• Sonuç bulunamadı

2.1.5. Program Değerlendirme

2.1.5.1. Program Değerlendirme Yaklaşım ve Modelleri

2.1.5.1.4. Katılımcı odaklı değerlendirme yaklaşımı

Bu çalışmada dikkate alınan ve katılımcı odaklı değerlendirme yaklaşımı olarak ifade edilen değerlendirme yaklaşımı Cousins ve Whitmore’un (1998) katılımcı değerlendirmesine (participatory evaluation) dayanmaktadır. Bu yaklaşımın üç belirgin özelliği bulunmaktadır. Bunlar; değerlendirme sürecinin kontrolü, paydaşların seçimi ve katılımın derinliği olarak ifade edilebilir. Bu yaklaşımın özellikleri Cousins ve Whitmore (1998, s.11) tarafından şu şekilde görselleştirilmiştir (bkz. Şekil 2.2).

a)Değerlendirme Sürecinin Kontrolü c)Katılımın Derinliği b)Katılımcıların Seçimi

Şekil 2.2. Katılımcı değerlendirme

Not: Şekil 2.2. Cousins & Whitmore (1998)’den uyarlanarak oluşturulmuştur.

Cousins ve Earl (1995, s.12) ise, bu yaklaşımın programın uygulanması hakkında bilgi edinme ve programın uygulanmasını geliştirme niyetinde olan değerlendirme çalışmalarına en uygun düşeceğini belirtmişlerdir. Ayrıca, Cousins ve Whitmore (1998, s.6- 8), iki tür katılımcı değerlendirme olduğunu ifade etmişler ve bu iki türü; pratik (practical participatory evaluation [p-pe]) ve dönüştürücü (transformative participatory evaluation [t- pe]) katılımcı değerlendirme olarak isimlendirmişlerdir. İki tür arasındaki temel farkın yapılan değerlendirmenin amacı ve işlevinden kaynaklandığını belirtmişlerdir. Pratik katılımcı değerlendirmede amacın daha çok pratik problem çözmeye odaklandığını ancak dönüştürücü katılımcı değerlendirmede ise vurgunun daha çok katılımcıları güçlendirme ve onların programa ilişkin algılarını ve felsefelerini dönüştürme üzerine yapıldığını belirtmişlerdir. Bu araştırmada daha çok deneyimlere dayalı olarak belirtilen sorunlara ve katılımcıların çözüm önerilerine odaklanıldığından yapılan çalışmanın pratik katılımcı değerlendirmeye daha yakın olduğu söylenebilir.

Fitzpatrick, Sanders ve Worthen (2004, s.133-134), katılımcı odaklı değerlendirme sürecini şöyle açıklar: Katılımcı odaklı değerlendirmeler tümevarımsal bir mantıksal düşünmeye dayanır: bir konuyu ya da olayı anlama süreci, gözlem ve keşfetmeden gelir. Katılımcı odaklı program değerlendirmede birbirinden faklı birçok veri kullanılır. Değerlendirilen olguların, öznel- nesnel ve nitel-nicel örnekleri kullanılır. Katılımcı odaklı program değerlendirme çalışmalarında sabit bir plana bağlı kalınmaz; değerlendirme süreci, katılımcı, etkinlik içerisinde deneyim kazandıkça gelişir. Katılımcı odaklı program değerlendirme çalışmalarında tekli gerçekliklerden çok, çoğul gerçeklikler dikkate alınır: birey nesneleri görür ve onları farklı şekillerde yorumlar. Birey kendi deneyimlerinin gerçekliğini tam ve doğru olarak bilebilir, bu nedenle tüm bakış açıları doğru kabul edilir. Değerlendirmecilerin ana görevi bu gerçekliklerin hepsini ele almak ve programın yapısına zarar vermeden görmek ve betimlemektir. Fitzpatrick, Sanders ve Worthen (2004, s.142- 143) Cousins ve Earl’ün 1992 ve 1995 yıllarında yaptıkları çalışmalarından hareketle katılımcı değerlendirmenin kendine özgülüğünü şu iki açıdan ortaya koyduklarını belirtir:

İlk olarak katılımcı değerlendirme, değerlendirme verilerini teori geliştirme veya birey ya da grupların güçlendirilmesi ya da sosyal eşitsizliğin düzeltilmesi için değil aksine pratik problem çözme amacıyla kullandığını, ikinci olarak ise katılımcı değerlendirmede

değerlendirmecilerin uygulayıcılar ile bir ortaklık içinde çalıştıklarını, birkaç anahtar ortağın değerlendirmenin tüm boyutlarında yer alabileceğini, ancak değerlendirmecinin teknik destek, eğitim ve kalite kontrolünden sorumlu bir koordinatör olduğunu ve ayrıca çalışmanın yürütülmesinin ortak bir sorumluluk olduğunu eklemişlerdir. Aynı araştırmacılar ayrıca, katılımcı değerlendirmenin bazı özel avantajlarının olduğunu da iddia etmişlerdir. Katılımcı değerlendirme yerel ihtiyaçlara cevap verici niteliktedir, bir yandan gelebilecek olası eleştirileri karşılamak amacıyla yeterli teknik özen gösterilirken öte yandan da yerel bağlam içindeki kullanım artırılır. Bu özelliği katılımcı değerlendirmeyi diğer benzer uygulama odaklı araştırma etkinliklerinden ayıran noktadır (1995, s.9). Katılımcı değerlendirme, değerlendirmeyi yaparken araştırmacı, kolaylaştırıcı ya da uzman değerlendirmecilerin, değerlendirmeye tabi tutulan program ya da projede bir şekilde yer alan ve kararda payı olan bireyler, gruplar veya topluluklarla belli bir düzeyde işbirliği yapması anlamına gelir.

Fitzpatrick, Sanders ve Worthen, (2004, s.147), bilgi toplamada kullanılan nitel metotlar ve katılım odaklı değerlendirme yaklaşımları arasında ayrım yapılmasının önemli olduğunu ve katılım odaklı yaklaşımların, nitel ve nicel metotların her ikisini de kullanabileceğini belirtmiştir. Bu yaklaşımın diğer avantajları; esnekliği, değerlendirme sürecinin bir bölümü olarak değerlendirmede kullanıcı yetiştirilmesine verdiği önem, bağlamsal farklılıklara verdiği önem ve inanılır zengin ve ikna edici bilgiler sağlayabilmesidir. Ayrıca, katılım odaklı okullardaki değerlendirmeciler, değerlendirme sürecinin dışında tutulan sessiz ve güçsüz paydaşlarla diyalog kurmada başarılı olmuşlardır.

(Fetterman, 2000; House ve Howe, 1999; Mertens, 1999; akt. Fitzpatrick, Sanders ve Worthen, 2004, s.147).

Fitzpatrick, Sanders ve Worthen, (2004, s.149), bu yaklaşımın genel özelliklerinin şu şekilde olduğunu belirtir. Katılımcı odaklı değerlendirme yaklaşımlarında, değerlendirmeciler program paydaşlarının çoklu ihtiyaçlarını, değerlerini ve bakış açılarını resmetmeye çalışır. Katılım odaklı yaklaşımları temel alan değerlendirmeler çoklu bilgi kaynaklarını kullanır, sabit bir planı takip etmez ve tepki gerçekliklerinden ziyade çoklu gerçeklikleri tanımlar. Paydaşların devamlı etkileşimleriyle birlikte değerlendirme planına paydaş gruplarının genel kavramlarının dâhil edilmesi durumu değerlendirmecinin paydaş kavramlarına ve ihtiyacına cevap verici olmasını ve değerlendirme nesnesinin kavranmasında paydaşlığı ve iletişimi arttırmasını sağlar. Değerlendirmeci, öğrenen rolündedir ve paydaşlar öğretmen olarak hizmet eder. Amaç paydaşların farklı bakış açılarına dâhil olurken, programın tamamen tanımlanmasıdır.

Stake’in uygunluk ve yanıtlayıcı program değerlendirme modelleri ve Parlett ve Hamilton’un aydınlatıcı değerlendirme modeli Uşun (2012, s.108-111) tarafından katılımcı yönelimli program değerlendirme yaklaşımı altında incelenmiş ve genel olarak bu modellerin katılımcı yönelimli olduğu kabul edilmiştir. Ayrıca işbirlikçi ve katılımcı değerlendirme yaklaşımlarının ve modellerinin katılımcılık ve programın uygulanmasına yaptıkları önemli vurgudan dolayı birbirine benzer yanlarının bulunduğu da söylenebilir.