• Sonuç bulunamadı

Hâkim taraf›ndan yürütülen yarg›lama süreci eksiksiz ve üretilen yarg›sal karar do¤ru olsa dahi, taraflar, özellikle de davay› kaybeden taraf, bu karar›n hatal› ve-ya eksik oldu¤u sonucuna ulaflabilir. Taraflar nezdinde ve dolay›s›yla toplumda, mahkeme kararlar›n›n do¤rulu¤u konusunda oluflabilecek güvensizlikleri önlemek bak›m›ndan da kanun yoluna baflvuru imkân›n sa¤lanmas› bir ihtiyaçt›r.

Mahkeme kararlar›n›n do¤rulu¤unu, güvenilirli¤ini ve hukukî istikrar› sa¤lama-y› amaçlayan kanun yolu, en genifl anlam›yla bir mahkemenin karar›na karfl› yan-l›fl oldu¤u gerekçesiyle baflvurulan ve sözkonusu karar›n iptal edilmesi ve/veya düzeltilmesi amac›na yönelik bir baflvuru yolu olarak tan›mlanabilir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu genifl ve dar anlamda kanun yolu ayr›m›n› yap-mam›flt›r. Kanunun sekizinci k›sm›n›n bafll›¤› “Kanun Yollar›” olup, bu bafll›k alt›n-da birinci bölümde “‹stinaf ”, ikinci bölümde “Temyiz ” ve üçüncü bölümde ise

“Yarg›laman›n ‹adesi ” yolu düzenlenmifltir.

Kanunda her ne kadar bir ayr›m yap›lmam›flsa da kanun yolu, genifl anlamda ve dar anlamda kanun yolu olarak ikiye ayr›labilir. Genifl anlamda kanun yolu, mah-kemeler taraf›ndan verilen her tür karar›n bir baflka mahkeme taraf›ndan bir kez da-ha gözden geçirilmesi ve da-hatal› ise düzeltilmesini sa¤layan bir denetim yoludur. Dar anlamda kanun yolu ise, mahkemelerin kesinleflmemifl nihai kararlar›na karfl› bafl-vurulan ve bir üst mahkeme taraf›ndan karar›n denetlenmesini ve düzeltilmesini sa¤layan baflvuru yoludur. Bu ba¤lamda yarg›laman›n iadesi genifl anlamda kanun yolu, istinaf ve temyiz ise dar anlamda kanun yolu olarak s›n›fland›r›labilir.

Genifl ve dar anlamda kanun yolu ayr›m›n›n yan›nda, ö¤retide ve uygulamada ola¤an ve ola¤anüstü kanun yolu ayr›m› yap›lmaktad›r. Ola¤an kanun yolu, henüz kesinleflmemifl nihai kararlara karfl› baflvurulan, baflka bir deyiflle karar›n kesinlefl-mesini erteleyen kanun yolu; ola¤anüstü kanun yolu ise, kesinleflmifl mahkeme kararlar›na karfl› baflvurulan kanun yoludur. Kesinleflmifl mahkeme karar›ndan ka-s›t, kanun yoluna baflvuru imkân› olmad›¤› için verildi¤i anda kesin hüküm teflkil eden ve de¤ifltirilemeyen veya ola¤an kanun yolu incelemelerinden geçerek ke-sinleflen ve baflka bir ola¤an kanun yolu ile de¤ifltirilmesine olanak bulunmayan mahkeme kararlar›d›r. Bu ayr›ma göre, istinaf ve temyiz ola¤an kanun yollar›, yar-g›laman›n iadesi ise ola¤anüstü kanun yoludur.

Dar ve teknik anlamda kanun yolu, erteleyici ve aktar›c› etki olmak üzere iki te-mel özelli¤e sahiptir. Erteleyici etki, kanun yoluna baflvurulmas›n›n mahkeme karar›-n›n kesinleflmesini ertelemesi (geciktirmesi) anlam›na gelir. Aktar›c› etki ise, karar›n bir üst mahkeme taraf›ndan incelenmesi ve gerekti¤inde kald›r›larak de¤ifltirilmesi veya bozulmas› anlam›na gelir. ‹stinaf, ilk derece mahkemesinin kararlar›n›n bir üst mahkeme olan bölge adliye mahkemeleri taraf›ndan incelenmesini; temyiz ise, bölge adliye mahkemesinin ve baz› hallerde ilk derece mahkemesinin kararlar›n›n adli yar-g› kolunda en üst mahkeme olan Yaryar-g›tay taraf›ndan incelenmesini sa¤lad›¤›ndan, hem erteleyici hem de aktar›c› etkiye sahiptir. Ancak, yarg›laman›n iadesi baflvurusu, kesinleflmifl bir mahkeme karar›na karfl›, davan›n esas› hakk›nda karar veren ilk dere-ce mahkemesine yap›laca¤›ndan ve bu talep hakk›nda ayn› ilk deredere-ce mahkemesi ka-rar verece¤inden, erteleyici ve aktar›c› etkiye sahip de¤ildir.

Ça¤dafl hukuk sistemleri, mahkeme kararlar›n›n denetimi için tek bir kanun yolu öngörmemifl, bilakis ulafl›lmak istenen sonuca göre farkl› kanun yolu türleri olufltur-mufltur. Hukuk sistemleri farkl› kanun yolu türleri öngördü¤üne göre, bunlar›n her bi-rinin öne ç›kan amac› ve aslî ifllevi di¤erlerinden farkl› olmal›d›r. Bu ba¤lamda istinaf, temyiz ve yarg›laman›n iadesi yollar›n›n temel ve öncelikli amac› belirlenmelidir. ‹sti-naf yolunun öncelikli amac›, somut olay adaletini gerçeklefltirmektir. Somut olay ada-letinden kas›t, ilk derece mahkemesince yap›lan maddî ve hukukî hatalar›n

düzeltil-Hak arama hürriyeti (Anayasa m. 36): “Herkes, meflrû vas›ta ve yollardan faydalanmak suretiyle yarg›

mercileri önünde davac›

veya daval› olarak iddia ve savunma ile adil yarg›lanma hakk›na sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaç›namaz”.

mesi ve böylece taraflar›n sübjektif haklar›n›n gerçeklefltirilmesidir. ‹stinaf kanun yo-lunda, bölge adliye mahkemesi, uyuflmazl›k hakk›nda ilkesel nitelikte de¤il, tamamen somut olaya iliflkin bir karar vermektedir. Buna karfl›l›k temyiz yolunun öncelikli ama-c›, önemli uyuflmazl›klar bak›m›ndan içtihat oluflturulmas›n› ve hukuk kurallar›n›n ül-ke genelinde yeknesak (ayn›) flekilde uygulanmas›n›, baflka bir deyiflle içtihat birli¤i-ni sa¤lamakt›r. Hukukî uyuflmazl›¤›n önemi, hukukî sorunun birli¤i-niteli¤ine, ilkesel de¤e-rine ya da maddî de¤ede¤e-rine bak›larak belirlenmektedir. Örne¤in, Kanuna göre çekifl-mesiz yarg› iflleri veya geçici hukukî korumalar hakk›ndaki bölge adliye mahkemesi kararlar›na karfl›, temyize baflvurulamamaktad›r (HMK m. 362, I, ç, f). Yarg›laman›n iadesi yolunun amac› ise, kesinleflmifl ilk derece mahkemesi kararlar›na karfl›, Kanun-da tahdîdî olarak belirtilen a¤›r yarg›lama hatalar› nedeniyle baflvuru yolunu açarak, davan›n yeniden görülmesini ve böylece do¤ru karar verilmesini sa¤lamakt›r.

Kanun yollar› aras›na istinaf›n kat›lmas›ndan sonra, temyiz incelemesi sonunda Yarg›tay dairelerinin kararlar›na karfl› baflvurulan karar düzeltme yolu yürürlükten kalkm›flt›r. Ancak bölge adliye mahkemelerinin göreve bafllama tarihinden önce verilen mahkeme kararlar› bak›m›ndan bir süre daha kanun yollar›na iliflkin önceki hükümlerin uygulanmas›na devam edilece¤inden, afla¤›da, eski ve yeni kanun yolu sistemlerinin bir arada uygulanaca¤› geçici dönem bak›m›ndan, 6217 s. l›

Kanun ile getirilen geçifl hükümleri incelenmifl; daha sonra s›ras›yla 6100 say›l›

HMK hükümlerine göre istinaf, temyiz ve yarg›laman›n iadesi yollar› incelenmifltir.

BÖLGE ADL‹YE MAHKEMELER‹N‹N GÖREVE BAfiLAMA TAR‹H‹NDEN ÖNCE VER‹LEN KARARLARA ‹L‹fiK‹N KANUN YOLU BAfiVURULARINDA UYGULANACAK HÜKÜMLER

6100 say›l› Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen geçici 3. maddesi bölge adli-ye mahkemelerinin göreve bafllama tarihinden önce verilen mahkeme kararlar› ba-k›m›ndan geçerli kanun yolu hükümlerini düzenlemifltir.

Maddeye göre, bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 say›l›

Adli Yarg› ‹lk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kurulufl, Gö-rev ve Yetkileri Hakk›nda Kanunun geçici 2’nci maddesi uyar›nca Resmî Gazetede ilan edilen göreve bafllama tarihine kadar, 1086 say›l› Kanunun temyize iliflkin yü-rürlükteki hükümleri uygulan›r. Bölge adliye mahkemelerinin göreve bafllama ta-rihinden önce verilen kararlar hakk›nda, kesinleflinceye kadar 1086 say›l› Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 say›l› Kanunla yap›lan de¤ifliklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmas›na devam olunur ve bu kararlara iliflkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.

Bu düzenlemeyle, bölge adliye mahkemelerinin Resmi Gazetede ilân edilmifl olan göreve bafllama tarihinden (20 Temmuz 2016) önce verilen ilk derece mahkemesi ka-rarlar›na karfl› 1086 say›l› Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun temyiz ve karar düzeltme yollar›na iliflkin hükümlerinin uygulanaca¤›; ayr›ca bölge adliye mahkeme-lerinin göreve bafllama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna baflvurulmufl olan ka-rarlar bak›m›ndan da kesinleflinceye kadar 1086 say›l› Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 say›l› Kanunla yap›lan de¤ifliklikten önceki 427 ilâ 454. madde hükümlerinin uy-gulanmas›na devam olunaca¤› (6217 s. l› K. m. 30, II) ve bu kararlara iliflkin dosyala-r›n bölge adliye mahkemelerine gönderilmeyece¤i öngörülmüfltür.

Buna göre, bir süre daha hem 1086 say›l› Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanu-nunun temyiz ve karar düzeltmeye iliflkin hükümleri hem de 6100 say›l› Hukuk Muhakemeleri Kanunun istinaf ve temyize iliflkin yeni hükümleri mahkemeler ta-raf›ndan ayn› anda uygulanacakt›r.

‹ST‹NAF