• Sonuç bulunamadı

Seri V – Aracı Kurumlar I – Yatırım Ortaklıkları

1.2. Sermaye Piyasasında Kamunun Aydınlatılması

1.2.2. Kamunun Aydınlatılması Kavramı

Sermaye piyasalarının geliĢmesine paralel olarak Ģirketlerdeki hissedar sayıları artmıĢ ve bu hissedarların bilgi alma hakkı, bilgi verme yükümlülüğüne dönüĢmüĢtür (ġenocak, 1990). Bu süreçte, Ģirketle iliĢkili olan tarafların sayısında da bir artma olmuĢ ve iliĢki olan taraflara da bilgi

verme yükümlülüğü doğmuĢtur. Bu bilgi verme yükümlülüğü de, ―kamunun aydınlatılması‖ kavramında ĢekillenmiĢtir.

Kamunun aydınlatılması kavramı, ―belirli konularda gerekli bilgilerin sunulmasının yanında, ilgili kiĢi ya da kuruluĢların bilinçli davranmasını sağlayacak biçimde gerçekleri ortaya koyma yükümlülüğünü de üstlenme‖ olarak tanımlanabilir (Karasioğlu, 1996: 10). Tanımda dikkat çekmesi gereken iki husus vardır:

i- Tüm konularda tüm bilgiler değil, sadece belirli konularda gerekli bilgiler sunulacaktır. ―Belirli konular ve gerekli bilgiler‖ ifadeleri, burada bize kamuyu aydınlatmanın üst sınırını vermektedir. Kamunun aydınlatılmasında üst sınır ―ticari sır‖ kavramıdır. Ticari sır niteliğindeki bilgiler; ―mevcut durum itibariyle ve potansiyel olarak ticari değeri olan,

üçüncü şahıslar tarafından bilinmeyen, normal durumda erişilmesi mümkün olmayan, bilgi sahibinin gizliliğini korumaya çalıştığı bilgilerdir”. Ticari

sırrın korunması esas olsa da, bu koruma iyi niyet kurallarına uygun olarak yapılmalı ve Ģirketin Ģeffaflığını korumasına özen gösterilmelidir (SPK, 2005: 30). Bu cümleden kasıt, bilgiye sahip olanların veya eriĢebilir olanların, bu bilgiyi, kendi menfaatleri doğrultusunda ve/veya Ģirketle iliĢki tarafların zararına kullanmasının engellenmesidir.

Tanımdaki ―belirli konular ve gerekli bilgiler ifadeleri‖ üst sınırın yanı sıra, bir alt sınırı da iĢaret etmektedir. ġirketlerin denetimden geçmiĢ olarak finansal durum ve faaliyet sonuçlarını kamuoyuna açıklamalıdır. Bu kapsamda, periyodik mali tablo ve dipnotları, Ģirketin faaliyet raporu, yönetim kurulu üyeleri ve üst düzey yöneticiler hakkında bilgiler, bağımsız denetim raporları ile Ģirketin piyasa değerine etki edebilecek önemli olay ve geliĢmelerin açıklanması gerekmektedir. Önemli olay ve geliĢmelerin açıklanmasında, Ģirketin finansal durumuna ve faaliyet sonuçlarına olan etkinin de açıklanması gerekmektedir (SPK, 2005: 20-30).

ii. Tanımdaki ikinci husus ise, ―ilgili kiĢi ya da kuruluĢların bilinçli davranmasını sağlayacak biçimde gerçekleri ortaya koyma‖ ifadesi iki unsuru bünyesinde barındırmaktadır.

Birinci unsur, ilgili kiĢi ya da kuruĢların bilinçli davranmasıdır:

SPKn. 1. maddede “…tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının

korunmasını, düzenlemek ve denetlemektir.” denilerek, esas amaçlardan

birinin yatırımcıların korunması olduğu belirtilmiĢtir. Ancak kamunun aydınlatılması klasik olarak yatırımcıların belirsizlikten ve riskten korunması olarak algılanmamalıdır (Karasioğlu, 1996: 10). Asıl amaç; doğrudan finansman biçiminin hâkim olduğu sermaye piyasasına yatırım yapmıĢ ve/veya yapacak yatırımcıların alacakları yatırım kararlarını etkileyen bilgileri tam, zamanında ve doğru edinmelerini sağlamak ve yatırımcıların varlıklarını bu piyasada faaliyet gösteren aracı kuruluĢların mali risklerine karĢı korunmaktır (Sayar, 2003: 71). Özetle, aydınlatma iĢlevi gerçekleĢse bile piyasada risk olacak ancak iliĢkili taraflar bu riske karĢı bilgilendirilmiĢ olacak ve riski yeterince algılamıĢ olacaklardır (Karasioğlu, 1996: 10).

Yapılan açıklamalardan, ilgili kiĢi veya kurumların, kamunun aydınlatılmasında birinci sıradaki muhatap olsa da, sadece ve sadece yatırımcılar olduğu sonucu çıkarılmamalıdır. Kamunun aydınlatılması kavramının esas muhatapları ―mali tablo kullanıcıları‖dır (Çelik, 2002; AltıntaĢ, 1989: 31). Mali tablo kullanıcıları ise, SPK‘nın Seri: XI, No:25 Tebliği‘nin 10. maddesinde, yatırımcılar, çalıĢanlar, borç verenler, satıcılar ile diğer ticari alacaklılar, müĢteriler, devlet ve toplum(kamu) olarak sıralanmıĢtır. Aynı sıralama Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu‘nca da yapılmıĢ ve mali tablo kullanıcılarının bilgi ihtiyacı Ģu Ģekilde belirtilmiĢtir (TMS/TFRS Seti, Kavramsal Çerçeve):

“Yatırımcılar: Sermayeyi sağlayarak sermaye riskini üstlenenler ve onların fikir danıştığı kimseler yatırımların taşıdığı risklerle ve yatırımın getirisi ile ilgilenirler. Yatırımcıların satın alma, elde tutma veya satma kararlarını

vermelerine yardımcı olacak bilgilere ihtiyaçları vardır. Bir işletmenin ortakları aynı zamanda bu işletmenin kendilerine kar payı ödeme gücünü anlamalarını sağlayacak bilgilere de ihtiyaç duyarlar.

Çalışanlar: Çalışanlar ve onları temsil eden gruplar işverenlerinin devamlılığı ve karlılığı ile ilgili bilgilere ihtiyaç duyarlar. Bunlar aynı zamanda çalıştıkları işletmenin kendilerine ücretlerini, emekli olmaları halinde emeklilikle ilgili yükümlülüklerini ödeme kabiliyetini ve işletmenin iş sağlama imkânlarını anlamalarını sağlayacak bilgilerle de ilgilenirler. Borç verenler: Borç verenler verdikleri borçları ve borçlara ait faizleri zamanı geldiğinde tahsil edebilme imkânlarını belirlemek için bilgiye ihtiyaç duyarlar

Satıcılar ve diğer ticari tedarikçiler: Satıcılar ve diğer ticari tedarikçiler işletmenin kendilerine olan borçlarını zamanı geldiğinde ödeme gücünü belirlemelerini sağlayacak bilgilerle ilgilenirler. Ticari kreditörler, kendileri için önemli bir müşteri olmaması nedeniyle bir işletmenin devamlılığına ihtiyaç duymuyorlarsa, finansal borç verenlere nazaran bir işletmenin kısa vadedeki performansı ile daha çok ilgilenirler.

Müşteriler: Müşteriler, özellikle uzun süredir iş yaptıkları ve kendi işleri için devamlılığına ihtiyaç duydukları işletmenin devamlılığına ilişkin bilgilerle ilgilenirler.

Hükümetler ve kamu işletmeleri: Hükümetler ve kamu işletmeleri kaynakların tahsisi ile ilgilidirler. Dolayısıyla bunlar işletmenin faaliyetleri ile ilgilenirler. İşletmenin faaliyetlerine ilişkin yasal düzenleme yapmak, vergi politikasını belirlemek, ulusal gelir ve diğer istatistikî hesapları yapmak için de bilgi gereksinimi vardır.

etkileyebilecek birçok şey yapabilir. Örneğin, bir işletme bulunduğu bölgenin ekonomik yaşamına o bölge insanlarını çalıştırmak ve bölgesel satıcılardan mal veya hizmet almak gibi birçok şekilde katkı yapabilir. Finansal tablolar işletmenin başarıları ile ilgili geçmişteki trendler, en son gelişmeler ve işletmenin faaliyet konuları hakkında bilgi sunarak kamuya yardımcı olabilir.”

Ġkinci unsur ise, gerçeklerin ortaya konulmasıdır:

Gerçeklerin ortaya konulması, öncelikle kamuya açıklanacak bilgilerin özelliklerinin ne olması gerektiğini gündeme getirmektedir. Kamuya açıklanacak bilgiler öncelikle, doğru, eksiksiz, anlaĢılabilir, zamanında, düĢük maliyetle ulaĢılabilir bir Ģekilde olmalıdır. Bunların yanında, açıklanacak bilgilerin en önemli özelliklerinden biri de bilginin tarafsız olmasıdır. ġirketler, kendi aleyhinde sonuçlar doğurabilecek olsa bile, gerekli hiçbir bilgiyi açıklamaktan kaçınmamalıdır (SPK, 2005: 20).

Yukarıda tanım ve özellikleri verilen kamuyu aydınlatma kavramının ilkesinin üç fonksiyonu vardır (William, 1985; Çelik 2007: 45):

Koruyuculuk ĠĢlevi (Protective Function): Kamuyu aydınlatma amacı ile sermaye piyasasının taraflarına sunulan bilgi ve belgelerin eksiksiz ve mümkün olduğunca gerçeği yansıtmasını sağlamak suretiyle, taraflar arasında bilgi dengesi kurarak, taraflardan birinin diğerinin zararına haksız kazanç elde etmesini önlemek yoluyla gerçekleĢir.

Caydırıcılık ĠĢlevi (Deterred Function): Bir menkul kıymetin halka arzı, bir Ģirketin ele geçirilmesi, ikincil piyasalarda açıklanmıĢ bilgi ticareti (diğer ifadesiyle, içeriden öğrenenlerin ticareti –insider trading-) veya yanlıĢ bilgi verme gibi konuların sıkı yaptırımlarım ve düzenlemelere bağlanarak, bu konu ile ilgili kiĢi veya kuruluĢların hileli, yasal olmayan, yanlıĢ ve yanıltıcı uygulamalardan vazgeçmelerini sağlamak yoluyla ortaya çıkar.

Bilgilendirme ĠĢlevi (Informative Function): Ġlgili kiĢilere, belli bir sistematik içerisinde, gerekli bilgilerin tam, doğru, gerekli ayrıntılarda ve zamanında verilerek ve bu bilgilerin uygun bir ortam içinde kullanmaları sağlanarak gerçekleĢtirilir.

Bu açıklamaların ardından kamunun aydınlatılmasının amacı, (i) pay sahibine haklarını bilerek kullanması için, iĢletmenin durumunu, iktisadi faaliyetlerini ve ortaklıkta birbirine girmiĢ olan menfaatleri göstermek, (ii) ortaklık tarafından ihraç edilen menkul kıymetlerin alım satımı ile ilgilenen halka, kararları bilgi ile Ģekillendirmelerini sağlamak için gerekli aydınlatmayı sağlamak, (iii) toplumu herhangi bir iĢletmenin durumu hakkında, aynı iĢ kolunda çalıĢan diğer iĢletmelerle karĢılaĢtırabilecek bilgiyi sağlama olarak ortaya çıkmaktadır (Tekinalp, 1979: 13-14).