylı ya da bir baĢka ifade ile somut ve soyut özelliklerinden oluĢurlar. Üçgeni oluĢturan görünür kenar çizgileri, onun somut özelliği olurken; “Üçgenin iç açıları toplamı 360 derecedir.” yargısında olduğu gibi kenarların fonksiyonları ise soyut özelliğine iĢaret eder.

e. Kavramların birden çok boyutu vardır. Aynı kavram kimi zaman bir kavram kümesinin merkezinde yer alabilirken, kimi zaman da merkezin çevresinde yer alabilir. Gök cisimlerine dair bir konumlandırma yapılırken Dünya merkeze alınırsa Jüpiter, Mars, Venüs ve GüneĢ, Dünya‟nın çevresinde kalır. GüneĢ merkeze alınır ise Dünya, adı geçen diğer gezegenlerle birlikte GüneĢ‟in çevresinde yer alacaktır.

f. Kavramlar ayrı ölçütlere göre gruplandırılabilirler ve buna bağlı olarak çok sayıda grup teĢekkül edebilir. Eğitimin yapıldığı yere ve hedeflerine dönük gruplandırmalar yapılabilir. Yapıldığı yere göre, evde okulda veya sosyal bir tesiste ya da örgün yaygın gibi bir sınıflandırma mümkündür. Hedefleri esas alındığında eğitim; (1) bireyin iyi bir vatandaĢ olarak yetiĢtirilmesi, (2) genel kültür kazanması ve (3) yetenekleri doğrultusunda bir meslek edinmesi Ģeklinde sınıflandırılabilir. Bu durumda; eğitimin yapıldığı yer ve hedeflerine dair farklı özelliklerin sayısının birbiri ile çarpımından elde edilen sayı kadar eğitime dair yeni tanımlamalarda, gruplandırmalarda bulunulabilecektir. (Ülgen, 2004: 108-116)

g. Kavramlar kendi aralarındaki etkileĢim ve ilintiye bağlı olarak bir bütünü oluĢturabilirler. Bu durumda olan kavram grubu “kavram haritaları” adı

altında incelenmektedir. Kavram haritaları, aralarında mantıksal bağ bulunan etkileĢimli kavramlar grubunun yatay, dikey ve çaprazlama iliĢkileri dikkate alınarak organize edildiği Ģema gruplarıdır. Bir baĢka ifade ile kavram haritaları; bir konuya yönelik kavram grubunun, aralarındaki iliĢkiye bağlı olarak genelden özele doğru, Ģematik olarak gösterilmesidir. (Tosun, Doğan: 2005: 7) Örnek verecek olursak:

diye iki döneme ayrılır

ve -de -a -de -yle için

baĢladı tamamlandı

ġekil 1. 1..: Hz. Muhammed‟in çağrısındaki dönemleri gösteren kavram haritası. (Tosun, Doğan: 2005: s. 65)

h. Bir sözcükle ifade olunan kavramlar, dille ilgilidir ve kavram zenginliği ile ait oldukları dilin anlatım zenginliği arasında doğrudan ilinti vardır. (Ülgen, 2004: 115)

i. Kavramlar tek baĢınayken yani bir önerme içerisinde özne veya yüklem Ģeklinde yer almadığı müddetçe, doğru ya da yanlıĢ, olumlu ya da olumsuz

HZ. MUHAMMED‟ĠN ÇAĞRISI MEKKE DÖNEMĠ MEDĠNE DÖNEMĠ Yakın çevre Hira Mağarası

Halk Mescid-i Nebî

Veda Hutbesi

Toplumsal barıĢ ve huzur

Ģeklinde değerlendirilemezler. Doğru veya yanlıĢ Ģeklinde değerlendirme kavramların değil, önermelerin özelliğidir. (Cevizci, 2017: 1121)

j. Kavramları karĢılayan dilsel ifadeler olan sözcüklerin, dıĢ dünyada yer alan sayısız nesne ve özelliği soyutlamalar yolu ile zihnimizde canlandırma gibi hayati bir fonksiyonları vardır. Dil yetisini yeni yeni edinmekte olan çocuklar anne babalarına bir Ģey söylemek istediklerinde, baĢlangıçta nesneyi anne balarına getirirken veya onları nesnenin yanına götürürlerken, zaman içerisinde o nesnenin ismini öğrendikten ya da bir baĢka sembolle ifade ettikten sonra artık nesneyi getirmeye de anne babasını o nesneye götürmeye de ihtiyaç hissetmezler. Nesneye ait bir sembol ve adlandırma gerçekleĢtirdikleri için artık o nesneyi görmeden, kendilerinin ve anne babalarının zihninde canlandırabilmektedirler. (CoĢkun, 2011: s. 42) Bu bağlamda kavramlara karĢılık gelen sözcükler, (Ġster genel dildeki kullanımı ile sözcük, gerekse dilbilimdeki karĢılığı ile gösterge densin) Dünyada var olan nesne, durum, olgu, duygu ve düĢünceleri bir simge yolu ile sese ve söze dönüĢtüren bir Ģifreleme, kodlama iĢleminin unsurlarıdır. (CoĢkun, 2011: 43)

k. Kavramlar, kültürel farklılıklar barındırır. Kavramların adlandırma veya dilbilimdeki karĢılığı olan “kavramlaĢtırma-anlamlama” (signification) süreci sonucunda dünyadaki nesne ve olayları belli bir sese dönüĢtüren sözcük karĢılıkları olduğuna, bu yönleriyle de dille ilgili olduklarına bir önceki maddede değinmiĢtik. Bu noktada, aynı nesne ve olgulara ait farklı kültür ve dillerdeki kavramlaĢtırma- adlandırma süreçlerini nasıl anlamak gerekir? Bu hususu önemine binaen: “KavramlaĢtırma-Adlandırma” baĢlığı altında değerlendirmenin daha uygun olacağını düĢünüyoruz.