• Sonuç bulunamadı

3.1. Kamu Yatırımları ve Türkiye

3.1.3. Kamu Yatırımlarının Tarihsel Gelişimi

Türkiye Ekonomisi’nin ilk yıllarında devletin öncülüğünde özel sektörün teşvik edilmesine yönelik politikalar uygulanmıştır. 1930’lu yıllardan sonra ise devletin esas rolü oynadığı, devletleştirme politikalarının uygulandığı ve önemli yatırımların gerçekleştirildiği bir döneme girilmiştir. Nitekim birinci ve ikinci sanayi planları bu dönemde uygulamaya konulmuştur34. 1940’lı yıllarda ise İkinci Dünya Savaşı nedeniyle

bütçenin önemli bir bölümü savunma harcamalarına tahsis edilmiştir. 1950 yılından itibaren Türkiye’de, çok partili siyasal döneme geçiş yapılarak, Demokrat Parti’nin iktidar olmasıyla ekonomik anlamda önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Ekonomide özel teşebbüse dayalı liberal politikalar benimsenmesinin yanı sıra tarım, ulaşım, ve enerji başta olmak üzere birçok alanda altyapı yatırımlarına ağırlık verilmiştir (Pamuk, 2014; Şahin, 2002). Grafik 3.1’den anlaşılacağı üzere, 1950’li yılların başında yatırımların milli gelir içindeki payı %10’dan az iken, 1960 yılında bu oran yaklaşık %16 seviyesine yükselmiştir.

Grafik 3.1. Yatırımların Milli Gelir İçindeki Payı (Kamu ve Özel Yatırımlar) (%)

Kaynak: (DPT, 1963: 16).

Türkiye Ekonomisi, 1963 yılından itibaren Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ile planlı kalkınma dönemine girmiştir. Kalkınmanın gerçekleşmesi açısından plan ve programlar büyük önem arz etmektedir. Planlı ekonomiye geçişin temel nedeni, kaynakların belirli harcamalara tahsisinde etkinliğin sağlanması çabasıdır. Yatırımların sektörler arasındaki dağılımı ve üretim hedefleleri bu perspektif çerçevesinde belirlenmektedir. Hazırlanan plan ile ekonominin bütünü göz önünde tutularak devletin ve özel kesim yatırımlarının düzenlenmesi hedeflenmiştir. Özellikle büyük yatırımların belirlenmesinde kıt sermayenin en iyi şekilde kullanılması amacıyla projelerin

34 Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nda 45 milyon liralık bir yatırım ile 15.500 kişilik, İkinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nda ise 112 milyon liralık yatırım ile 35.000 kişilik istihdam yaratılması hedeflenmiştir. Ancak 1930’lu yıllarının sonuna doğru Dünyada savaş rüzgarlarının esmesi ile hazırlanan sanayi planları ve hedefleri revize edilmiştir (Yücel, 2014: 33-34).

8 9 10 11 12 13 14 15 16 1950 1951 1952 1953 1954 1955 1956 1957 1958 1959 1960

değerlendirilmesi esası benimsenmiştir. Ayrıca özel teşebbüsün gerçekleştiremediği alanlarda kamu yatırımlarının yoğunlaştırılması ve bölgeler arası eşitsizliklerin giderilmesi planlanmıştır (DPT, 1963).

Grafik 3.2’de, Türkiye’de uygulanan kalkınma planları kapsamında özel ve kamu yatırımlarının milli gelir içindeki payları gösterilmektedir. İlk uygulanan kalkınma planlarında ekonomik büyümenin gerçekleşmesi, sermaye birikiminin desteklenmesi ve bölgelerarası eşitsizliklerin giderilmesi bağlamında kamu yatırımlarının daha ağırlıkta olduğu, sonraki kalkınma planlarında ise piyasa ekonomisine geçişin etkisiyle özel kesim yatırımlarının önemli oranda arttığı görülmektedir. Özellikle ithal ikameci politikaların uygulandığı ilk üç kalkınma planında, kamu yatırımlarının milli gelir içindeki payı yaklaşık %10 seviyesinde gerçekleşmektedir. Liberal politikaların uygulandığı 1980 döneminden sonra, yatırımlarda kamunun payının %5 seviyesinin altına gerilediği tespit edilmektedir. Özel kesimin yatırımlar konusundaki payı ise ilk kalkınma planında yaklaşık %8 iken, Onuncu Kalkınma Planı’nda ilgili oranın %25 seviyesinin üzerinde gerçekleştiği görülmektedir.

Grafik 3.2. Türkiye’de Uygulanan Kalkınma Planlarında Gerçekleşen Özel ve Kamu

(Sabit Sermaye) Yatırımlarının Milli Gelir İçindeki Payları (%)

Kaynak: (DPT, 1973; DPT, 1979; Kalkınma Bakanlığı (WEB_9); Strateji ve Bütçe

Başkanlığı WEB_10). 0 5 10 15 20 25 30 Özel Kamu

Son yılları daha detaylı analiz etmek amacıyla Grafik 3.3 hazırlanmıştır. Grafik 3.3’e göre, kamu yatırımlarının milli gelir içindeki payı 2002 yılında %5’e yakın iken, 2004 yılında yaklaşık %3 seviyesine inerek, minimum seviyede olduğu görülmektedir. 2000’li yılların başında siyasi istikrarsızlığın neticesinde yaşanan ekonomik krize çözüm olarak uygulanan sıkı maliye politikaları, bu dönemdeki kamu yatırımlarının azalmasının nedeni olarak görülmektedir. Genelde ise kamu yatırımlarının milli gelir içindeki payı %3.5 ile %4.5 bandında seyretmektedir.

Grafik 3.3. Kamu Yatırımlarının Milli Gelir İçindeki Payı (%)

Kaynak: Strateji ve Bütçe Başkanlığı (WEB_11)

Kamu yatırımlarının sektörel bazda bileşimi, ülkenin büyüme ve kalkınmasını büyük oranda etkilemektedir. Ülkenin içinde bulunduğu durum, ihtiyaçları ve hedefleri doğrultusunda planlanan sektörel bazda yatırımlar, büyüme ve kalkınmaya önemli seviyede katkı sağlayacaktır. Grafik 3.4’te, kamu yatırımlarının sektörel dağılımları yer almaktadır. 2002-2018 yılları arasında kamu yatırımları içerisinde en büyük payı alan sektörün ulaştırma olduğu görülmektedir. 2005 yılına kadar ikinci en büyük payı alan sektör enerji iken, 2006 yılından itibaren eğitim sektörü ikinci sırada yer almaktadır. İlgili yıllar arasında kamu yatırımlarından önemli seviyede pay alan diğer sektörler tarım, iktisadi alanlar, sosyal alanlar ve sağlık şeklindedir. En az pay alan sektörlerin ise madencilik, imalat, konut ve turizm olduğu görülmektedir.

2 2.5 3 3.5 4 4.5 5 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018

Grafik 3.4. Kamu Yatırımlarının Sektörlere Göre Dağılımı (%)

Kamu yatırımları il bazında incelendiğinde (Grafik 3.5), 2002-2008 yılları arasında en çok yatırım alan illerin sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır ve Mardin (son yıllarda enerji altyapısı öncülüğünde sanayi ve turizm sektörlerine yönelik kamu yatırımlarında önemli artışlar meydana gelmiştir), en az yatırım alan illerin ise Iğdır, Nevşehir, Bilecik, Ardahan ve Bayburt olduğu görülmektedir. Şekil 3.2 ve Şekil 3.3’de ise sektörel bazda en çok yatırım alan iller yer almaktadır. Genel olarak birçok sektörde İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Konya, Adana, Diyarbakır gibi büyükşehirlerin daha fazla yatırım aldıkları görülmektedir. İllerin sektörel bazda yatırım alırken demografik özellikleri, yer altı zenginlikleri, konumları, hangi sektörlerde elverişli oldukları gibi faktörlerin göz önünde bulundurulmasının yanı sıra illerin öncelikli ihtiyaçları da dikkate alınabilmektedir.

Grafik 3.5.En Fazla ve En Az Kamu Yatırımı Alan İller (2002-2018 Ortalaması)(Bin TL)

Kaynak: Kalkınma Bakanlığı (WEB_9); Strateji ve Bütçe Başkanlığı (WEB_13)

Kaynak: Kalkınma Bakanlığı (WEB_9).

Şekil 3.2. Sektörlere Göre En Çok Kamu Yatırımı Alan İller (2002) 0 10000000 20000000 30000000 40000000 50000000 60000000 70000000 80000000 Tarım •Şanlıurfa •Diyarbakır •Konya Madencilik •Zonguldak •Kahramanmaraş •Balıkesir İmalat •İzmir •Balıkesir •Kütahya Enerji •Kahramanmaraş •Artvin •Çanakkale Ulaştırma Haberleşme •İstanbul •Adana •Ankara Turizm •Muğla •Bursa •İçel Eğitim •Adana •Adıyaman •Afyon Sağlık •Ankara •İstanbul •İzmir Konut •Van •Trabzon •Ankara Diğer Kamu Hizmetleri •İstanbul •Ankara •Gaziantep

Kaynak: Kalkınma Bakanlığı (WEB_9).

Şekil 3.3. Sektörlere Göre En Çok Kamu Yatırımı Alan İller (2018)

Kamu yatırımlarının illere tahsisi konusunda yukarıda değinilen maddelerin dışında hizmet kayırmacılığı neticesinde tahsis mekanizması da söz konusu olabilmektedir. Kamu kesiminde siyasal karar alma sürecinde yer alan siyasal aktörlerin kendi çıkarlarını maksimize etme motivasyonu ile kamu yatırmlarını, ödüllendirme veya rekabet edebilme aracı olarak seçim çevrelerine yani illere yönlendirmeleri de araştırılması gereken bir konudur.