• Sonuç bulunamadı

2.4. Yazmaya Hazıroluşluk Becerileri

2.4.1. Kas Gelişimi

Kas gelişimi etkili bir yazılı anlatım çalışmasında önemli bir faktördür. Kas gelişimi açısından yetersiz olan öğrenciler kalemi kavrayamama, kalemi rahat hareket ettirememe ve harf şekillerini yapamama gibi davranışlar gösterebilmektedir (Temur, 2009: 100).

Küçük kas becerileri henüz tam gelişmemiş olan ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin; kalem tutma ve yazı yazma faaliyetlerinde bulunması zor bir durumdur. Sayfalarca verilen yazı alıştırmaları, onların sıkılmasına, yorulmasına ve yazıya olumsuz bir tutum geliştirmesine neden olabilir. Bu nedenle, birinci sınıf okutacak olan öğretmenlerin, çocuğu iyi tanıyıp gelişim özelliklerine uygun davranması kaçınılmaz bir durumdur (Kadıoğlu, 2012: 17).

Yazmada, omuz, kol, bilek ve parmak kasları önemlidir. Kas gelişimini tamamlamayan çocuklar, motorsal üretimde zorlanırlar. Öğrencilerin kas gelişimleri iyi

bir yazı yazmaya tam olarak hazır olmadığından yazı çalışmalarına geçilmeden önce kol, el ve parmak kaslarını geliştirici çalışmalara yer verilmelidir. Kas gelişiminde, büyük kaslardan küçük kaslara doğru bir yol izlenmelidir. Önce omuz, kol, sonra bilek, daha sonra da parmak kasları geliştirilmelidir (Akyol, 2007: 63, Güneş, 2000: 89).

Çocuklar el ve parmak kaslarına ilişkin hareket becerileri geliştikçe karalama amacıyla kullandıkları araçları daha iyi kontrol etmeye başlayacak ve karalamalar da daire, oval gibi şekillere dönüşmeye başlayacaktır. Beş, altı yaş civarında farklı geometrik şekillerin taklit edildiği ve eğik çapraz gibi farklı çizgilerin yapıldığı görülür. Bu tür çizgileri yapılabilmesi çocuğun yazmaya hazırlık becerilerinde önemli bir gösterge olarak görülmektedir (Şimşek, 2011: 28).

Yazmaya hazıroluşluk becerilerinin önemli bir faktörü olan kas becerilerini geliştirmek için;

 Havada yazı çalışmalarına,  Tahtada yazı çalışmalarına,

 Oyun hamuru ve yap-boz türü oyuncakların kullanılmasına,  Boyama çalışmalarına,

 Çizgi üzerinden giderek yazma ve kopyalama çalışmalarına,  Yırtma, kâğıt kesme ve katlama çalışmalarına,

 Kum üzerinde şekiller yapılmasına,

 Yoğurma ve biçimlendirme çalışmalarına yer verilmedir (Akyol, 2007; Keskinkılıç ve Keskinkılıç, 2007; Güneş, 2000).

2.4.2. Oturma Şekli

Yazmada öncelikle dikkate alınacak husus oturma şeklidir. Yazma çalışmalarında düşünce akışını artıran, anlamayı kolaylaştıran bir duruş gerekmektedir. Bunun için oturma biçimine yani, öğrencilerin sırada tam oturmalarına dikkat edilmelidir. Göz ile kitap arasındaki mesafe 25 – 30 cm olmalıdır. Öğrencilerin sıralarında eğilerek çalışmalarına izin verilmemelidir (Güneş, 2007: 214).

Şekil 3 Doğru Oturuş Şekli

Oturma, öğrencilerin vücut yapılarının gelişimine, öğretmen ve arkadaşlarıyla etkileşimde bulunmalarına, okunaklı ve estetik bir yazıyı kazanmalarına etki eden bir faktördür. Bu bakımdan yazıda oturma şekli, yazıya hazırlık çalışmalarının başında öğretilmelidir (Duran, 2009: 15). Çocuk sıraya oturduğu zaman ayakları yere düzgünce basmalıdır. Öğrencinin oturduğu masanın yükseklik ve alçaklığının yazı yazmaya uygun olarak ayarlanması çok önemlidir (Keskinkılıç ve Keskinkılıç, 2007: 239). Sıranın yüksek, masanın alçak olması çocuğun yazarken gereğinden fazla eğilmesine neden olacağı için hem fiziksel yönden hem de yazım açısından sorunlara yol açar. Üzerinde yazılacak masa, oturulan sıraya uygun olmalıdır. Öğrenci ayağını yere basamıyorsa, sırtını oturma yerine dayayamıyorsa kendini rahat hissedemeyecek ve bel kaslarının belli bir süre sonra ağrımasına neden olacaktır (Temur, 2009: 98). Bu durumda kolları askıda kalan çocuk hem rahat yazmayacak hem de kolu çabucak yorulacak ve bu yüzden de sürekli ayağa kalkarak yazmaya çalışacaktır. Ayakta yazma ise hem kolun yayılma şeklini hem de kalem tutmayı olumsuz etkilemektedir (Akyol, 2007: 61).

Temur, Aksoy ve Tabak (2011) araştırmalarında, öğrencilerin yarıdan fazlasının öne eğimli bir şekilde bir yazma pozisyonu tercih ettiğini saptamışlardır. Araştırma kapsamında elde edilen en dikkat çekici sonuç ise öğrencilerin % 15’inin yazı yazarken ayakta durmasıdır. Ayakta yazan öğrencilerin, yazma hız ve hataları ile dik ve öne eğimli yazı yazan öğrencilerin hız ve hata puanları arasında anlamlı bir farklılık

Sol El Sağ El

bulunmuştur. Buna göre; ayakta yazı yazan öğrenciler, hem daha yavaş yazmaktadırlar hem de daha çok yazım hatası yapmaktadırlar (Kadıoğlu, 2012: 24 – 25).

2.4.3. Kâğıt Tutma

Yazmayı etkileyen bir diğer unsur da defter veya yazı kâğıdını tutuş şeklidir. Çocukların yazma becerileri geliştikçe, yazmada kullanılan elin yönüne doğru, yazı defteri kaydırılabilir. Yüzeyi düzgün olmayan kâğıt kullanımı ise, kalemin hareketini güçleştireceğinden çocuğu yorabilmektedir (Akyol, 2007: 65).

Öğrenciler yazdıklarını en iyi görebilecek şekilde ve esneklikte kâğıt tutma pozisyonunu belirlemelidirler. Çocukları, kâğıdı bedenlerinin sağ ya da sol tarafına yavaşça hareket ettirmeye ikna etmekle onların daha güvenli yazabilmeleri sağlanır (Gaunt and Whitwell, 1993: 2, Akt: Bayraktar, 2006: 32).

Şekil 4 Sağ ve sol ele göre kâğıt tutma ve serbest eller tarafından kontrol edilmesi (Akyol, 2007: 72, Akt: Bayraktar, 2006).

Kâğıt pozisyonu sağ elli ve sol elli olmaya göre değişmektedir. Sol elli öğrenciler sağ elli öğrencilere göre kâğıda daha az eğilmelidir. Yazı yazılmayan el, kâğıdı tutacak şekilde ve yukarıda bir pozisyonda olmalıdır (Duran, 2009: 48). Sağ elli birinin sıra üzerinde kâğıt tutma biçiminin sola 40-45 derece eğimli bir şekilde olması gerekmektedir. Aynı şekilde beden duruşu da sola eğimli şekilde olmalıdır. Sağ el ile yazan bir öğrenci için sol el de destek unsurudur. Ayrıca gözler beden duruşuna göre değişebileceği gibi ortalama kâğıttan 40 cm kadar uzak olması gerekmektedir (Temur, 2011: 2191).

2.4.4. Kalem Tutma

Kalem tutmanın ilk okuma yazma öğretimi açısından ayrı bir önemi bulunmaktadır. Öğrencilerin bu aşamada edinecekleri alışkanlıklar ömür boyu sürebilmektedir. Öğrencinin kalemi yanlış tutması, ellerinin çabuk yorulmasına neden olmakta ve güzel yazı yazmasını engellemektedir (Güneş, 2007: 219). Aynı zamanda yazı yazabilmek için kalemin uygun şekilde tutulması yazı yazma hızını ve yazının akıcılığını etkilemektedir (Şimşek, 2011: 31). Çocuklarda kalemi doğru tutamama, çabuk yorulma ve yazmakta isteksiz davranma gibi olumsuz durumlar ortaya çıkarabilmektedir (Yangın, 2007: 294).

Çocukların kullanacağı yazı kalemleri belirli standartlarda olmalıdır. Ott’e (1997) göre kalem aşağı yukarı 15 cm uzunluğunda olmalıdır. Çok kısa kalemler elde denge düzenini bozacağı için çocuğa verilmemelidir. Çok kalın ve üçgen şeklinde kullanılan kalemler de çocukların kalem tutmalarına olumsuz etki etmektedir (Akyol, 2007: 67).

Çocuk kalemi eline aldığında başparmak ve işaret parmağı oval bir şekildedir. Çocuğun iki elini koordine etme becerisini geliştirmek için kesme, boncuk dizme ve kâğıt katlama etkinlikleri yaptırılabilir. Geniş bir kalem, küçük eller için daha rahattır. Eğer öğrenci kalemi boşlukta tutarken zorlanıyorsa yazma için eli yeterli olgunluğa erişmemiştir. Dik yüzeylerde tebeşirle, kalemlerle basit yazı hareketlerine çalışılmalıdır (Duran, 2009: 48).

Şekil 5 Doğru Kalem Tutuşu (Akyol, 2007: 72).

Kalem tutma yazmada çok önemli bir değişken olmasına karşın öğrencilerin kalemi doğru tutması, doğru kavraması, doğru parmakları kullanması açılarından doğrudan bir eğitimin verildiğini söylemek güçtür. Genellikle öğrencilerin kendilerini rahat hissettikleri bir tutuş şekli geliştirdikleri söylenebilir. Bu tutuş şekli doğru bir tutuş

olabileceği gibi yanlış bir tutuş olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Öğrencilerin kalemi yanlış şekillerde tutmalarımın altında pek çok faktör olabilir. Okul öncesinde kalemle ilk tanışan çocuğa açıklayıcı doğru bilgilerin anne baba tarafından verilmemesi bunların başında gelir. Dolayısıyla yanlışla başlayan bu süreç yaşam boyu devam edebilmektedir (Temur, 2011: 2191).

2.4.5. El Tercihi

Yazmada ilk dikkat edilecek husus el tercihidir. Çocuklar iki yaşlarından itibaren el tercihlerini göstermeye başlamaktadır (Bay, 2008: 16). Burada sağ, sol ve karışık ellilik söz konusu olabilir. Çocukların çoğunluğu sağ elini tercih etmektedir. Sol elini tercih edenler sağ el tercihi için zorlanmamalıdır. El tercihini tespit etmede etkili yollardan birisi öğretmenin gözlemleridir. Öğretmen, çocukları değişik durumlarda (oyun oynarken, yazı yazarken vb.) gözlemleyerek çıkarımda bulunabilir (Akyol, 2007: 62).

Artut vd. (2004), sol elini kullanan öğrenciler yazı yazarken ışığın sağ taraftan gelmesi gerektiğini belirtmektedir. Böylece elin yazı yazılacak bölgeyi gölgelemesi engellenir. Kâğıt eğimi, sol elini tercih edenlerde sağ elini tercih edenlerin tersinedir. Sol elli öğrenciler kalemi, kalemin yazım noktasından 4 cm yukardan tutmalıdırlar (Duran, 2009: 16 – 17).

Sol elini kullanan çocuklar, yazdıklarını görebilmeleri için yüksekliği fazla olmayan sıraya oturmalıdırlar. Böylece yazısının üst kısmının bir parçasını görebilirler. Bu, öğrenciye daha çok hareket imkânı tanır. Mümkünse sol elle harfin çizilişi gösterilmelidir. Sol elliler çok sıkı kalem tutma eğilimindedirler. Kalemin parmaklarından kaymasını engelleyecek bir kalem tutuşu çocuğun kalem üzerindeki baskısını azaltır (Gaunt ve Whitwell, 1993:2, Akt: Bayraktar, 2006: 34).

Öğrencilerin çoğunluğunun sağ elli olması ya da bir kısmının sol elli olması birbirlerine karşı bir üstünlük durumunu oluşturmaz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta baskın olan elin tespit edilmesi ve kullanılan ele göre oturma, kâğıt pozisyonu gibi konularda öğrencilerin bilgilendirilmesidir (Pilten, 2009: 97).

2.4.6. Yönler

Yazı öğretiminde harflerin yazı yönü, başlangıç ve bitiş noktaları, çizgilerin soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru çizilmesi ile bir harfi eli kaldırmadan yazma konuları oldukça önemlidir. Araştırmalar el hareket yönlerinin daha çok yukarıdan aşağı ve soldan sağa olmasının yazı öğretimini kolaylaştırdığını göstermektedir (Güneş, 2000: 57).

Yukarıdan aşağıya ve soldan sağa hareket Türkçe yazmada temel yönlerdir. Yönlere dikkat etmeme hem algısal hem de motorsal olarak yaşanabilir. Eğer çocuk sol göz oryantasyonuna sahipse o zaman materyali görsel olarak soldan sağa değil de sağdan sola doğru tarayacaktır. Bu durum hecelerin yanlış yazılmasına neden olduğu gibi kelimelerin de cümle içerisinde doğru dizilmesini olumsuz yönde etkilemektedir (Akyol, 2007: 62).

Okul öncesinde resimli kitapları incelemek, hikâye edici metinler okumak, okurken satır altından parmak takibi yapmak, basit boyama çalışmaları yapmak okuma ve yazmada yön algısının gelişmesinde etkili olabilmektedir (Temur, 2009: 101).