• Sonuç bulunamadı

Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası ve Ayrımcılık Yasağı

iliĢkin 19. maddede “umum tebaanın ehliyet ve kabiliyetlerine göre münasip memuriyetlere” girme hakları kabul edilmiĢtir (Gözler, 2000:24)

2.2. Türk ÇalıĢma Yasalarında EĢitlik ve Ayrımcılık Yasağı 1.ĠĢ Yasası ve Ayrımcılık Yasaklı EĢit Davranma Ġlkesi

2.2.2.2. Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası ve Ayrımcılık Yasağı

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası1, üyelik, kuruculuk ve sendikal etkinlik temellerine dayalı ayrımcılık yasaklarını öngörmüĢtür. Yasanın öngördüğü yasaklar, sendika hakkından Anayasa‟nın güvencesindeki yasa önünde eĢitlik ilkesine uygun olarak yararlanılmasını engelleyen “doğrudan” ayrımcılık oluĢturan düzenlemelerdir. Bu düzenlemeler statü temeline dayalı doğrudan ayrımcılık yapılmasına imkan tanımıĢtır.

4688 sayılı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “kamu görevlisi” tanımı Ģu Ģekildedir:

1 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası 25/06/2001 tarihinde kabul edilmiĢ, 12/07/2001 tarih ve 24460 sayılı RG de yayınlanmıĢtır.

“Kamu kurum ve kuruluşlarının işçi statüsü dışındaki bir kadro veya pozisyonda daimi suretle çalışan, adaylık ve ya deneme süresini tamamlamış kamu görevlileri.”

Tanımla aday/deneme statüsünde bulunan kamu görevlilerine kuruculuk ve üyelik yasağı getirilmiĢtir. Bu tanımla sendika hakkından yararlanmada aday olanlar ve olmayanlar arasında statü temeline dayalı doğrudan ayrımcılık yapılmıĢtır. Çünkü bağlı oldukları yönetim hukuku yönünden, kamu görevlileri arasında bu tanımdakini andıran bir ayrımcılık yapılmamıĢtır.

4688 sayılı Yasanın 15. maddesinde sendika üyesi olamayacakların listesi yer almaktadır. Bu Kanuna göre kurulan sendikalara üye olma ve sendika kurma hakkından yoksun olan kamu görevlilerinin listesi:

a) Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği, CumhurbaĢkanlığı Genel Sekreterliği ile Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinde çalıĢan kamu görevlileri, b) Yüksek yargı organlarının baĢkan ve üyeleri, hakimler, savcılar ve bu meslekten sayılanlar,

c) Bu Kanun kapsamında bulunan kurum ve kuruluĢların müsteĢarları, baĢkanları, genel müdürleri, daire baĢkanları ve bunların yardımcıları, yönetim kurulu üyeleri, merkez teĢkilatlarının denetim birimleri yöneticileri ve kurul baĢkanları, hukuk müĢavirleri, bölge, il ve ilçe teĢkilatlarının en üst amirleri ile bunlara eĢit veya daha üst düzeyde olan kamu görevlileri, 100 ve daha fazla kamu görevlisinin çalıĢtığı iĢyerlerinin en üst amirleri ile yardımcıları, belediye baĢkanları ve yardımcıları,

d) Yükseköğretim Kurulu BaĢkan ve üyeleri ile Yükseköğretim Denetleme Kurulu BaĢkan ve üyeleri, üniversite ve yüksek teknoloji enstitüsü rektörleri, fakülte dekanları, enstitü ve yüksek okulların müdürleri ile bunların yardımcıları,

e) Mülki idare amirleri,

f) Silahlı Kuvvetler mensupları,

g) Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında (Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı dahil) çalıĢan sivil memurlar ve kamu görevlileri,

h) Milli Ġstihbarat TeĢkilatı mensupları,

ı) Bu Kanun kapsamında bulunan kurum ve kuruluĢların merkezi denetim elemanları,

j) Emniyet hizmetleri sınıfı ve emniyet teĢkilatında çalıĢan diğer hizmet sınıflarına dahil personel ile kamu kurum ve kuruluĢlarının özel güvenlik personeli,

k) Ceza infaz kurumlarında çalıĢan kamu görevlileri.

Bu ayrımcı yasaklar, Anayasa‟nın demokratik toplum gerekleri ve ölçülülük ilkesiyle

bağdaĢmamaktadır. Onayladığımız ulusalüstü sözleĢmelere de aykırılık

göstermektedir.

4688 sayılı kanunun 6. maddesinin 2. fıkrasında “ Sendika kurucusu olabilmek için en az iki yıldan beri kamu görevlisi olarak çalıĢmak yeterlidir.” hükmü yer almaktadır. Bu yasak kıdem temeline dayalı doğrudan ayrımcılıktır ve kamu görevlilerinin yeterli bilgi ve deneyimden yoksun oldukları varsayımına dayanmaktadır.

4688 sayılı kanununun 18. maddesi ile hem genel olarak kamu görevlilerinin hem de

sendika üyesi kamu görevlilerinin kamu iĢvereninin sendika özgürlüğüyle bağdaĢmayan ayrımcı iĢlemlerine karĢı korunmasını güvenceye alan düzenleme yapılmıĢtır. Sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi baĢlıklı 18. maddenin1

ilk üç fıkrası Ģöyledir:

“Kamu görevlileri, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tabi tutulamaz ve görevlerine son verilemez.

Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini haklı bir sebep olmadıkça ve sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremez.”

1 “Sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi” baĢlıklı 18. maddesinde 5198 sayılı yasayla 24/06/2004 tarihin de değiĢiklik yapılmıĢtır.

Kamu işvereni kamu görevlileri arasında sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle bir ayırım yapamaz.”

Kamu iĢverenlerinin farklı iĢlem yapmama ve ayrımcılık gözetmeme yükümlülüklerinin kiĢiler yönünden kapsamında, bir yandan sendikasız kamu görevlileri ile sendikalı kamu görevlileri, öte yandan da iĢyeri sendika temsilcileri ile sendika ve sendika Ģube yöneticileri bulunmaktadır.

1. fıkrada tanınan güvence öncelikle sendika üyeleri için öngörmüĢ olsa da, hiçbir sendikaya üye olmayanların da sendikacılık etkinliklerine katılabileceklerini kabul etmiĢ ve ayrımcılık yasağı kapsamına almıĢtır. Bu bağlamda, ister sendikalı ister sendikasız olsun, tüm kamu görevlileri, katılacakları tüm sendikal etkinlikler nedeniyle kamu iĢvereninin farklı iĢlemlerine ve görevlerine son verilmesine karĢı korunmuĢtur. Örneğin, bir kamu görevlisinin bir sendikaya üye olması yada sendikacılık etkinliklerine katılması nedeniyle, kendisine çeĢitli disiplin yaptırımlarının uygulanması ve bunların en ağırını oluĢturan memurluktan çıkartılma cezası ile karĢı karĢıya kalması da örgütlenme özgürlüğünü zedeler ve ulusalüstü sözleĢmelere aykırılık oluĢturur.

Temsilci ve yöneticileri kapsayan güvence 2. fıkrada yer almaktadır. Uygulamada kamu iĢverenince baĢvurulan, iĢyeri değiĢtirme (sürgün) uygulaması sebebiyle 2. fıkrada ayrı olarak ele alınmıĢtır. ĠĢyeri değiĢtirme yasağı, hem iĢyeri sendika temsilcilerini hem de sendika ve sendika yöneticilerini kapsamaktadır. Temsilci ve yöneticilerin iĢyerleri ancak “haklı neden”le değiĢtirilebilir.

Kamu iĢverenine getirilen ayrım gözetmeme yükümlülüğü “sendika üyesi olmama” nedeniyle yapılan ayrımcılıkla 3. fıkranın kapsamındadır. Bu fıkra olumsuz sendika özgürlüğüne koruma getirmektedir. Örneğin, iktidardaki siyasal partiye yada partilere yakın üst –hatta orta- düzey kamu yönetici ve yetkililerini sendikalı veya sendikasız kamu görevlilerine yönelik açık ve doğrudan yada dolaylı tehdit, telkin/yada baskıları, ayrım gözetme yasağına aykırı davranıĢlardır.

2.2.3. Toplu ĠĢ SözleĢmesi, Grev ve Lokavt Yasası ve YurttaĢlığa Dayalı Ayrımcılık

Hangi ĠĢ Yasası‟na bağlı çalıĢtığına bakmadan tüm iĢçiler için toplu sözleĢme, grev ve lokavt hususu 1983 tarih ve 2822 sy. Toplu ĠĢ SözleĢmesi, Grev ve Lokavt Kanunu‟nda düzenlenmiĢtir. Bu yasada da ayrımcılıkla ilgili bazı hükümlere yer verilmiĢtir. Öyle ki; 2822 Sayılı Toplu ĠĢ SözleĢmesi, Grev Ve Lokavt Kanunu1‟nun 56. maddesinde, “Yüksek Hakem Kuruluna iĢçi ve iĢverenler adına seçilecek üyelerde aranacak nitelikler arasında, “Türk vatandaĢı olma” koĢulu öngörülmüĢtür. Bundan dolayı, kendisine mensup iĢçi sayısı en yüksek olan iĢçi konfederasyonu ile en çok iĢveren mensubu olan iĢveren konfederasyonunun kendi adlarına ikiĢer üyenin “Türk vatandaĢı” olması zorunludur.

(http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=1.5.2822&MevzuatIliski=0&so urceXmlSearch=, eriĢim tarihi: 22.05.2010).

2822 sayılı yasanın 59. ve 65. maddelerinin çıkarılmasını öngördüğü “Hakeme Ve Arabulucuya BaĢvurma Tüzüğü”2

, resmi arabulucularda aranan niteliklerden (m.26) ilki “Türk vatandaĢ olmak” tır. Örneğin, iĢ hukuku alanında uzmanlaĢmıĢ, Türkçe bilen yabancı uyruklu bir avukatın ya da öğretim üyesinin resmi arabulucu seçilmesine olanak bulunmamaktadır.

Gülmez‟e göre, gerek Yüksek Hakem Kurulu‟na en çok temsil yetkisi bulunan iĢçi ve iĢveren konfederasyonları adına seçilecek üyeler, gerekse resmi arabulucular için öngörülen yurttaĢlık koĢulu ulusalüstü sözleĢmeler ve denetim organlarının kararlarıyla bağdaĢmamaktadır. Yani burada yurttaĢlık temeline dayalı ayrımcılık mevcuttur (Gülmez, 2009:654)

1

2822 Sayılı Toplu ĠĢ SözleĢmesi, Grev ve Lokavt Kanunu 05.05.1983 tarihinde kabul edilmiĢ, 07.05.1983 tarih ve 18040 sayılı RG de yayınlanmıĢtır.

2 Hakeme ve Resmi Arabulucuya BaĢvurma Tüzüğü 16.06.1984 tarih ve 18433 sayılı RG de yayınlanmıĢtır.