• Sonuç bulunamadı

İLKELERİ A) GENEL OLARAK

C) NİHAÎ KARAR AŞAMASINDA REKABET KURULU TARAFINDAN İZLENEN USÛLE EGEMEN OLAN İLKELER

2) Kararların Gerekçeli Olması

Gerekçe belli bir yönde irade açıklanmasına neden olan etkendir. İdarî işlemlerde gerekçe idareyi belli bir yönde irade açıklamaya iten sebeplerdir329.

327

Sezginer, Murat: Usul Kanunlarında İdari İşlemin Dış Görünüşü (İdari Usul Kanunu Hazırlığı Uluslararası Sempozyumu, 17-18 Ocak 1998, Ankara 1998, s.201-226), s. 208.

328

Kuru/Arslan/Yılmaz-Usul s. 461-465; Karslı-Medenî s. 729-732; Pekcanıtez /Atalay/Özekes s. 296-299.

329

111 Gerekçe soyut önermelerin somut olaylara nasıl uygulandığının gösterilmesidir. Açıklanan iradenin dayanağının ve bu dayanağın somut olarak nasıl uygulanabilir hale geldiği gerekçe ile belirtilmektedir. Gerekçe, karar organının tespit ettiği maddî vakıalar ile kararın hüküm fıkrası arasında bir köprü işlevi görür330. İdarî işlemlerde gerekçe gösterme zorunluluğu, idare makamının kararının dayandığı maddî ve hukukî olayları iyice araştırıp aydınlatmak zorunda kalmasıyla yanılma ihtimallerinin azalmasını331 , işlemin muhatabının haklılığın ya da haksızlığının nedenini anlaması332 sonucu yersiz davaların açılmasının önlenmesini ve idarî işlem tesis edildikten sonra idarî ya da yargısal başvuru yollarında savunma hakkını etkili bir şekilde kullanabilmesini sağlamaya yönelik bir ilkedir.

Gerekçenin yazılımında önemli olan kararda belirleyici olan hususların açık ve anlaşılabilir bir şekilde ortaya konmasıdır. Bu anlamda idarî işlemin gerekçesi, yargısal kararların gerekçesinden daha serbest ve daha az şekle bağlıdır. Gerekçenin açık ve anlaşılabilir olduğundan söz edebilmek için; idarî makam işleme ilişkin düşüncelerini açık bir şekilde sıralamalı, işlemin bütün unsurlarını kapsayan ve öze yönelik bir anlatım tercih edilmeli ve basit ve anlaşılabilir bir dil kullanılmalıdır333.

Gerekçe ilkesi hukuk devleti ilkesinin önemli gereklerindendir334. İdarî kararların gerekçeli olması ilkesi idareyi karar alırken daha dikkatli olmaya sevk eder. Danıştay’ın da belirttiği üzere, “… idarî işlemlerin gerekçeli olması ilkesi; işlemi yapan idareyi yönetsel

işlemin dayandığı maddî ve hukuksal nedenleri açıklamaya, uyguladığı yasayı kavramaya, doğru ve anlamlı olgular ortaya koymaya ve denetim yapmaya zorlar. İşlemde, gösterilen gerekçe işlemin yasaya uygunluğunu değerlendirme, itiraz edip etmeme ve yargı yoluna gidip gitmeme konusunda işlemin ilgilisine yardımcı olur”335. Böylece, gerekçe ile hem karar

organları da kendisini denetleme imkânı bulur hem de kişi haklılığını ya da haksızlığını anlar336.

Türk hukukunda kural olarak mahkeme kararlarının gerekçeli olma zorunluluğu vardır337. Anayasanın ilgili maddesine göre “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” (AY m.141,3). İdarî işlemler bakımından gerekçe zorunluluğu yoktur. Yani,

330

Yılmaz –Usul ve İspat s. 97.

331 Akyılmaz-İdari Usul s. 203. 332 Azrak s. 217. 333 Akyılmaz-İdari Usul s. 199. 334

Akıllıoğlu-Gerekçe s. 10-16; Sezginer-İdari İşlem s. 219-224.

335 Bkz. 10.D 10.11.1994, 1403/5633 (DD 1964/89-90, s. 1043). 336 Yılmaz-Usul Ve İspat s. 97. 337 Kuru/Arslan/Yılmaz-Usul s. 462; Karslı-Medenî s. 729-730.

112 gerekçe idarî işlemlerde olması gereken zorunlu bir unsur değildir338. İdarî işlemlerin gerekçeli olma zorunluluğu olmamakla birlikte bazı kanunlarda idarî işlemlerin gerekçeli olması gereği düzenlenmiştir. 4054 sayılı Kanun bu özel nitelikli düzenlemelerin örneklerinden birini oluşturmaktadır. Bu nedenle Rekabet Kurulu, bir nevi mahkeme biçiminde çalışmakta, idarî kararlar tarafların her aşamasında katılacakları tartışma ortamından gerekçeli olarak ortaya çıkmaktadır339. Kararın bu niteliği, tarafsızlığın ve şeffaflığın sağlanması ile soruşturmaya maruz kalan teşebbüslerin haklarını etkin bir şekilde idarî yargıda aramalarının sağlanması bakımından önem taşımaktadır.

RKHK’da Kurul’un aldığı idarî kararların gerekçeli olması hususunu düzenlemiştir. Genel anlamda zorunluluk olmayan idarî kararların gerekçeli olması hususu Rekabet Kanunu bakımından zorunluluk arz etmektedir. RKHK’da, “nihaî karar” kenar başlığını taşıyan 48. maddede nihaî kararın gerekçesi ile birlikte verileceğini; Yine aynı Kanunun 52. maddesinde Kurul kararlarında olması gereken hususlar sayılırken “gerekçe ve kararın hukukî dayanağı” da sayılmıştır. Bu noktada dikkati çeken husus gerekçe ve hukukî dayanak kavramlarının birlikte kullanılmasıdır. Aslında gerekçe ve hukukî dayanak kavramları arasında doğal bir bağ vardır. Hukukî dayanak bir idarî karardaki daha çok soyut önermeye karşılık gelir. Yani idarenin hangi durumlarda karar alabileceğinin belirli olmasıdır. Bu noktada hukukî dayanak ile idarî işlemin sebep unsuru benzer anlama gelir. Gerekçe ise daha çok gerektiğinde idarenin hukukî dayanağa sahip olduğu durumlarda bu hukukî dayanağa bağlı olarak aldığı kararların somutlaştırılmasıdır340.

Bu itibarla, kararda gerekçe olmaması iptal sebebidir. Gerekçesiz bir kararın, gerekçeli karar verme ilkesine uyulmadığı için usûl unsuru bakımından iptali gerekir. Bu sonuca ulaşmak için üç sebep vardır. Birincisi, Kurul’un tarafları bilgilendirmediği ve savunma hakkı vermediği konuları kararlarına dayanak yapamamasıdır (RKHK m. 44, 3). İkincisi, kararda bulunması gereken hususlar arasında gerekçe ve kararın hukukî dayanağı da sayılmıştır (RKHK m. 52/h). Üçüncüsü, Kurul kararlarında süreler “gerekçeli” kararın taraflara tebliğ

338

Akyılmaz-İdari Usul s. 211-212; Coşkunkulak, Sercan: İdari İşlemde Gerekçe (İBD 2006/6, s. 2501-2510), s. 2507.

339

Aslan-İdari Usul s. 284-285.

340

113 tarihinden itibaren işlemeye başlar (m. 54). Bu hükümlerden hareketle kararların mutlaka gerekçeli olması gerektiği anlaşılmaktadır341.

HMK’nun, hüküm (m.294-303) ile ilgili düzenlemesi, RKHK’daki hüküm ile ilgili düzenlemeye paralel niteliktedir. Medenî yargılamada da, hükmün gerekçesiz olması mutlak bozma sebebidir. Çünkü gerekçe hâkimin tespit etmiş olduğu maddî vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukukî esaslar açıklanır. Hâkim, tarafların kendisine sundukları maddî vakıaların hukukî niteliğini kendiliğinden araştırıp bularak, hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar342.