• Sonuç bulunamadı

Karaman Eyaleti Sipahileri ve Menşeileri Hakkında Genel bir Değerlendirme

hisseli zeamet içinde bulunan 2 tımar hissesi daha mevcutur. Bu tımarları tasarruf eden sipahilerin menşeine bakıldığı zaman ne kadarının Osmanlı ve ne kadarının Karamanlı olduğunu net olarak saptamak güçtür. Çünkü dirliklerin çoğunda sipahilerin kimliği kesin bir şekilde belirtilmemiştir. Fakat sipahinin isminin önünde ve sonunda bulunan şeyh, fakih, paşa, bey vs gibi unvan ve lakaplar, eşkincülü ve yurt şeklinde tasarruf edilen tımarlar, mülk olarak verilen dirlikler, aşiret cemaat ve soylu ailelerin adları tımar sahiplerinin menşei hakkında genel bir fikir edinilmesini sağlamaktadır.155 Bu duruma göre dirliklerin 629’u yerel (%68,2),

265’i Osmanlı (28,7), 27’si tanesi ise kimliği tespit edilemeyen kişilerdir. Yerel unsurlar

50

hissedar ve ortakları ile birlikte 810 olurken, Osmanlı unsuru olarak saydığımız kişiler ise 336 kişi olmaktadır. Bu rakamlar bize defterde bulunan dirliklere çoğunluk olarak yerel kişilerin sahip olduğunu göstermektedir. Defterde yerel kişiler “Karaman’ın benamlarından”, “Karaman ayanlarından”, “kadim Karamanlu” veya “Karaman’ın kadimlerinden”, “Karaman sipahilerinden” “kadimden tımar tasarruf eder” gibi ifadelerle belirtilmiştir. Bu durum Karamanlı ifadesinin açıkça belirtilmesi açısından ilgi çekicidir. Bu ifadelere örnek vermek gerekirse hisseliler ile birlikte 149 kişide Karaman’ın benamları, 36 kişide Karamanlu veya Karaman’ın kadimlerinden, 116 kişide kadimden tasarruf eder ifadesi yer almaktadır. Bunların dışında bölgenin nüfuzlu ailelerinin adları da yerel kişileri oluşturmaktadır.

Dirliklerin bazılarında sipahi-sipahizade olduğu açıkça belirtilmiştir. Örneğin 241 tımarda sipahizade ifadesine rastlanmaktadır. Sipahizadelerin 95’i yerel unsur olurken 146’sında herhangi bir kimlik belirtilmemiştir fakat bu sipahizadelerin Osmanlı askeri olma ihtimali kuvvetlidir. Bunların dışında tımarlarda Sipahi olarak belirtilen kişi sayısı ise 48’dir. Sipahilerin 39’u kadim sipahi olarak nitelendirilmiştir. 9 tanesi ise Osmanlı sipahisi’dir. Bu 9 sipahinin 4’ünde babasının sipahi olduğu söylenmiştir. Bunların dışında ayrıca Karaman sipahileri olarak geçen 137 adet ayrı bir sipahi-sipahizade grubu vardır. Bu grup ayrı bir öneme sahip olduğu için farklı bir başlıkta değerlendirilecektir.

Tımarlar hizmet cinsine göre sivil ve askeri olarak ikiye ayrılırlar. Askeri tımarlar da kendi içinde süvari ve süvari olmayanlar şeklinde ayrılmaktadır. Atlı sipahiler gelirlerine göre sefere giderken yanlarında götürmekle yükümlü bazı askeri malzemeler vardır. Bunlar cebe, bürüme, geçim, çadır, tenketür vs gibi örneklerdir. Atlı olmayan kişilerde böyle bir yükümlülük yoktur.156 Defterde sipahilerin sefere yanında götürmekle yükümlü olduğu tek

şey cebelü’dür. Bunun dışında herhangi bir yükümlülükten bahsedilmemiştir. Defterde sipahilerin sefere götürmekle yükümlü olduğu 46 cebelü 40 eşküncü ile toplam 86 asker sayısı bulunmaktadır. Bazı dirliklerde gelirine göre 2 ve 3 cebelü ve eşküncü istenmektedir.157 Bu

şekilde toplam cebelü-eşküncü sayısı 99 olmaktadır.

Bazı tımarlarda sipahilerin memleketleri veyahut nerden geldikleri belirtilmiştir. Örneğin nereli oldukları konusunda Arnavud, Çerkes, Arap gibi lakaplar birer ipucu sayılmaktadır. Defterde Arnavud lakaplı iki kişi bulunmaktadır. Bunlardan biri Arnavud

156 Yörük, 2006, s. 166

51

Hasan’dır. Arnavud Hasan Şehzade’nin kullarından olup, 10662 akçelik bir gelire sahiptir.158

Diğeri ise, iki kişiye ait hisseli tımar tasarruf eden hissedarlardan Arnavud Ali’dir. 9001 akçelik tımar tasarruf eden Arnavud Ali de Şehzade kullarındandır.159 Her ikisinin tımarı da

Beyşehir Sancağı’ndadır. Bir diğer memleketi belirtilen kişi Çerkes Hamza’dır.160 3832

akçelik tımarı olan Çerkez Hamza Larende Sancağı’nın Belviran Kazası’ndan tımarını tasarruf etmektedir. İşin ilginç yanı oda Şehzade Şehinşah kullarındandır. Bir diğer kişi ise Mehmed veled-i Tatar Ahmed’dir.161 Tatar Ahmed sipahi olup Çerkes muharebesinde şehit düştüğü için oğlu Mehmed’e bu tımarı kalmıştır. 1981 akçelik tımarı bulunan Mehmed’in tımarı Akşehir Sancağı’ndadır. Defterde bir tanede Arap lakaplı sipahi bulunmaktadır. Niğde Sancağı’nda 8669 akçelik tımar tasarruf eden Arap Fakih’in Şam terakkisi aldığı yazılarak Şam seferine katıldığı belirtilmiştir.162

Bunların dışında sipahilerin hangi eyaletten geldiği de belirtilmiştir. Rum, Anadolu, Dulkadir eyaletleri bu duruma birer örnektir. Anadolu Eyaletinden 9 kişi gelmiştir ve bunlardan biri zeamet, diğerleri ise tımar sahibidir. Tımarlardan 4’ü yerel unsur iken 4’ü kimliği belirtilmese de muhtemelen Osmanlı sipahileridir. Bu kişilere sırasıyla bakacak olursak; 4540 akçelik gelire sahip Hızır,163 Konya Sancağı’nın Aladağ Kazası’nda tımarını

tasarruf etmektedir. Kimliği hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bir diğer kişi 3490 akçelik gelire sahip Çavuş İlyas’dır.164 Beyşehir Sancağı’ndan tımar tasarruf eden İlyas

Bey’in de kimliği hakkında herhangi bir bilgi olmayıp sadece Çavuş olduğu belirtilmiştir. Yine Çavuş olan bir diğer kişi Çavuş Piri’dir.165 Beyşehir Sancağı’nın Göçi Kazası’ndan 3838

akçelik tımar tasarruf etmektedir. Onun hakkında da Çavuşluk dışında herhangi bir bilgi mevcut değildir. Dördüncü kişiye baktığımızda yine Beyşehir Sancağı’nda 1611 akçelik hisseli tımar tasarruf eden Mehmed’dir.166 Bu açıkladığımız kişiler Osmanlı olarak düşünülen

kişilerdir. Anadolu’dan gelen diğer sipahilerden Karamanlı olan kişilere bakacak olursak onlarda sırasıyla şöyledir. Karaman sipahilerinden olan Tavurluca, 6078 akçelik bir gelire sahiptir.167 Bir diğer Karamanlı kişi Aşık veled-i Turfal’dır ve Beyşehir Sancağı’nda 5021 158 TD.392, s. 109 159 TD.392, s. 138 160 TD.392, s. 80 161 TD.392, s. 179 162 TD.392, s. 385 163 TD.392, s. 29 164 TD.392, s. 114 165 TD.392, s. 116 166 TD.392, s. 135 167 TD.392, s. 126

52

akçelik tımar tasarruf etmektedir.168 Üçüncü kişimiz Koca veled-i Adalu’dur. Niğde

Sancağında 3614 akçelik tımar tasarruf eden Koca Karaman’ın önemli ailelerinden olan Adalu ailesindendir.169 Dördüncü kişimiz ise Pir Seydi veledi Bozkırlu’dur. 4895 akçelik tımarı bulunan Pir Seydi, Aksaray Sancağı’nın Koçhisar Kazası’ndan tımarını tasarruf etmektedir. Pir Seydi’ye ait olan açıklamada daha önce Karaman’da tımar tasarruf ettiği ve Anadolu’ya gittiği, sonra ise tekrar Karaman Eyaleti’nde tımar aldığı belirtilmiştir. 170

Sipahilerin geldiği bir diğer eyalet ise Rum Eyaleti’dir. Rum’dan gelip dirlik sahibi olanlar 7 tanedir. Bunlardan 3’ü zeamet diğer 4’ü ise tımardır. Zeamet olanlar yerel unsur iken diğerleri hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Yerel olmadıkları için bunlar Osmanlı sipahisi olarak değerlendirildi. Bu tımarlardan birincisi Çavuş Yusuf’dur. Sipahizade olan Çavuş Yusuf’un gelme sebebi olarak Rum’da 7000 akçe olan gelirini 8000 akçe olarak yükseltmesi gösterilmiştir.171 Bir diğer tımar sahibi, hisseli tımar tasarruf eden hissedarlardan

Bayezid’dir. 3581 akçelik geliri olan Bayezid’in, Rum’da tasarruf ettiği bedelin aynısı Karaman’da da tevcih olunmak üzere verilmiştir.172 Üçüncü kişi yine hisseli tımar tasarruf

edenlerden Bekir’dir. 7138 akçelik tımar tasarruf eden Bekir’e açıklama olarak Rum’dan geldiği ve haliya Rum’da olduğu yazılmıştır.173 Bu üç dirlikte Kayseri Sancağı’nda

bulunmaktadır. Rum Eyaletinden gelen ve bahsedeceğimiz son dirlik sahibi diğerlerinden farklılık arz etmektedir. Şöyle ki Sofracı Minnet adında olan bu kişi defterde Dulkadir sipahisi olarak geçmektedir.174 Dulkadiroğlu Beyliğine ait olan bu sipahi Rum’dan gelip Niğde

Sancağı’nın Ürgüb Kazası’ndan 4525 akçelik tımar tasarruf etmektedir. Bu durum Dulkadiroğlu Beyliği’nin Osmanlı Devleti’ne geçtikten sonra merkezi sistemi kuvvetlendirmek adına devletin tıpkı Karaman’da olduğu gibi yerel sipahileri başka eyaletlere gönderme ihtimalinden kaynaklanabilir. Bunun dışında Dulkadir Eyaleti’nden de Karaman’a gelenlere rastlanmaktadır. Bunlardan biri Hisseli tımar tasarruf eden kardeşlerden Piri, Mustafa ve Ümmet veledan-ı Süleyman’dır.175 Babaları Dulkadirde tımar tasarruf ettiği ve

öldüğü için oğullarına bu tımarı tevcih edilmiştir. Yine Dulkadir’den gelen biri var ki oldukça ilgi çekicidir. 21141 akçelik tımar tasarruf eden Bel Çelebi, Dulkadiroğlu Ali Bey’in

168 TD.392, s. 136 169 TD.392, s. 346 170 TD.392, s. 339 171 TD.392, s. 407 172 TD.392, s. 409 173 TD.392, s. 399 174 TD.392, s. 380 175 TD.392, s. 130

53

Kethudasıdır.176 Burada bahsedilen Ali Bey Dulkadiroğlu Beyi Şehsuvar Bey’in oğludur. Bu

dirlikler beyliğin Osmanlı Devleti’ne geçtikten sonra hem Dulkadir sipahilerinin hem de önemli görevde bulunan kimselerin Osmanlı Devleti’ne hizmete girdiklerine örnek olarak gösterilebilir.

Bir başka memleketten gelen bir diğer kişide Behlül veled-i Halil’dir.177 Behlül’ün

babası daha önce Diyarbekir’de zeamet tasarruf eden bir subaşıdır. Kendiside 3349 akçelik tımarı Konya Sancağı’nın Turgud Kazası’nda tasarruf etmektedir. Birde Şark Eyaleti’nden gelen Piri veled-i Kazgan Han vardır.178 Akşehir Sancağı’nın Mir-alemi olan Piri’nin geliri 13977 akçedir.

Tablo XXV-Sipahilerin Memleketleri ve Geldiği Eyaletler

Memleket Adet Eyalet Adet

Arnavud 2 Rum 7+3 Z Çerkes 1 Anadolu 9+1 Z Arap 1 Dulkadir 3 Tatar 1 Şark 1 Diyarbekir 1 20 Toplam 6 20+4 Z.Zeamet

Farklı bölgelerden gelen bu sipahilere bakıldığı zaman Karaman Eyaleti’nin Osmanlı Devleti’ne geçtiği ilk dönemlerde kendi sistemini güvenli bir şekilde yerleştirmek adına Karaman Beyliği’ne ait unsurları bu bölgeden uzaklaştırıp farklı bölgelerden dirlikler verdiği izlenimi oluşturmaktadır. Böylece bölgede tehlike arz eden unsurları bölgeden göndererek, güvenliği tesis etmiş olmayı hedefledi. İncelenen bu defterde ise artık bölgede Osmanlı Devleti’nin yerleşmesi ve Karaman Beyliği’ne ait herhangi bir tehlikenin kalmadığı düşüncesiyle yerel unsurların tekrar memleketine dönmesinde sakınca görülmediği sonucu çıkarılablir.

1.Karaman Sipahileri

Defterde sipahi ve sipahizade olarak ifade edilen gruptan en dikkat çekeni Karaman sipahileridir. Bunun sebebi sipahi adının önünde Karamanlı olduğunun açıkça belirtilmesidir. Bu sipahiler Karamanoğlu Beyliği’ne ait askerlerdir. Osmanlı Devleti için bir dönem tehlike arz eden Karamanlı askerleri belli ki defterin yazıldığı dönem bir tehdit unsuru olarak görülmemiş hatta birçok imtiyaza sahip olmuşlardır. Defterde bulunan çoğu dirlikler

176 TD.392, s. 136 177 TD.392, s. 35 178 TD.392, s. 168

54

Karaman’ın yerel unsurlarına, nüfuzlu ailelerine ve askerlerine tevcih edilmiştir. Defterde 137 adet Karaman sipahi-sipahizadesi bulunmaktadır. Bunlardan 9’u Konya Sancağı’nda, 40’ı Larende Sancağı’nda, 48’i Beyşehir Sancağı’nda, 25’i Akşehir Sancağı’nda, 7’si Aksaray Sancağı’nda, 3’ü Niğde Sancağı’nda ve 8 tanesi ise Kayseri Sancağı’ndadır. Görüldüğü üzere Karaman sipahilerinin en çok bulunduğu sancak Beyşehir Sancağı, en az ise Niğde Sancağı’ndadır. 18 tanesi hisselidir fakat diğer hissedarlardan bazıları Karaman sipahisi değildir. Müşterek olarak tasarruf edilen sadece bir tımar vardır. Kadı oğullarından Durali ve Şaban kardeşler Larende Sancağı’nda bulunan 2500 akçelik tımarı ortaklaşa tasarruf etmektedirler. İki kardeşte Karaman Sipahisi olarak geçmektedir. Karaman sipahileri arasında bölgenin nüfuslu ailelerine mensup olanlara da rastlamaktayız. Örneğin Adalu, Yapa, Şeyullah, Kökez, Kutluşah gibi önemli yerel ailelerden de bazı kişiler Karaman sipahisi olarak geçmektedir. Sipahilerden bazılarının tahvil, yani başka birinden devralma yoluyla tımar sahibi olduklarını, Bazılarının ise başka bir eyaletten gelerek tımar sahibi olduklarını görmekteyiz. Bunun nedeni olarak daha önce tedbir amaçlı gönderilen Karaman askerlerinin tekrar memleketlerine dönmesinde sakınca görülmemesi ve burada tekrar tımar almaya hak kazanmış olması ihtimali verilebilir. Bir diğer neden olarak daha önce kendisine dirlik verilmeyen ya da dirlikleri ellerinden alınan sipahilerin artık dirlik alması gösterilebilir. Örneğin Ali Tavurluca Anadolu’dan gelmiş bir sipahidir. Beyşehir Sancağı’nda 6078 akçelik tımar tasarruf eden Ali Tavurluca’nın bu dirliği Şadi Paşa zamanında aldığı belirtilmiştir.179

Sipahilerden İskender Sipah’da daha önce tımar tasarruf eden fakat dirliği elinden alınan sipahilerdendir. Aksaray Sancakbeyi arzıyla bu dirliği almıştır. Tarih olarak 929 (1522/23) tarihi verilmiştir. Aksaray Sancağı’nın Koçhisar Kazası’nda olan tımarının geliri ise 2999 akçedir.180

Karaman sipahileri arasında Şehzade’ye hizmet etmiş kimselerde bulunmaktadır. Örneğin Hasan veled-i İlyas Şehzade’den ulufe tasarruf etmiş ve daha sonra tımara çıkmıştır.181 Sipahiler Osmanlı Devleti’nin önemli seferlerine de katılmışlardır. Pir Budak

veled-i İsa, Şam seferine katılan ve terakki alan sipahilerdendir.182 Çalabverdi veled-i Paşacık sipahisine ait tımarın açıklama kısmında babasının Karaman sipahisi olduğu ve Karahan-ı Lain seferine katılıp orada vefat ettiği yazılmıştır.183 Bunların dışında Karaman sipahilerine

önemli hizmetler verildiğine dair örnekler de mevcuttur. Örneğin Tanrıvermiş Ser-asker, Kırk 179 TD.392, s. 126 180 TD.392, s. 333 181 TD.392, s. 178 182 TD.392, s. 394 183 TD.392, s. 129

55

Erdoğdu Çerisürücüsü görevi ile yükümlü tutulmuştur. Pir Ahmet bin Çaşnigir ve Mustafa Bazdar adlı sipahiler de eğer bu görevler isim değilse Çaşnigir ve Bazdarlık görevi ile sorumlu tutulan Karaman askerlerindendir. Sipahilerden Piri veled-i Mahmud Paşa184 dikkat çeken sipahilerdendir. Babasının adında bulunan Paşa ünvanı babasının Karaman Beyliği döneminde önemli bir kişi olduğunu göstermektedir. Mahmud Paşa’nın tımar tasarruf eden bir oğlu daha mevcuttur. Ancak orada sadece sipahizade olarak açıklama yapılmıştır. Bu bilgiler babasının önemli askeri vazifelerde bulunduğuna dair ipuçlarıdır. Bu seferler ve görevler bir dönem Karaman Beyliği’ne hizmet eden sipahilerinin Osmanlı hizmetine alınarak birer Osmanlı eri haline getirildiğine örnek olması açısında önemlidir.

2.Sipahilerin Dirlik Alma Nedenleri

Dirliklerin tevcih edilmesinin sebeplerine baktığımız zaman uygulamada, bu hususta belli başlı kriterlerin olduğu görüyoruz. İbtidadan, savaşta yararlılık gösterenlere, yarar adam olanlara, sefere gitmek şartıyla gibi örnekler sayılabilir.185 Defterde açıklamalar kısa olduğu

için tam net neden göstermekte bilgiler yetersiz kalmıştır. Verilen sebeplere baktığımız zaman ise birden fazla nedeni aynı anda görebiliyoruz. Örneğin hem babasının özellikleri hem kendi özellikleri belirtilip birkaç sebep gösterildiği için hangi nedenden dolayı verildiği netleştirilmemiştir. Özellikle yerel unsurun defterde hakim olması bu durumu daha da güçleştirmiştir. Bu nedenle yerel unsurlar ile yerel olmayan unsurların nedenleri ayrı tabloda belirtilmiştir. Çünkü yerel unsurların dirlik almasın temel sebebi bölgenin önemli ailelerinden ve kişilerinden olmasıdır. Örnek vermek gerekirse dirliklerde çoğunluk olarak “Karaman’ın benamlarından olup kadimden tımar tasarruf eder” ifadesi yazmaktadır. Yani sebep olarak bu durum gösterilmiştir. Sebepler tablolaştırılırken kendi içinde iki kısma ayırdık. Bunun nedeni ise birden fazla sebep bulunan dirliklerde bu ayrımın güçleşmesidir. Bu nedenle ilk sütunda, öne çıkan neden belirtilirken, ikinci sütunda sebepler ayrılmadan birlikte belirtilmiştir. Tabloda oluşturulan nedenlere bakacak olursak, benam olarak belirtilen yerel unsurda en çok olan sebep devamlılıktır. Bunun nedeni ise bölgeden daha önde dirlik sahibi olan bu kişiler özellikle de Karamanoğlu Beyliği’nden kalan bu sipahilerin Osmanlı Devleti’ne de hizmet ederek bu devamlılığı sağlamasıdır. Diğer önemli neden, tımar sisteminin işleyişine uygun olan savaşa asker göndermedir. Bunun dışında yarar yiğit olma, sefere gitme ve sefer sonrası kazanılan dirlik gibi sebeplerde önemli bir sırayı teşkil etmektedir. Ayrıca önemli ailelerin çocukları olan bu sipahilerin babalarından dolayı bu dirliklere sahip olmaları da bir sebep

184 TD.392, s. 16

56

teşkil etmektedir. Babası tımar veya zeamet tasarruf eden sipahilerin, babalarının sağlığında veyahut ölümünden sonra tımar alma sayısı da oldukça fazladır.

Tablo XXVI-Yerel Sipahilerin Dirlik Alma Nedenleri

Yerel olmayan daha çok kul kökenli ve sipahizade olan grubu oluşturan diğer tabloya baktığımız zaman dirlik alma nedenlerinden devam oranının, yerel unsurlara göre az olduğunu görüyoruz. Genel olarak bakıldığında babası sipahi olan ve sipahizade olarak geçen kişiler burada ön sıradadır. Diğer önemli neden ise kendisi ve babasının kul olmasıdır. Burada özellikle Şehzade Şehinşah’a hizmet etmiş kişiler ve onların oğulları Şehzade’nin sağlığında veya öldükten sonra tımara çıkarak dirlik sahibi olmuşlardır. Sipahilerin yarar yiğit olması, sefere gitme ve asker gönderme şartı da önemli nedenlerdendir. Özellikle nedenler genel olarak babanın vefat etmesi, babanın tımar ya da zeamet tasarruf etmesi, sipahizade olması etrafında yoğunlaşmıştır. Sistemin sipahi çocuklarının sipahi olması ve babalarının dirliklerinin kendilerine kalması uygulamasını burada çok sık görüyoruz.

Ön plana çıkan nedenler Nedenlerin Bir Bütün

Olarak Belirtilmesi

Devam 301 301

Sefere gitme şartı 19 19

Sefere asker gönderme şartı 72 72

Yarar yiğit olma 30 37

Layık-ı dirlik 13 16

Terakki 59 59

Noksan 13 21

Babanın fevt olması 41 54

Savaş sonrası 3 3

Kaybettiği tımarına bedel olarak - 11 Dirlik sahibinin feragat etmesi 6 7

Kardeşin vefat etmesi 1 1

Ulufe 6 5 Sipahizade - 111 Sancakbeyi arzı - 13 Kul - 3 Kuloğlu - 11 Baba tımar 1 21 Baba zeamet 1 20

57

Tablo XXVII-Osmanlı Sipahilerin Dirlik Alma Nedenleri

Ön plana çıkan nedenler Nedenlerin Bir Bütün

Olarak Belirtilmesi

Devam 43 106

Sefere gitme şartı 13 13

Sefere asker gönderme şartı 8 10

Yarar yiğit olma 26 29

Layık-ı dirlik 23 27

Terakki 16 17

Noksan 1 1

Babanın fevt olması 26 36

Savaş sonrası 1 1

Kaybettiği tımarına bedel olarak 9 10 Dirlik sahibinin feragat etmesi - 12

Kardeşin vefat etmesi 2 2

Ulufe 11 12 sipahizade 16 124 Sancakbeyi arzı 3 13 Kul olması 44 47 Kuloğlu olması 18 55 Baba tımar - 13 Baba zeamet 7 7 3.Tahviller

Tımarların bazıları tahvil yoluyla alınmıştır. Tahvil azl olan veya beratı ile bekleyen sipahilere yine azl edilen veya başka sebeplerle boş kalan dirliklerin verilmesini ifade eder. Dirliklerin 122 adedi bu şekilde verilmiştir. Bu durum belirtilirken çoğunluğunda “tahvil” ifadesi yazılmış, bazılarında ise “feragat” etme ifadesi yazılmıştır. Bunlardan 64 dirlik yerel unsura ait olup 15’i Karaman sipahisidir. Dirliğini devreden kişiler çoğunlukla herhangi bir akraba bağı olmayan yabacı kişilerdir. Sadece 10 tanesi babasından 3 tanesi kardeşinden almıştır. Geriye kalan kısmı yabancıdır. Babasından devralan kişiler çoğunluk olarak babası vefat etmiş ve dirliği kendisine kalmış kişilerdir. Dirliklerin devredilme sebeplerine bakacak olursak dirliği veren ve alanlardan bazıları daha önceki tımarlarını kaybetmiş yani azl olmuş kişilerdir. Bazıları noksanını tamamlamak üzere almış bazıları ise terakki olarak almıştır. Bazılarında ise ayrıntılı açıklama bulunmadan sadece sipahizade veya benam olduğu belirtilmiştir. Babası zeamet veya tımar tasarruf edenler ise babası vefat ettikten sonra dirliğe sahip olmuşlardır. Bunların dışında defterde ilginç bir neden göze çarpmaktadır. Bunlardan biri Kerem Dede tahvilinden Mehmed’e tevcih olan tımardır.186 Tımarın verilme sebebi olarak Mehmed’in kadimden tımar tasarruf ettiği fakat sonra tımarının Dündaroğullarına ilhak olunduğu ve bunun üzerine Niğde sancakbeyi Mustafa Bey’in arzıyla şuan elindeki tımarı ona terakki olarak vermesi gösterilir. Bir diğer dirlik ise hisseli tımar tasarruf eden Veli’ye aittir.

58

Bu dirlikte tahvil kelimesi geçmemektedir. Açıklama kısmında Niğde sancakbeyinin bu tımarı tasarruf eden Ali’nin şenaat ettiği için azl ettiğini ve bu tımarı Veli’ye verdiği belirtilmiştir.187

Yine bir başka kişi, hisseli tımar tasarruf eden Çavuş Halil daha önce tasarruf ettiği tımarından mazul olmuş ve şuanda tasarruf ettiği tımarın sahibi Osman’ın Haleb’e gitmesi üzerine bu tımar Çavuş Halil’e tevcih edilmiştir. Osman’ın Haleb’e gitme sebebi ise belirtilmemiştir.188 Hisseli tımar tasarruf eden bir başka kişi de Süleyman’dır. Daha önce

Niğde Sancağı’ndan tımar tasarruf eden Süleyman, Mestan ile tımarını değiştirmiş ve Kayseri Sancağı’ndan tımar almıştır. Verilme sebebi olarak Süleyman’ın sipahizade ve yarar yiğit olduğu belirtilmiştir.189 Tımarların değiştirilmesi ilginç olup bu gibi durumların varlığını

göstermesi açısından önemlidir. İlginç tahvillerden biri de Bayındır’a aittir. Bayındır daha önce zeamet tasarruf ederken, zeameti ondan alınıp Ahmed’e tevcih olunmuştur. Bunun üzerine Bayındıra ise bu zeamet bedelinde tımar verilmiştir. Geliri 19950 akçe olarak tekrar verilmiş fakat zeamet olarak değil tımar başlığı altında olması ilginçtir.190 Katib Mehmed’in

tımarına bakacak olursak, Katib Mehmed bu tımarı Ahmed tahvilinden almıştır. Açıklama kısmında Niğde sancakbeyinin bu tımarı tasarruf eden Ahmed için “hidmete gelmez” diyip arzda bulunmasıyla Ahmed’in tımarı Katib Mehmed’e geçtiği belirtilmiştir.191 Ahmed’in

görevi belirtilmemiş fakat sipahi olduğu düşünülürse tımarını kaybedecek kadar görevini aksatmış olduğu aşikardır. Sancakbeyin etkisi ve görevine olan sadakati de burada dikkat çeken unsurlardandır.

Tahvil yoluyla alan kişiler içinde önemli üç kişiden bahsetmekte yarar var. Bunlardan biri Karaman Beylerbeyi Lütfi Paşa’nın kardeşi Ahmed Bey’dir.192Tımar başlığı altında ber vech-i

zeamet olarak tasarruf edilen dirliğe sahip Ahmed Bey’in açıklama kısmında tımarı aldığı ve terakki için hükm aldığı belirtilmiştir. İkinci kişi Aksaray sancakbeyi Sinan Bey’in oğlu Mahmud’dur.193 Tımarını Şirmerd tahvilinden almış ve Dirlik almaya bir mahal yoktur

Benzer Belgeler