I. 4.2.2.2 Fonksiyonel Yerinden Yönetim
I.5. Kamu Hizmeti Kavramı ve Kamu Hizmetlerinde Kalite
I.5.3. Kamu Hizmet Çeşitleri
Çağdaş devlet düzeninde çeşitleri ve sayıları gittikçe artan kamu hizmetleri
değişik açılardan tasnif edilebilir. Örneğin, kamu hizmetlerini, kamusal hizmetler ve yarı
kamusal hizmetler olmak üzere iki şekilde incelemek mümkündür. Bu doğrultuda, taşıdığı
bazı özellikler dolayısıyla piyasa mekanizması içerisinde üretilemeyen hizmetler kamusal
hizmetlerdir. Adalet, savunma ve diplomasi gibi hizmetler devlet tarafından görülmesi
zorunlu olan tam kamusal hizmetlerdir. Kamusal mal ve hizmetlerin özelliklerine
baktığımızda karşımıza şu ilkeler çıkmaktadır (Gökçe ve Bayrakçı, 2005a: 63-64):
Kamusal mal ve hizmetlerin faydası birimlere bölünemez ve
pazarlanamazlar,
Kamusal mal ve hizmetlerin faydasından hiç kimse mahrum bırakılamaz,
Kamusal mal ve hizmetlerin tüketiminde bireyler arasında rekabet yoktur,
Kamusal mal ve hizmetlerin üretimi devlet tarafından gerçekleştirilir.
Yarı kamusal mal ve hizmetler ise, piyasa mekanizmasına göre
üretilebilmektedir. Ancak uygulamada bu tür hizmetler bazen tümüyle veya kısmen kamu
tarafından üretilebilmekte veya türüne, miktarına, kalitesine ve fiyatına devlet müdahalesi
söz konusu olmaktadır. Yarı kamusal mal ve hizmetlerin özellikleri de şöyledir (Gökçe ve
Bayrakçı, 2005a: 65-66):
Bu tür mal ve hizmetler birimlere bölünebilmekte ve piyasa mekanizması
içerisinde üretilip satılabilmektedir.
Yarı kamusal mal ve hizmetlerin tüketiminde bireyler arasında rekabet söz
konusu olabilmektedir.
Bazı yarı kamusal mal ve hizmetlerin tüketiminden fiyatını ödemeyen
Yarı kamusal mal ve hizmetlerin üretilmesi ve tüketilmesi esnasında bu
hizmetten yararlananların dışındaki kişilere de fayda sağlaması söz konusu
olmaktadır. Yani bu tür mal ve hizmetler olumlu/olumsuz dışsallığa sahip
olabilen hizmetlerdir.
Yarı kamusal mal ve hizmetler devletin dışındaki birimlerce üretilip halka
sunulabilir. Fakat bu tür malların fiyatına, miktarına ve kalitesine devletin
müdahalesi söz konusudur.
Tüm bu tanım ve özelliklerden yola çıkarak denilebilir ki; adalet, dışişleri, milli
savunma gibi bir kamusal ihtiyacı tatmin amacıyla sadece devlet tarafından yürütülen,
yani, özel kişiler tarafından yürütülemeyen kamu hizmetlerine “tekel niteliğindeki kamu
hizmeti” denilmektedir. İdarenin yanında özel kişilerce de yürütülebilen kamu hizmetleri
ise, “tekel niteliğinde olmayan kamu hizmeti”dir. Merkezden yönetim kuruluşları ile
hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşlarınca bütün ülkede yürütülen kamu
hizmetlerine “ulusal kamu hizmeti” adı verilirken; mahalli idarelerin yürüttükleri kamu
hizmetleri gibi belli bir coğrafi alanda örülen kamu hizmetlerine “mahalli kamu hizmeti”
denilmektedir. Ayrıca kamu hizmetleri konularına göre de “idari kamu hizmetleri”,
“ekonomik kamu hizmetleri”, “sosyal kamu hizmetleri” ve “bilimsel ve kültürel kamu
hizmetleri” olarak da farklı şekillerde tasnif edilebilmektedir (Akyılmaz, 2003: 333-334).
I.5.3.1. İdari Kamu Hizmetleri
İdari kamu hizmetleri, bayındırlık, kamu mallarının korunması ve bakımı,
öğretim, eğitim, sağlık, tapu–kadastro hizmetleri, nüfus işleri gibi devletin öteden beri
yerine getirdiği geleneksel kamu hizmetleridir. İdari kamu hizmetlerinin tüm öğeleri
eylemlerinden doğan uyuşmazlıklar, idare yargısının görevi içindedir (Tuncil, 2005).
Ancak devletin öteden beri yürüttüğü bu geleneksel hizmetler için gerekli araç-gereç
temini için özel hukuk sözleşmeleri de yapılabilir (Günday, 2002: 291).
I.5.3.2. İktisadi Kamu Hizmetleri
İktisadi kamu hizmetleri, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren
ortaya çıkmaya başlayan demiryolları, gaz, elektrik, telefon gibi sınai ve ticari nitelikte
olup, daha çok imtiyaz usulü ile gördürülen hizmetlerdir. İktisadi kamu hizmetleri
işleyişleri ve dış ilişkileri yönünden esas itibariyle özel hukuk kurallarına tabidirler
(Tuncil, 2005). Ancak iktisadi kamu hizmetleri, bazı unsur ve amaçları yönünden özel
teşebbüs faaliyetlerinden farklıdır. Mesela, bu kamu hizmetleri kanunla veya kanunun
açıkça verdiği yetkiye dayanarak bir idari işlemle kurulurlar ve devlet ya da kamu tüzel
kişilerince sağlanan malları, kamu malı niteliğindedir (Günday, 2002: 291).
I.5.3.3. Sosyal Kamu Hizmetleri
Sosyal kamu hizmetleri; vakıflar, yoksullara yardım, emeklilik gibi devlet ve
diğer kamu tüzel kişileri tarafından daha önce idari usullerle sağlanan yararlardan başka,
asıl İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra gelişmeye başlayan çalışma düzenine, sosyal
güvenliğe ve genel olarak bireylerin yaşamlarına ilişkin çeşitli idari faaliyetlerdir. (Tuncil,
2005). İş ve işçi bulma gibi sosyal kamu hizmetlerinin bir kısmı Devletin tekeli altındadır.
Buna karşılık, işçilerin sosyal güvenlik işleri ile özel sigorta şirketlerinin yaptıkları
hastalık, kaza ya da hayat sigortalarının yapılması gibi bir kısım sosyal kamu hizmeti de,
I.5.3.4. Bilimsel, Teknik ve Kültürel Kamu Hizmetleri
Bilimsel, teknik ve kültürel kamu hizmetleri, idarenin yakın zamanlarda
genellikle özel faaliyete konu olan bilimsel ve teknik araştırmalara, müzik, resim, tiyatro,
bale gibi sanat ve kültür hareketlerine el atması sonucu ortaya çıkmış olan kamu
hizmetleridir (Günday, 2002: 292). Bu kamu hizmetleri, kamu hukukunun katı kalıpları
içinde yürütülemezler. Bu nedenle, bu kamu hizmetleri için özerk kuruluşlar, bağımsız
personel ve daha serbest usuller ile geniş maddi olanakların kabulü zorunlu olmuştur.
TÜBİTAK, TSE ve MPM ile DİE, bu tür kamu hizmetlerini yürüten kuruluşlardır (Tuncil,
205).
Son olarak özellikleri ve çeşitleri genel hatlarıyla ifade edilen kamu
hizmetlerinin kurulması, düzenlenmesi ve kaldırılmasına ilişkin hususları belirtmek faydalı
olacaktır.
Öncelikle kamu hizmeti teşkilatının kurulabilmesi için kamu hizmetini
gerektiren kamusal ihtiyacın ortaya çıkmış olması gerekmektedir. Kamusal ihtiyacın ortaya
çıkmasıyla ya doğrudan idare tarafından kamu hizmeti teşkilatı oluşturulur ya da idarenin
kolluk denetiminin ötesinde bir denetim ve düzenleme yetkisi dâhilinde kamu hizmeti, özel
kişilerce kurulur. Özel kişilerce kamu hizmeti oluşturulması halinde bunun sonucu olarak
özel kişilere de kamu gücü ayrıcalıkları tanınmaktadır (Akyılmaz, 2003: 331).