• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

5.5. SSCB’nin Bölgede Gelişen Olaylar Karşısındaki Tutumu

6.1.6. Karabağ’a Müdahale Türkiye’yi Yalnızlığa İter (Haber)

Dağlık Karabağ'da, Ermeni milislerin silah yoluyla sağladığı egemenlik, Türkiye'nin siyasi gündemine iki temel soruyu getirdi. Türkiye Karabağ’a akdi yükümlülükler çerçevesinde askeri müdahalede bulunabilir mi? Ermenistan, Karabağ'ın kendisine bağlanması istemim uluslararası platformda dile getirebilir mi?

Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin her iki soruya verdikleri yanıt "hayır " Uluslararası hukuk uzmanları da "anlaşmalara dayalı bir müdahale hakkı olmayan Türkiye'nin Karabağ'a asker göndermesi durumunda, uluslararası toplumda büyük bir yalnızlık içine itileceğini savunuyorlar. Karabağ'ın "Azerbaycan'a bağlı" statüsünün Ermenistan tarafından değiştirilmek istenmesinin ise "Bağımsız Devletler Topluluğu anlaşmaları gereği Azerbaycan'ın içişlerine karışılması anlamına geleceği" ifade ediliyor.

Diplomatik kaynaklar. Türkiye'nin Kıbrıs'taki garantörlük haklarının Karabağ için de geçerli olduğu doğrultusunda hiçbir sözleşme hükmü bulunmadığına dikkat çekerek "Burada kuşkusuz Ermeni milislerin saldırıları akdi düzenlemelere uyulmaması anlamına geliyor Ancak Karabağ'ın özerk statüsü Türkiye'nin garantörlüğüyle ya da taraflılığıyla düzenlenmedi. Kars Antlaşması’yla Nahçivan konusunda Türkiye'nin sözleşme tarafı olması söz konusu Ancak Karabağ için böyle bir şey yok yorumunu getiriyorlar Aynı kaynaklara göre Karabağ’a yönelik "kuvvet kullanımı" ancak Türkiye uluslararası topluluğu karşısına almayı göze alırsa mümkün olabilir. Bu durumda da Karabağ'a yönelik Ermeni talepleri ile "Türk tehdidi" gerekçeleri daha çok zemin bulabilir.

Uluslararası hukuk uzmanları da Türkiye'nin Karabağ konusunda yapabileceklerinin "diplomatik girişimlerle sınırlı" olduğunu, ancak bu alanda pek çok olanak bulunduğunu savunuyorlar.

Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr Yüksel İnan Karabağ'ın tümüyle Rusya Federasyonu. Ermenistan ve Azerbaycan arasında hükme bağlanmış özerk bir statüsü olduğunu belirterek "Bu anlaşma. Türkiye'ye veya herhangi bir devlete kuvvet kullanma yoluyla garantörlük getirmiyor. Anlaşmazlıkların siyasi yönden çözümünü öngörüyor açıklamasını yaptı. İnan Karabağ'a askeri müdahale yapılması durumunda bunun tek gerekçesinin. ABD'nin Nikaragua ve Panama'da kullandığı kendi vatandaşlarını korumak" tezine benzer şekilde formüle edilebileceğini ancak bunun da yeterli bir savunma malzemesi oluşturmayacağını söyledi. İnan şöyle konuştu:

"Türkiye eğer Karabağ'a askeri müdahale yaparsa uluslararası toplumda yalnız kalır Türkiye Birleşmiş Milletlerde ve diğer platformlarda yalnız kalmayı göze alırsa böyle bir şey yapabilir. Burada Kıbrıs sorununu örnek almakta yarar var. O zaman biz garantörlük hakkımızı anlaşmalara dayanarak kullandık da bunu uluslararası planda anlatamadık.

Prof. Dr. İnan, yapılması gerekenin sorunu tüm dünyaya duyurmak olduğunu. Avrupa başkentlerine mekik diplomasisi yapılabileceğini, İslam ülkelerinin Avrupa Konseyi’nin "insan haklan" bazında devreye sokulabileceğini söyledi. BM'in mutlaka bölgeye barış gücü ya da gözlemci heyet yollaması gerektiğine dikkat çeken İnan. Ayrıca Türk hava sahasını Ermenilere kapatmak ve Gürcistan üzerinden geçişleri de Türk hava sahasından engellemek yoluyla bir hava ambargosu uygulanabileceğini söyledi. İnan "Rusya devreye sokulabilir. Dağlık Karabağ'a özerk statü veren anlaşmanın tarafı onlar onların garantörlük haklarını kullanmaları sağlanabilir" diye konuştu.

Ermenistan'ın. Karabağ’daki Ermeni milis saldırılarına göz yummak yoluyla nüfus çoğunluğu Ermeni olan bu özerk bölgenin " Azerbaycan'a bağlılık" statüsünü tartışmaya açmak isteyebileceği de diplomatik çevrelerde ifade ediliyor. Ermenistan'ın BM Güvenlik Konseyi’ne başvurma girişiminin ardında böyle bir niyetin yatabileceğine dikkat çekiliyor.

Ancak, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri. Güvenlik Konseyi’nin Karabağ'ın statüsünü değiştirme hak ve yetkisine sahip olmadığını belirterek. Dağlık Karabağ'ın "AGİK bünyesinde de teyit edilmiş bir iç özerk bölge" olduğuna dikkat çekiyorlar. Minsk ve Alma Ata kentlerinde Bağımsız Devletler Topluluğu’nun oluşturulmasına

ilişkin kararlar çerçevesinde de Karabağ'ın Azerbaycan'a bağlılığının kabul edildiğini anımsatan diplomatik kaynaklar. 'Karabağ’ın statüsünü değiştirme girişimleri, doğrudan doğruya Azerbaycan'ın iç işlerine karışmak anlamına gelir' yorumunda bulunuyorlar.

Karabağ dramı;

Son yıllarda Azerilerle Ermeniler arasındaki kanlı savaşların sahnesi olan Karabağ bölgede ortalama yüksekliğin 2 bin metre olması nedeniyle dağlık tanımlamasını alıyor. Karabağ 4 bin 400 kilometrekarelik bir alana yayılıyor Olayların patlak sermesinden önce bölgenin nüfusu yaklaşık 180 bin olarak tahmin ediliyor Bu rakamın 50 binini Azeriler oluştururken. Ermeniler 130 bin kişiyle çoğunluğu teşkil ediyor. Bu nüfus oranı Ermeniler’in bölge üzerindeki hak iddialarının temelini oluşturuyor 1917 Sovyet Devriminden sonra bölge coğrafi bütünlük ve ulaşım kolaylığı nedeniyle Azerbaycan'a bırakıldı. 1923'tc ise Stalin bölgeye özerklik tanıdı. Stalin'in bu girişimi, bölgedeki Türk etkisinden çekinme olarak yorumlandı. Şubat 1988'de Ermeniler çeşitli gösteriler düzenleyerek bölgedeki hak iddialarını yüksek sesle ifade etmeye başladılar. Aynı tarihlerde ilk Azeri-Ermeni silahlı çatışması da başladı Mart 1988'de Yüksek Sovyet Prezidiyum'u, Ermenistan'ın, bölgenin kendisine bağlanması yolundaki talebini reddetti. Karabağ'ın özerklik statüsü Prezidiyum tarafından Ocak 1989'da kaldırıldı Ermeniler'in kültürel kimliğinin geliştirilmesi yolunda kararlar alındı.

2 Eylül 1991’de Ermeniler Karabağ'da "cumhuriyet" ilan ettiler. Azerbaycan bu

cumhuriyeti tanımayarak sert tepki gösterdi. Çalışmalar bu karardan sonra hızlandı, Ermeni milisler köylere kasabalara saldırmaya başladı Azeri sivil nüfusun çoğunluğu bölgeyi terk etti. Ermeni milisler bölgenin büyük bölümündü denetimi ele geçirdiler Mart 1992"de AGİK Türkiye'nin girişimiyle Karabağ’ın Azeri toprağı olduğunu teyit etti. Karabağ’daki son Azeri direniş noktası olan Şuşa’da geçen hafta sonu Ermenilerin eline geçti. Böylece Karabağ fiilen Ermenilerin kontrolüne girdi. (13 Mayıs 1992, 9.s.)